Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) Direktörü Bernard Url, Donald Trump'ın son iddialarını reddederek, AB gıda standartlarının sıkı denetim ve uygulama sayesinde dünyadaki en katı standartlar arasında yer aldığını belirtti.
Donald Trump'ın ABD gıda ürünlerinin Avrupa'daki muadillerinden daha güvenli olduğu iddiasının temelsiz olduğunu söyleyen AB'nin en üst düzey gıda güvenliği yetkilisi, bloğun standartlarının müzakere edilemez olduğunu ve ticaret görüşmelerinde bir taktik olarak kullanılamayacağını vurguladı.
Kısa bir süre önce tarım ürünlerine yönelik askıya alınan gümrük vergilerini haklı göstermeye çalışan ABD Başkanı, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere ithal edilen gıdaların Amerikalı tüketiciler için güvensiz olduğunu ve ABD standartlarını karşılamadığını iddia etti.
Trump Mart ayında Kongre'de yaptığı konuşmada, "Denetlenmemişler. Çok kirli ve iğrenç olabilirler ve ülkeye girip Amerikalı çiftçilerimize zarar veriyorlar," dedi.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) İcra Direktörü Bernhard Url, Euronews'e verdiği röportajda bu sözlere sert bir şekilde karşı çıktı.
Url, "Eğer Sayın Başkan AB gıdalarını kastediyorsa, kesinlikle yanılıyor. Bu Avrupa Birliği gıdası olamaz, kesinlikle olamaz," dedi.
Url'a göre AB'nin yüksek standartları, kapsamlı denetimler, gıda yasalarının sıkı bir şekilde uygulanması ve EFSA tarafından sağlanan bilimsel gözetim ile sağlanmaktadır.
Merkezi Parma'da bulunan EFSA, her yıl üye ülkeler tarafından gerçekleştirilen beş milyondan fazla resmi kontrolle gıda üretim zincirini izleyen bir sistemin merkezinde yer alıyor.
Gıda güvenliği, ticaret görüşmelerinde müzakere edilemez bir konu
Trump'ın 90 günlük gümrük vergisi ateşkesi açıklamasının ardından, Avrupa Komisyonu şimdi daha geniş bir ticaret çatışmasını önlemeyi amaçlayan yeni bir zorlu müzakere turuyla karşı karşıya.
Washington'da bazı kesimler Avrupa'nın gerilimi azaltmak için ABD tarım ürünleri ithalatını arttırmayı kabul edeceğini umuyor.
Ancak gıda güvenliği konusunun önemli bir sorun teşkil etmesi bekleniyor. AB, sığır etinde büyüme hormonu kullanımı, genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) yetersiz etiketlenmesi ve kümes hayvanlarının klorda yıkanması gibi bazı ABD uygulamalarını halk sağlığı riski olarak görüyor.
Url, hiçbir baskının AB'yi gıda güvenliği standartlarını düşürmeye ikna edemeyeceğini açıkça ifade etti.
"Kesinlikle eminim: Gıda güvenliği standartları pazarlık konusu değildir," dedi. "Dünyadaki en yüksek standartlara sahibiz ve bu şekilde kalacak. Ele alınması gereken başka ticari konular olabilir, ancak gıda güvenliği masanın dışında."
İşleyen bir sistem
AB gıda politikası, uzun vadeli güvenliğe odaklanarak daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemektedir. Buna karşın, ABD düzenlemeleri genellikle daha risk toleranslı ve ekonomik odaklıdır. Örneğin, ABD'deki fabrika çiftçiliğinde hayvan refahı standartları genellikle daha düşüktür ve maliyet verimliliğine öncelik verilir.
Url, Avrupa'nın yakın zamanda kuş gribi salgınlarıyla başa çıkmasının, gıda güvenliği sistemlerinin gücünü gösterdiğini savundu.
ABD şu anda 17 eyaletteki süt ürünleri sürülerine yayılan ve yaklaşık 70 insan vakasının bildirildiği, giderek büyüyen bir kuş gribi salgınıyla karşı karşıyayken Url, Avrupa'nın daha yoğun hayvan nüfusuna sahip olmasına ve yeni virüs türleri taşıyan göçmen kuşlara daha fazla maruz kalmasına rağmen durumu kontrol altında tutmayı başardığını belirtti.
"Avrupa iyi bir örnek" dedi. "ABD'den daha zorlu bir konumdan başlıyoruz, ancak bunu [kuş gribini] kontrol altına aldık."
Url ayrıca 2025 yılında yeniden ortaya çıkan şap hastalığının Almanya'da hızla kontrol altına alındığını ve şu anda Macaristan ve Slovakya'daki veterinerlik yetkilileri tarafından yönetildiğini, Avusturya'nın da ihtiyati tedbirler hazırladığını belirtti.
Url, EFSA'nın bilimsel tavsiyelerde bulunduğunu, üye devletlerin ise salgınların yönetiminden sorumlu olduğunu belirtti. "İtlaf, koruma bölgeleri, gözetim bölgeleri var. Bunların hepsi üye devletler tarafından hızlı ve etkili bir şekilde uygulanıyor," dedi.
Gıda konusunda yalan haberlerle mücadele
Url, Trump'ın yorumlarının ötesinde, EFSA'nın rutin olarak AB onaylı gıdalar, özellikle de yenilebilir böcekler veya laboratuarda yetiştirilen et gibi yeni gıdalar hakkında yanlış bilgilerle uğraştığını söyledi.
Url, AB'nin bu tür ürünleri tüketicilere dayattığı yönündeki iddialara da karşı çıktı.
"Biz sadece bir şirket pazar izni istiyorsa, ürünün güvenli olmasını sağlıyoruz," dedi. "Kimse bunu yemeye zorlanmıyor. Etiketlenir ve tüketiciler kendileri karar verebilir."
Ancak, gıda ile ilgili yalan haberlerle mücadele yoğun kaynak gerektiriyor.
Url, "Gerçekleri ve verileri paylaşarak yanlış bilgilere karşı koymaya çalışıyoruz," dedi. "Sosyal medya dünyasında bu kolay değil, ancak ortak çabalarla insanlara kurgu değil kanıt sunabiliriz."