Sudan'daki iç savaşın patlak vermesinin ikinci yıl dönümünde, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy Londra'da düzenlenen uluslararası bir konferansta 140 milyon euroluk (yaklaşık 6 milyar TL) yeni yardım yapılacağını açıkladı.
Küresel diplomatlar ve yardım yetkilileri, Sudan'da iki yıldır devam eden iç savaştan etkilenenlere yardım etmek üzere İngiltere'nin başkenti Londra'da bir araya geldi.
Çatışmalar on binlerce kişinin ölümüne, BM'ye göre 12,6 milyon kişinin yerinden olmasına ve ülkenin büyük bir bölümünde kıtlığa neden oldu.
Afrika Birliği bir günlük konferansa İngiltere, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği ile birlikte ev sahipliği yaptı.
"Düşmanlıkların derhal durdurulması" çağrısında bulundular ancak İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy barışın zaman alacağını ve "sabırlı diplomasi" gerektirdiğini söyledi.
Konferansın ana hedefi barışın müzakeresi değil, Birleşmiş Milletler'in "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdiği duruma müdahale edilmesiydi.
Etkinliğe Batılı ülkeler, uluslararası örgütler ve komşu ülkelerden temsilciler katılırken Sudan'dan kimse yoktu.
Ne Sudan ordusu ne de rakip Hızlı Destek Güçleri (RSF) paramiliter grubu davet edildi.
Lammy delegelere "pek çok kişinin Sudan'dan umudunu kestiğini" söyleyerek çatışmanın devam edeceğini öne sürdü. Barışın önündeki en büyük engelin "siyasi irade eksikliği" olduğunu söyledi.
Lammy, "Savaşan tarafları sivilleri korumaya, ülkeye yardım girmesine izin vermeye ve barışı ilk sıraya koymaya ikna etmeliyiz," dedi.
Savaş 15 Nisan 2023'te Sudan ordusu ile RSF arasındaki gerilimin bir güç mücadelesine dönüşmesiyle başladı.
Başkent Hartum'da başlayan ve ülke geneline yayılan çatışmalarda en az 20.000 kişi öldü, ancak gerçek rakamın çok daha yüksek olması muhtemel.
Sudan ordusu geçen ay Hartum'u geri aldı ve bu önemli bir zafer olarak görüldü. Ancak RSF hala batı Darfur bölgesinin büyük bir kısmını ve diğer bölgeleri kontrol ediyor.
BM, son çatışmalarda Darfur'da 300'den fazla sivilin öldürüldüğünü bildirdi.
Savaş Sudan'ın bazı bölgelerinde kıtlığa neden oldu ve 12,6 milyondan fazla insanı evlerini terk etmek zorunda bıraktı. Üç milyondan fazla kişi Çad ve Mısır gibi komşu ülkelere geçti. Savaşın her iki tarafı da savaş suçu işlemekle itham ediliyor.
Dünya Gıda Programı, Sudan nüfusunun yarısı olan yaklaşık 25 milyon insanın aşırı açlıkla karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Oxfam krizin komşu ülkelere de sıçrayabileceği uyarısında bulundu. İstikrarsızlığın hüküm sürdüğü Güney Sudan'da da Sudan'dan gelen mülteciler zaten sınırlı olan kaynaklar üzerinde baskı yarattı ve yerel gerilimleri daha da arttırdı.
Ocak ayında Sudan ve Çad arasındaki sınırı ziyaret eden Lammy, istikrarsızlığın yayılmasının durdurulması gerektiğini vurguladı.
"Bu durum Sudan'dan ve daha geniş bir bölgeden göçü tetikliyor ve güvenli ve istikrarlı bir Sudan ulusal güvenliğimiz için hayati önem taşıyor," dedi.
Konferansın acıları sona erdirmek için bir yol bulmayı amaçladığını ancak İngiltere ve diğer Batılı ülkelerin çatışmaları durdurmak için sınırlı bir güce sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Sudan hükümeti, RSF'yi desteklemekle suçlanan Birleşik Arap Emirlikleri'nin davet edilmesi ve kendilerinin "dışlanması" nedeniyle konferansı eleştirdi.
BAE bu iddiaları reddetti.
BAE'nin Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Lana Nusseibeh, her iki tarafın da zulüm yaptığını söyledi. Tarafları insani yardım çalışanlarını hedef almaktan vazgeçmeye ve ateşkesi kabul etmeye çağırdı.
Dış yardımlarının çoğunu kesen Amerika Birleşik Devletleri'nin de konferansa katılması bekleniyordu.
Toplantı öncesinde Lammy, İngiltere'nin dış yardım bütçesinin bir parçası olarak önümüzdeki yıl Sudan'da 650.000 kişiye gıda sağlanması için 140 milyon euroluk fon sağlanacağını duyurdu.
Şubat ayında İngiltere askeri harcamalarını arttırmak için yardım harcamalarını GSYH'nin yüzde 0,5'inden yüzde 0,3'üne düşürmüştü.
Ancak Başbakan Keir Starmer, Ukrayna ve Gazze ile birlikte Sudan'ın da yardımlar için öncelikli olmaya devam edeceğini söyledi.