Sekiz üye ülke, AB kurumları da dahil olmak üzere blok genelinde daha fazla koordinasyon çağrısında bulunuyor.
Perşembe günü sekiz Avrupa Birliği (AB) ülkesi, doğal ve insan kaynaklı felaketlere karşı birliğin dayanıklılığını artırmak amacıyla 'gönüllüler koalisyonu' kurarak kriz hazırlığı konusunda 'acil, Avrupa çapında koordineli eylem' çağrısında bulundu.
AB genelinde kriz hazırlığı ulusal bir yetki alanı olsa da Belçika, Estonya, Finlandiya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda ve İsveç’ten oluşan yeni koalisyon, yaptığı açıklamada 'krizlerin giderek daha fazla sınır aşan, çok sektörlü ve karmaşık hale geldiğini' belirterek 'üye ülkeler ile AB kurumlarının birlikte çaba göstermesi gerektiğini' vurguladı.
İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bohlin Euronews’e yaptığı açıklamada, "Rusya, tüm üye ülkeleri etkileyebilecek istikrarsızlaştırıcı eylemlerde bulunuyor. Eğer Ukrayna’daki savaştan çekilir ve bir barış anlaşması yapılırsa bu kapasitenin artma ihtimali de var," dedi.
"Bu nedenle tüm üye ülkelerin sivil hazırlık konusunda çalışması ve dayanıklılığı güçlendirmesi çok önemli," diye ekledi.
"Savunma kapasitemizin inandırıcı olması için, toplum içinde krizlerle başa çıkma becerimizin de inandırıcı olması gerekir. Teslim olmayacağımızı göstermeliyiz. Eğer bir düşman bize haksız bir saldırı başlatırsa, dayanıklı olduğumuzu ve saldırmaya değmeyecek kadar sağlam bir toplum olduğumuzu açıkça ortaya koymalıyız," ifadelerini kullandı.
Koalisyonun AB'nin daha hazırlıklı ve dirençli olması gerektiğini belirttiği tehditler arasında askeri, hibrit, terörist ve suç kaynaklı tehditler; dış müdahale ve manipülasyon ile doğal veya insan kaynaklı felaketlerin yol açtığı diğer aksaklıklar da yer alıyor.
Toplantıya katılan bakanlar, Avrupa Komisyonu’nun iki ay önce önerdiği “Hazırlık Birliği Stratejisi”ni hayata geçirmek için Ortak Koalisyon Gündemi oluşturma ve bu yönde çalışma konusunda mutabık kaldı.
Komisyon, 27 üye ülke arasında kriz hazırlık seviyelerinin büyük farklılıklar gösterdiğine dikkat çekerek bu alanda uyum sağlanması gerektiğini savunuyor. Bu farkların temelinde coğrafyaya dayalı farklı tehdit değerlendirmeleri yer alıyor.
AB Komisyonu’nun planı, tıbbi önlemler, kritik hammaddeler ve enerji ekipmanları gibi temel malzemelerin stoklarının artırılmasını ve sivil-militer makamlar arasında işbirliğinin güçlendirilmesini içeriyor.
Ancak bu planın en dikkat çeken unsuru, üye devletlere vatandaşlar için 72 saatlik hayatta kalma kiti hazırlamaları çağrısı oldu. Komisyon’un Kriz Hazırlığı Komiseri Hadja Lahbib, bu kitte gıda, su, ilaç, taşınabilir radyo, el feneri, yedek pil, şarj aletleri, nakit para, tıbbi reçeteler dahil önemli belgelerin kopyaları, yedek anahtarlar, sıcak giysiler ve çakı gibi temel aletlerin yer alması gerektiğini belirtti.
Bu girişim bazı çevrelerce abartılı ve korku yaratıcı olarak eleştirilse de, geçen ay İspanya’da yaşanan uzun süreli elektrik kesintisi, Komisyon’un uyarılarını kısmen doğrular nitelikteydi.
Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanı David van Weel, “Hollanda’da dayanıklılık üzerine ciddi şekilde çalışıyoruz ama bunu yalnızca ulusal sınırlarla sınırlamamak önemli. Ayrıca bizden daha ileri düzeyde olan çevre ülkelerden de çok şey öğrenebiliriz,” dedi ve İsveç, Danimarka ile Baltık ülkelerini örnek gösterdi.
“Dayanıklı bir Avrupa Birliği bizi daha güçlü kılar ve toplumu etkileyen çeşitli krizlere karşı hazırlıklı olmamızı sağlar. Bu sadece acil durum kitleriyle ilgili değil, aynı zamanda elektrik şebekesi gibi hayati altyapıların onarılmasıyla da ilgili. Kriz zamanlarında yıkılan enerji altyapısını tekrar işler hale getirecek, yangın söndürecek veya ilk yardım sağlayacak şekilde eğitilmiş vatandaşlar da önemli bir unsur,” diye ekledi.
Koalisyon, yılda iki kez toplanmayı planlıyor; bir sonraki toplantı İsveç’te yapılacak. Euronews’ün edindiği bilgilere göre Polonya ve Almanya da koalisyona katılmakla ilgileniyor.