Bu adım, Avrupa genelinde TikTok’un gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dair artan endişelerin gölgesinde atıldı. Uzmanlar, platformun tehlikeli içeriklerinin yalnızca #SkinnyTok etiketiyle sınırlı olmadığını, benzer paylaşımların farklı etiketler altında dolaşmaya devam ettiğini vurguluyor.
Fransız hükümetinin artan baskıları sonrası TikTok, aşırı zayıflığı yücelten ve sağlıksız kilo verme yöntemlerini teşvik eden tartışmalı akıma öncülük eden #SkinnyTok (SıskaTok) etiketini yasakladı.
Karar, platformun özellikle genç kullanıcılar üzerindeki etkisi ve beden algısı bozukluklarını tetikleyici rolü konusunda Avrupa genelinde yükselen kaygıların gölgesinde alındı.
Fransa Dijital İşler Bakanlığı, etiketi kaldırma kararını “çocukların çevrimiçi korunması adına önemli bir adım” olarak nitelendirdi.
Fransa'nın dijital işler ve yapay zekadan sorumlu bakanı Clara Chappaz, pazar günü X platformunda yaptığı paylaşımda, “Bu, ilk kolektif zaferimiz,” dedi ve 15 yaş altı çocukların sosyal medya kullanımına kısıtlama getirmek istediklerini duyurdu.
Yasaklanan hashtag yarım milyondan fazla paylaşıma ulaşmıştı ve bu paylaşımların çoğu aşırı zayıflığı övüyor, "çirkin değilsin, sadece şişmansın" gibi suçluluk duygusu uyandıran mesajlar içeriyordu.
İçerikte çoğunlukla genç kadınlar yer alıyordu ve genellikle daha ince görünmek için filtrelenerek dünya çapında milyonlarca izleyici için toksik beden standartlarını güçlendiriyordu.
Ancak, hashtag'in kaldırılmasına rağmen endişeler devam ediyor. Uygulamaya "SkinnyTok" yazmak artık kullanıcıları sağlıklı yaşam tavsiyelerine yönlendiriyor, ancak benzer zararlı içerikler değiştirilmiş veya yanlış yazılmış hashtag'ler altında gelişmeye devam ediyor.
Yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış bir hemşire olan Charlyne Buiges, yasak kararını kişisel bir zafer olarak karşıladı. Tartışmalı etikete karşı imza kampanyasını başlatarak konunun gündeme taşınmasına öncülük eden Buiges, “Bu büyük bir zafer, çok mutlu oldum,” dedi. “TikTok'u yeniden yükledim ve gerçekten yasaklanıp yasaklanmadığını görmek istedim. Etiketin kaldırıldığını görünce tüm çabalarımın boşa gitmediğini anladım.”
Yeme bozukluklarıyla mücadele eden 22 yaşındaki hemşirelik öğrencisi Ella Marouani ise TikTok'un bu konuda geç harekete geçmesinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. Euronews'e konuşan Marouani, “TikTok’a defalarca sorunlu içerikleri bildirdim, ama her seferinde topluluk kurallarının ihlal edilmediği cevabını aldım,” dedi.
Paris'te görev yapan beslenme uzmanı Lea Tourain de benzer bir uyarıda bulunuyor. Genç hastalarının sosyal medya filtreleriyle ya da aşırı zayıflığı yücelten influencer’larla geldiklerini söyleyen Tourain, “Bu gerçekten tehlikeli ve beni korkutuyor. Çünkü giderek daha fazla moda oluyor,” dedi. “Kızlar bana, bu görünüşe nasıl ulaşacaklarını soruyor. Bu çok endişe verici bir durum.”
TikTok her ne kadar “bedeni utandırmaya ve tehlikeli kilo verme davranışlarına” karşı katı kurallar uyguladığını savunsa da, birçok kullanıcı bu önlemlerin yetersiz kaldığını düşünüyor.
Bu içeriklerin yayılmasında sosyal medya algoritmalarının rolünü inceleyen Fransız milletvekili Arthur Delaporte, Avrupa’nın dijital platformlara karşı daha sert ve koordineli adımlar atması gerektiğini savunuyor: “Dijital devlerin, ruhsal bozuklukları ağırlaştıran kusurlu algoritmalar üretmesini engellemeliyiz. Gerekirse para cezaları, hatta platformun yasaklanması bile gündeme gelmeli.”
Avrupa Komisyonu, Şubat 2024’te Dijital Hizmetler Yasası (Digital Services Act - DSA) kapsamında TikTok hakkında resmi bir soruşturma başlatmış olsa da, son gelişmelerde aktif bir rol üstlenmedi. Komisyon’un sessizliği, AB’nin kendi teknoloji kurallarını uygulamadaki etkisine yönelik soru işaretlerini artırdı.
Öte yandan, Fransa’nın ardından Belçika ve İsviçre gibi ülkeler Brüksel’i beklemeden doğrudan adım atmaya başladı. Belçika Dijital Bakanı Vanessa Matz, TikTok’a karşı resmi şikayette bulunarak konuyu Komisyon’a taşıdı. İsviçre’de ise milletvekilleri, olası yaş sınırlamalarıyla platformu düzenlemenin yollarını arıyor.