Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Ursula von der Leyen, Temmuz’dakinden daha fazla destek alarak iki güven oylamasından daha sağ çıktı. Fakat milletvekilleriyle mücadelesi henüz bitmiş değil ve AB kurumlarının güvenilirliği zedelendi. Peki bundan sonra ne olacak?
Perşembe günü Strazburg'da gerçekleştirilen güven oylamalarının ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AP'den 'güçlü' çıktı. Alman politikacı için kritik olan, merkezci koalisyonunun hala sağlam durmasıydı.
Aşırı sağ ve aşırı sol grupların başlattığı güven oylamalarında, birinde 378, diğerinde 383 AP üyesi, AB Komisyonu Başkanı'nı destekledi.
Bu sayılar, geçtiğimiz temmuz ayındaki güven oylamasına kıyasla Leyen'in desteğini artırdığını gösteriyor. Hatta bu sayı, Kasım 2024'teki komisyon üyelerinin onaylandığı oylamadan (370) daha yüksek.
Sonuçlar, merkezci çoğunluğun — çoğu Yeşiller/EFA ve Avrupa Muhafazakarları ve Reformistler (ECR) grubundan milletvekilleriyle birlikte — ticaret politikası, güç kullanımı ve şeffaflık eksikliği eleştirilerine rağmen von der Leyen'i desteklediğini gösteriyor.
Yeşiller/EFA eş başkanı Bas Eickhout da bu durumu şöyle özetledi:
“Şu an dünyadaki duruma bakacak olursak, Avrupa Komisyonu’nu göndermek akıllıca olmaz. Sorunlarımız var. Bazı meselelerin basitleştirilmesinden memnun değiliz ama bu, tüm Avrupa Komisyonu’nu göndermek için bir neden değil.”
Üç ayda üç güvensizlik oylaması
Gerçek şu ki, farklı nedenlerle milletvekilleri uzun süredir von der Leyen’e kolay davranmadı. Fakat o, temmuz ayındaki oylamanın ardından farklı bir yaklaşım sergiledi.
Alman politikacı, İsrail-Hamas savaşıyla ilgili adımlar attı, yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasında merkezdekilere seslendi ve şu anda 2026 Komisyonu’nun çalışma programını Avrupa Parlamentosu ile görüşüyor.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu CEPS’ten Sophia Russack, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Merkezden birçok milletvekili, ‘Tamam, bekleyelim ve verdiği sözleri yerine getirme şansı tanıyalım’ diye düşündü. Şu an onu cezalandırmak stratejik olmaz, çünkü doğru yönde adım atıyor gibi görünüyor," dedi.
Son aylarda Avrupa Komisyonu Başkanı, üç güven oylamasıyla karşı karşıya kaldı; ayrıca 150 milyar euroluk savunma kredisi planında milletvekillerini devre dışı bırakması dahil Mercosur ve AB-ABD ticaret anlaşmaları nedeniyle eleştirildi ve yasal süreçlerle karşılaştı.
Muhalefetin büyük kısmı Sol (The Left) ve Avrupa için Vatanseverler (Patriots for Europe - PfE) gruplarından geliyor ve hiçbirinin geri adım atacağı görünmüyor.
Sol grubunun lideri Manon Aubry, güven oylamalarının sadece 133 oy almasına rağmen Euronews'e, “Pes etmiyoruz," diye konuştu.
PfE’nin önergesi ise 179 oy aldı ve onlar da geri adım atmıyor. PfE'nin Portekizli milletvekili Antonio Tanger Correa, Euronews’e şunları söyledi:
“Bu süreç, von der Leyen üzerinde baskı kurmak ve zayıf noktalarını göstermek için bir yoldu. Bu stratejiyi, von der Leyen artık devam edemeyeceğini anlayana kadar sürdüreceğiz.”
CEPS’ten Russack, aşırı sağcıların AB Komisyonu'nun gerçekten istifa edeceğini hiç beklemediğini söyledi:
“Bu çoğunluğu elde edemeyeceklerini biliyorlardı ama aşırı sağın asıl endişesi kurumların ve meşruiyetlerinin zayıflatılmasıdır.”
Daha fazlası kapıda
Alman Hristiyan Demokrat politikacı artık kendi saflarından da eleştirilerle karşı karşıya.
Parlamentodaki bir sonraki büyük tartışma, AB’nin 2028–2034 uzun vadeli bütçe önerisi (Çok Yıllı Mali Çerçeve – MFF) etrafında şekillenecek.
AB Komisyonu, temmuz ayında tartışmalı bir şekilde tarım ve bölgesel fonları tek bir çatıda birleştirmeyi ve ulusal yönetimlere devretmeyi önerdi.
O günden bu yana üye devletler, teklifin boyutunu ve yapısını eleştirirken, milletvekilleri de bu karara açıkça karşı çıktı.
Avrupa Halk Partisi'nin (European People's Party - EPP) İtalyan milletvekili Salvador de Meo, Euronews'e şunları söyledi:
“Şu an EPP grubu içinde tartışmalar çok hararetli. AB’nin iki en büyük bütçe fonunu tek bir çatıda birleştirmek, paranın yanlış kullanılmasına, şirketler ve vatandaşlar için kaynak eksikliğine ve bölgelerin etkisinin azalmasına yol açabilir.”
De Meo, Ortak Tarım Politikası’ndan geri adım atmanın, milyonlarca çiftçinin işlerini modernize etmesini sağlayan ve iklim değişikliğiyle mücadelede öncü rol oynamasına imkan tanıyan bir aracın geri çekilmesi anlamına geleceğini ekledi.
Avrupa Parlamentosu’nun bütçe ve tarım komitesi liderleri, Avrupa Komisyonu’nun Tarım ve Bütçe Komiserleri Christophe Hansen ve Piotr Serafin ile birlikte olası çözümleri görüşüyor ve önümüzdeki günlerde bir karara varmaları bekleniyor.
EPP yetkililerine göre masada birkaç seçenek var:
Komisyon önerisinin tamamen geri çekilmesi,
Milletvekillerinin mevcut planı yeniden şekillendirmesi,
AB Komisyonu'nun ilerleyen dönemde değişimi taahhüt etmesi.
Von der Leyen iki güven oylamasını atlatsa da AP ile olan mücadelesi hala devam ediyor. Bu, gelecekteki uzun vadeli bütçe planlamasından iklim hedefleriyle ilgili görüşmelere, kendi grubuna yayılan muhalif fikirlerden Avrupa'nın savunma politikalarına kadar uzanıyor.