Estonya Cumhurbaşkanı Alar Karis, Euronews Next’e verdiği röportajda, 'Önümüzdeki yıllarda tüm eğitim sistemi muhtemelen kökten değişecek,' diyor.
Okullar yaz tatiline girerken, Estonyalı öğretmenler bu tatili yapay zeka destekli sohbet botlarını öğrenerek geçirecek. Amaç, yeni nesli bu teknolojiyi bilinçli kullanmaya hazırlamak. Cumhurbaşkanı Karis, öğretmenlerin eğitiminin çok önemli olduğunu vurguladı: “Bu teknolojiden faydalanmaya çalışıyoruz ve işe okullardan başlıyoruz. Ama sadece okullardan değil, öğretmenlerden başlıyoruz çünkü eğitim her şeyden önemli.”
Estonya, yüksek teknoloji altyapısına yabancı değil. Son 20 yıldır kamu hizmetlerini dijitalleştiriyor ve siber güvenlik konusunda birçok ülkenin ilerisinde. Ancak Karis’e göre yapay zeka "bir bakıma yeni bir sınır".
Yapay zekanın öğretmenlere ders planlamada yardımcı olabileceğini ve öğrencilere daha kişisel geri bildirimler sunabileceğini söyleyen Karis, aynı zamanda bu hızla gelişen teknolojinin ciddi etik soruları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. “Tüm eğitim sistemi muhtemelen baştan sona değişecek. Ama henüz çok erken bir aşamadayız. Nasıl ve ne yöne gideceğini kestirmek zor,” dedi.
Karis, “Sorun teknolojinin kendisinde değil, gelişme hızında. İnsanları endişelendiren de bu hız zaten,” diye ekledi.
Yapay zekaya güven ve eleştirel düşünme
Yapay zeka ile ilgili endişelerden biri, sistemlerin gerçek dışı bilgiler üretmesi, yani “halüsinasyon” yaratması. Ayrıca bazı araştırmalar sohbet botlarının insanların eleştirel düşünme becerilerini zayıflatabileceğini gösteriyor.
“Bu her teknoloji için geçerli. Artık kitap okumazsanız ve sadece bu botları kullanırsanız, tabii ki aptallaşırsınız. Ama bu yüzden insanlara bu araçları akıllıca kullanmayı öğretmeliyiz,” dedi Karis.
“Öğrenciler ChatGPT’yi yalnızca kopyalayıp yapıştırmak için değil, gerçekten nasıl kullanacaklarını biliyor.”
Yapay zeka örneğin, birkaç gün devamsızlık yapan öğrencilerin geri kalmamasını sağlayabilir çünkü “Öğretmenlerin buna ayıracak zamanı yok,” diyor Karis. Ancak öğretmenlerin en büyük şikayetlerinden biri, öğrencilerin ödevlerini yapay zekaya yazdırması ve bunu tespit etmenin zor olması.
“Bu sorunla zaten uğraşıyoruz,” diyen Karis, öğretmenlerin ve akademisyenlerin de YZ kullandılarsa bunu açıkça belirtmeleri gerektiğini vurguladı: “Bu bir güven meselesi.”
Estonya’dan AI Leap: 'Küçük ülke, büyük vizyon'
Karis her ne kadar ChatGPT’yi örnek olarak zikretse de Estonya hükümeti birçok teknoloji şirketiyle iş birliği yapmayı planlıyor. “AI Leap” adı verilen program, kamu-özel sektör ortaklığıyla yürütülüyor. Estonya Eğitim Bakanı, ABD’li yapay zeka firmaları OpenAI ve Anthropic ile görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.
Karis, Estonya’nın küçük bir ülke olduğu için kendi yapay zeka sistemlerini inşa edemeyeceğini, bu yüzden mevcut çözümlerden yararlandıklarını söyledi. Ancak bu araçların Estonca dilinde erişilebilir olmasının önemine dikkat çekti:
“Küçük bir ülke ve küçük bir dile sahip olmak, dilimizi yaşatmamız gerektiği anlamına geliyor. Bu yüzden yapay zekaya özel dil becerilerini geliştirmeliyiz,” dedi.
“Aksi takdirde gençler İngilizceye geçer ve çok şey kaybederiz. Sonra insanlar düşünmeye bile başka bir dilde başlar.”
Eylül 2025’te başlayacak olan AI Leap programı, ilk etapta 20 bin lise öğrencisi ve 3 bin öğretmeni kapsayacak. 2026’dan itibaren mesleki okullar ve 38 bin ek öğrenci ile 3 bin öğretmen daha programa dahil edilecek.
Siber güvenlikten hibrit savaşa: Yapay zeka savunmanın da parçası
Karis, yapay zekanın Estonya’da siber güvenlik kadar merkezi bir müfredata dönüşeceğini belirtti.
Estonya, 2007’de haftalar süren ve bankalar, medya ve kamu kurumlarını etkileyen büyük bir siber saldırıya maruz kalmıştı. Saldırılar Rus IP adreslerinden gelmiş olsa da Rus hükümeti olaya karıştığını reddetmişti.
Karis, “Avrupa’nın tamamı Rusya’nın komşusu. Bu yüzden biz özel bir konumda değiliz. Hibrit savaş dediğimiz durum çoktan başladı... ve yapay zeka da modern savaşın araçlarından biri olabilir,” dedi.
“Bu yüzden farkında olmamız gerekiyor. Eleştirel düşünmeyi de geliştirmeliyiz. Bu sebeple işe öğretmenlerden ve okullardan başlıyoruz.”
'Ben korkmuyorum'
Siyasete atılmadan önce moleküler genetikçi ve gelişim biyoloğu olan Karis, yapay zekanın yaratabileceği tehlikelere rağmen fırsatlarının daha fazla olduğunu düşünüyor.
“Dürüst olmak gerekirse, ben hiçbir şeyden korkmuyorum. Bu yeni bir teknoloji. Eski bir bilim insanı olarak benim için yeni teknolojileri kullanmak ve bir şeyler inşa etmek her zaman heyecan verici olmuştur. Yani yeni olan her şey heyecan verici ve bilinmeyenden korkmamalısınız,” dedi.
Tabii ki teknolojinin de bir sınırı olduğunu kabul eden Karis, “Bazı endişeler ve kurallar elbette olacak, bu düzenlemeler her şeyi kontrol altında tutmaya yardımcı olacak” diye konuştu.