Dijital kurallar, yeni ABD yönetiminin ocak ayında iktidara gelmesinden bu yana çeşitli saldırılara konu oldu.
Avrupa Komisyonu sözcüsü, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin diplomatlarına bloğun dijital kurallar kitabına karşı bir lobi kampanyası başlatma talimatı verdiğine dair basında çıkan haberlere cevaben AB'nin dijital kurallarının tartışmaya açık olmadığını belirtti.
Reuters'in çarşamba günü yayınladığı habere göre, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalanan bir notta, AB'nin nefret söylemi ve dezenformasyonla mücadele çabaları kapsamında ifade özgürlüğü üzerinde "yersiz" kısıtlamalar peşinde olduğu uyarısında bulunuldu.
Yazıda, 2023 yılı sonundan itibaren yürürlüğe girecek olan ve internette yasadışı içerik ve ürünleri engellemeyi amaçlayan Dijital Hizmetler Yasası (DSA) - çevrimiçi platform kurallarına karşı uyarıda bulunuldu.
Komisyon sözcüsü, Euronews'e verdiği yanıtta, "AB düzenlemelerimiz ve standartlarımız hiçbir zaman tartışmaya açılmadı ve bu durum değişmeyecek," dedi.
Sözcü, "Sansür iddialarını kesin bir dille reddediyoruz. DSA ile ilgili sansür iddiaları tamamen asılsızdır. İfade özgürlüğü AB'de temel bir haktır," diye ekledi.
Trump'ın ocak ayında iktidara gelmesinden bu yana AB kuralları, sadece hükümet yetkilileri tarafından değil, büyük teknoloji şirketlerinin kendileri tarafından da çeşitli saldırılara maruz kaldı.
Nisan ayında Komisyon, Trump'ın üst düzey bir danışmanının bloğu ülkenin Büyük Teknoloji şirketlerine karşı "hukuk savaşı" yürütmekle açıkça suçlamasının ardından ABD ile herhangi bir ticaret müzakeresinin parçası olarak dijital ve teknoloji kurallarından taviz vermeyeceğini yineledi.
AB Teknoloji Komiseri Henna Virkkunen Nisan ayında Euronews'e verdiği demeçte, "Kurallarımız çok adil, çünkü Avrupa Birliği'nde faaliyet gösteren ve iş yapan herkes için aynı kurallar var. Yani Avrupalı şirketler, Amerikalı şirketler ve Çinli şirketler için aynı kurallarımız var."
AB yürütme organı, DSA ve Dijital Piyasalar Yasası, çevrimiçi rekabet kurallarını ihlal ettiği şüphesiyle aralarında Amerikalıların da bulunduğu şirketler hakkında bir dizi soruşturma başlattı.