Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Küçük bir aşı firması Marburg aşılarını Ruanda'ya 'yıldırım hızıyla' nasıl ulaştırdı?

2014 yılında çekilen bu fotoğrafta bir sağlık çalışanı Uganda'da Marburg virüsüne maruz kalan bir kişinin tutulduğu izolasyon çadırına girmeye hazırlanıyor.
2014 yılında çekilen bu fotoğrafta bir sağlık çalışanı Uganda'da Marburg virüsüne maruz kalan bir kişinin tutulduğu izolasyon çadırına girmeye hazırlanıyor. ©  Ben Curtis/AP Photo
© Ben Curtis/AP Photo
By Gabriela Galvin
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Kâr amacı gütmeyen bir aşı kuruluşunun başkanı, Ruanda'nın salgına hızlı müdahalesinde, kendileri gibi kuruluşların oynayabileceği rolün altını çiziyor.

REKLAM

ABD merkezli Sabin Aşı Enstitüsü'nün yöneten Amy Finan, Eylül ayında Büyük Kanyon yakınlarında bir aile tatilindeyken Ruandalı bir numaradan sürpriz bir telefon aldı.

Orada insanların, onaylanmış bir aşısı ya da antiviral tedavisi olmayan ölümcül Ebola benzeri bir hastalık olan Marburg virüsüne yakalanmış olabileceğine dair söylentiler duymuştu ama henüz hiçbir şey doğrulanmamıştı.

Bu yüzden arabasından inip bir otoyolun kenarında telefona sarıldı ve devasa kamyonlar hızla geçerken Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin ofisiyle büyüyen sağlık krizini görüştü.

Finan, Euronews Sağlık'a yaptığı açıklamada, bu görüşmenin, "ölümcül bir hastalık salgınını kontrol altına almak ve daha fazla can kaybını önlemek" amacıyla yapılan günlük görüşmelerin ilki olduğunu söyledi.

Ruanda'nın 26 Eylül'de Marburg salgınını kamuoyuna duyurmasından on gün sonra, onlarca sağlık çalışanı Sabin'in ilk çalışmalarda umut verici sonuçlar gösteren ancak henüz hiçbir hükümet tarafından onaylanmamış deneysel aşısını kullanıyordu.

Finan, "Sevkiyatları hazırlamak, protokolleri tamamlamak ve gerekli ticari ve yasal onayları almak için yıldırım hızıyla hareket ettik," dedi.

Kâr amacı gütmeyen aşı geliştiricisi, Marburg vakalarının çoğunlukla hastaları tedavi ederken virüsü kapan sağlık çalışanları arasında görüldüğü Ruanda'ya şu ana kadar yaklaşık 1.700 aşı gönderdi.

Ruanda Marburg'u nasıl kontrol altına aldı?

24 Ekim itibariyle 64 vakanın tespit edilmesi ve 15 kişinin hayatını kaybetmesi, virüsün ilk kez 1967 yılında Almanya'da ortaya çıkmasından bu yana görülen en büyük Marburg salgınlarından biri oldu.

Ruanda'daki ilk hastanın bir mağarada meyve yarasalarıyla temas eden 27 yaşında bir kişi olduğu düşünülüyor.

Büyüklüğüne rağmen, daha önceki salgınlarda vaka ölüm oranlarının yüzde 24 ile yüzde 88 arasında değiştiği göz önüne alındığında, bu aynı zamanda tarihteki en ölümcül salgınlardan biriydi.

Son iki hafta içinde bildirilen enfeksiyon sayısının azalmasıyla birlikte Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Africa CDC) salgının "kontrol altına alındığını" açıkladı.

Bölgedeki en güçlü sağlık sistemlerinden birine sahip olan Ruanda, temastan iki ila 21 gün sonra ortaya çıkan ateş, titreme, baş ağrısı, kusma, ishal, döküntü ve diğer semptomlara neden olabilen virüsün yayılmasını durdurmak için kritik bakım tesislerini hızla güçlendirdi ve enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulamaya koydu.

Hızlı aşı sevkiyatı bize ne anlatıyor?

Yaklaşık 15 kişilik bir araştırma kadrosuna sahip olan Sabin'in ülkenin başarılı müdahalesinde de parmağı var - ancak bu, diğer bulaşıcı salgınlarda tam olarak tekrarlanamayabilecek, daha önce örneği görülmemiş bir vaka çalışmasıydı.

Bunun nedeni Ruanda hükümetinin henüz deney aşamasındaki aşıyı, bazı kişilere gerçek enjeksiyon ve bazı kişilere plasebo aşısı yapmak gibi tipik bir protokol yerine, tüm yüksek riskli sağlık çalışanlarına ve doğrulanmış vakalarla temas halinde olan kişilere yapmayı tercih etmesiydi.

Ruanda'nın bu ayın başlarında Marburg vakalarında test etmek üzere, ilk klinik çalışmayı başlatması dikkat çekiciydi.

Aşıları uygulama kararı, araştırmacıların enfeksiyona karşı koruma sağlayıp sağlamayacağını bilemeyecekleri anlamına geliyor. Finan, bunun yerine aşının güvenliğini ve bir bağışıklık tepkisine yol açıp açmadığını test edeceklerini söyledi.

Şimdiye kadar Uganda ve Kenya'da devam eden ikinci aşama denemelerinde herhangi bir güvenlik endişesi yaşanmadığını ve ara sonuçların gelecek yıl beklendiğini belirten Finan, Sabin Enstitüsü'nün 2025 yılında ABD'de bir başka çalışma daha başlatacağını söyledi.

Sabin'in Ruanda'ya daha fazla aşı gönderip göndermeyeceği hakkında "göreceğiz" dedi ve ekledi: "Sonraki adımlara uygun şekilde karar vermek için birlikte çalışacağız."

Sağlık otoriteleri ve şirketlerle mevcut ortaklıklar ve kolayca sevk edilebilen aşılar ile mevcut deneme verilerinin ülkenin bağışıklık planını desteklemesi sayesinde hızlı seferberliğin mümkün olduğunu söyledi.

Ayrıca, bu müdahaleyle küçük kuruluşların ölümcül bir bulaşıcı salgını kontrol altına almada büyük bir rol oynayabileceğinin altını çizdi.

Finan, "Sonuçta her şey insanlara, ülke liderlerinin dinlenmesine ve ortaklar arasındaki güvene dayanıyor" dedi.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Tanzanya’nın kuzeyinde alınan örnek, DSÖ’nün endişelerini doğruladı: Marburg vakası tespit edildi

Ölümü öngörebilen yeni yapay zeka aracı, kalp hastalarının yaşam süresini uzatmada ezber bozabilir

Araştırma: LSD, anksiyeteyi azaltma konusunda umut vaat ediyor