La Ley del Silencio Hispanico' veya 'Hispanik Sessizlik Yasası' olarak bilinen bir önlemin parçası olarak, ABD'de İspanyolca konuşmanın para cezasına, hatta hapis cezasına neden olabileceği iddia ediliyor.
REKLAM
Sosyal medyada yapılan bir dizi paylaşım, Başkan Donald Trump'ın ABD'de İspanyolca konuşan kişilere para ve hapis cezaları vereceğini açıkladığını iddia ediyor.
TikTok'ta yayınlanan bir video Trump'ın İspanyolca'yı tamamen yasakladığını ve ABD'de sadece İngilizce konuşulabileceğini söylüyor.
İspanyolca konuşurken yakalanan kişilerin 5.000 dolar para cezası alacağı ve hatta hapse girebileceği belirtilen videoda, Trump'ın yeni kuralları beğenmeyenleri sınır dışı etmekle tehdit ettiği belirtiliyor.
Bu raporun hazırlandığı tarih itibarıyla video 50.000'den fazla beğeni toplamış durumda ve diğer pek çok sosyal medya paylaşımında da benzer şekilde Trump'ın İspanyolca'yı yasakladığı iddia ediliyor.
X'teki bir başka videoda ise göçmenlerin halka açık yerlerde İspanyolca konuşurken yakalanmaları halinde otomatik olarak tutuklanıp ülke dışına atılacakları ya da 2.000 dolar para cezası alacakları belirtiliyor.
Bu önlemin "La Ley del Silencio Hispano" ya da "Hispanik Sessizlik Yasası" olarak bilindiği söyleniyor.
Ancak bu doğru değil. İspanyolca yasağı hakkında resmi bir duyuru yapılmamış ve hiçbir saygın haber kuruluşu bunu gerçek olarak bildirmemiştir.
Yanlış iddiaların en muhtemel kaynağı, Trump'ın 1 Mart'ta imzaladığı ve İngilizceyi ABD'nin resmi dili olarak belirleyen kararnamedir.
Şimdiye kadar, ABD'de yaşayanların büyük çoğunluğu İngilizce konuştuğu için İngilizce ülkenin resmi dili konumundaydı.
Yürütme emri, devlet kurumlarının İngilizce dışındaki dillerde belge ve hizmet sunup sunmamayı seçebilecekleri anlamına geliyor.
Ayrıca bu kurumların İngilizce konuşmayanlara dil yardımı sağlamasını zorunlu kılan ve 2000 yılında Başkan Bill Clinton döneminde getirilen bir politikayı da yürürlükten kaldırıyor.
Kararnameye göre "İngilizceyi resmi dil olarak belirlemek sadece iletişimi kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda ortak ulusal değerleri pekiştirecek ve daha uyumlu ve verimli bir toplum yaratacaktır."
"Yeni Amerikalıları karşılarken, ulusal dilimizin öğrenilmesini ve benimsenmesini teşvik eden bir politika, Amerika Birleşik Devletleri'ni ortak bir yuva haline getirecek ve yeni vatandaşları Amerikan rüyasını gerçekleştirmeleri için güçlendirecektir." "İngilizce konuşmak sadece ekonomik olarak kapıları açmakla kalmaz, aynı zamanda yeni gelenlerin toplumlarıyla ilişki kurmalarına, ulusal geleneklere katılmalarına ve toplumumuza geri dönmelerine yardımcı olur."
Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü'ne göre resmi dil, hükümet tarafından günlük işleri yürütmek için kullanılan resmi dildir.
Bir veya daha fazla resmi dile sahip olmak, bir ulusun karakterini ve içinde yaşayanların kültürel kimliğini tanımlamaya yardımcı olabilir.
Enstitüye göre, tek bir dile öncelik vermek belirli kişileri güçlü bir konuma getirebilir ve dili tanınmayan diğer kişileri dışlayabilir.
İngilizce'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde resmi dil olmasını savunan bir grup olan US English, resmi bir dile sahip olmanın ortak bir iletişim aracı sağladığına, göçmenleri devlet hizmetlerini kullanmak için İngilizce öğrenmeye teşvik ettiğine ve "çok ihtiyaç duyulan sağduyulu bir dil politikası tanımladığına" inanıyor.
US English'e göre, Kaliforniya'dan New Hampshire'a ve ABD Virgin Adaları'na kadar 30'dan fazla eyalet İngilizceyi resmi dilleri olarak belirleyen yasaları kabul etmiş durumda. Hawaii, İngilizce ve Hawai dili olmak üzere iki resmi dil ilan eden tek eyalettir.
On yıllardır Kongre'deki milletvekilleri İngilizceyi resmi dil olarak belirlemek için yasa tasarısı sunmuş, ancak bu çabalar başarısız olmuştur.
Her şeye rağmen Hispanik savunuculuk grupları, Beyaz Saray'ın Trump'ın Ocak ayında göreve başlamasından birkaç saat sonra web sitesinin İspanyolca versiyonunu kaldırma kararından duydukları hayal kırıklığını dile getirdiler.
Trump ilk döneminde web sitesinin İspanyolca versiyonunu kapatmıştı. Başkan Joe Biden'ın 2021'de göreve başlamasıyla tekrar yayına girmişti.
Beyaz Saray, EuroVerify'ın tekrarlanan bilgi taleplerine yanıt vermedi.