Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides Euronews'e verdiği özel röportajda, Akdeniz'deki ada ülkesinin 'Amalthea' insani yardım deniz koridorunu Gazze'nin gelecekteki yeniden inşasını desteklemek için nasıl yeniden kullanmak istediğini anlattı.
Güney Kıbrıs, perşembe günü Brüksel’de yapılacak AB liderler zirvesi öncesinde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e Gazze’nin yeniden inşasına yönelik “çok özel” altı maddelik bir plan sundu.
Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, ayrıntıları ilk kez Euronews’e anlattı.
Euronews’e özel olarak açıklanan bu teklif, eylül ayı sonunda duyurulan ABD Başkanı Donald Trump’ın kapsamlı 20 maddelik barış girişimini desteklemek amacıyla hazırlandı.
Ekim ortasında Şarm El Şeyh’te düzenlenen “Gazze Barış Zirvesi”nde dünya liderleriyle ilk kez ele alınan plan, “Amalthea” insani yardım deniz koridorunun hem bölgedeki “enkazın çıkarılması” hem de ilerideki yeniden inşa süreci için malzeme ulaştırılması amacıyla kullanılmasını içeriyor.
İnsani deniz geçiş yolu, 2024 yılında Güney Kıbrıs tarafından, Batılı ve Arap ülkelerinin desteğiyle, Gazze’ye hayat kurtarıcı yardımlar ulaştırmak için başlatılmış ortak bir girişimdi.
Hristodulidis, Euronews’un önde gelen programı The Europe Conversation’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Koşullar oluştuğunda yeniden inşa başlamalı. Bu nedenle önerimizin üçüncü maddesi, enkazın kaldırılması ve yeniden inşayı mümkün kılmaya yöneliktir. İşte Kıbrıs’ın oynayabileceği rol bu: Gazze’nin yeniden inşasını desteklemek için deniz yollarının geliştirilmesi, enkazın çıkarılması ve inşaat malzemelerinin bölgeye ulaştırılması.”
Hristodulidis, girişimin o dönemde başarılı olduğunu vurguladı ve Güney Kıbrıs’ın “AB’nin bölgedeki temsilcisi olarak, bu aşamada yeniden harekete geçmeye hazır” olduğunu belirtti.
Köprüler kurmak
Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın AB ile Orta Doğu arasında bir köprü olarak sahip olduğu stratejik konumu kullanmaya hazır olduğunu ve Gazze’nin geleceğinde öncü bir rol oynamak istediğini söyledi.
Ülke, ocak ayından itibaren AB Konseyi’nin altı aylık dönem başkanlığını üstlenecek. Bu da hükümete, AB düzeyinde gündemi belirleme konusunda daha fazla etki sağlayacak.
Önceliklerinden birinin “AB’yi Orta Doğu’ya ve daha geniş Orta Doğu’ya yakınlaştırmak” olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, “Biz Avrupa Birliği’nin üyesiyiz ama aynı zamanda Orta Doğu’nun da bir parçasıyız. Lübnan'a yarım saatlik, İsrail'e 40 dakika, Mısır'a 50 dakika, Ürdün'e 50 dakika, Suriye'ye yarım saat uzaklıktayız,” ifadelerini kullandı.
Trump’ın planının uygulanabilmesi için bölgedeki tüm taraflarla iş birliği yapılması gerektiğini vurgulayan Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın İsrail, Filistin ve diğer bölge ülkeleriyle güçlü diplomatik ilişkilere sahip olduğunu hatırlattı.
“Planımız, tüm taraflarla kurduğumuz bu sağlam ilişkilere dayanıyor,” diyen Hristodulidis, örnek olarak İsrail’i, bölgedeki Arap ülkelerini, AB’yi ve ABD’yi gösterdi.
Altı maddelik plan yardım, güvenlik ve yeniden inşaya odaklanıyor
Yeniden inşanın yanı sıra, Güney Kıbrıs’ın planı temelde iki ana eksen etrafında şekilleniyor: İnsani yardım ve güvenlik.
Plan; insani yardımların ulaştırılmasına destek verilmesini, “çifte kullanımlı ürünlerin” (hem sivil hem askerî amaçlarla kullanılabilecek eşyalar) denetlenmesini ve Filistin güvenlik güçlerinin eğitimini hedefliyor.
Güney Kıbrıs ayrıca, Trump’ın önerdiği “uluslararası istikrar gücü”nde (Hamas’ı silahsızlandırmak ve Gazze’de istikrarı sağlamakla görevlendirilecek) rol üstlenmeyi amaçlıyor.
Bu gücün Arap ve uluslararası ortaklardan oluşması bekleniyor.
Altı maddenin tümü, Trump’ın daha geniş kapsamlı 20 maddelik planının sekiz ayrı unsuru ile bağlantılı.
Bunlar arasında insani yardım, ekonomik toparlanma, yeniden inşa ve gelecekteki yönetişimle ilgili maddeler bulunuyor.
Ancak Hristodulidis, Gazze’nin yeniden inşasının yalnızca “doğru siyasi koşullar” oluştuğunda başlayabileceğinin altını çizdi.
Şu an için Trump’ın öncülüğündeki ateşkes planına “başka bir alternatif olmadığını” belirten Hristodulidis, planın ilk aşamasının şimdilik sürdüğünü söyledi.
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes 10 Ekim’de yürürlüğe girmişti, ancak taraflar birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor.