Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Analiz: Brezilya'daki COP30 iklim görüşmelerinde her 25 katılımcıdan biri fosil yakıt temsilcisi

Katılımcılar COP30 BM İklim Zirvesi'nin düzenlendiği mekana girmek için geliyor.
Katılımcılar COP30 BM İklim Zirvesi'nin düzenlendiği mekana girmek için geliyor. ©  AP Photo/Fernando Llano
© AP Photo/Fernando Llano
By Euronews Green
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Brezilya’daki BM iklim zirvesine 1.600 fosil yakıt temsilcisi katıldı. Analiz, sayılarının neredeyse tüm ülke delegasyonlarını aştığını ortaya koyuyor.

Kick Big Polluters Out (KBPO) koalisyonunun yeni analizine göre, COP30'a katılan her 25 kişiden biri fosil yakıt temsilcisi.

Belem'deki BM iklim zirvesine bin 600'den fazla fosil yakıt temsilcisine erişim izni verildiğini saptayan çalışma, bunların görüşmelere katılan neredeyse tüm ülke heyetlerini açık ara geride bıraktığını gösteriyor. Yalnızca ev sahibi ülke Brezilya, 3 bin 805 kişilik heyetiyle daha fazla kişi gönderdi.

KPBO, bunun geçen yıl Azerbaycan'ın Bakü kentindeki iklim görüşmelerine kıyasla yüzde 12'lik bir artış olduğunu ve koalisyon 2021'de katılımcıları incelemeye başladığından beri COP'ta fosil yakıt temsilcilerinin en yüksek yoğunluğu olduğunu söylüyor.

Belem'deki görüşmelere toplam katılım daha düşük olduğundan oran daha yüksek olsa da, COP30'daki fosil yakıt temsilcilerinin toplam sayısı geçen yıl Bakü'deki COP29'a göre daha az.

Fosil yakıt temsilcileri kimlerdir?

Analiz için KPBO koalisyonu, UNFCCC tarafından 10 Kasım'da yayımlanan COP30 katılımcılarının geçici listesini kullanıyor. Bir delegenin fosil yakıt temsilcisi sayılmasını gerektiren bağları olup olmadığının belirlenmesi yalnızca bu listedeki bilgilere dayanıyor.

Analiz, fosil yakıt temsilcisini, bir örgütü ya da heyeti temsilen iklim politikasını fosil yakıt endüstrisinin veya belirli fosil yakıt şirketlerinin lehine etkilemeyi amaçlayan herhangi bir delege olarak tanımlıyor.

Buna, Paris Anlaşması imzalandığından beri fosil yakıt şirketlerine büyük finansman sağlamış kurumlardan finans temsilcileri de dahil.

Analiz, iklim konferansı sürerken ülkenin fırtınalarla mücadele etmesine rağmen, fosil yakıt temsilcilerinin Filipinler'in resmî delegelerinin 50 katı olduğunu ortaya koydu.

Kick Big Polluters Out üyesi, Filipinler'deki IBON International'dan Jax Bonbon, "Filipinler'de yıkıcı seller ve süper tayfunların yaşanmasının üzerinden sadece birkaç gün geçmişken ve Küresel Güney'in dört bir yanında kuraklıklar, sıcak hava dalgaları ve yerinden edilmeler kötüleşirken, bu krizi körükleyen şirketlerin, kâr güdülerini besleyen ve iklim acil durumunu gerçekten ele alma umudunu baltalayan aynı sahte 'çözümleri' dayatmaları için bir platform verildiğini görüyoruz," dedi.

"COP30 bir 'Uygulama COP'u' olmayı vaat ediyor. Ancak bugüne dek, yarattıkları krizi ele almak için düzenlenen bir konferanstan Büyük Kirleticileri çıkarmak gibi en temel ve çok gecikmiş talebi dahi hayata geçirmekte başarısız oldu."

Fosil yakıt temsilcileri, iklim değişikliğinin etkisiyle şiddeti artan Melissa Kasırgası'nın sarsıntılarını hâlâ atlatamayan Jamaika'dan gelen katılımcıların 40 katı.

Genel olarak, fosil yakıt temsilcileri, COP30 için en kırılgan 10 ülkeden gelen tüm delegelerin toplamından üçte iki daha fazla akreditasyon aldı.

Fosil yakıt lobicileri nereden geliyor?

KBPO koalisyonuna göre büyük ticaret birlikleri, fosil yakıt etkisinin en büyük taşıyıcısı olmaya devam ediyor. Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği, aralarında petrol ve gaz devleri ExxonMobil, BP ve TotalEnergies'den temsilcilerin de bulunduğu 60 kişilik bir ekip getirdi.

COP30, hükümet dışı tüm katılımcıların katılımlarını kimin finanse ettiğini kamuya açıklaması ve bireysel hedeflerinin UNFCCC'ninkilerle uyumlu olduğunu teyit etmesinin beklendiği bu yıllık BM iklim görüşmelerinin ilki. Ancak, yeni gereklilik hükümet yaka kartıyla katılanlara uygulanmıyor.

KBPO koalisyonu, hükümet yaka kartlarıyla 164 fosil yakıt lobicisinin erişim sağladığını dikkate alındığında bunun "kaygı verici bir gözden kaçırma" olduğunu söylüyor.

Şeffaflık Örgütü'nün ayrı bir araştırması, ulusal heyetlerdeki katılımcıların yüzde 54'ünün ya bağlantılarının türünü açıklamadığını ya da "Konuk" veya "Diğer" gibi muğlak kategorileri seçtiğini ortaya koydu.

Şeffaflık Örgütü CEO'su Maira Martini, "COP29'da, analizimiz katılımcıların yaklaşık altıda birinin bağlantılarının ayrıntılarını açıklamadığını, çoğunun fosil yakıt çıkarlarıyla ilişkili olduğunu gösterdi," diye açıklıyor.

"Bu eğilim COP30'da da tekrarlanıyor. Heyet üyelerinin yarısından fazlasının bağlantılarını saklaması ya da belirsizleştirmesi güveni zedeleme ve kararları insanların ve gezegenin ihtiyaçlarından uzaklaştırma riski taşıyor."

Hangi AB ülkeleri COP30'a fosil yakıt temsilcileri getirdi?

Fossil Free Politics'in bu yılın başlarında İklim Komiseri Wopke Hoekstra'ya gönderdiği bir açık mektup, AB'den BM iklim görüşmelerini fosil yakıt endüstrisinin etkisinden korumasını ve COP30'a hiçbir fosil yakıt lobicisini getirmemesini istedi.

AB bunu dikkate almış görünüyor; zira heyetinde AB kurumları veya onların danışmanlarından olmayan tek kişiler üç gazeteci ve film yapımcısıydı.

Friends of the Earth Europe'da Corporate Capture kampanyacısı Kim Claes, "Avrupa Komisyonu'nun ikinci yıl üst üste COP'a fosil yakıt lobicilerini getirmemesi güçlü bir mesaj" diyor.

"Şimdi bu yaklaşımı AB politikasına yerleştirmenin ve COP'taki ulusal heyetlerin aynı yolu izlemesini sağlamanın zamanı."

Fossil Free Politics gruplarının çalışmasının ardından Almanya ve Avusturya da COP30 öncesinde görüşmelere fosil yakıt temsilcilerini getirmemeyi taahhüt etti.

Ancak KBPO koalisyonuyla birlikte Fossil Free Politics'in yaptığı daha ayrıntılı analize göre diğer AB üye ülkeleri, resmî heyetleriyle BM iklim konferansına 84 temsilci getirdi.

Fransa 22 kişi getirdi; bunların beşi TotalEnergies'ten, CEO Patrick Pouyanne de dahil.

Bu yıl Ekim ayında Paris'teki bir mahkeme, TotalEnergies'in, daha fazla fosil yakıtı teşvik etmeye ve satmaya devam etmesine rağmen iklim değişikliğinin çözümünün bir parçası olduğu izlenimini vererek reklamlarda tüketicileri yanılttığına hükmetti.

Özellikle TotalEnergies, "iklimi stratejisinin merkezine koyduğunu, amacı mümkün olduğunca çok kişiye daha temiz, daha güvenli ve daha erişilebilir enerji sağlamak olduğunu" ve 2050'ye kadar net sıfıra ulaşma hedefi belirlediğini iddia etmişti.

Şirketin hukuka aykırı reklamları durdurması emredildi ve kararı internet sitesinde 180 gün boyunca belirgin biçimde yayımlaması gerekiyor. Bu, Fransa'nın yeşil aklama yasalarının büyük bir fosil yakıt şirketine ilk kez uygulanmasıydı.

İsveç, 18 kişiyle bir sonraki en büyük fosil yakıt heyetine sahipti; İtalya 12 lobici getirdi.

Diğer AB üye ülke heyetleri arasında Danimarka 11 lobici getirdi; Belçika ve Portekiz'in her biri 8 kişi getirdi. Finlandiya 2, Hollanda ve Yunanistan ise birer kişi getirdi.

BM iklim görüşmelerinde daha iyi hesap verebilirliğe ihtiyaç var mı?

Şeffaflık Örgütü'nün bu yıl başında yayımladığı bir rapor, fosil yakıt aktörlerinin BM iklim müzakere sürecini nasıl etkilediğine baktı.

Rapor, Bakü'deki COP29 ve 2025 yıl ortasında Bonn'daki iklim görüşmelerinden saha gözlemlerinin yanı sıra iklim müzakerecileri, UNFCCC gözlemcileri ve araştırmacılarla yapılan 39 görüşmeye dayanıyordu.

Rapor, bu çıkarların BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) temel kurallarından COP toplantılarının sonuçlarına kadar her şeyi şekillendirdiğini ve küresel iklim kriziyle mücadele çabalarını zayıflattığını ortaya koydu.

Şeffaflık Örgütü'nde iklim ve çevre lideri Brice Böhmer, COP30 "hakikat COP'u" ise Başkanlığın ve UNFCCC Sekretaryası'nın şimdi "gelecek zirveler öncesinde katılımcı açıklama kurallarını gözden geçirmeyi ve güçlendirmeyi taahhüt etmesi, her düzeyde dürüstlük ve hesap verebilirliği güvence altına alması" gerektiğini söylüyor.

Katılımcılardan talep edilen açıklama gerekliliklerini güçlendirecek önlemlerin yanı sıra Şeffaflık Örgütü, fosil yakıt endüstrisi temsilcilerinin ulusal heyetlerden tamamen dışlanmasını da talep ediyor.

KPBO koalisyonu, son bulgularının BM zirvesinde açık çıkar çatışması politikaları ve hesap verebilirlik önlemlerinin oluşturulması yönündeki acil ihtiyacı da güçlendirdiğini söylüyor.

Koalisyon üyesi, Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi'nden (CIEL) insan hakları ve iklim değişikliği konusunda kıdemli kampanyacı Lien Vandamme, "iklim müzakerelerinin kurallarını acilen reforme etmemiz" gerektiğini söylüyor.

Vandamme, görüşmelerin "uzlaşının silah haline getirildiği durumlarda oylamaya izin vermesi, uygulanabilir çıkar çatışması kuralları benimsemesi, sözlerin sonuç doğurması için gerçek uyum ve yaptırım mekanizmaları oluşturması ve sivil alan ile insan haklarını koruması" gerektiğini ekliyor; böylece kirleticiler değil, insanlar ve bilim, fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırabilir ve geniş ölçekte gerçek finansman sağlayabilir.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye ve Avustralya, COP31 için karşı karşıya: Almanya neden istemiyor?

Ülkeler, BM iklim zirvesi COP30'da iklim dezenformasyonuyla mücadele taahhüdü verdi

COP30’da 'sürdürülebilir soğutma' çağrısı: Klimalar iklimi öldürmesin