Moskova, Ukrayna’ya ait bir insansız hava aracının Putin’in konutunu hedef aldığı yönündeki iddiasını sürdürdü. Kiev, AB ve ABD’li yetkililer ise bu iddiaları, ABD öncülüğündeki barış görüşmelerini baltalamaya yönelik bir girişim olarak değerlendiriyor.
Moskova çarşamba günü, müttefiklerin ABD öncülüğünde Rusya’nın topyekûn savaşını sona erdirmeye yönelik barış görüşmelerini sabote etmeye dönük bir girişim olarak nitelendirdiği, Ukrayna’ya ait olduğu iddia edilen bir insansız hava aracının Devlet Başkanı Vladimir Putin’in konutunu hedef aldığı yönündeki iddialarını yineledi.
Kremlin’in iddialarını desteklemeye yönelik son adımda, Rusya Savunma Bakanlığı pazartesi gecesi Kiev'in Novgorod’daki Putin’in konutunu hedef alındığını öne sürerek düşürülmüş bir insansız hava aracını gösterdiği bir video yayınladı.
Görüntülerde, gece saatlerinde ormanlık bir alanda karlar üzerinde yatan hasarlı bir drone yer alıyor. Videoda, yüzü maskeli olduğu görülen bir Rus askeri personelinin, görüntüler drone’un yakın plan çekimleri ve iç parçalarını gösterirken, insansız hava aracı hakkında konuştuğu görülüyor.
Görüntülerin bir diğer bölümünde ise bir askeri aracın içinde oturan iki maskeli Rus askeri, “29 Aralık gecesi, korunan bir tesisin bulunduğu alanda uçak tipi bir İHA ile saldırı girişiminde bulunuldu” ifadelerini kullanıyor.
İddia edilen İHA saldırısının Putin'in konutu yakınlarında gerçekleştiğini doğrulayacak herhangi bir kanıt sunulmadı. Euronews görüntülerin gerçekliğini ya da çekildiği yeri bağımsız olarak doğrulayamadı.
Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov salı günü yaptığı açıklamada Moskova'nın iddialarını destekleyecek daha fazla kanıt sunmayı reddetti ve "Burada herhangi bir kanıta ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum," dedi.
Valdai sakinleri: 'Gürültü yok, patlama yok'
Dolgiye Borody ya da "Uzun Sakallar" olarak da bilinen Putin'in konutu, sakinlerinin yerel medya kuruluşlarına bir insansız hava aracı saldırısına dair herhangi bir işarete tanık olmadıklarını söylediği Valdai kasabasının yakınında yer alıyor.
Mozhem Obyasnit yayın organına konuşan bir bölge sakini, "O gece ne bir gürültü, ne bir patlama, hiçbir şey olmadı. Eğer böyle bir şey olsaydı, tüm şehir bunu konuşuyor olurdu," dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov pazartesi günü yaptığı açıklamada Ukrayna'nın gerçekleştirdiği iddia edilen insansız hava aracı saldırısında 91 uzun menzilli insansız hava aracının kullanıldığını söyledi.
Lavrov Interfax haber ajansına verdiği demeçte, "Bu tür pervasız eylemler cevapsız kalmayacak," dedi ve Moskova'nın müzakere tutumunun bundan sonra değişeceğini belirtti.
Lavrov, iddia edilen saldırı sırasında Putin'in konutta bulunup bulunmadığına açıklık getirmedi.
Rus Dışişleri Bakanı'nın verdiği rakamlar, ilk olarak pazartesi günü 18'i Novgorod bölgesinde olmak üzere toplam 89 Ukrayna insansız hava aracının düşürüldüğünü iddia eden Rusya Savunma Bakanlığı'nın resmi raporuyla çelişti.
Haberlere göre Putin'in Sovyet döneminden beri üst düzey yetkililer için bir tatil mekânı olan Valdai yazlığı, en az bir düzine karadan havaya batarya da dâhil olmak üzere önemli hava savunma tesisleriyle korunuyor.
'Kasıtlı dikkat dağıtma'
Kiev, Moskova'nın saldırı iddialarını reddetti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy Moskova'nın iddialarına karşılık vererek bunu "Rusya Federasyonu'nun bir başka yalanı" olarak nitelendirdi.
Pazartesi günü öğleden sonra gazetecilerle yaptığı bir sohbette Zelenskiy, "Dün (ABD Başkanı Donald) Trump ile bir görüşme yaptığımız açık ve Ruslar için, eğer Amerika ile aramızda bir skandal yoksa ve ilerleme kaydediyorsak, bunun onlar için bir başarısızlık olduğu açık," dedi.
"Bu savaşı bitirmek istemiyorlar, sadece üzerlerindeki baskıyla bitirebilirler. Eminim bir neden arıyorlardı," diye ekledi.
O tarihten bu yana birçok Avrupalı ve ABD'li yetkili Zelenskiy'nin, Putin'in hayatına kastedildiği iddiasında ısrar ederek Moskova'nın, ABD Başkanı Donald Trump'ın son haftalarda aktif bir şekilde ilerlettiği ABD öncülüğündeki barış görüşmelerini kasıtlı olarak etkilediği yönündeki inancını yineledi.
Çarşamba günü AB dış politika şefi Kaja Kallas, Rusya'yı "asılsız iddiaları" desteklemekle suçladı ve iddiayı "kasıtlı bir dikkat dağıtma" olarak nitelendirdi.
Kallas X'te "Moskova, Ukrayna ve Batılı ortakları tarafından barışa yönelik gerçek ilerlemeyi raydan çıkarmayı amaçlıyor," diye yazdı.
Bir gün önce ABD'nin NATO Büyükelçisi Matthew Whitaker da Rusya'nın iddialarına şüpheyle yaklaşmış ve bunun yerine ABD istihbaratını görmek istediğini belirtmişti.
Whitaker Fox Business'a verdiği bir mülakatta, "Bunun gerçekten olup olmadığı belli değil," dedi.
Whitaker, "Bir barış anlaşmasına bu kadar yakınken, Ukrayna gerçekten bir barış anlaşması yapmak isterken, pervasız ya da yardımcı olmayan bir şey yapmak bana biraz düşüncesizlik gibi geliyor," diye ekledi.
Ukrayna ve müttefikleri daha önce Moskova'yı herhangi bir ateşkes ya da barış anlaşması konusunda kasıtlı olarak oyalamakla suçlamış, Kremlin ise görüşmelerin ilerlemesi için ön koşul olarak maksimalist taleplerini yinelemeye devam etmişti.
Merz'den hibrid savaş uyarısı
Pazartesi günü Rus devlet medyasının bildirdiğine göre Kremlin, Putin'in görüşme sırasında ABD Başkanı Donald Trump'ı Ukrayna saldırısı iddiası konusunda bilgilendirdiğini ve bunun Lavrov tarafından açıklandığı üzere Moskova'nın müzakerelerdeki pozisyonunu değiştirmesine yol açtığını söyledi.
Pazartesi günü daha sonra İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile birlikte Florida'da basına konuşan Trump, saldırı iddiasıyla ilgili bir soru üzerine "Hoşuma gitmedi, iyi değil," dedi.
ABD Başkanı, "Bu hassas bir dönem, doğru zaman değil. Saldırgan olmak başka bir şey... evine saldırmak başka bir şey," diye ekledi. "Bu konuda çok öfkeliydim."
Washington'un Moskova'nın iddialarını doğrulayacak herhangi bir istihbarata sahip olup olmadığı sorusuna Trump, "Öğreneceğiz. Saldırının gerçekleşmemiş olabileceğini söylüyorsunuz, sanırım bu da mümkün."
"Ama Başkan Putin bu sabah bana öyle olduğunu söyledi."
Bu arada Almanya Şansölyesi Friedrich Merz çarşamba günü yaptığı yeni yıl konuşmasında Rusya'yı Avrupa'ya karşı hibrid bir savaş yürütmekle suçladı.
Merz, "Avrupa'da özgürlüğümüze ve güvenliğimize doğrudan tehdit oluşturan korkunç bir savaş yaşanıyor. Rusya, Ukrayna'ya yönelik saldırganlık savaşını tüm şiddetiyle sürdürüyor," dedi.
"Bu bizi ilgilendirmeyen uzak bir savaş değil. Sonuçta Rusya'nın saldırganlığının tüm Avrupa'yı hedef alan bir planın parçası olduğunu her geçen gün daha net bir şekilde görüyoruz."
"Almanya da her gün sabotaj, casusluk ve siber saldırılarla karşı karşıya kalıyor," diye ekledi.