İtalya'nın kültürel mirası tehlike altında

İtalya'nın kültürel mirası tehlike altında
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Herhangi bir turiste sorun, İtalya denilince aklına ne geliyor. Cevabı büyük ihtimalle Kolezyum olacaktır. 2 bin yıllık bu tarihi amfitiyatro bugün de ayakta durmayı başarıyor. Burası tek başına, her yıl ülke ekonomisine beş milyar Euro turizm geliri sağlıyor.

Bu eşsiz eserin yaşayabilmesi için aralıksız olarak restore çalışmalarının yürütülmesi gerekiyor. Devletin bunun için ayırdığı para ise yıllık 500 bin Euro. İtalyanlara göre bu parayla yüzyıllardır ayakta kalmayı başaran bu eserin bütün restorasyon işlerinin yapılması imkansız.

İtalya’da son yıllarda yapılan kesintiler Kültür Bakanlığı’nın bütçesini de vurdu. O yüzden de çalışmalar eldeki paraya göre yürütülüyor: “Size çok popüler bir esprisiyi anlatayım. Komik fakat acı: ‘Biliyorsunuz dünya kültür mirasının yüzde 60’ı İtalya’da. Peki gerisi. Gerisi güvende bir yerlerde.’ İşte bu İtalya’nın kültürel miras sorunu. Bu ülkede kültürel mirasları ek masraf, gereksiz harcama, ekonomik yük olarak gören bir hükümet vardı.

İtalya, Unesco’nun Dünya Kültür Mirası listesinde 47 bölgeyle birinci sırada yer alıyor. O alanlardan biri olan Kolezyum’un restorasyonu için İtalya Kültür Bakanlığı’nın ayırdığı bütçe, son 10 yılda yarı yarıya azaldı.

Şehrin göbeğindeki bu tarihi mirası bugünün koşullarında korumak da zor. Trafik adeta Kolezyom’un üzerinden geçiyor. Geçtiğimiz haftalarda alınan bir kararla Kolezyum’un etrafında yaya girişine yasak olan 15 metrelik bir kırmızı hat oluşturuldu.

Kültür Bakanı Lorenzo Ornaghi ile Roma Belediye Başkanı Gianni Alemanno, tarihi eserleri korumak için sponsorlarla bir araya geldi. Diego della Valle, Kolezyom için 25 milyon Euro yardımda bulundu. Bu parayla Kolezyom’un kuzey ve güney cepheleri restore edilecek. Benzer şekilde Fendi de Trevi Çeşmesi için 2 milyon Euro vereceğini duyurdu.

Ancak İtalyanların bir kesimi bu tarz sponsorluklara karşı çıkıyor. Onlara göre firmalar, bütün insanlığa ait bu tarihi eserlerin sırtından para kazanıyor. Kolezyum yönetimi ise yanlış birşey yapmadıklarını savunuyor: “Kolezyum’un, 20 yıl önce sponsora ihtiyacı vardı. Fakat şu çok açık ki buranın idaresi, amfitiyatroyu tamamen restore edecek bir fon bulamadı. 20 yılda durum daha da kötüleşti. Özel şirketlerin desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Bu sponsorluk anlaşması tarihi eser üzerinde herhangi bir reklam yapılmasına fırsat vermiyor.”

İtalya’nın temel tüketici hakları kuruluşu, sponsorluk konusunu mahkemeye taşıdı. Nisan ayında açıklanacak karar bekleniyor: “Bu sponsorluk değil. Yangından mal kaçırma! Birkaç kuruşa İtalya’yı temsil eden anıtı satıyoruz. Bunu reklam ve ticari faaliyetlerinde kullanacak. Onlar bunun böyle olmadığını söylüyor. Fakat anlaşma metnini okuyun. Onlar, ‘Kolezyum’un Dostları’ adı altında haklarını üçüncü tarafa devredebiliyor. Kolozyum’u almak isteyenlere bu altın tepsiyle sunuluyor. Bu hoşgörülemez.”

Kolezyum’un diğer bir sorunu da trafik. Tarihi eserin çevresinden saatte ortalama iki bin araç geçiyor. Şu anda Kolezyum’da en az 3 bin çatlak var. Yakında da yeni metro çalışması başlayacak.

Şimdi de 240 kilometre güneyde Napoli kenti yakınındaki Pompei’ye gidiyoruz. Milattan önce 79 yılında Vezüv yanardağının lavları bir anda bu kenti 200 bin kişilik bir mezarlığa dönüştürdü. 2010 yılında bölgede bulunan gladyatör evlerinin çökmesi üzerine çalışmalar başlatıldı. Ancak gelinen noktada durum çok da değişmişe benzemiyor.

Arkeolojik alana ulaştığımız gün, drenaj sistemindeki sorun nedeniyle bir istinat duvarının çökmesine şahit olduk. Arkeolojik bölgeden sorumlu olan Grete Stefani, kazı çalışmaları ve restorasyonun sonunda projelerinde ciddi ilerleme sağlayacaklarını söylüyor: “Büyük Pompei Projesi, daha önce yapılan çalışmalardan farklı olarak bütün arkeolojik bölgeyi korumak için çok önemli bir fırsat sunuyor. Böylece restorasyon çalışmaları daha ileriye taşınabilecek. Önümüzdeki yıllarda farklı binalarda bu yönde restorasyonlara hız verilecek.”

Bazı evlerde restorayon çalışmaları titizlikle devam ediyor. Örneğin bu ev çok yakında ziyarete açılabilecek. Fakat 66 hektarlık Pompei alanında bin 500 ev bulunuyor. Fakat şu anda birçok evde ve önemli binada çalışmalar devam ettiği için buralara ziyaret de mümkün değil: “Eskiden mimarların, araştırmacıların ve asistanların birlikte çalıştığı bir merkezimiz vardı. O dönem sayımız 30’u geçiyordu. Şu anda ise bu sayının yarısından az kişi aynı hizmeti veriyor.

66 hektarlık alanın yarısı turizme açık. 1997 ‘de 279 olan çalışan sayısı bugün 197. Ayrıca yaklaşık 30 denetçi görev yapıyor. Bu koşullar altında antik kenti korumak da zor oluyor. Bu durumda tek çözüm düzenli bakım. Büyük Pompei Projesi’nin en sağlıklı şekilde hayata geçmesi için kültürel mirası korumak adına kurulan bağımsız kuruluşlar gelişmeleri yakından takip ediyor.

Yolculuğumuz Pompei’ye yedi kilometre mesafedeki Oplontis’te sona eriyor. Burada bulunan antik Roma villası Poppaea’da restorasyon çalışmaları devam ediyor. Turistlerin buraya ulaşması biraz zor. Çünkü bu tarihi alan bir mahallenin ortasında levhasız yolların ardında adeta saklanıyor. Burası Roma imparatorlarından Neron’un ikinci eşinin yaz aylarında kullandığı yer olarak biliniyor. Villa, bugün de ziyaretçilerini göz alıcı dekorasyonuyla karşılıyor. Ancak ışıklandırma sistemi yıllardır çalışmıyor ve kimse de gelip bu sorunu gidermiyor. Restorasyon devam ederken çatıdan su sızmaya devam ediyor…

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?