REKLAMeuronews :
“Üç yıldır devam eden “sıfır ilerlemenin” ardından Filistin-İsrail müzakereleri tekrar başladı. Filistin için çözüm kendi bağımsız devletini kurmaktan geçiyor. Müzakerelerde tarafların karşılaştığı zorlukları daha iyi anlamak için Filistin baş müzakerecisi Saib Erakat ile bir araya geldik. Erakat hoş geldiniz. Müzakerelerin başlamasından bu yana yaklaşık 4 ay geçti. Şimdiye kadar somut bir sonuç elde edilebildi mi ?”
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“İsrail 29 Temmuz’da başlayan müzakere sürecinin başından beri masadan uzak durduğu için sonuçlar hakkında bir şey diyemiyorum. Bu süreçte 31 Filistinli soğuk kanlılıkla öldürülmüştür. Bunun yanında İsrailliler, New York’un normal büyümesi ile karşılaştırıldığında üç katı büyüklüğünde olan 5 bin 992 konut inşası için ihale sunmuştur. Dahası, Filistinlilere ait 209 ev ve diğer Filistin inşaatları yıkıma uğramış aynı zamanda Mescid-i Aksa camisine yönelik saldırılar olmuştur. Artı bir de Gazze Şeridi’ndeki güvenliğin arttırılması iddiasıyla yerleşimciler tarafından giderek yükselen terörist eylemler. Bu tür davranışların tek bir anlama vardır. O da, İsrail hükümetinin müzakereleri yok etmeye kararlı olduğudur.”
euronews :
“Başbakanı Binyamin Netanyahu son açıklamasında bir saat boyunca bile yerleşim yerleri inşasının durmayacağını söyledi.
Öyle görünüyor ki siz İsrail hükümeti ile değil de sadece İsrail Adalet Bakanı Tzipi Livni ile müzakere ediyorsunuz. Bu doğru mu?”
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“İsrail hükümeti yerleşimlerin sorumluluğunu üstlenmeli. İsrail Başbakanı hali hazırda müzakereler yerine yerleşim yerlerini seçti. O barış sürecini sürdürmek yerine dikte yoluna gitmeyi tercih etti. O halde hükümet müzakerelerde ortaya çıkacak krizin sorumluluğunu da üstlenmeli.”
euronews :
“Müzakerelerdeki temel anlaşmazlık noktası nedir?”
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“Ben müzakerelerin ayrıntılarından bahsetmek istemiyorum. Fakat görüşmeler uluslararası hukukun meşruiyeti altında açık ve net bir şekilde inşa edilmelidir. Filistin devleti, Doğu Kudüs’ü başkenti olarak duyurmaz ise hiçbir bir anlam ifade etmeyeceği gibi, Filistin bir parçası olan Gazze şeridi olmadan da olmaz. Gazze Akdeniz ve işbirliği anlamına gelir. Biz aynı insanlarız. Biz bu mücadeleyi mülteci sorununa bir çözüm bulmadan sona erdiremeyiz.
euronews :
“müzakerelerin başarısız olması durumda seçimler neler?”
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“Bugün Filistin’in tüm uluslararası protokollere uyum sağlayabilecek kapasitesi var. Buna dört Cenevre Sözleşmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi de dahil. Kim uluslararası ceza mahkemesinden korkuyorsa, suçlarına son vermeli. Biz Avrupa Birliği ile güçlü ilişkiler inşa ediyoruz. en öncelikli nedenimiz yerleşim yerlerini durdurabilmek. Sadece Avrupa ile değil Latin Amerika ile de ilişkiler inşaa etmeye başladık. Biz özellikle Avrupa Birliği içinde Filistin devletinini kabul eden ülkelerin sayısını yükseltmek için çaba gösteriyoruz. Fakat bir stratejimiz var. Netanyahu da üç temele dayalı bir strateji ortaya koydu. İlk olarak onun güçlü bir devlet olmadan Filistin otoritesini ihtiyacı var. Aynı zamanda bir sorumluluk olmaksızın İsrail işgaline de ihtiyacı var. Bir yandan da Gazze Şeridi’ni Filistin sahasından uzağa taşımak istiyor. Yani bizim bu stratejilere karşı koyabilmemiz için çaba göstermemiz ve işbirliği içinde çalışmamız lazım. Netanyahu şunu da bilmeli, biz Uluslararası Ceza Mahkemesi de dahil olmak üzere tüm bu 63 uluslararası örgüte üyelik başvurusunda bulunacağız.”
euronews :
“İsrail’i bir Yahudi devleti olarak kabul etmemenizin sebebi nedir?
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“En basit haliyle, biz bu durumu kabul edersek, bu toprakların Yahudi toprakları olduğunu da kabul etmiş oluruz. Ben bunu kabul etmiyorum. Ne dinimi, ne tarihimi ne de kültürümü değiştirmeyeceğim. 1967 sınırları, siyasi koşullar ve uluslararası
hukuk bize burada iki ülke olduğunu söylüyor. Biz bunu kabul ediyoruz. Fakat hiçbir koşul altında İsrail’i bir Yahudi devleti olarak kabul etmeyeceğiz. “
euronews :
“ İsrail ve Filistin arasında arazi değişimi gibi söylentiler var. Bunu kabul ediyor musunuz ? “
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“Benzer değerde arazi alışverişi konusunda bir tartışma vardı. Şöyle diyelim, bu konudaki tavrımız kesin, sadece İsrail Filistin’i 1967 sınırına göre devlet olarak kabul ettiği durumda bu konu hakkında konuşabiliriz. Çünkü toprak değişimi egemen ülkeler arasında olur.”
euronews :
“Özellikle Ürdün ile sınırların olduğu vadilerde mevcut Amerikan sponsorluğu altında herhangi bir güvenlik düzenlemesi var mı?
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“ İsrail’in aşamalı çekilmesi bittiğinden beri bunlar Ürdün-Filistin sınırlarıdır. Biz ne doğu ve ne de batı sınırlarında herhangi bir İsrail varlığı kabul etmeyiz. Ne bir liman ne bir geçit burası bağımsız ve egemen Filistin topraklarıdır.”
euronews :
“Peki uluslararası askerlerin varlığı bunu kabul ediyor musunuz? “
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“ Biz, uluslararası askeri varlğı kabul ediyoruz. Birçok ülkede dünyanın farklı bölgelerinden gelenler barış içinde yaşayabiliyor.”
euronews :
“Kudüs’te uluslararası askeri gücü konuşlandırma önerisine ne diyorsunuz ?
Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat :
“Neden Kudüs, Kudüs Erika, Han Yunis, Rafah gibi tamamen işgal altındaki topraklar. Kutsal yerler ile ilgili özel bir sorun varsa, o zaman bu devlet için bir egemenlik meselesidir. Ama uluslararası hukuka göre Kudüs, 1967 yılından beri işgal edilmiş topraklardan farklı durumda değildir. Kutsal yerler hakkında konuşurken Kudüs, 1967 sınırlarına göre altı kilometre karelik alanı ile işgal altındaki topraklardır. Ve güç kullanarak toprakları işgal etmek meşru değildir.”