İran Dışişleri Bakanı Zarif, Cenevre anlaşmasına uyduklarını söyledi

İran Dışişleri Bakanı Zarif, Cenevre anlaşmasına uyduklarını söyledi
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

İran, on yıldır tırmanan nükleer program krizine son veren anlaşmayı Batılı güçlerle iki ay önce imzaladı. Bundan çok kısa bir zaman sonra ise İran ve Amerika Birleşik Devetleri, kimin neye uyacağı belli olmayan anlaşma metinleri üzerine bir ağız dalaşına girdiler.

Euronews olarak İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile buluştuk.

euronews:
“Sayın Zarif anlaşmada yanlış giden nedir? Amerika ile neden ağız dalaşı yapıyorsunuz?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Hayır yapmıyoruz. Biz aslında anlaşma metnine sadığız. Bu nedenle anlaşmaya ek metinler koymadık. Güven inşa etmek için bu fırsatı iyi değerlendirmek gerektiğine inanıyoruz.”

euronews:
“Genevre Müzakereleri’nin hemen ardından yapılan basın toplantılarında, nükleer programa devam etmediğinizi söylediğiniz, Amerika’nın ise hayır programa devam ediyorlar, şuna veya buna izinleri yok şeklinde sesini yükselttiği sıkıntılı bir hafta geçti. Ben de oradaydım. Nükleer programımıza devam edeceğiz dediniz, ardınan Amerika Dışişleri Bakanı Kerry geldi ve programlarına devam edemezler dedi. Şimdi toplum neler olduğunu bilmek istiyor…”

Muhammed Cevad Zarif:
“Anlaşma gayet açık. Anlaşmada İran’ın nükleer programının devam edeceğine dair bazı bölümler var. Bu bölümlerde, % 5 üzerindeki Uranyum zenginleştirmesini sonlandıracağımıza dair anlaştık.”

euronews:
“Yani sadece iç tüketim için sanırım.”

Muhammed Cevad Zarif:
“İç tüketim için metni eğip bükmeden anlaştığımız asıl metin üzerinde dürüst kalmaya çalıştım bu yüzden ek metinleri anlaşmaya koymadık. İran diğer tarafın kaybetmesi pahasına kazanmaya teşebbüs etmedi çünkü bu istikrarlı olmazdı. Şimdi 18 Şubat’ta Viyana’da zor kısımlar üzerine çalışmalar yapmak üzere buluşup kapsamlı bir anlaşma meydana getireceğiz.”

euronews:
“Pekala, nükleer programınınzı kısmi olarak durdurma karşılığında Amerika’da dondurulmuş vaziyette olan 7 milyar dolarınızı ürün olarak geri alacaksınız. Bu doğru mu?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Evet yaptırımlardan kurtuluyoruz. Tabii ki başından beri bu yaptırımların yasal olmadığına inandık. Çünkü bu bizim paramız ve kendi paramızı almamızı sağlıyacak uluslararası yasal bir kurum maalesef yok. Alabileceğimiz biraz nakit var. Ayrıca İran tarafınadan satılan petrokimya ürünlerinden de alacaklarımız var. Bunlar üstüste gelince yüklü bir miktar yapıyor ancak size tam olarak kaç para alacağımız var, söyliyemem. Daha henüz başındayız, altı ay sonunda ne zaman ne kadar gelecek bilmeye başlarız.”

euronews:
“Yani kısaca kendi paranız size mal olarak ödenecek nakit değil. Bununla İran’a zorla kabul ettirilmeye çalışılan; ‘şu miktarda para karşılığında, karar vereceğimiz şu ürünlerimizi sana yolluyoruz’ şeklinde mi?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Hayır asla öyle değil. Aslında bu paranın belli miktarını nakit olarak alabiliriz. Geri kalanını da açık kredi mektubu olarak kimden ne istersek satın alabileceğimiz şekilde kullanacağız. Bu zorla kabul ettirilme lafını sevmiyorum. Bana kimse bir şeyi zorla kabul ettiremez…”

euronews:
“Ama petrol ihracatı ile ilgili bir sınır koydular…”

Muhammed Cevad Zarif:
“Petrol ihracatı sınırlaması önceden de vardı. Şimdi bunu arttırmayacaklarına söz verdiler. Başta dediğim gibi yasal olmayan yaptırımlar masaya konuldu ve müzakereler başladı. Ancak kanunla adaletle yürüyen bir dünyada değiliz. Bu dünya maalesef Amerika’nın ekonomik ve politik güç üstünlüğü ile ülkeleri ve özel sektörü kendi isteği doğrultusunda ikna ederek yürüttüğü bir düzende gidiyor.”

euronews:
“Kendinizi, kurban olarak mı görüyorsunuz?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Uluslararası toplumu kurban olarak görüyorum. Çünkü haklı olanın değil, kuvvetli olanın sözünün geçtiği bir dünya burası. Bu bir gerçek ve konu hakkında münakaşaya girmek istemiyorum. Şu anki durumda ilerleme kaydedip uluslararası toplumla değişik ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Biliyorsunuz altı ay önce seçildik ve sorunlarla dolu bir ortamı miras aldık. Birleşik Devletler kendi görüşlerini diğer uluslararası toplumlara dayatmaktan kaynaklanan hatalarla temelde etkin oldu. Bu sağlıklı bir uygulama değil ama herşeye rağmen devam ediyor.”

euronews:
“Siz petrol şirketlerini, uluslararası kartelleri, İran petrolleri için anlaşmalar imzalamak üzere İran’a davet ettiniz. Eğer imzaladığınız kontratlar varsa, bunların ayrıntıları nelerdir?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Hayır! Henüz imzaladığımız bir kontrat yok.”

REKLAM

euronews:
“Bu kontratları kamu bilgisine sunacak mısınız?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Petrol kontratları genelde kamuya açık belgeler değildir. Açıklanmaması gereken bazı gizlilik hükümleri her petrol anlaşmasında mümkün olabilir, ama bizde anayasal sınırlamalar var. Petrol sektörümüzü uluslararası yatırıma daha açık hale getirmeye çalışıyoruz, petrol bakanlığımız yeni tür bazı anlaşmaları geliştirme sürecinde. Eminim bu model anlaşma herkese açık olacak. Hazır olduğunda bunu kamuya açık hale getireceğiz. Her petrol firması kendilerinin de çok takdir edeceği, İran pazarındaki bu yeni açılımlardan faydalanacak. Ancak her şirket ile yaptığımız anlaşmanın detayları, anlaşma içinde gizlilik hükümlerine tabi olacaktır mutlaka.”

euronews:
“İran toplumu bu durumla çok ilgileniyor. Halk bu kontratların uluslararası toplumun baskısına dayanamayıp imzalanacağını düşünüyor. Bu anlaşmaların petrol kartellerinin yararına olacağına, Kaçar Hanedanlığı dönemine geri dönüleceğine dair endişeler var.”

Muhammed Cevad Zarif:
“Bu kesinlikle olmaz. İran toplumu görüşlerini ifade edebilen ve bunu sandığa yansıtan bir toplumdur. Geçmişte yaptıkları gibi, eğer icraatlarımızın milli çıkarlara karşı olduğunu düşünürlerse, yine yaparlar.”

euronews:
“Çok iyi. Şimdi de sorumluluk alanınız olan dış siyasete dönelim. Geçenlerde tüm dış güçlerin Suriye’yi terk edip ülkeyi rahat bırakmalarını böylece ülke halkının kendi kendine rahat bir karar alması gerektiğini söylediniz. O halde İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü neden hala Suriye’de?”

REKLAM

Muhammed Cevad Zarif:
“Söylediğim ve sürekli inandığım şey, Suriye’nin geleceğine Suriyelilerin dışardan herhangi bir müdahale olmaksızın karar vermesidir. İran şu anda politik bir çözüme destek vermeye devam ediyor. Çünkü biz olmadığını düşünüyoruz…”

euronews:
“Ancak orada bir askeri varlığa sahipsiniz…”

Muhammed Cevad Zarif:
“Askeri bir varlığa sahip değiliz. Suriye Hükümeti Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış ve oraya üye bir hükümet. İran’ın da bu hükümetle uzun süredir devam eden ilişkileri var. İnanıyorum ki orada desteklenen terörist gruplar BM terorist organizasyonlar listesindedir. Bu gruplara para ve silah yardımı yapanlar terörist organizasyonlara destek sağlıyor. Suriye ile ilşki halinde olmak ise yasadışı değil. Ancak sorunuza gelirsek İran’ın Suriye’de silahlı güçleri yok.”

euronews:
“Çok iyi, o zaman son bir soru. Ruhani devlet başkanı seçildikten sonra, ülkede infaz sayısı önemli ölçüde arttı. Bu konuda ne diyeceksiniz?”

Muhammed Cevad Zarif:
“Yargımız bağımsızdır. Ve Cumhurbaşkanı’nın yargı üzerinde çok az etkisi var. Tabii ki biz kendimizi yargının iç işlerinde araya girip müdahil etmeyiz. Dünyanın tüm ülkelerinde daha az infaz görmek hepimizin en büyük arzusu. Tüm ülkelerin insan haklarına daha çok saygılı olduğunu görmek isteriz. İnsan hakları sicilimiz daha da geliştirilebilir. Acak bu hükümetin İranlıların hayatının bütün yönlerinde etkili olması biraz zaman alacak.”

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İranlı bakan İsrail'in İsfahan'a saldırısını küçümsedi, soruşturmanın sürdüğünü söyledi

İran'da meydana gelen patlamalar hakkında neler biliniyor?

İran Cumhurbaşkanı Reisi: İsrail'in Şam'daki saldırısı cevapsız kalmayacak