Toplu taşımada doğa dostu yakıt dönemi

Toplu taşımada doğa dostu yakıt dönemi
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Futuris programı bu hafta özel bölümü ile ekranda. Bu sezonki en uzun programın gösterileceği bu bölümde, öncelikle Yunanistan’da tamamıyla bitkisel yollarla üretilen uçak yakıtlarını konu alıyoruz. Belkide gelecek yıllarda uçaklar tamamıyla doğal olan bu yakıtları kullanacak. Ardından Almanya’da üretilen ve hidrojenli hibrit motorla çalışan halk otobüslerini inceleyeceğiz. Ömürleri boyunca dizel modellerle kıyaslandığı zaman yaklaşık 1000 ton daha az karbondiyoksit salınımı yapan bu özel üretim otobüsler, şu anda Almanya dışında Londra, Oslo, Milano gibi şehirlerde de kullanılmaya başlandı. Futuris bu hafta Julian Lopez Gomez’in sunumuyla Euronews ekranlarında.

Yunanistan’daki bu ziraat mühendisleri ileride kullanılması planlanan doğa dostu yakıtlar için bazı bitkiler yetiştiriyor. Burada bitkilerin yağ içerikleri, Akdeniz iklimine uyumu, verimliliği ile toprak türlerine olan uygunluğu araştırılıyor. Kısaca, deneme aşamasındaki bitkilerin olumlu ve olumsuz yönleri burada test ediliyor

Myrsini Christou, Ziraat Mühendisi: ‘‘Bu kunduz bitkisi. Akdeniz ikliminde yetişir ve bir yıllık ömrü vardır. Senede hektar başına 4-5 ton üretiyoruz. Yağ oranı çok yüksek ve içeriğinin neredeyse yarısını kapsıyor. Bu Amerika’dan getirdiğimiz kufeya bitkisi. Hala deneme sürecinde. Verimi çok düşük. Hektar başına sadece 1 ton yetiştirebiliyoruz. Yağ oranı ise yaklaşık yüzde 20 civarında. Bu yalancı safran bitkisi. Asya’dan getirdik. Sanırım Akdeniz bitki örtüsüne uyum sağladı. Güz ve ilkbahar mevsimlerinde bile yetişen her toprak türüne uygun bir bitki. Sanırım 5 sene içerisinde bu tarım ürününü yetiştirmeye başlarız.’‘

Julian Lopez Gomez, Euronews: ‘‘Peki bu bitkilerin kimyasal analizleri nerede yapılıyor?’‘

Fransa’nın kuzeyinde bulunan Lille şehrindeki gelişmiş laboratuvarlarda bu bitkilerin içerikleri araştırılıyor ve günümüzde kullanılan fosilleşmiş yakıtların yerini alıp alamayacağı test ediliyor.
Araştırma görevlileri sonuçların heyacan verici olduğunu söylüyor.

Franck Dumeignil, Kimyacı, Lille Üniversitesi: ‘‘Gerçek bir makinede test ettiğimiz yeni bir uçak yakıtı geliştirdik. 15 metre küplük yakıt karışımı elde ettik. İçeriğinin yüzde 10- 20’lik kısmını bitkilerden elde ettiğimiz yeni doğal yakıt oluşturuyor. Bu yeni bitkisel içerik yakıtı daha randımanlı hale getirdi, ve çevreyi daha az kirletiyor. Bu ürünün onaylı sertifikasını almaya çalışıyoruz. Çünkü bir yakıtın uçaklarda kullanılabilmesi için sertifika almanız gerekiyor.’‘

Julian Lopez Gomez, Euronews: ‘‘Peki, bitkilerden elde edilen doğal yakıtın atıkları ile ne yapılıyor?’‘

Yunanistan’a geri dönüyoruz. Araştırmacılar bu sorunun cevabını deney reaktörünü kullanarak verecekler.

Bilim adamları bu dönüştürücü sayesinde, hangi bitkisel atıkların daha işe yarar hidrojen ve karbon monoksit gazı açığa çıkararak ısı ve elektrik enerjisi elde edilebileceğini tespit edecekler.

Bilim adamları bu atıkların zararsız bir şekilde geri dönüştürüldüğünü kaydetti.

Kyriakos Panapoulos, Kimyacı, Yunanistan Araştırma ve Teknoloji Merkezi: ‘‘Doğal içeriğe sahip bu atıklardan gaz elde ettikten sonra geriye sadece bu küller kalıyor. Külün içerisinde çok az miktarda potasyum, kalsiyum ve demir gibi kimyasal madde bulunuyor. Tüm bu içerik, bitkiler tarafından topraktan emilebilir. Gaz elde etme işleminden sonra bunları toprağa gübre olarak bırakıyoruz. Böylece bitkisel içeriği tamamıyla doğaya geri döndürüyoruz.’‘

Julian Lopez Gomez, Euronews: ‘‘Yunanistan’da yapılan bu araştırmalar binlerce örnekten sadece birkaçı… Ve bütün bu projeler Teknoloji Girişimleri Birliği (JTI, Joint Technology Initiatives) şemsiyesi altında gerçekleştiriliyor. Bu kurum, çok geniş devlet ve özel sektör yardımları alarak Avrupa’nın farklı strajetik bölgelerinde araştırmalar gerçekleştiriyor.

Biyolojik endüstri ürünleri geliştirilen bu bölgelere her gün yeni projeler geliyor. Ayrıca burada yeni nesil aşılar, tıbbi tedaviler ve ilaçlar da geliştiriliyor. Avrupa havacılık endüstrisi için yeni sistemler, daha temiz ve ucuz uçaklar için çalışmalar da yapılmakta…

Yeni trenler ve tren yolu altyapı çalışmaları da yine bu kurumun çalışma mesaisini oluşturuyor… Ve daha randımanlı elektronik aletler üretmek için makina parçaları tasarlanıyor. Son olarak enerji ve taşımacılık için kullanılan hidrojen ve yakıt hücrelerinin daha etkili sonuç vermesi için teknoloji geliştirilmeye çalışılıyor.

Julian Lopez Gomez, Euronews: ‘‘Avrupa’da benzerlerinden tamamıyla farklı olan bu otobüse hoşgeldiniz. Neden nasıl ve nerede? Şimdi sizi geleceğin toplu taşıma araçları ile tanıştıracağız.’‘

İsviçre’nin Brugg şehrindeki bu otobüs, kısmen yenilenebilir bir enerji türü olan hidrojenle çalışıyor. Buna benzer otobüsler İtalya’nın Milan ve Bolzano şehirleri ile Londra ve Oslo’da da kullanılıyor. Hidrojen kullanılarak elektrik üretiliyor ve sadece buhar açığa çıkıyor. Bu doğa dostu otobüsler dizel modellerden daha sessiz çalışıyor.

Peter Amsler, Hidrojenli Otobüs Şöförü: ‘‘En önemi özelliği ise yer çekimi farkı. Çünkü yer çekimi merkezi hidrojenin depolandığı üst kısımda bulunuyor. Bu otobüs dizel olanlardan bir ton daha ağır. Virajları aldığınız zaman aradaki bu farkı hissedebiliyorsunuz.’‘

Bu otobüs, hidrojenle çalışan diğer prototip otobüsler gibi burada,Almanya’nın Mannheim şehrinde üretiliyor. Araştırmacılar, teknik bilgi yeterli olduğu zaman otobüslerin seri üretime geçebileceğini söylüyor.

Helmut Warth, Makine Mühendisi, Daimler Otobüs Firması: ‘‘Bu otobüsün tek kötü yanı, dizel modellere oranla fiyatının hala çok yüksek olması. Ayrıca yakıt istasyonlarının da yaygınlaşması gerekiyor.

Araştırmacılar bu eksik yönleri kapatmak için İsviçre’deki laboratuvarlarda çalışmaya devam ediyorlar.

Bilim adamları 3 önemli hedef için hidrojen yakıtı hücrelerini daha randımanlı kullanabilmek için uğraşıyorlar.

Felix N. Büchi, Kimyacı, Paul Scherrer Enstitüsü: ‘‘En önemli unsur fiyat. Bütün parçalar daha ucuza üretilmeli yoksa hidrojenle çalışan bu sistem çok pahalıya gelir. İkinci önemli unsur ise süre ve dayanıklılık. Yakıt hücreleri araçla aynı kullanma süresine sahip olmalı. Üçüncü ve son unsur ise randıman ve güç yoğunluğu. Olabildiği kadar hidrojenden çok enerji elde edip bunu en düşük ağırlık ve kütle oranı ile yapmak istiyoruz.’‘

Julian Lopez Gomez, Euronews: “Bilim adamları bu hedef doğrultusunda hidrojenle çalışan otobüsleri Belçika’da, görmüş olduğunuz bu fabrikada tasarlamaya ve üretmeye devam ediyorlar.
Bu örnek model yakında Antwerp şehrinde kullanılmaya başlanacak. Diğer modeller San Remo ve Aberdeen ‘de kullanıma hazır, Bu model 300 kilometrelik bir menzile sahip. Araştırmacılara göre hibrit teknolojisi sayesinde bu doğa dostu otobüsler, dizel araçlara oranla ömürleri boyunca yaklaşık 1000 ton daha az karbondioksit açığa çıkarıyor.

Paul Jenne, Otobüs Projesi Müdürü: ‘‘Bu otobüsün en önemli özelliği hibrit motoru olması. Hibrit iki ayrı çekiş motoru olduğu anlamına gelir. İlk motor yakıt hücreleri ile çalışır ve motora doğrudan elektrik enerjisi sağlar. Diğeri ise çekiş pilli motordur ve yine aynı görevi icra eder. Bütün bu işlemler elektronik sistemle yapıldığı için enerji kullanımı en üst seviyede gerçekleşir.’‘

Bu model otobüsler özel yakıt istasyonlarında dolum yaparlar. H,drojen depolarını doldurmak 11 dakika sürer ve bu zaman dilimi hava sıcaklığına göre değişebilir. Güvenlik tedbirleri normal benzin istasyonları ile aynı seviyededir.

Sabine Thabert, Kimya Mühendisi, Solvay: ‘‘Böyle taşınabilir bir yakıt istasyonu kurmak çok zordu. Hidrojen kaynağına istediğimiz zaman ulaşabileceğimiz bir sisteme ihtiyacımız vardı. Ayrıca güvenlik şartlarını layıkıyla yerine getirmeli ve emniyet sistemini içe gömülü vaziyette uzaktan gözetleyebilecek şekilde tasarlamalıydık. Bu projeyi bitirebilmek için yüzleştiğimiz en büyük zorluk buydu.’‘

Hidrojenli otobüsler dizel modellerden 6 kat daha pahalı ve bakım masrafları da oldukça yüksek. Ancak otobüs şöförleri bazı şartların bir araya getirilerek yatırım yapılması gerektiğini söylüyorlar.

Roger Kesteloot, CEO, De Lijn: ‘‘Şu anda deneme aşamasındayız. Ekonomik açıdan da durum bu şekilde… Zamanla fiyatlar düşecektir. Böylece orta ve uzun vadede, filomuzda daha fazla hidrojenli otobüsler görebileceğiz.’‘

Bu sebeple bilim adamları geleceğin hidrojenli otobüslerinden daha fazla faydalanabilmek için araştırmalarına hız kesmeden devam ediyorlar.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki internet sitelerine göz atabilirsiniz.

www.eurobioref.org
www.chic-project.eu
www.highvlocity.eu

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ölümcül yılan zehrinden şifa bulmak mümkün mü?

Motorlu araçların hayatımızı tehdit eden partiküller salmasına engel olunabilir mi?

Omega 3 ihtiyacını karşılamada devrim yaratacak besin kaynağı: Mikroalgler