Hırvatistan'ın ilk kadın Cumhurbaşkanı: Kolinda Grabar Kitaroviç

Hırvatistan'ın ilk kadın Cumhurbaşkanı: Kolinda Grabar Kitaroviç
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Dayton Barış Anlaşması‘ndan 20 yıl sonra da bölgedeki etnik çatışmaların kara gölgesi Balkanlar üzerinde geziyor. Hırvatistan‘ın bölgenin ‘poster

Dayton Barış Anlaşması’ndan 20 yıl sonra da bölgedeki etnik çatışmaların kara gölgesi Balkanlar üzerinde geziyor. Hırvatistan’ın bölgenin ‘poster çocuğu’ olduğunu düşünebilirsiniz, fakat iki yıl önce Avrupa Birliği’ne katılmalarına rağmen başarıya ulaşmaları zor gibi görünüyor.

Kolinda Grabar-Kitaroviç kimdir?

  • Hırvatistan’ın ilk kadın cumhurbaşkanı
  • Ocak 2015’te seçildi
  • Oyların yüzde 50.7’sin almayı başardı
  • Hırvatistan’da cumhurbaşkanlığının dış politika ve savunma haricinde sembolik görevleri var
  • Kıdemli NATO görevlisi olan Kitaroviç Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı da yaptı

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç, Global Conversation’da Isabelle Kumar’ın sorularını cevaplandırdı.

Ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı olan Kitaroviç, bölgesel gelişmelerden küresel tehditlere, ekonomik krizden kadının toplumdaki yerine kadar önemli konuları değerlendirdi.

Balkanlarda istikrarsızlık var

“Etnik şiddetin kıyısında olduğumuzu söyleyemem, fakat Balkanlar’da bir istikrarsızlık var. 2000’li yılların başlarında Avrupa Birliği’nin genişleme hamlesinden sonra iyimser bir hava vardı bölgede. Ancak şimdi bu iyimserliğin hayal kırıklığına dönüştüğünü görüyoruz. Bölgede birçok olaya şahit oluyoruz. Avrupa’nın doğusunda ülke bağımsızlığı, ülke bütünlüğü ve siyasi bağımsızlık gibi konularda yeni tehditler var. Akdeniz bölgesi boyunca bir istikrarsızlık var. Suriye ve Irak’taki çatışmalar, yasa dışı göç, Irak Şam İslam Devleti savaşçılarının dönüşü… Bütün bu faktörler Güney Doğu Avrupa’daki güvenlik ortamını içinden çıkılmaz hale getiriyor.”

Sırbistan ile ilişkiler

“Fırtına Harekatı, yasadışı olarak işgal altında olan toprakların özgürleştirilmesidir. O dönemde Hırvatistan’a saldırıldı, biz ateş altındaydık. Topraklarımızın üçte biri işgal edilmişti. Lahey mahkemesi tarafından da sonradan doğrulandığı gibi biz yasal bir harekat yaptık. Sırbistan ile olan ilişkilerimiz konusunda endişe duyuyoruz. Fakat Sırbistan da gerçekleri kabul etmeli. Bizim yaptığımız kendimizi savunmaktı ve kendi topraklarımızı tekrar kontrol altına aldık. Ulusal mirasımızdan vazgeçemeyiz. Bizim gururlandığımız şey bir başkasına karşı değil. Çok basit olarak Hırvatistan’da ne yaptıysak biz onun kutlamasını yapıyoruz. Ortada etnik temizlik diye bir şey yoktu. Evet doğru, çok sayıda insan operasyondan dolayı evlerinden ayrıldı. Fakat biz onların hepsini evlerinde kalması konusunda davet ettik. Bütün herkesin geri dönmesi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dönmek isteyen herkes gelebilir. Bu şekilde düşünenlerin çoğu da döndü zaten.”

AB’nin göç politikası

“Biz göç ve sığınmacı sorununa kapsayıcı ve bütünsel yaklaşıyoruz. Evet şu anda geçici olarak kotayla önlemler almaya çalışıyoruz. İnsanların Avrupa Birliği içinde yaşaması için düzenlemeler yapılıyor. Fakat hangi önlemleri aldığımız konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Elbette biz insanları kabul edeceğiz fakat Avrupa Birliği içinde daha fazla yasa dışı göç konusunda teşvik edici olmayız. Aynı zamanda temel nedenleri ve bunun uzantısı olan diğer tehlikeleri de dikkate almalıyız. Hırvatistan’ın kesinlikle duvar örmek gibi bir niyeti olmadığını söylemek isterim. Bunun Avrupa Birliği için giderek büyüyen bir sorun olduğunu görüyoruz. Bu konuda dayanışmaya ihtiyacımız var. İtalya ve diğer bir kaç ülkeyi bu sorunun yükü altında bırakamayız. Tekrarlıyorum bu konuda kapsayıcı ve bütünleyici bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”

Hırvatistan ve Avrupa Birliği

“Avrupa Birliği’nde olduğumuz insanların kafasına henüz yerleşmedi. Malesef şu anda olduğumuzdan daha fazlasını yapabilmek için Avrupa Birliği fonlarını henüz kullanmadık. Yani kısa dönemde üyeliğin faydaları henüz Hırvatistan’ı etkilemedi. Hırvatistan’da insanların Avrupa şüpheci olmaya başladığını söyleyebilirim. Bunun için bir şey yapmalıyız. Sadece Hırvatistan değil bütün Avrupa projesi için endişe duymalıyız. Diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de katılımı faydaları konusu sorgulanmaya başladığını görüyorum.”

Yolsuzlukla mücadele

“Yolsuzlukla mücadelede çok fazla ilerleme kat ettiğimizi söyleyebilirim. Malesef hiçbir toplumda yolsuzluğu tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Biz yolsuzluğa karşı gerçek bir mücadele veriyoruz. Bunu önlemek için caydırıcı bir sistemimiz var. Geçmişte yapılan yolsuzlukların sosyal olarak kabul görmesi de aslında yolsuzluğun bir şekli. Bu konuda insanları eğitiyoruz.”

Ivo Sander davası

“Olayı kamuoyunda duyulduğunda öğrendim. Çok dürüst bir şekilde şu anda duyduklarımız konusunda bilgi veremem. O konudaki dava henüz sonlanmadı. Davanın sonucunu bekleyelim. Birçok konuda mahkum edildi ama dava bitmiş değil. Yani bütün bir sürecin sonucunu beklemeliyiz. Tekrar söylüyorum biz onunla çok yakın çalıştık. 1993’ten sonra başbakan yardımcısı olduğu dönemde onun ekibinde çalıştım. 1997’de ayrıldı ve 2003’te tekrar parlamentodaki yarışa girdi. Bazı anlaşmazlıklarımız oldu ama bu yolsuzluk konusu değildi. Tekrar söylüyorum hiçbir şeyden haberim yoktu. Sadece bazı konularda farklı görüşlerimiz vardı. Halkın önünde bunlar hakkında konuşmak istemem. Çünkü bu temel olarak aramızda olan bir şeydi. Umarım bir gün onunla bir birey olarak bu konuları konuşma şansı bulabilirim.”

Euro Bölgesi’ne girmek istiyoruz

“Çok önceleri Hırvatistan’ın Euro para birimine geçebileceğini söylemiştim. En kısa sürede Euro Bölgesi’ne girmek bizim çıkarımıza olabilir. Evet, umarım 2020’de gerçekleşebilir, fakat bildiğiniz gibi bu sadece teknik bir mesele değil, daha çok siyasi bir süreç. Yani bazı siyasi kararların alınması gerekecek. Bütün ekonominin Euro merkezli olması bizim için de iyi olacaktır.”

Hırvatistan ekonomisi

“Ülke ekonomisinde en büyük sorun nüfus. Eksi yönlü nüfus trendi var. Çok sayıda genç ülkeden ayrılıyor. Avrupa Birliği’nin pazarları Hırvatistanlı işçilere açık. Avrupa Komisyonu 2019’a kadar 200 bin Hırvat’ın ülkeden ayrılacağını tahmin ediyor. Bizim şu anki nüfusumuz 4.3 milyon. İş dünyasındaki trendi tersine çeviremezsek işsiz ve emeklilerin sayısı çalışanların sayısından fazla olacak. Onlara kim bakacak? Şu anda aldıkları kazancı kim sağlayacak? Yani nüfus konusu en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor.”

Hırvatistan’ın ilk kadın cumhurbaşkanı

“Ben hiçbir zaman insanları kadın, erkek ya da etnik kimliği ve dinine göre kategorize etmedim. Ben insanlara işini yapmalarına, yeterliliklerine ve profesyonel standartlarına göre bakıyorum. Kadınlara karşı önyargıya ve kadın erkek ayrımına karşıyım. Benim gündemimdeki en öncelikli konu gerçekten tam eşitliğin sağlanması, sadece kadın ve erkek arasında değil, insanların kişisel geçmişine bakmadan toplumdaki herkes arasında geçerli bu. Ben feminist değilim. Ben sadece herkese eşit davranıldığını görmek istiyorum. Kadınların iş, siyaset ve sosyal hayatta teşvik edilmesi için yapılan çalışmaları destekleyeceğim. Fakat kadının daha avantajlı duruma getirilmesini kastetmiyorum. Sadece herkese eşit olanakların sunulmasını istiyorum.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Global Conversation'ın konuğu Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic

Hırvat Cumhurbaşkanı, başbakanlığa aday oldu, Anayasa Mahkemesi istifasını istedi

Hırvatistan: Schengen'e girilmesinden bu yana yasa dışı göçte keskin artış