Francis Ford Coppola: "Para kazanmak için film yapmıyorum. Sanat risk almaktır."

Francis Ford Coppola: "Para kazanmak için film yapmıyorum. Sanat risk almaktır."
© 
By Arzu KayaogluJavier Villagarcía
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Euronews tüm zamanların en ünlü yönetmenlerinden biriyle bir araya geldi. Francis Ford Coppola “Asturias Prensesi” Sanat Ödülü‘nü almak üzere

REKLAM

Euronews tüm zamanların en ünlü yönetmenlerinden biriyle bir araya geldi. Francis Ford Coppola “Asturias Prensesi” Sanat Ödülü’nü almak üzere İspanya’da Oviedo’daydı.

“Baba”, “Kıyamet”, “General Patton” gibi klasik filmlerin yönetmeni Coppola euronews ekranlarında gençlik yıllarını, çalışma tarzını ve bugünkü silahlı çatışmalara olan bakış açışını aktardı. 76 yaşındaki sinema ustası mesleğine devam etmekte ısrarlı.

Javier Villagarcía, euronews : Francis Ford Coppola, bizi burada kabul ettiğiniz için teşekkürler. “Evrensel bir simge” haline gelen filmleriniz için bir ödül aldınız. Gurur mu duydunuz yoksa kendinizi nostaljik mi hissediyorsunuz?

Francis Ford Coppola : “Doğrusu biraz utangaç biriyim. Bütün hayatım boyunca bu grubun bir parçası olmak istedim. Küçüklüğümde babamla beraber o kadar çok taşındık ki, bu nedenle çok fazla arkadaşım olmadı. Hep dışlandım ama ben hep birilerinin o “omuzuna başınızı yasladığınız” yakın arkadaşı olmak istedim. Ünlü olmak ve ve ödül almak çok onur verici ama yine de başkaları için bir yabancı olmaya devam ediyorsunuz. Ama yine de gurur verici bir durum, onur duyuyorum ve minnettarım.”

euronews : Bir çok kez ticari filmler yapmak istemediğinizi söylediniz, şimdiyse daha bağımsız filmler yapmak istiyorsunuz. Coppola’nın super- yapımları artık tarihe mi karıştı?

Francis Ford Coppola : “Belki evet belki de hayır. Bunu sadece zaman gösterecek. Ama gençliğimde bile hep deneysel filmlere ilgi gösterdim. Sinemanın gerçekten ne anlama geldiğini öğreten filmler ilgimi cezbetti. Ama “ dev prodüksiyon” olarak adlandırdığımız yapımlarda daha çok esneklik vardı… Bugün ki dev yapımların hepsi Spiderman, Batman, Actionman gibi kahramanlık filmleri…

euronews : Süper kahraman filmleri yani…

Francis Ford Coppola : “Evet, bence bunlar sadece bir ürün… Bunlar yapıldı, çünkü birileri para kazanmak istiyordu ve birilerinin bu filmi çekmeye vakti vardı. Artık kimse yeni şeyler yapmak için yatırım yapmıyor. Herkes para kazanacağından emin olmak istiyor. Risk burada. Artık böyle ilerliyoruz. Ama kimse risk almak istemiyorsa yaptıkları proje ilgimi çekmiyor açıkçası.”

euronews : “Sizden bir alıntı yapmama izin verin: şöyle bir cümle kullandınız: Stüdyolar artık risk almadan para getirecek filmler yapmak istiyor. Bu sevişmeden çocuk yapmaya benziyor demiştiniz.”

Francis Ford Coppola : “Evet doğru, bunu ne zaman söylediğimi hatırlamıyorum ama risk alınması gerekiyor. Sanat bir risktir. Bu hep böyleydi. Eğer yapacağınız şeyin mükemmel olacağından eminseniz, bu kesinlikle o kadar da harika olmayacaktır.”

euronews : Daha önce sizin için en büyük ödülün insanlar tarafından 30-40 yıl boyunca hatırlanacak filmler yapmak olduğunu söylemiştiniz. “Baba” ve “Kıyamet” gibi filmlerinizde bu yaşandı. 70’li 80’li yıllardaydı. Peki sonra ne oldu?

Francis Ford Coppola : “Şu an klasik olarak adlandırdığımız filmler 30-40 yıl önce yapıldı. Benim filmlerim henüz bu kadar eski değil. Bir kaç yıl içerisinde klasik olup olmadığına bakıp göreceğiz. Ama yeni toprakları keşfetmek beni hep heyecanlandırdı. Bu bir zevk. Ben zevk için film yapıyorum. Ben para kazanmak için film yapmıyorum. Filmden gelecek paraya ihtiyacım yok benim.”

euronews : Biraz da gelecek maceralarınızdan bahseder misiniz?

Francis Ford Coppola : Gelecek maceralardan bahsettikten sonra onları yapmak zordur. “Bunu da, şunu da yapmak istiyorum ‘ diye duyan izleyiciler görürsünüz. Bunun hakkında konuşmak buhar motorundan buharı atmak gibidir. Çok fazla şey söyleyemem ama şimdi çalıştığım iddialı proje, şu ana kadar yaptığım filmlerden daha büyük. Biliyorsunuz ticari olarak adlandırılan deneysel bir film olan “Kıyamet” çılgın bir girişim oldu. Stüdyolar Vietnam savaşı ile ilgili bir şey istemedi. Bu nedenle yola yalnız çıktım, borç buldum ve filmi ben finanse ettim. Tabii ki korkuyordum, fakat “Kıyamet” ile büyük bir risk alıyordum. Bu nedenle ilginçti zaten. Fakat senaryo para verip “Şunu yapmalısın, bunu da eklemelisin veya Guns of Navarone gibi yapar mısın?’ diyen insanlara peşin olarak gitmedi. Bunu herkes anlar. Yönetmenin ‘ne yaptığımdan emin değilim’ dediği filme para yatırır mıydınız? Kim bunu yapar?

euronews : “Kıyamet“ten bahsederken, bu filmin şu an devam eden çatışmaları anlamaya yardım ettiğini düşünüyor musunuz?

Francis Ford Coppola : “Kıyamet” gerçek bir ahlak problemini sorguluyor. Çünkü birçok insan ‘bizler iyileriz, bizim ahlakımız var ancak teröristlerin ahlakı yok ve kötü olan onlar’ der. Ancak bu bir yalan. “Kıyamet” her şeyden çok yalandan nefret eder. Eğer bir şey yapacaksanız, yaptığınız şeyle ilgili dürüst olmalısınız. Teröristler genellikle orduları olmadığı için teröristtir. Ordusu olan bir ülke için ‘teröristlerle savaşıyoruz’ demek çok kolaydır. Ancak teröristler cesaretleri ile ellerine geçirdikleri her şeyle mücadele ediyor. Eğer bugünün dünyasını anlamak ve insanların bedel ödemek zorunda kaldığı bu korkunç sorunları çözmek istiyorsan – çünkü hiçbir şey yapmayan milyonlarca insan mülteci oldu- yalan söylemeyi kesmelisin.

euronews : Kariyerinizle ilgili olarak, sizin için Marlon Brando ne kadar önemliydi?

Francis Ford Coppola : “Oyunculuğunun dışında mükemmel bir insandı. Dahi bir insandı. Bu terimi de sıklıkla kullanmam. Hayatım boyunca dahi diyebileceğim iki veya üç insan tanıdım. Çünkü Marlon benzersiz şekilde düşünüyordu. Ve ayrıca sevgi ile doluydu.

REKLAM

euronews : Brando’yu yönlendirmek zor muydu?

Francis Ford Coppola : Hayır sadece onu ilgilendirecek bir sahne teklifi getirirdim. Eline bir hayvan,veya bir İtalyan peyniri veya bir puro koyardım, Brando doğal olarak oynardı. Onu yönlendirmek içinse sadece ‘Biraz da kızgın veya az kızgın oynar mısın” derdim. Asla onunla rol ile ilgili konuşmayın. Bilirsiniz Brando bunun yapılmasını sevmezdi.

euronews : Aileniz yönetmenle dolu. Kızınız Sophia, oğlunuz Roman… Size sıklıkla gelip ‘Baba şurada yardım eder misin? Veya şunun hakkında ne düşünüyorsun’ diye sorarlar mı?

Francis Ford Coppola : Büyüdükçe daha az ama evet hala soruyorlar tabii ki. Fakat en küçüğü olan 28 yaşındaki torunum Gian-Carla her zaman sorar. Diğerleri de 20’li yaşlardayken soruyorlardı. Şimdi onlar 40’lı 50’li yaşlarındalar ya da utangaçlar ya da yapmak istediklerinden daha eminler, buna rağmen arada sırada sorarlar. Tabii ki eşim 79 yaşındayken kariyerinin ilk filmini yaptı, eşim bu sürede çok soru sordu. Ama kendilerine güvenleri arttıkça bana ihtiyaçları azaldı.

euronews :Francis Ford Coppola, euronews ve kendi adıma sizinle konuşmak bir onurdu çok teşekkür ederim.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD'de çalıntı olduğu ortaya çıkan bir eser daha Türkiye'ye iade edilecek

Tuz tanesinden küçük mikroskobik el çantası 63 bin dolara alıcı buldu

İspanya'nın turizm gelirinin 200 milyar doları aşması bekleniyor