Çaykovski'nin Fındıkkıran Balesi yeni yıl için Napoli'de

ile birlikte
Çaykovski'nin Fındıkkıran Balesi yeni yıl için Napoli'de
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İtalya’nın Napoli kenti Avrupa’nın hala kullanılan en eski lirik opera binalarından birine ev sahipliği yapıyor: San Carlo Tiyatrosu. 18. yüzyıldan

İtalya’nın Napoli kenti Avrupa’nın hala kullanılan en eski lirik opera binalarından birine ev sahipliği yapıyor: San Carlo Tiyatrosu.

18. yüzyıldan beri bale ve opera tutkunlarını ağırlayan San Carlo, yeni yıl için şanına yakışır bir gösteriyle perdelerini açtı. Yeni yıl kutlamalarıyla özdeşleşen, adeta geleneksel hale gelen Pyotr İlyiç Çaykovski’nin Fındıkkıran Balesi, Marius Petipa ve Lev Ivanov koreografisiyle sahnelendi.

Musica ekibi, bu romantik masalın karakterlerini canlandıran baletler Anbeta Toromani ve Alessandro Macario ile görüştü.

Alessandro Macario: “Bu peri masalında ben klasik prensim, o da Şekerleme Perisi.”

Anbeta Toromani: “Ben narin ve ruhani bir varlığım…tatlıyım ama çok aşırı değil, zarifim…”

A: Macario: “Krallığı olan bir prens. uzun boylu, dikkat çeken, iyi giyimli ve atı olan bir prens. Aslında benim bir atım yok. “

A. Toromani: “Sarışın, mavi gözlü…”
A. Macario: “Sarışın mavi gözlü … Klasik bir Napoli prensi. Şaka yapıyorum elbette!”

A. Toromani: “Fındıkkıran’da İkili dans, aslında gösterinin kilit noktası, böyle bir müzikal boyutta harika dans imkanları mevcut. Dansçılar için tam bir rüya. Müziğin ifade ettiği düşüncelere dans yoluyla tercüman olmak. Aslında oldukça zor bir iş. Zarafeti ve keyifliliği gerçekten ifade etmeye çalışıyorsunuz. Ve fiziksel bir efor sarf ederken bu hiç de kolay değil. Üstelik aynı anda rahat ve doğal bir görüntü vermelisiniz. İşte balenin büyüsü de burada.”

Çaykovski’nin 1891 yılında bestelediği son balesi Fındıkkıran, küçük bir kızın yeni yıl hediyesi olarak aldığı fındıkkıran oyuncağıyla ilgili rüyalarını masalsı bir tarzda işliyor.

A. Toromani: “Dansçıların kendilerine has bir lisanı var. Aslında oldukça karmaşık bir lisan. Anlatılması ve anlaşılması gereken duygular için bazı hareketler ve mimikler yaparız. Size bir örnek vereyim, işte bu benim nişanlım, Giselle’de olduğu gibi, ama açıklanması gerekiyor.

Baleyi sevenler, onu gerçek manada sevenler, bir kez bu aşka tutulduğunuzda artık durmak çok zor. Size, ‘bırak, burada bir geleceğin yok’ deseler bile, siz yine de devam edersiniz. İşte bu yüzden çok güzeldir. Bence baleye deliler gibi aşık olursunuz. Fedakarlıklar yaparsınız, herkesin yaptığı gibi, bunlar zamanla unutulur. Ve sonuçta bale sizi bir rüyalar alemine götürür, işte olmak istediniz yer orasıdır.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Napoli San Carlo Tiyatrosu yeni yıla Fındıkkıran ile merhaba dedi

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu

Genç yetenekler Salzburg'da Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü için yarışıyor