Terörden sonra hayat: Saldırılardan sağ kurtulanlar anlatıyor

Terörden sonra hayat: Saldırılardan sağ kurtulanlar anlatıyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Onlar terör saldırılarından sağ kurtuldu. Sevdiklerini kaybetti. Şimdi hayatlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar. Peki ama, fiziki hatıralar solmaya

Onlar terör saldırılarından sağ kurtuldu. Sevdiklerini kaybetti. Şimdi hayatlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.

Peki ama, fiziki hatıralar solmaya başladıktan sonra
yollarına nasıl devam ediyorlar?

Reporter’da bu sorunun cevabını arıyoruz.

Maryse Wolinski:
“Hala bana ‘sevgilim ben Charlie’ye gidiyorum’ deyişini arıyorum”

Daniel Biddle:
“Haftanın 7 günü tecrübe ettiğim bir hal, başka hiçbir acıya benzemiyor. O günün etkisi hep üzerimde kalacak. Asla beni bırakmayacak.”

Françoise Rudetzki:
“1983’te terör sona erdi mi diye konuşuyorduk. Bense bitmediğini, aksine henüz başladığını söylüyordum.”

Françoise Rudetzki hem bir terör kurbanı hem de hayatta kalmayı başaranlardan.

Burada bize kendi inisiyatifiyle yapılan ve tüm terör kurbanlarına ithaf edilen bir anıt gösteriyor.

1983’te, o ve kocası Paris’te bir restoranın terasında yemek yerken infilak eden bombadan dolayı yaralanmış.

İşte onun mücadelesinin başladığı gün.

Bacağını kaybetmeme mücadelesi, patlamanın bir terör saldırısı olduğunu ispatlama ve özellikle de terör kurbanlarına yardım etme mücadelesi.

Françoise Rudetzki:
“İlk mücadelemiz 1986’daydı. Dünyada ilk kez terör kurbanlarının zararlarını tazmin için bir dayanışma fonu kuruldu. İkinci mücadelemizin meyvesini 4 yıl sonra, 1990’da aldık. Sivil savaş kurbanı statüsü veren bir yasal düzenleme yapıldı. Ve terörizm de bir çeşit savaş olarak tanındı.”

Dayanışma fonu kurulduktan sonra da Françoise Rudetzki, bu yeni tip savaşın mağdurlarına yardım etmeyi sürdürdü.

Son mücadelesi ise, Fransa’daki son saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yaralı olarak kurtulanlara haklarını almaları konusunda yardımcı olmak. Elbette bu sürecin ne kadar zor ve uzun olduğunun farkında.

Françoise Rudetzki:
“Bu fon, ulusal dayanışma ile besleniyor, Fransa’daki herkes mütevazi bir miktar ödeyerek katkıda bulunuyor. 1 Ocak 2016’dan itibaren 4.30 Euroluk bir katkı, mülkiyet sigortası kontratları üzerinden tahsil edilecek. Çok önemli bir araca sahibiz. Tam tazminat dediğimiz bir şey var, ortaya çıkan tüm fiziki yaralarınızın tedavisinin yanı sıra, olayın psikolojik sonuçlarıyla mücadeleniz de bu fonla finanse ediliyor. Buna işlerini kaybedenler için yeniden meslek edinme kursları da dahil.

Elbette bu süreçte kurbanların katlanmak zorunda olduğu bazı sıkıntılar da söz konusu, özellikle tıbbi uzmanların onların durumlarını tam olarak tespit etmek için yaptıkları çalışmalar. Bu uzmanlar genelde, fiziki ve psikolojik yaraları minimize etme eğiliminde oldukları için duygusal anların geçmişini de sorguluyor.”

Söz duygusal yaralara gelmişken, bir yıl önce Charlie Hebdo saldırısında kocasını kaybeden Maryse Wolinksi’ye dönelim.

Yaklaşık 50 yıllık kocası olmadan yaşamayı öğrenmenin ağır ve acı verici olduğunu söylüyor.

Her ne kadar dayanışma fonundan memnun olsa da, bazı şeylerin tazmin edilmesi zaman alıyor.

Maryse Wolinski:
“Hiç tutulmayan birçok söz verildiğini düşünüyorum. Mesela garanti fonu, size ufak bir ön destek ile başlamanızı söylüyor. Tamam, küçük bir destek geliyor ve ardından eşimle yaşadığım standartlarda bir hayat yaşamalıyım. Fakat olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen durum son derece karışık. Saldırıdan sonra eşimin kitaplarının nasıl satıldığına bakıyorlar. Bekliyorlar çünkü, buna göre tazminatımı da düşürebilirler. Bunun için yapılacak bir şey yok.”

Daniel Biddle, 52 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı 7 Temmuz 2005’deki Londra saldırılarından sağ kurtuldu.

Londra metrosunda kendini patlatan intihar eylemcilerinden biriyle arasında sadece birkaç metre varmış.

Daniel için, sadece saldırı değil, diğer ülkelerden farklı olan tazminat süreci de gerçek üstü. İngiltere’de terör saldırıları sıradan cinayet kategorisinde değerlendiriliyor.

Daniel Biddle:
“Öncelikle olayın etkileriyle yüzleşmek zorundasın. Sakatlığınla yüzleşmeyi denemelisin. Vücudunun yeni şekline alışmak için gayret göstermelisin. Artık her şeyin farklı olduğuyla yüzleşmelisin. Sonra eline bir kitap tutuşturuyorlar. Alışveriş kataloğu gibi bir şey. Yaraların ve kaybettiğin organların bir listesi var, bunlar için ödenecek miktarlar da karşılarında yazıyor. Benim çok fazla yaramın olması acı vericiydi. Vücudumda yüzden fazla yara vardı. Ama İngiltere’deki tazminat sistemine göre sadece 3 yara için istekte bulunabiliyorsunuz. Siz talebinizi yaptıktan sonra, onlar da her yara için ödenecek miktarı hesaplıyor ve indirime gidiyorlar.”

Bacaklarımı kaybettiğim için 110 bin Sterlin aldım. Sonra yaptıkları hesaplama ile, bir gözümü kaybetmenin değerini yüzde 70, dalağımı kaybetmenin değerini ise yüzde 85 düşürdüler. Yani aslında tamamen sizin kontrolünüz dışında meydana gelen bir olaydan dolayı birden çok yaranız olduğu için sizi cezalandırıyorlar.”

Sizin kontrolünüz dışında cereyan eden bir olayın parçası olmak ve aynı zamanda yaşanılan mahrumiyet sürecinin getirdiği acı ve öfkeyle mücadele etmek. Bunlar Daniel Biddle’ın çok iyi bildiği durumlar.

İşte bu yüzden ona 13 Kasım Paris saldırılarını da sorduk

Daniel Biddle:
“Ben terör saldırısından sağ kurutulan biri olarak, bu ailelerin nasıl bir süreçten geçmek zorunda olduklarını biliyorum. Hayatta kalanların önümüzdeki aylarda ve yıllarda nelerle yüzleşeceklerini de biliyorum. Kendi tecrübelerimden öğrendiklerimin başında, fiziksel yaraların çok hızlı iyileştiği ancak zihinsel yaraların yıllarca kaldığı gerçeği geliyor.”

Maryse Wolinski için duygusal yaralar hala çok taze.

Charlie Hebdo’nun nasıl saldırıya uğradığına dair hala birçok sorusu olduğunu söylüyor.

Fakat onun için sorulara cevaplar arayan bir kitap yazmak, iyileşme sürecinin de bir parçası.

Maryse Wolinski:
“Bu kitabı yazdım çünkü, ‘sevgilim, ben Charlie’ye gidiyorum’ cümlesi sürekli kulaklarımda çınlıyor. Engel olamıyorum. Çıkış noktam bu cümle, bunu bir kez duyunca, başka bir şey duyamıyorum.

Bir mizah dergisinin merkezinde böyle bir saldırı nasıl olur? Üstelik polis tarafından hassas bölge olarak bilinmesine rağmen neden gözetlenmez. Ben de kendi çapımda bir soruşturma yürüttüm bu kitapta.

Bu yaz boyu yazdığım kitabın, hayatımı yeniden inşanın bir parçası olduğunu düşünüyorum.”

Terörden sonra birinin hayatını yeniden inşa etmek. Daniel için dönüm noktası iki yıl önce eşi Gem ile tanışması olmuş. Fakat işe geri dönmesinin de önemli bir yeri var. Daniel, engelliler için daha fazla kolaylık sağlayacak çözümler üzerinde çalışan bir danışmanlık şirketi kurmuş.

Daniel Biddle:
“Özürlü olmanın başıma gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünürdüm. Ve şu anda içinde bulunduğum duruma hiç ihtimal vermiyordum. Hayatın devam ettiğini fark etmem bir hayli zaman aldı. Bu, sadece yeni bir aşamanın başlangıcı. Hayatta ikinci bir şansım olduğu için çok şanslıyım, mutluluk için ikinci bir şansım olduğu için şanslıyım. Yaşanılanların ardından devam etme gücü buldum. Şirketim de tam olarak bunu yapıyor, insanlara ‘korkunç şeyler olur, üstesinden gelmek de zaman alır ama her zaman bir yolu vardır’ diyoruz. Eğer bu yolu biraz daha kolaylaştırabilirsem, mesela restorana, otele gitmene, hafta sonu dışarı çıkmana olanak sağlarsam, daha önceki hayatının normal ritmine yaklaştığını düşünürsün. Bu süreçte gerçekleşmesi mümkün ilerlemenin bir parçası olabilirsem güzel şeylerin ortaya çıkacağını görebiliriz.”

Françoise Rudetzki, yakında yeni çalışmalarının meyvesini görüp başkalarına da yardımcı olmayı umuyor.

Son 30 yılda dayanışma fonu 4.200’den fazla kurban için ödenen tazminata yardımcı oldu.

Fakat Françoise için rakamlar önemli değil, önemli olan bu rakamların ifade ettiği insanlar.

Françoise Rudetzki:
“Benim için Charlie saldırısının gazeteci kurbanlarıyla diğerleri arasında bir fark yok. Her kurban eşit düzeyde destek görmeli. Evsiz ya da meşhur biri bile olsa aynı desteği görüyorsa, işte bundan gurur duyarım.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Charlie Hebdo saldırısının birinci yıl dönümü

Avrupalı genç Müslüman nesil sapkın ideolojilerden nasıl korunabilir?

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar