Avrupa Birliği ve göçmen karşıtlığıyla bilinen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) sokakta aldığı desteği sandığa da taşıdı.
REKLAMAvrupa Birliği ve göçmen karşıtlığıyla bilinen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) sokakta aldığı desteği sandığa da taşıdı.
Pegida hareketinin siyasi kanadı olarak görülen parti, Berlin’deki eyalet meclisi seçimlerinde bile yüzde 15 oy elde etti.
Cuma günü yapılan bir kamuoyu anketine göre federal düzeyde şu an bir seçim yapılırsa AfD her zamankinden fazla bir oranla oyların yüzde 16’sını alıyor.
Bu ay içerisinde yapılan iki bölgesel seçimde büyük kazanımlar elde eden AfD, toplam 19 eyalet meclisinin 10’unda sandalyeye sahip.
Ülkeye bir yıl içerisinde yaklaşık bir milyon göçmenin giriş yapması ve Merkel’in açık-kapı mülteci politikası AfD partisinin sempatizanlarının artmasına neden oldu.
Euronews muhabiri Valerie Zabriskie Berlin’e giderek AfD lideri Frauke Petry ile görüştü:
Partinizin popülaritesinin artmasının nedenlerinden biri de bazı politikacıların söylemeye çekindiği şeyleri sizin açıkça ifade etmeniz. Bu sizce bir tehlike arz etmiyor mu?
“ Eğer hala çözümlerin açık ve net tartışmaların bir sonucu olduğuna inanıyorsak, o halde sorunların üzerini örtmek yerine, tartışmaların sorunları çözebileceğine inanmalıyız. Ve biz Almanlar olarak sorunların üzerini örtmekte, uzlaşma yolu aramakta ve sorunun bilincine varmadan bir anlaşmaya varma konusunda oldukça yetenekliyiz. Sanırım bu nedenle, çok sayıda vatandaş mevcut siyasi partilere ve siyasetçilere güvenmiyor. Zira ilk olarak siyasiler tarafından ciddiye alındıklarını düşünmüyorlar, ve ikinci olaraksa kendilerine gerçeği söylemeyen siyasetçilerin onlara ihanet ettiği kanısındalar . “ “Avrupa konusunda partiniz Euro Bölgesi krizi ve kurtarma planlarıyla gün yüzüne çıktı. Siz Avrupa karşıtı mısınız? “
“ 60’lı, 70’li hatta 80’li yılların başında sahip olduklarımız Avrupa’yı şimdi sahip olduklarımızdan daha güçlü yapmıştı. Avrupa projesi, ve sözde Avrupa Anayasası projesi Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğunun ulusal egemenliklerinden vazgeçmek istemediklerini ortaya koyuyor. Bu, bence, çok haklı ve yerinde bir karar. Bu bir egemenlik sorunu. Avrupa’nın rekabetçi bir dünyada daha güçlü kalmasını sağlayacağımıza inanmıyorum. Sosyalizmde olduğu gibi her şeyi eşitlemeye çalışırsak, 80’li yıllarda çöküşe geçen Avrupa’nın doğusundaki sosyalist proje gibi olacağız. Şimdiyse bunu tüm Avrupa genelinde uygulamaya koymak istiyoruz ve işe yaramayacak .”
“_Diğer bir sorunda mülteci sorunu, dinleri ve kadınlarına nasıl davrandıkları. Sizce bu sürekli bir günah keçisi bulma riski doğurur mu? “ İslam ve bu dinin temelleri demokrasiyle uyuşmuyor. Bunu söyleyen tek siyasi parti AfD değil. Biz tartışmalara öncülük ettik ve çok sayıda politikacı bizimle aynı görüşte. Fakat uzun yıllar boyunca bu sorundan bihaberlerdi. Sanırım Almanya’da bizim görevimiz bu sorunu gün yüzüne çıkartıp bir çözüm arayışı içerisine girmek. Almanya’da yaşamak isteyen modern Müslümanlarla hiç bir sorunumuz yok. Biz çoğu geleneklerimize uydular ancak uymak istemeyenler evlerine geri dönmeliler. Avrupa’da istedikleri yerde yaşasınlar ancak Almanya’ya gelmesinler. Biz sadece bunu söylüyoruz . “
Röportajın tamamı için İnsiders programımızı izleyebilirsiniz.