Cinsiyet eşitliği şimdilik imkansız

Cinsiyet eşitliği şimdilik imkansız
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Ülkelerin 2030'a kadar toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşması mümkün değil

REKLAM

Çocuk hakları ve kadın-erkek eşitliğinin geliştirilmesi için çalışan bağımsız kalkınma ve insani yardım kuruluşu** Plan International **tarafından yapılan araştırmada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yüksek sayıldığı gelişmiş ülkelerde bile kadın ve kızlara karşı ayrımcı cinsiyet normlarının 2030 yılı ve sonrasında devam edeceği vurgulandı.

Cinsiyet ayrımcılığına sebep olan normlar

Almanya'da, erkeklerin üçte biri (% 32), bir erkeğin belirli koşullar altında eşini ya da kız arkadaşını dövmesini haklı görüyor. İlginç olan ise İsviçre'de kadınların yüzde 16'sı ve ABD'li kadınların yüzde 13'ü dayak atmanın gerekliliğini onaylıyor.

Plan International'in Genel Müdürü Anne-Birgitte Albrectsen bunun nedenini şöyle açıklıyor:

"Almanya, İsviçre ve ABD gibi ülkeler, ayrımcılık karşıtı mükemmel kanunlar ve politikaları ve kadınların işgücüne katılma oranlarının yüksek olması sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliği öncülüğünde ülkeler."

"Ancak bu alanlara odaklanmak yetmiyor; bu ülkelerde bile kızlar ve kadınlar için ayrımcılığa neden olan toplumsal cinsiyet normları muhafaza ediliyor."

"Korkunç derecede yüksek cinsel şiddet yaşıyorlar. Ev işlerinin sorumluluğunu üstleniyorlar. Dijital konularda erkeklerden geride kalıyorlar.

"Ülkeler, yasalar, politikalar ile hizmetlere ve istihdama eşit erişimi sağlamadıkça gerçek anlamda cinsiyet eşitliğine asla yaklaşılamayacak."

Dünyada cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu sayılan ülkelerdeki baskıcı toplumsal normlar:

  • Erkeklerin seks ve ilişkilerde ve kadınlar üzerinde üstünlüğü ele geçirmesi gerektiği fikrinden dolayı kızlara ve kadınlara karşı verilen itaatkar olma düşüncesi. Avustralya, ABD ve Danimarka'da fiziksel ve / veya cinsel şiddet yaşayan kadınların oranı sırasıyla; % 57, % 55 ve % 50'dir.
  • Erkeklerin kadınlara göre daha fazla iş bulma hakkı olduğu varsayımı. Genellikle istihdam oranları cinsiyet eşitsizliklerine neden oluyor. Alman erkeklerinin beşte biri (% 20) kriz zamanlarında erkeklerin kadınlardan daha çok işe alınması gerektiğine inanıyor.
  • Ev ve çocuk bakımında kadınların tek başına sorumluluğu olduğuna dair inanç. Belçika'da, kadınların % 81'i her gün yemek pişirme ve ev işlerini yapıyor. Buna karşın bu işleri yapan erkeklerin oranı sadece % 33.
  • Teknoloji ve bilimin yalnızca erkeklere yönelik alanlar olduğu düşüncesi. Finlandiya'da bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında okuyan öğrencilerinin sadece % 23'ü kızlardan oluşuyor. İsveç'te ise bilgi teknolojileri telekomünikasyon sektörlerinde görev alanlarının dörtte birinden azını kadınlar işgal ediyor.

Cinsiyet eşitsizliği giderek daha da büyüyor

Toplumsal cinsiyet eşitliği küresel düzeyde en iyi olan ülkelerde cinsiyet ayrımcılığı hala devam ettiğinden Plan International'in gözlemlediği 56 gelişmekte olan ülke tipik olarak onlardan çok daha kötü durumda.

2015 yılında dünya liderleri, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Binyıl Kalkınma Hedeflerinin başarılarının üzerine inşa edilmek üzere Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne (SKH) imza attı. SKH'nın 5. maddesi "toplumsal cinsiyet eşitliği hedefi"nin 2030'a kadar şu anki durmun yüzde 50 oranında iyileştirilmesi üzerine ülkeler anlaşmaya vardı.

Ancak geçtiğimiz yıl cinsiyetler arasındaki uçurum, bu konuda kayıtlar tutulmaya başlandığından beri ilk kez daha da arttı. Yaklaşık 83 yılda kapanacağı öngörülen toplam uçurum artık 100 yıla kadar kapanamayacak.

Cinsiyet eşitsizliğini daha erken kapatmak için Plan International'in Davos'a katılan liderlere şu çağrıyı yapıyor:

  • Kadınların hayatlarının farklı evrelerinde karşılaştığı zararlı normlara hitap eden girişimlere yatırım yapın.
  • Taciz ve cinsiyete dayalı şiddete karşı sıfır toleranslı bir yaklaşım benimseyin ve kadınların cinsel tacizlere karşı rahatlıkla seslerini çıkarabilecekleri iş ortamlarını teşvik edin.
  • Zararlı toplumsal cinsiyet kalıplarını kullanan pazarlama ve reklamları reddedin. Toplumda ve iş hayatında kadınların rolü hakkındaki cinsiyetçi tutumları değiştiren kampanyalara kapı açın.
  • Erkek çalışanların kadınlarla eşit derecede çocuk bakımına katkıda bulunması için teşvikler sunan güvenli ve aile dostu esnek çalışma ortamları yaratın.
  • Cinsiyete dayalı önyargıları kaldırmak için istihdam ve promosyon süreçlerini gözden geçirin.
  • Özellikle bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon gibi az temsil edilen sektörlerde kadınlar için danışmanlık programlarını başlatın.

Albrectsen ayrıca şunları ekledi:

"Özel sektörün, zararlı toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadelede hayati bir rolü var. Ayrımcılık, sivil toplum, hükumetler ve medya ortaklaşa çalıştığı anda toplumu dönüştürerek ortadan kalkabilir."

Davranışların değişmesi

Plan International'in son raporu "Iskalanan Hedef", toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel nedenlerini belirlemek için üç ana sektörde -'Dijital ekonomi', 'gıda güvenliği ve tarım', 'eğitim ve çalışma'-  yasaların ve politikaların ötesine bakmaya çalışıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İngiltere siber saldırılar sebebiyle Rus istihbaratını suçladı

İsveç'te azınlık hükümeti güvenoyu alamadı, yeni hükümetin kurulması göçmen karşıtı partinin elinde

Ryanair pilotlarının grevi nedeniyle yüzlerce uçuş iptal edildi