İzlanda'da sünnetin yasaklanması tartışması yeniden Avrupa gündemine taşınabilir

İzlanda'da sünnetin yasaklanması tartışması yeniden Avrupa gündemine taşınabilir
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İzlanda meclisine sunulan ve sünneti yasaklayan yasa tasarısı ülkede yaşayan Yahudi ve Müslüman toplumunun tepkisine neden oldu.

REKLAM

Yasağı , Yahudi ve Müslüman toplumlarının İzlanda'da yaşamasını imkansız hale getirecek bir düzenleme olarak gören din adamları Sünnetin suç sayılmasının inanç özgürlüğüne yönelik ciddi bir kısıtlama olduğu görüşünde.

Alman Katolik Kilisesi Kardinali Marx: "inanç özgürlüğüne tehlikeli bir saldırı"

Katolik kilisesinin başkanı Kardinal Reinhard Marx tasarıyı "inanç özgürlüğüne tehlikeli bir saldırı" diye tanımladı ve "Sünnetin suç sayılması çok ağır bir düzenleme ve derin endişe uyandırıyor" diye konuştu.

Bir çok Yahudi ve Müslüman, sünnet konusunun tıpkı dini giysiler ve hayvan kurban etme geleneği gibi anti-semitizm (Yahudi düşmanlığı) veya İslamofobi tarafından araçsallaştırılabileceğinden endişe ediyor.

Museviler: "sünnet Musevi kimliğinin tartışılmaz bir unsurudur saygı duyulmalıdır"

Britanya'daki bir Musevi kampanya grubu olan Milah UK'nin bir sözcüsü sünnet işleminin bebekler 8 günlük iken ve sadece bu konuda sıkı bir eğitim görmüş kişiler tarafından yapıldığını söylüyor ve "Musevi erkeklerinin doğum sonrası sünneti Musevi kimliğinin tartışılmaz bir unsurudur ve liberal demokratik ülkelerde buna saygı duyulur. İzlanda gibi bir ülkenin bunu yasaklamayı düşünmesi, Yahudilerin ülkede yaşamasını imkansızlaştıracak olması bakımından son derece endişe vericidir" diye konuştu.

Müslüman din adamları: yasak inanç özgürlüğü ile çelişiyor

İzlanda İslami Kültürel Merkezi imamı Ahmad Seddeeq da yasa tasarısının inanç özgürlüğüyle çeliştiğini söyledi ve "Sünnet yüzlerce yıldır uygulanan bir şey. Köklerini kültürel ve dini geleneklerimizden alıyor" diye konuştu.

Müslüman ve Yahudi liderler, yasa dışı kılınırsa sünnetin yeraltı uygulamalara döneceği ya da ailelerin çocuklarını sünnet ettirmek için komşu ülkelere seyahat edeceği uyarısında da bulunuyorlar.

Yasağı ihlâl edenlere 6 yıl hapis cezası öngören tasarıyı meclise taşıyan merkez-sağ İlerici Parti ise yasağın inanç özgürlüğü ile ilgisi olmadığını çocuk haklarını esas aldığını savunuyor.

Tasarının mimarı ilja Dögg Gunnarsdottir: "çocukların hakları inanç özgürlüğünün önünde gelir"

Tasarının mimarı merkez-sağ İlerici Parti'den Silja Dögg Gunnarsdottir, ülkede kadın sünnetinin 2005 yılında yasaklandığını, tıpkı bunun gibi erkek sünnetini de yasaklayan bir yasanın bulunması gerektiğini söylüyor. Gunnarsdottir’in ayrıca yasağı ", inanç özgürlüğünden değil çocukların haklarından söz ediyoruz Herkesin istediği şeylere inanmaya hakkı var ama çocukların hakları inanç özgürlüğünün önünde gelir" diyerek savunduğu biliniyor.

Sünnete karşı çıkan partililer, çoğunlukla steril olmayan mekanlarda anestezisiz ve eğitim görmemiş dini liderler tarafından yapıldığı da kaydediliyor ve bütün bunların enfeksiyon ve ölümle sonuçlanabileceği üzerinde duruluyor.

Yasak Avrupa'da daha önce gündeme gelmişti

2012 yılında Almanya'da sünnetin sadece bu konuda eğitilmiş kişiler tarafından yapılabileceğini öngören bir yasa kabul edilmişti. Avrupa Konseyi'de üyelerine sünneti sıkı denetim altına almaları konusunda ikaz etmişti.

336 bin nüfuslu İzlanda'da yaklaşık 250 Yahudi ile 1,500 Müslümanın bulunduğu tahmin ediliyor.

Dünya genelinde her üç erkekten birinin büyük çoğunluğu kültürel ve dini nedenlerle olmak üzere sünnetli olduğu tahmin ediliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kültürlerin kaynaştığı bir nokta: Tokyo'nun sanat ortamını bu kadar özel kılan ne?

2023’te Qatar 365’in en iyileri: Şahincilik, pop kültürü ve Kore barbeküsü

Batı Kowloon: Hong Kong'un gelişen sanat ve kültür ortamı