Akın Atalay: Bundan sonra nasıl habercilik yaptığımızı arkadaşlarımız gösterecek. Biz kinci ve intikamcı olmadık, olmayacağız. Sevinçliyim ama içerde yüzlerce gazeteci, öğrenci, akademisyen, memur ve hukukçu var. Onları da çıkarmak herkesin boynunun borcudur.
REKLAMİstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi davasında gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve muhabiri Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan değişik oranlarda hapis cezaları verdi.
Kararla birlikte adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Akın Atalay, gece saatlerinde cezaevinden çıktı.
TEM Otoyolu İstanbul istikametindeki Kınalı mevkisindeki bir dinlenme tesisine gelen Atalay, burada eşi Adalet Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından karşılandı.
Burada açıklamalarda bulunan Atalay, "Şunu bilsinler o sözümüzün arkasındayız. Korkunun olduğu yerde adalet olmaz. Türkiye'de adalet yok, yargı yok." dedi:
Akın Atalay: Cumhuriyet gazetesini parayla satın alamayacaklarını biliyorlşardı, bizi rehin aldılar
"Cumhuriyet gazetesini korkutamazlar aynı şekilde gerçekleri okurlarına aktarmaya devam edecek. Bunun yapılamaması için ellerinden geleni yaptılar, tehdit ettiler olmadı, ambargo uyguladılar olmadı, sonra da bizi rehin aldılar, fidye olarak da Cumhuriyet gazetesini istediler. Çünkü biliyorlardı ki bu gazete parayla satın alınamaz. Belki rehinelerin karşılığında alırız diye düşündüler. Ama alamazlar arkadaşlar. Kimse de veremez burayı. Bundan sonra üstelik nasıl habercilik yaptığımızı arkadaşlarımız gösterecek. Biz kinci ve intikamcı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Çok sevinçliyim ama içerde yüzlerce gazeteci, öğrenci, akademisyen, memur ve hukukçu var. Onları da çıkarmak herkesin boynunun borcudur. "
Duruşmalarda hiçbir zaman mahkeme ya da hakim terimini kullanmadığını, "sayın heyet" ifadesini tercih ettiğini anlatan Atalay, "Orada bir kurul vardı ama bizim işimiz kişilerle değil, sistemlerle. Önemli olan Türkiye'de bir yargılama yapılmadığını, adliyelerin artık bir mağduriyet üretme merkezi haline geldiğini herkesin görmesi ama artık korkutamıyorlar. Cumhuriyet gazetesi gerçekleri okurlarına aktarmaya devam edecek." diye konuştu.
27. Ağır Ceza Mahkemesi Akın Atalay'a 7 yıl 13 ay 15 gün, Ahmet Şık'a 7 yıl 6 ay, Murat Sabuncu'ya 7 yıl 6 ay, Kadri Gürsel'e 2 yıl 6 ay, Güray Öz'e 3 yıl 9 ay, Aydın Engin'e 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya'ya 6 yıl 3 ay, Önder Çelik, Musa Kart, Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör 3 yıl 9'ar ay, Emre İper'e 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezaları verdi.
Öte yandan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, Twitter paylaşımında Cumhuriyet çalışanlarına verilen cezaları eleştirdi. Piri, “Cumhuriyet kararında adaletin kırıntısı bile yok. En eski Türk gazetesinin 15 gazetecisi ve çalışanı terör suçlamalarından absürt cezalara çarptırıldı. Gazetecilik suç değildir” ifadelerini kullandı.