Gizli ibareli Varlık Fonu Denetim Raporun ait belgeleri kamuoyu ile paylaşan HDP Diyarbakır Mİlletvekili Garo Paylan olaya ilişkin detayları Euronews Türkçe'ye anlattı.
REKLAMHDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan son dönemde yarattığı tartışmalarla gündemde yer alan Amerikan McKinsey firmasının Varlık Fonu'na danışmanlık hizmeti sunduğunu gösteren bir belgeyi kamuoyu ile paylaştı.
HDP'li Paylan McKinsey tartışmalarını yeniden alevlendiren bu belgenin arka planına ilişkin Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtladı:
"McKinsey ile anlaşma olduğunu reddetmediler"
İzin ve talep yazısını görüyoruz ancak bu talebin onaylandığına ve anlaşmanın gerçekleştiğine ilişkin bir belge var mı elinizde? Ya da bu durumu kurulda sordunuz mu? Bu yazı anlaşma olduğu anlamına gelir mi?
Kesinlikle gelir. Zaten KPMG şirketine izin veriliyor demek ki KPMG ile bir anlaşma var ki bu da yine yabancı bir danışmanlık şirketi. Yani McKinsey ile KPMG arasında bir fark yok. Bir anlaşma olmadan da bahsedilen belgelerin McKinsey'e verilme olasılığı da yok. Kısaca bir hukukları varki 'McKinsey'e belgeleri ulaştırabilirsiniz' diyor.
Biz bunları tabi ki yorumluyoruz ancak bunları komisyonda dile getirdiğimizde ne Varlık Fonu Genel Müdürü ne de yönetim kurulu üyesinden bir itiraz gelmedi. Bu verdikleri tarihte çalışıldığını kabul ettiler.
Milyonlarca dolarlık ödemeler yapılmış bu şirketlere ama kime ne kadar verilmiş bunu göremiyoruz. KPMG ve McKinsey'e ayrı ayrı mı ödenmiş ya da KPMG'ye ödenmiş de onlar bunu McKinsey'e mi fatura etmişler bu detayları bilmiyoruz.
"McKinsey'i kovduk diye hava atıp arka kapıdan yine yabancılarla çalışıyorlar"
KPMG ile McKinsey arasında polemik ve tartışma oluşturan sebepler açısından bir fark mı?
Bir farkları yok tabi ki. İkisi de neticede uluslararası yabancı şirket. Biz yabancı şirketlerle çalışılmasına karşı değiliz ancak iktidarı tutarlı olmaya davet ediyoruz. KPMG bir odit şirketi ve McKinsey'i de onun üzerinden çalıştırmışlar gibi gözüküyor ama mutlaka bir sözleşmesi var Varlık Fonu'nun ve dediğim gibi bunu reddetmediler.
Yine tutarlılık açısından baktığımızda başka bir skandal da Güreli firması ile çalışılması. Onun da Baker Tilly International adında bir İngiliz ortağı var. Bu da yine Londra merkezli uluslararası çok büyük bir firma. Bizim önümüze gelen de onların ortaklığı ile yapılan Güreli'nin denetim raporları.
Dış güçlere savaş açtık, yerlilik millilik diyerek bunları yapmaları skandaldır. McKinsey'i kovduk diye hava atmaları da gördüğünüz gibi aslında anlamsız çünkü arka kapıdan o değil de başka bir yabancı şirket danışmanlık yapıyor.
"Suç işlemiş olabilirim ancak yasalar Varlık Fonu denetiminde şeffaflık öngörüyor"
Denetim raporunu gizli bir oturumla görüşmeye kalktılar dediniz. Nedeni hakkında bir bilgi verildi mi? Yani açıkladığınız belge aslında gizli kalması gereken bir belge mi?
Biz buna karşı çıktık. 'Milletin malının hesabını niye gizli oturumla konuşuyoruz?' dedik ve oturum esasa geçmeden usül tartışması ile kapattık. Cumhurbaşkanından gizli belgesiyle gönderildiği için oturumun da gizli yapılması gerektiğini düşünmüşler.
Belki şimdi de suç işlemiş oldum bilemiyorum. Benim odama bu dosya gizli ibaresi ile iletildi. Hepsinin üzerinde 'gizlilik' ibaresi var. Ancak ben bunun suç olmadığını düşünüyorum o açıdan yayınladım. Yasaya göre bunlar gizli olamaz. Varlık Fonu yasası tam tersine şeffaflık öngörüyor ama Cumhurbaşkanı tüm fonun kendi tasarrufunda olmasını ve hesap sorulmamasını istiyor. Biz de buna karşı mücadele veriyoruz.
"Bahçeli ve Erdoğan pazarlığı sonrası MHP bizi bahane edip önergeden desteği çekti"
Milliyetçi Hareket Partisi'nin son günlerdeki siyasi adımlarını da değerlendiren Paylan artık MHP'nin ne konuda nasıl tavır alacağının olayın saatine ve gününe bağlı olduğunu ifade ederek HDP ile MHP asla yanyana gelmez algısının da gerçeği yansıtmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Fındık veya tütün üreticilerinin sorunlarıyla ilgili MHP bir önerge verdiğinde biz de buna destek veriyoruz. Vatandaşın çıkarına pek çok konuda ortaklaşa hareket ediyoruz. Biz MHP oy veriyor mu diye bakmıyoruz. MHP ise dün bizi bahane etti. İlk anda destek verdiler ancak sonrasında ciddi bir ara verildi mecliste ve o arada Bahçeli ile Erdoğan'ın ciddi bir pazarlık içine girdiklerini görüyoruz sonrasında da grup başkan vekilini görevden alıp desteklerini geri çektiler. Bu iki adım Bahçeli ve Erdoğan'ın parlamentodaki vekillerini esir almalarıdır."
Bu haberler de ilginizi çekebilir
Türkiye Varlık Fonu ABD'li McKinsey firması ile mi çalışıyor?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nedir, nereye bağlıdır, kimler nasıl başvurabilir?