Fransız doktorlar Avrupalı Türkler hakkında ne düşünüyor?

Fransız doktorlar Avrupalı Türkler hakkında ne düşünüyor?
© 
By Hüseyin Koyuncu
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Fransız doktorlara, Türkiyeli hastalar hakkında ne düşündüklerini sorduk. Doktorlar öne çıkan sorunların, güvensizlik, antibiyotik takıntısı, dil problemi olduğuna dikkat çekiyor.

REKLAM

Avrupa ülkeleri arasında en fazla göç alan ülkelerden Fransa, yaklaşık 300 bin Türkiyeli göçmene ev sahipliği yapıyor. Fransa'da özellikle dil ve eğitim problemi yaşayan Türkler genelde entegrasyon sorunuyla gündeme geliyor.

Fransız doktorlara Türkiyeli hastalar hakkında ne düşündüklerini sorduk. Doktorlar öne çıkan sorunların, güvensizlik, antibiyotik takıntısı, dil problemi olduğuna dikkat çekiyor.

Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir mahallede çalışan bir diş hekimiyse, "Türklerin nasıl cana yakın olduklarını" anlattı.

Fransa'nın farklı kentlerinde çalışan dört doktorun bu konudaki görüşlerini aldık.

Doktor Philippe: Kendi kendilerine teşhisi koymuş oluyorlar

Göçmen ailelerin yoğun olarak yaşadığı Lyon kentinin banliyösünde 15 yıldır pratisyen hekim olan Doktor Philippe*'in hastalarının önemli bir kısmı Kuzey Afrika ve Türkiyeli kişilerden oluşuyor

Birçok kez Türkiye'ye gittiğini ve Türk kültürünü sevdiğini vurgulayan Philippe genel olarak Türk hastalarıyla iyi ilişkileri olduğunu belirtiyor. Ancak birçok Türk hastasıyla bazı tipik problemlerle karşılaştığını söylüyor.

Doktor Philippe Türk kökenli hastalarıyla yaşadığı sorunların başında doktor hasta arasındaki "güvensizliğin" olduğunu vurguluyor:

"Bana gelen Türk hastalarla genelde aynı sorunla baş etmek zorundayım. Hasta daha muayene olmadan, kendi kendine teşhisi koymuş oluyor ve ona göre ilaç talep ediyor. Birçok hasta hemen iyileşmek için antibiyotik istiyor, ama Türk hastalarındaki antibiyotik tutkusu kesinlikle daha belirgin"

'Antibiyotik olmadan tedavi olunabileceğine inanmıyorlar'

Viral enfeksiyonlar için antibiyotik yazmamaya özen gösterdiğini ifade eden Doktor Philippe, bundan dolayı bazı Türk hastalarının sert tepkisiyle karşılaştığını belirtiyor:

"Hastalarıma bazen antibiyotiklerin kendilerine fayda sağlamayacağını, aksine kendileri için zararlık olabileceğini anlatıyorum. Fakat Türkler buna anlamakta zorluk çekebiliyor. Neden aynı hastalığa yakalanan komşuma antibiyotik yazıldı gibi yorumlarda bulunuyorlar. Hatta bazıları verdiğim ilaçları beğenmeyip bir kaç gün sonra başka bir pratisyenden antibiyotik aldığını biliyorum. Haliyle bağışıklık sistemi sayesinde bir kaç gün sonra hasta iyileşiyor, ama bunun antibiyotikler sayesinde olduğuna inanıyor. Antibiyotik olmadan tedavi olunabileceğine inanmıyorlar."

OECD'de antibiyotiklere direnç oranında Türkiye ilk sırada

Antibiyotiğin yaygın kullanımına karşı bilim insanları ciddi uyarılarda bulunuyor. OECD tarafından yayınlanan bir rapora göre, antibiyotik ilaçlara dirençte Türkiye ilk sırada yer alıyor. Diğer yandan antibiyotik kullanımında Türkiye'ye oranla daha 'temkinli' hareket eden Avrupa ülkelerinde ise antibiyotiğe dirençli bakteri kaynaklı ölümlerin her yıl on binleri bulduğu ortaya çıktı.

Uzmanlara göre, basit bir soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotiklere başvurulması, bakterilerin antibiyotik ilaçlara yönelik dirençlerinin artmasına yol açtı.

'Bazı Türk hastalarım tedaviyi geciktiriyor'

Philippe, özellikle Afrikalı ve Türk hastaların tedaviyi geciktirdiklerini aktarıyor. Nadiren gördüğü bir hastasıyla yaşadığı sorunu söyle anlatıyor:

"Parmağının ağrıdığını söyleyen bir hastam gelmişti. İlk bakışta parmağının kırıldığını ve kemiğin yanlış kaynadığını anladım. Meğerse parmağı tam iki ay önce kırılmış, ağrının geçmediğini fark edince tedavi olmaya karar vermiş. Açıkçası, diğer hastalarla bu tür durumlarla daha nadir karşılaşıyoruz".

Türk doktor: Beni gören Türkler diğer hastaların önüne geçmek istiyor

Fransa'da çocuk doktoru olan Leyla*, Lyon kentinde bir hastanede çalışıyor. Leyla, Türk olduğu için bazı Türk hastalarla sorunlar yaşadığını itiraf ediyor. Doktor Leyla, hastaların, kendisinin de Türk olduğunu fark ettiklerinde diğer hastalardan önce muayene olmak istediklerini belirtiyor.

Tanışmak isteyen, oğlu için talip olan kadınlar oluyor

Muayene esnasında özel hayatıyla ilgili birçok soru aldığını ifade eden Leyla doktor, _"_Genelde ailem, memleketim ve özel hayatımla ilgili birçok soru alıyorum. Hatta bazı kadınlar evlilik için beni oğullarıyla tanıştırmak istiyorlar" diye konuştu.

Bu durumdan biraz sıkıldığını itiraf eden doktor, bazen Türk hastalarla diğer doktorların ilgilenmesini istediğini belirtiyor. Diğer doktorlar gibi Leyla doktor da, Türklerin hep antibiyotik istediğini söylüyor.

Türk hastaların en büyük sorunu dil

Fransa'nın Montargis kentindeki Aile Planlama Merkezi'nde pratisyen hekim olan Agnes*, ilgilendiği hastaların çoğunluğunun Afrika ve Türk kökenli kadınlardan oluştuğunu ifade ediyor.

REKLAM

Agnes, merkeze gelen kadınların kültürel alışkanlıklarına dikkat etmeyi çalıştıklarını, hasta ve doktor arasındaki güvenin daha iyi sağlanması için merkezde çalışanlarının kadın olmasına dikkat ettiklerini belirtiyor.

Türk kökenli kadınların en büyük sorunun dil eksikliği olduğunun altını çizen Agnes, "Diğer hastalarımız genelde Frankofon ülkelerden geldiği için iletişim sorunu yaşamıyoruz. Ama Türk hastalarımızın önemli bir kısmı yıllardır burada yaşamalarına rağmen Fransızca konuşmuyor. Ya kendilerine tercümanlık edecek birini getiriyorlar veya başka şekilde anlaşmaya çalışıyoruz".

'10 yaşındaki bir çocuğa cinsel yolla bulaşan hastalıkları anlatmak zorunda kaldım'

Bu konuyla ilgili yaşadığı bir olayı anlatan doktor Agnes konuşmasına şöyle devam ediyor:

Bir gün bir kadın hastam geldi, kendisine tercümanlık etmesi için 10 yaşındaki kızını getirmişti. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık ihtimali vardı ve bu konuyu annesine anlatması için 10 yaşındaki bir çocuğa açıklamam gerekti. Bu durum hem hasta hem de sağlık uzmanları için çok zor"

Dış hekimi Alexandre: Türkler cana yakın insanlar

Lyon'da bir kaç yıldır diş hekimi olarak çalışan Alexandre'a* da Türk kökenli hastaları sorduk.

REKLAM

Çocukluğundan beri Türkleri yakından tanıdığını belirten Alexandre Türk hastalarını şöyle anlatıyor: Türk hastalarımla çok iyi bir ilişkim var, canı yakın insanlar olduklarını düşünüyorum. Bazıları Türkiye'den döndüklerinde bana hediye getiriyorlar.

Bir ara ekonomik seviyesinin daha yüksek olduğunu bir kentte çalıştığını belirten Alexandre, göçmen ailelerin daha yoğun olduğu bir yere dönmeyi tercih ettiğini ifade ediyor.

Alexandre, Türk hastaların muayeneye çoğu zaman son dakikada geldiklerine dikkat çekiyor: "Bu konuda biraz daha disiplinli olabilirler, diş hekimine gitmek için illa dişinin ağrımasını beklememek lazım."

*Hasta-doktor mahremiyeti gerekçesiyle doktorların isimleri değiştirildi

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Almanya'da Türkler: 3 nesilde ne değişti? Bir 'entegrasyon' hikayesi

Organ nakli cerrahı Prof. Dr. Alper Demirbaş'tan Celal Şengör'e 'dangalak' tepkisi

Paris Olimpiyatları'nın ateşi Yunanistan'daki antik Olimpia'dan yola çıktı