ABD'nin Orta Doğu barış planı ne? Brexit'i Avrupa'ya zarar verdiği için mi destekliyor?

ABD'nin Orta Doğu barış planı ne? Brexit'i Avrupa'ya zarar verdiği için mi destekliyor?
© 
By Gizem SunDarren McCaffrey
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Amerika Birleşik Devletleri, Avrupalı müttefikleri ile birçok konuda görüş ayrılığı yaşıyor. . ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Orta Doğu barış planından Avrupa ile ilişkilere dair merak edilen soruları euronews için cevapladı

Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupalı eski müttefikleri arasındaki görüş ayrılıkları Huawei'den İran'a, Paris İklim Anlaşması'ndan ticaret savaşı olasılığına kadar uzun bir listeye dayanıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Hollanda'danın Lahey kentinde Avrupa ile olan ilişkiler ve Orta Doğu barış süreci hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Darren McCaffrey, euronews: Orta Doğu için çözüm planını yakında sunacağınızı, ancak barış planının sadece İsrail'i memnun edeceğini ve İsrail'e öncelik tanıyan tek taraflı bir plan olarak değerlendirilip reddedilebileceğini söylediniz. Amerika'nın İsrail yanlısı olmasından dolayı bu planın asla başarılı olamayacağını hiç düşünmediniz mi?

Mike Pompeo, ABD Dışişleri Bakanı: Hayır kesinlikle, dediklerim yanlış anlaşılmaya yol açmış. Söylemek istediğim, ABD'nin İsrail'i tuttuğu hakkında yanlış bir algı var ve aslında orada anlatmaya çalıştığım şey de buydu. Planı sunduğumuzda tüm dünya bunun her iki taraf ve hatta her birey için daha iyi olduğunu görecek. Bu planın İsrailliler, Filistinliler, yalnızca Batı Şeria'da, Gazze'de yaşayan Filistinliler değil, tüm dünyadaki Filistinlilerin hayatını iyileştireceğini düşünüyorum. Algının temelde yanlış olduğu kanısındayız. Bahsettiğiniz haberi gördüm; Amerikan gazetelerine güvenirseniz böyle oluyor, onlar bazen tüm hikayeyi tam olarak aktarmıyor.

"Fikir ayrılıklarına rağmen Avrupa ile ilişkilerimiz mükemmel"

euronews: Avrupa Birliği ve ABD ilişkilerini değerlendirebilir misiniz?

Pompeo: Bence ilişkiler harika. İnsanların gerginlik hakkında konuştuğunu duyuyorum. Avrupalı ortaklarımla sık sık görüşüyorum. Aramızda her zaman için ihtilaflar, münakaşalar, ticari anlaşmazlıklar, fikir ayrılıklarına düştüğümüz ulusal güvenlik sorunları ve ortak paydada buluşamadığımız birçok konu oluyor. Ancak bununla birlikte her zaman için ortak değerlerimiz, dünyaya bakış açımız, dünya genelindeki özgürlüklere ve demokrasilere karşı ortak tehdit algılarımız var ve bunlar her zaman için belirleyici unsurlar olmaya devam edecek.

euronews: O halde Başkan Trump'ın Avrupa'yı düşman ilan etmesinin yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Pompeo: Sanırım Başkan Trump o sözlerle bazı bölgelerde Amerikan ekonomisine adil davranılmadığını anlatmaya çalıştı. Tarım ürünlerimizi Avrupa Birliği üyesi birçok ülkeye satamıyoruz, ancak AB'den gelen ürünler ABD'de rahatlıkla satılabiliyor. Bu adil ve karşılıklı değil. Kimse bu anlaşmanın devam etmesine olanak sağlayacak bir ticari sistemi kuracağınızı düşünmemeli. Başkan Trump, Amerika ve Avrupa için eşit şartların olduğu adil ve müşterek bir anlaşma istiyor ve bunun gerçekleştirilmesi her iki taraf için de iyi olacak.

"Önceliğimiz İngiltere ile bir ticaret anlaşması imzalamak"

euronews: Trump yönetimi Brexit yanlısı olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve açıkçası Brexit de Avrupa Birliği'ne zarar veriyor. Brexit'i AB'ye zarar verdiği için mi destekliyorsunuz?

Pompeo: Hatırlayacağınız üzere Brexit, Birleşik Krallık halkı tarafından alınan bir karardı. Egemen ulusun oy kullandığı bir referandum yapıldı. Yani Amerika'yla hiçbir alakası yok. Bu tamamen demokratik bir karar. Brexit'in en büyük destekçisi İngiliz halkı değil mi? Onlar bu yönde oy verdi. Önemli olan bu. Herhangi bir üçüncü ülke böyle istediği için değil, İngiliz halkı bu yönde karar verdiği için Brexit süreci devam edecek.

euronews: Başkan Trump en kısa zaman bir ticaret anlaşması imzalamak istediğini söyledi. Şu an önceliğiniz Avrupa'dansa İngiltere ile bir ticari anlaşmaya varmak mı?

Pompeo: Brexit sürecinin nasıl ilerlediğine bakacağız, ama evet, bizim için önceliğe sahip diyebiliriz. İngiltere ile eski, önemli ticari ilişkilerimiz var. Bugün Hollanda'dayım, çünkü Amerika'da Hollandalı ve aynı şekilde Hollanda'da da Amerikalı çok büyük yatırımcılar var. Hukukun üstünlüğü, ticaret serbestliği ve girişimciliğe olan taahhütlerimizden dolayı küresel bir zirve gerçekleştiriyoruz. Bunu İngiltere ile de yapmak istiyoruz. Halkın istediği gibi Brexit tamamlandığında İngiltere ile karşılıklı güven ve çıkarlarımız doğrultusunda bir serbest ticaret anlaşması yapma niyetindeyiz.

"Çinliler bizimle aynı değerleri paylaşmıyor"

euronews: Huawei ile ilgili olarak ki yine yönetiminiz Avrupa ülkelerinin Huawei'yi yasaklaması kararında etkindi, sizce Başkan Trump Amerikan istihbarat ajanslarına güvenmezken, Avrupa neden Trump yönetiminin Huawei ile ilgili uyarılarına kulak vermeli? Trump, örneğin İran konusunda Avrupa'nın yanıldığını düşünüyor. Peki eğer İran hakkında yanılıyorlarsa neden Çin konusunda haklılar?

Pompeo: Bakın ben daha önce CIA'in başındaydım. İstihbarat birimleri şüphesiz zaman zaman bazı şeyleri yanlış değerlendirir. Ancak genel çalışma biçimleri mükemmeldir. Onlara inanılmalı ve güvenilmelidir. Batılı ülkeler ve liberal demokrasiler ortak değerleri paylaşır. Çinliler bu değerleri paylaşmıyor. Eğer Huawei iseniz, Çin hükümeti ile çalışmalısınız. Çünkü yönetim kurulunda Komünist Partinin üç üyesi bulunuyor. Bu çok tutarsız, Avrupa ve ABD halkının güvenliğinin korunmasıyla çelişiyor. Avrupalılar mahremiyeti çok önemsiyor, bunu çok iyi biliyorum. Birileri Çin hükümetinin erişimi ve kontrolü olan bir ağ üzerinden akan özel bilgileri gizli tutamaz.

euronews: İlişkilerin bazı belirli konularda gergin olduğunu söylemenin yerinde olacağını düşünüyorum. Trump yönetiminin Avrupa'daki müttefiklerinin uyarılarını biraz daha dikkate alması gerektiğini düşünüyor musunuz? Bugün bile Trump'ın Londra Belediye Başkanı hakkında Twitter'dan yaptığı paylaşım ortada. Bu ilişkilerin iyileşmesine yardımcı olmuyor, sizce de öyle değil mi?

Pompeo: Londra Belediye Başkanı Trump'a korkunç davrandı. Kendi adıma konuşacak olursam, bir sene ve birkaç aydır Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyorum. Avrupalı ortaklarımızı daima dinliyoruz. Değer verdikleri şeylere, çıkarlarına dikkat ediyoruz. Amerika ve Avrupa'nın uzun bir geçmişi var, aynı fikirde olmadığımız zamanlar da oldu. Bunun devam edeceğinden eminim, ancak genel olarak aradaki ilişkinin mükemmel olduğunu düşünüyorum.

"Avrupa ile İran tehdidine karşı özünde ortak bir görüşe sahibiz"

euronews: Daha önce söylediğinizin aksine şu an İran'la ön koşul olmadan görüşmeye istekli gibisiniz. Bu konudaki politikanız değişti mi?

Pompeo: Başkan Trump bir yıldan fazla bir süre önce, İranlılar ile askeri faaliyetleri, füze ve nükleer programlarıyla ilgili herhangi bir ön koşul olmadan görüşmeye hazır olduğunu söylemişti. Yani bu yeni bir şey, yeni bir açıklama değil.

euronews: En azından İran konusunda Avrupa ile, büyük Avrupa ülkeleriyle görüş ayrılığı yaşadığınızı kabul ediyorsunuz, değil mi?

Pompeo: Hayır, özünde değil. Kesinlikle hayır. Daha dün İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ile de görüştüm. İran tehdidiyle ilgili ortak görüşü paylaştığımızı söyledi. Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan ayrıldık. İran'ın nükleer silah sistemine erişimini nasıl önleyeceğimiz ile ilgili farklı analitik çözümlememiz vardı. Avrupalıların ve Amerikalıların bu konuda ortak bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyorum.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD Dışişleri Bakanı, İsrail - Filistin sorununda 'iki devletli çözüm' sorusuna cevap vermedi

Pompeo: Orta Doğu'daki sorunların çözümünde kimse kenarda duramaz

Donald Trump'ın 'sus payı' davası başladı