İmamoğlu: Adalar'daki taşımacılık sorununu elektrikli araçlarla çözmek için altyapı oluşturuyoruz
REKLAMİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar'daki fayton sorunuyla ilgili olarak "Ben burada, bunu bütünüyle çözecek hakim konumunda değilim." diyerek, taşımacılıkla ilgili süreci elektrikli araçlarla çözmek için altyapı oluşturduklarını bildirdi.
Adalar'da ruam hastalığına yakalanan atların itlaf edilmesini protesto eden hayvan severler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüştü.
Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde protesto gösterisi düzenleyen hayvan severlerden 7 temsilci, İmamoğlu ile makam odasında bir araya geldi.
'Sizi tümüyle mutlu edemeyebilirim'
“Sizi tümüyle mutlu edemeyebilirim" diyen İmamoğlu, "Bu insanlara 'Burayı kapattık, hadi güle güle' diyemeyiz" ifadesini kullandı.
Aktivistlerin seçim öncesi kendilerine atlı faytonların kaldırılacağı yönünde söz verildiği iddialarına ilişkin İmamoğlu, "Ne söylediğimi bir daha dinleyin. 'Gelir gelmez kaldıracağım.' diyen karşı taraf ama ben, 'Gelir gelmez kaldıracağım.' demedim. Ben, orada yapılan işin yüzde 90'ının da yanlış olduğunu tespit etmiş birisiyim." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, "Ben burada, bunu bütünüyle çözecek hakim konumunda değilim." diyerek, taşımacılıkla ilgili süreci elektrikli araçlarla çözmek için altyapı oluşturduklarını bildirdi.
Adalar'a yakıtlı araç sokmak istemediklerini vurgulayan İmamoğlu, "Arkadaşlarım, yaklaşık 2-2,5 aydır araç modelleriyle ilgileniyorlar. Sizi tümüyle mutlu edemeyebilirim. Tümüyle bu iş, İBB kontrolünde olacak. Bir şahsa ya da bir ahıra emanet değil. Veterinerine kadar bütün unsurlarıyla. Bu denetimli mekanizmanın alt yapısını arkadaşlarım oluşturuyorlar." diye konuştu.
'Bu insanlara 'Burayı kapattık, hadi güle güle' diyemeyiz'
Herkesi dinleme sorumluluklarını yerine getirdiklerini söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Orada bu işi yapan insanlar var, hayvanlar var. Onlar ne olacak? Bu, insani bir bakış. Biri çıkıp, 'Beni, orada bu işi yapanlar ilgilendirmiyor.' diyebilir ama beni ilgilendiriyor. Beni, herkes ilgilendiriyor. Yüzlerce insan ama doğru ama yanlış, bu işi orada yapıyor. Bir şekilde bu işe başlamışlar, başlatılmışlar. Kimisi, 'Üçüncü nesildir bu işi yapıyorum.' diyor. Biz, insani bir çözüm bulmak zorundayız. Bu benim işim. Biz, o insanlarla görüşüyoruz. Onların sorunlarını çözme noktasında her gün bir adım atıyoruz. Biz, bu insanlara 'Burayı kapattık, hadi güle güle.' diyemeyiz. Bir başka kaosu yaratırsınız. Bu, bizim sorumluluğumuzda. Bunu çözeceğiz."
Protesto düzenleyen gruptan Zülal Kalkandelen, görüşmede, Adalar'da düzenlenen çalıştaya davet edilmediklerini belirterek, çalıştayın subjektif olduğunu düşündüklerini söyledi.
Hayvan canının kendileri için her şeyden önce geldiğini belirten Kalkandelen, "Biliyorum bu bir gelenek olmuş, alışkanlık olmuş, kimisi için Ada'nın simgesi olmuş. Doğru. Ama biz de diyoruz ki bazı simgeler, bazı gelenekler, zaman içerisinde değiştirilmeli. Çünkü, toplumlar ancak böyle uygarlaşabilir. Siz, göreve geldiğinizde, herkes için çok daha yaşanabilir bir kent vadettiniz. Hepimizde bir umut yarattınız. 'Her şey daha iyi olacak.' dediniz. Biz, hayvanlar için de iyi olacağını düşündük. Çünkü siz, hayvan hakları taahhütnamesini de imzaladınız. 'Kaldıracağım.' dediniz." diye konuştu.