Şili'de 27 Şubat 2010'da meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından yeniden yapılanma çalışmaları tamamlandı. Yapılanmanın yanı sıra Şili bugün geliştirdiği anti-sismik teknolojilerini yurt dışına da ihraç ediyor
"Ateş Çemberi" olarak anılan bölgede yer alan ve dünyada sismik hareketlerin en fazla görüldüğü ülkelerden biri olan Şili'de 27 Şubat 2010'da meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından yeniden yapılanma çalışmaları tamamlandı. Yapılanmanın yanı sıra Şili bugün geliştirdiği anti-sismik teknolojilerini yurt dışına da ihraç ediyor.
525 kişinin yaşamını yitirdiği deprem ve tsunamide 220 binden fazla konut yıkıldı, 3 bin 700'den fazla eğitim kurumu, 15 hastane kullanılamaz hale geldi. Şili katılaştırdığı deprem yasalarına uygun bir şekilde, sarsıntıdan etkilenen bölgelerin yeniden inşasını tamamladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Cristian Monckeberg, "Şili'de depreme karşı alınan önlemler sayesinde, 2010'da yaşanan şiddetli depremde aslında çok sayıda bina yıkılmadı, daha az hasarla atlatık” diyerek 10 yıl sonra ülkenin olası bir depreme karşı daha da hazır hale geldiğini savundu.
Şili Katolik Üniversitesi'ne bağlı mühendis Juan Carlos de la Llera, "Bugün Şili'de 1960'daki gibi bir depremden zarar görmeyecek binalar inşa edebiliyoruz” diyerek ülkenin kat ettiği mesafenin altını çizidi.
Tsunamiden en çok etkilenen kıyı kenti Dichato’daki yapıların yüzde 75’i tahrip olmuştu. Deprem mağdurları derneği başkanı Maria Angelica Torresi “Dichato 2010 depreminin yıkım sembolü idi, şimdiyse yeniden yapılanmanın sembolü oldu” diyerek deprem sonrası yapılan çalışmaları takdir etti.
