Çin Devlet Başkanı Şi Cinping: Soğuk Savaş zihniyetini bir kenara bırakmalıyız

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping © AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, "Soğuk Savaş zihniyetini bir kenara bırakıp barış içinde, bir arada yaşama ve kazan-kazan sonuçlarına odaklanmalıyız." dedi

REKLAM

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, "Soğuk Savaş zihniyetini bir kenara bırakıp barış içinde, bir arada yaşama ve kazan-kazan ile iş birliğinin sonuçlarına odaklanmamız gerekiyor." dedi.

Çevrimiçi düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) '2022 Davos Gündemi'nin açılış konuşmasını yapan Şi, dünyanın bugün huzur ortamından çok uzak olduğunu dile getirdi.

Zıtlaşmaların sorunları çözmeyeceğini söyleyen Çin lideri, şöyle konuştu:

"Nefret ve ön yargı körükleyen söylemler, baskıcı ve zıtlaşmaya dönük hamleler, dünyaya barış getirmeyecektir. Tarih bir kez daha kanıtlamıştır ki; zıtlaşmalar hiçbir şekilde sorun çözmez sadece daha feci sonuçlar yaratır. Korumacılık ve tek taraflılık kimseye fayda getirmez, en nihayetinde başkalarının çıkarını zedeler."

İnsanlık için en doğru yolun barışçıl kalkınma olduğunu belirten Şi, "Farklı ülkeler ve medeniyetler, karşılıklı saygıyı esas alarak refah seviyesini artırabilir. Tarihten dersler almalı, istikrarlı bir dünya düzeni için çalışmalı, insanlığın ortak değerlerini savunmalı ve insanlık için ortak bir gelecek inşa etmeliyiz." ifadesini kullandı.

Çin liderinin bu açıklamayı, Washington'la Pekin arasında Tayvan, fikri mülkiyet, ticaret, insan hakları ve Güney Çin Denizi gibi çeşitli meseleler üzerinde artan oranda gerilimlerin yaşandığı bir süreçte yapması dikkati çekti.

Bu arada ABD başta olmak üzere Batılı bazı devletler, Çin'in Doğu Türkistan, Hong Kong ve diğer bölgelerdeki insan hakları ihlalleri nedeniyle 4 Şubat'ta başlayacak 2022 Pekin Kış Olimpiyat Oyunları'na boykot ederek diplomatik temsilci göndermeyecek.

Covid-19'la mücadelede uluslararası dayanışma

Şi Cinping, Covid-19 salgınını alt edebilmek için güçlü uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu da belirtti.

Ayrıca konuşmasında Covid-19'la mücadelenin yanı sıra salgın sonrasında dünya ekonomisinin toparlanması konularını ele aldı.

Dünyanın küresel olarak büyük değişiklikler içine girdiğini belirten Şi, "Yaşadığımız değişim, 100 yılda bir görülen salgınla birleşmiş haldedir. Dünya, bugün karmaşık bir geçiş dönemi içinde. Salgını yenmek ve Covid-19 sonrası yeni dünyayı inşa etmek, bugün en büyük endişemiz haline gelmiştir." ifadesini kullandı.

Şi, salgının dünyada hiçbir ülkeyi farklı etkilemediğini vurgulayarak "Küçük gemiler fırtınaya karşı dayanıksızdır fakat büyük gemiler, fırtına karşısında ayakta kalabilir. Uluslararası camianın çabaları sayesinde Covid-19 ile mücadelede büyük ilerlemeler katedildi." diye konuştu.

Covid-19'un küresel sağlık güvenliğine ve küresel ekonomiye ciddi tehditler arz ettiğini belirten Şi, "Salgını alt etmek için güçlü iş birliği şart. Bu konuda geri durmak ve suçu başkasına atmak, Covid-19'la mücadelede gereksiz gecikmelerden başka bir sonuç yaratmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ekonomik toparlanma

Covid-19 sonrası küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin Şi, şunları kaydetti:

"Gelişmiş ülkeler, para politikalarında geri adım atar ve tavır değiştirirse, bunun olumsuz etkileri dünyaya yayılacak ve gelişmekte olan ülkeler bedel ödeyecektir. Dünya ülkeleri olarak bariyerleri kaldırmalı, duvar örmemeliyiz. Birbirimize karşı açılmalı, kapanmamalıyız. Birbirimizden kopmamalı, aksine entegre olmalıyız. Bu şekilde açık bir küresel ekonomi inşa edebiliriz."

Şi, ülkesinin küresel kalkınmaya yönelik vaatlerini somut adımlara çevirme yolunda bütün ortaklarıyla çalışmaya hazır olduğunu dile getirdi.

"2022 Davos Gündemi" toplantıları, 21 Ocak'ta sona erecek.

Ek kaynaklar • AP, AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Çin Komünist Partisinin 20. Kongresi'ne katılacak delegeler belirlendi

Endonezya, 'mega projesi' için başkenti Cakarta'dan Borneo'ya taşıyor

Fransa Cumhurbaşkanı adayı Pecresse: Daha güçlü AB sınırlarına ihtiyaç var