Türkiye gündemine ilişkin son gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
Türkiye gündemine ilişkin son gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Bakan Nebati: Hesaplama yanlış, Kur Korumalı TL Mevduat'ın bütçeye maliyeti sınırlı
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kur Korumalı TL Mevduat uygulamasının bütçeye maliyetinin sınırlı kaldığını söyledi. Bakan Nebati, 3 aylık dönemde toplam 21 milyar lira ödeme yapıldığını söyledi.
Nebati, Adana Valisi Vali Süleyman Elban'ı ziyaretinin ardından bir otelde düzenlenen "Halkbank Üretin Kadınlar Buluşması"na katıldı. Bakan Nebati, Kur Korumalı TL Mevduat'ın (KKM) bütçeye olan maliyeti hakkında açıklama yaptı.
Bu uygulama nedeniyle bazı yanlış hesaplamalar yapıldığını öne süren Bakan Nebati, " KKM'nin bütçe üzerinde oluşması muhtemel maliyetini vade sonundaki kur ve sisteme dahil olan mevduatın büyüklüğü belirliyor. Zaman içinde toplanan mevduatın, bütçeye maliyetini hesaplarken uygulamanın ilk kez başladığı tarihteki kur seviyesi baz alınarak yapılması, doğru bir hesaplama yöntemi değildir, spekülatif ve manipülatif amaç taşımaktadır." dedi.
Nebati açıklamasına şu ifadeleri kullandı:
"Bu sayede makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirerek küresel değer zincirlerinde yükselmeyi hedefliyoruz. Uygulamaya aldığımız Kur Korumalı TL Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) ile YUVAM Hesabı gibi destekleyici alternatif enstrümanlarla finansal istikrarı sağlamlaştırdık. 2021 Aralık ayında devreye aldığımız bu yöntemle, döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki payı 10 puanın üzerinde azalmış, mevduatın vadesi ise iki katına çıkmıştır. KKM ayrıca döviz kuru istikrarına da katkı sağlamıştır. Bununla beraber, kamuoyundaki bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet de sınırlı kalmıştır. Nitekim bütçeden mart ayında 11,7 milyar lira, nisan ayında 4,6 milyar lira ve mayıs ayında 4,8 milyar lira olmak üzere toplam 21,1 milyar lira tutarında ödeme gerçekleşmiştir. Ayrıca, KKM uygulamasının bütçeye olası maliyeti Bakanlığımız tarafından farklı senaryolar dahilinde yakinen takip ediliyor."
Görevden alınan MHP Diyarbakır İl Başkanı Kayaalp 'çocuğa cinsel istismar' suçundan tutuklandı
MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, merkez yönetimi tarafından görevden alındıktan bir gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından görevden alındığı duyurulan MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp sabah saatlerinde gözaltına alındı. Daha sonra adliyeye sevk edilen Kayaalp çıkarıldığı mahkemece 'çocuğa cinsel istismar' suçundan tutuklandı.
MHP Genel Merkezi, dün Diyarbakır il teşkilatını feshettiklerini açıklamış İl başkanı Cihan Kayaalp'i de görevden aldığını duyurmuştu.
Görevden alınmasının ardından bu sabah gözaltına alınan Kayaalp'in '16 yaşındaki bir çocuğa sistematik olarak cinsel istismarda bulunmakla' suçlandığı kaydedildi.
Kuzey Irak istihbaratı: Türk SİHA'sı seyir halindeki arcı vurdu; 4 PKK'lı öldü
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Terörle Mücadele Servisi, bir Türk insansız hava aracının Kuzey Irak'ta seyir halindeki bir aracı hedef aldığını ve saldırıda dört PKK'lının öldüğünü açıkladı.
Yapılan açıklamada ülkenin kuzeyindeki Süleymaniye vilayetine bağlı Kalar kasabasında bir cipin SİHA ile hedef alındığı bildirildi. Ölen 4 kişinin yanı sıra yolcu olduğu belirtilen beşinci bir kişinin ise yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı açıklandı.
Savunma Bakanlığı da cuma günü paylaştığı bir tweet'te operasyon kapsamında "Irak'ta 6 PKK'lı teröristin etkisiz hale getirildiğini" duyurdu.
Çavuşoğlu, İsveç'te PKK gösterisiyle ilgili olarak "Terörle mücadelede, İsveç kanunlarının ve yetkililerinin ne kadar gevşek olduğunu gösteriyor." dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç'te PKK'nın geçtiğimiz günlerde düzenlediği eyleme ilişkin, "Terörle mücadelede, İsveç kanunlarının ve yetkililerinin ne kadar gevşek olduğunu gösteriyor." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Hırvatistan ziyareti kapsamında bulunduğu Zagreb'de mevkidaşı Gordan Grlic-Radman ile yapılan görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuştu.
Çavuşoğlu, PKK'nın İsveç'te yaptığı eylemlerile ilgili İsveç hükümetini eleştirdi:
"Belediye Başkanı ile Büyükelçimiz bir yerdeydi, beraberlerdi ve Büyükelçimiz hemen sorduğu zaman, Belediye Başkanı, 'Kesinlikle böyle bir şey olmadı' dedi. Yetkililere sorduğumuz zaman da haberleri olmadığını söylediler ama bugün İsveç polisi böyle bir olayın gerçekleştirildiğini söyledi. Terörle mücadelede, İsveç kanunlarının ve yetkililerinin ne kadar gevşek olduğunu gösteriyor, diğer taraftan bu terör örgütü PKK, adı başında terör örgütüdür, sadece Türkiye'ye, bize değil İsveç'in de ulusal çıkarlarına zarar vermeye çalışıyor. Özellikle de İsveç'in NATO üyesi olmaması için elinden geleni yapıyor zaten PKK destekçisi bir milletvekili var o da sürekli İsveç hükümetini adeta rehin almış, sürekli tehdit ediyor. İsveç içinde de görüyoruz, İsveç'in NATO üyesi olmasını istemeyen yetkililer de var, kurumlar da var. Ama özellikle bu PKK terör örgütü, YPG/PKK her türlü çabayı sarf ediyor adeta rehin almış durumda."
MHP Diyarbakır il teşkilatı yöneticilerinin gözaltına alındığı iddiası
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Diyarbakır il teşkilatını kapattıklarını açıklamıştı. İl teşkilatının kapatılmasından bir gün sonra aralarında görevden alınan MHP İl Başkanı Cihan Kayaalp'in de bulunduğu bazı yöneticilerin gözaltına alındığı iddia edildi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Diyarbakır İl Teşkilatının feshedildiğini, il başkanlığının kapatıldığını duyurmuşu.
Yalçın, perşembe günkü açıklamasında sosyal medya hesabından, "MHP Diyarbakır İl Teşkilatımız, görülen lüzum üzerine parti tüzüğümüzün ilgili maddelerinin tanıdığı yetkiye istinaden feshedilmiş, il başkanlığımız kapatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." demişti.
Selvi: Öcalan’ın yakında bir yakınıyla görüşmesine izin verilecek
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde "Kulislerden edindiğim izlenime göre Öcalan’ın yakında bir yakınıyla görüşmesine izin verilecek" dedi.
Selvi, Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan ya da halep HDP Şanlıurfa Milletvekili olan Ömer Öcalan'ın İmralı'ya gidebilecek isimler olabileceğini belirtti.
Abdulkadir Selvi, köşesinde şu ifadelere yer verdi:
"Öcalan’ın görüşmesine bir defalığına mı izin verilecek yoksa bu belirli aralıklarla devam mı edecek, orasını bilmiyorum. Ama önemli olan bu görüşmeden ne çıkacak? Öcalan, Kandil’e ve HDP’ye bir mesaj gönderecek mi? Öcalan’la görüşme konusunu yazınca hemen AK Parti yeni bir çözüm süreci mi başlatıyor şeklinde tartışmalar başlatılabilir. Ama peşin olarak söyleyeyim ki öyle bir çalışma da yok, ben de öyle bir izlenim edinmedim. Yeni bir çözüm süreci başlatılıyor şeklindeki tartışmalar maksadını aşan tartışmalar olur. Zaten Öcalan, Kürt sorunu diye yazarken en çok endişe ettiğim nokta bu oluyor. Hemen birileri alıyor, iktidar yeniden çözüm süreci başlatıyor diye başka bir yerlere taşıyor. Öcalan’a tecrit uygulandığı iddiasıyla PKK-HDP’nin yarattığı gerginliğe son vermek için ailesinden birisiyle görüşmesine izin verileceği söyleniyor."
Sağlık Bakanlığı önünde ikinci eylem: SMA hastası bebeği bulunan baba kendini yakmak istedi
Sağlık Bakanlığı önünde yapılan ambulanslı eylemin ardından bu kez SMA hastası bebeği bulunduğunu söyleyen bir baba, ilaçların devlet tarafından karşılanması talep ederken kendini yakmakla tehdit etti.
Bakanlık önünde yapılan ikinci eylemde SMA Tip 1 hastası bebeği bulunduğunu söyleyen Atakan Altunöz Bakan Fahrettin Koca ile görüşmek istedi.
Sağlık Bakanı gelmezse kendisine zarar vereceğini söyleyen baba Altunöz, "Sağlık Bakanı buraya gelecek. Benim evladım can çekişiyor" dedi.
SMA hastaları için ilaçların devlet tarafından karşılanmasını talep eden Altunöz, ‘bakanla görüşmek istiyorum kendimi yakarım’ diye bağırdı.
Eylem sırasında elinde tuttuğu madenin gözü sıçraması nedeniyle tedavi gören Altunöz’ün ifade için Balgat Polis Karakolu’na götürüleceği öğrenildi.
Cerrahpaşa'dan 'çok sayıda kişinin cinsiyet değiştirme sırası beklediğine' dair iddialara ilişkin açıklama
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tarafından, "Cerrahpaşa'da cinsiyet değiştirme ameliyatı için çok sayıda kişinin sıra beklediği" iddialarında yer verilen hasta sayılarının "gerçeğin çok üzerinde ve abartılı" olduğu bildirildi.
Cerrahpaşa'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, "Çeşitli basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya platformlarında sıkça paylaşıma konu olan Cerrahpaşa Tıp Fakültemizde cinsiyet değiştirme ameliyatlarına yönelik iddiaların yer aldığı haberlerin içeriğinde verilen hasta sayıları gerçeğin çok üzerinde ve abartılıdır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, profesör unvanlı ve üniversiteyle ilişkisi olmayan bir öğretim üyesinin açıklamasına dayandırılmış bu haberlerin tamamıyla dezenformasyon sonucu olduğu, toplumu yanlış yönlendirme amacına hizmet ettiği kaydedildi.
Yaklaşık 7 bin kişi iddiası
Bir öğretim üyesinin 6 bin 700 kişinin cinsiyet değiştirmek için sıra beklediğini iddiası sosyal medyada yer almıştı. Cerrahpaşa'da 4 bin kızın erkek olmak için beklediği, Zeynep Kamil'de ise 2 bin 700 erkeğin kız olmak için sırada olduğu öne sürülmüştü.
DBP'li Salihe Aydeniz hakkındaki fezleke Adalet Bakanlığına gönderildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, polise yumruk atan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz hakkındaki fezlekeyi Adalet Bakanlığına gönderdi.
Alınan bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nca, 12 Haziran'da Kadıköy'deki izinsiz gösteride polis memuruna yumruk attığı tespit edilen Aydeniz hakkındaki fezleke tamamlandı.
Aydeniz, "polise mukavemet", "kamu görevlisine hakaret", "yaralama", "izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma" ile suçlandı.
Bakanlık incelemesi sonrası fezleke, Cumhurbaşkanlığına gönderilecek.
Buradaki işlemin ardından yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezleke, TBMM'ye yollanacak.
Erdoğan: "İnsanlarımızı geçim sıkıntısından kurtaracak olan biziz"
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanlarımızı geçim sıkıntısından kurtaracak olan da enflasyonu düşürecek olan da istikrarı tahkim edecek olan da biziz." dedi.
2023 seçimlerine "23 milyon üye hedefiyle" devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "2023 seçim zaferimizin sembolü olacak 23 milyon üye hedefiyle yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizin 81 şehrinde 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, her ulaştığımız insanın da gönlünü kazanma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız." diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmalarından diğer satır başları:
- "Hedefimiz önce 500 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak, ardından bunu da ikiye katlamaktır."
- Fahiş fiyat artışlarıyla insanımızın rızkına uzanan habis ellere karşı hukuki ve idari düzenlemeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz."
- "Vatandaşımızın aşına, ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız."
İmamoğlu: Ekonomiyi iyi yönetmek bina yapmakla, Saray yapmakla olmaz
Ateşehir'de 11’nci Bahçe Market’in açılışında konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, "Karşımda milyonlarca metrekarelik bina yumağı var. Binaları yaparak, Ankara'da merkezi olan Merkez Bankası'nı, işte Ziraat Bankası'nı, şunu, bunu taşıyarak, ‘Dünyanın finans merkezi İstanbul’ diyeceksiniz. Ama finans merkezi binayla olmaz. İyi ekonomi yönetmek; bina yapmakla, saray yapmakla olmaz. Oralara liyakatli yöneticileri koymakla mümkün” dedi.
"Elbette dünyada maliyetlerin artışı, engellenemeyen bir takım zorluklar var. Ama o değil tek başına" diyen İmamoğlu, "Akşam sabah zam almanın sebebi, her gün hayatın pahalılaşmasının sebebi; elbette dünyanın zorlukları var. Elbette dünyada maliyetlerin artışı, engellenemeyen bir takım zorluklar var. Ama o değil tek başına. Siz, oradan en az hasarla nasıl sıyrılmalısınız? Ekonomiyi nasıl iyi hale getirebilirsiniz? İşte bu binalarla değil. İçine aklı başında, o işin uzmanı insanları koyarak mümkün kılabilirsiniz. O bakımdan ülkemizin güzel coğrafyalara, yeşil alanlara, parklara ihtiyacı olduğu kadar, liyakatli insanların şans bulduğu güzel bir düzene, güzel bir sürece de ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
Gazeteci İnci Hekimoğlu gözaltına alındı
Gazeteci İnci Hekimoğlu'nun bu sabah erken saatlerinde İzmir'deki evinden gözaltına alındığı belirtildi. Gelişmeyi Twitter'dan duyuran Berrin Bicek Öztürk, sabah saat 6 sularında gazeteci İnci Hekimoğlu'nun gözaltına alındığını söyledi.
Hekimoğlu, 'Vatan Yahut Susurluk: Siyasi Cinayetler' kitabının yazarı.
Diyarbakır'da gözaltına alınan 20 gazeteciden 16'sı tutuklandı

Diyarbakır'da geçen hafta 20'si gazeteci 22 kişi gözaltına alınmıştı. Günlerdir gözaltında tutulan 22 kişiden 6'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 16 gazeteci tutuklandı.
Tutuklanan gazetecilerin Mezopotamya Haber Ajansı editörü Aziz Oruç, Safiye Alagaş, Mehmet Ali Ertaş, Ömer Çelik, Serdar Altan, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut ve Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğan, Lezgin Akdeniz ve İbrahim Koyuncu olduğu bildirildi.
Gazeteciler Gülşen Koçuk, Kadir Bayram, Mehmet Yalçın, Esmer Tunç ve Feynaz Koçuk ile gazetecilerle birlikte gözaltına alınan İhsan Ergünlü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Gazeteciler " terör örgütü propagandası" yapmakla suçlanıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ile görüştü
Gelecek Partisi Genel Merkezi'ndeki bir saat süren görüşme basına kapalı gerçekleşti.
Görüşmede Akşener, Davutoğlu'nu, 3 Temmuz'da İYİ Parti'de yapılacak "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" çalışma yemeğine davet etti.
Davutoğlu, görüşmenin ardından Akşener'i aracına kadar uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik talebi hakkında Türkiye'nin meşru endişelerini giderecek adımların atılması gerektiğini yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkeden de Türkiye'nin haklı beklentilerinin karşılandığı somut adımlar görmeden, terörizmle mücadele ve savunma sanayi iş birliği konusunda paradigma değişikliğine gidileceğine dair yazılı taahhütler verilmeden süreçte ilerleme sağlanamayacağını vurguladı.
Stoltenberg'den görüşmeye dair açıklama
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesi hakkında sosyal medyadan açıklamada bulundu.
İspanya'nın başkenti Madrid'de 29-30 Haziran'da düzenlenecek NATO Zirvesi öncesinde Erdoğan ile yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Stoltenberg, "Türkiye'nin terörle mücadelede meşru güvenlik endişelerinin giderilmesinin ve Finlandiya ile İsveç'in NATO'ya katılım sürecinde ilerleme kaydedilmesinin önemini ele aldık." ifadesini kullandı.
DBP'li Salihe Aydeniz hakkında hazırlanan soruşturma dosyası Ankara'ya gönderildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz hakkında Kadıköy'de gösteri sırasında polis memuruna tokat attığı gerekçesiyle hazırladığı soruşturma evrakını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 12 Haziran'da Kadıköy'de "Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyoruz" adı altında yapılan eylemde polis memuru Hakan A'ya yumruk attığı iddia edilen bir milletvekilinin kimliğinin tespitine yönelik çalışma yaptı.
Mağdur Hakan A'ya yumruk atan kişinin DBP milletvekili Salihe Aydeniz olduğunun belirlenmesinin ardından savcılık, "görevli polis memuruna mukavemet" suçundan soruşturma başlattı.
Savcılık, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda belirtilen "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir." hükmü uyarınca soruşturma dosyası hakkında yetkisizlik kararı verdi.
Başsavcılık, hazırlanan soruşturma dosyasını, gereği için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ukrayna'dan tahıl koridoru açmak için mayınların temizlenmesine gerek yok

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna'nın Karadeniz yoluyla tahıl ihracatı yapabilmesi için mayınların temizlenmesine gerek olmadığını, güvenli hatlar açılabileceğini belirtti.
Çavuşoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ukrayna'nın tahıl ihraç etmesinin önündeki engellerin kaldırılması için tahıl koridoru oluşturulması konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine de Çavuşoğlu, BM planının işler bir plan olduğunu, Rusya'dan cevap beklediklerini dile getirdi. Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, BM planını desteklediğini vurgulayarak, "Taraflar anlaşırsa İstanbul'da detayları görüşmek üzere bir araya gelebileceğimizi söyledik" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ukrayna'nın Karadeniz şeridindeki mayınlar konusunda da şunları kaydetti:
"BM'nin son planına göre bu mayınların temizlenmesi belli zaman alacak. Mayınların nerede olduğu belli olduğuna göre 3 limana güvenli hatlar oluşturulacak dolayısıyla gemiler, mayınların temizlenmesine gerek olmadan, Ukrayna'nın arama kurtarma gemilerinin de rehberlik etmesiyle limanlara güvenli bir şekilde gidecek, limanlardan güvenli bir şekilde gelecek. Güvenli bölgeye geldikten sonra da orada gemilerin kontrolü yapılacak. Şu anda plana göre mayınların temizlenmesine gerek yok. Mayınların olmadığı yerlerden güvenli.
"İsveç'ten somut cevap bekliyoruz"
İsveç'ten terörle mücadele konusunda gelen sinyalin Türkiye için önemli olup olmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin beklentilerini ve endişelerini yazılı bir şekilde ilettiğini ve somut cevap beklediğini ifade etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, NATO müttefiki olan Türkiye'nin endişelerini dile getirdiğini anlatan Çavuşoğlu, "Stoltenberg, S400 ve diğer konularda da her zaman samimice düşüncelerini açıkladı. İsveç ve Finlandiya ziyaretlerinde de Türkiye'nin endişelerinin giderilmesi gerektiğini söylüyor, çaba da sarf ediyor. Bizimle de, onlarla da sürekli temasta, dolayısıyla Stoltenberg'in bu çabalarını takdire şayan buluyoruz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: Bayrağımızı ve vatanımızı seven herkes bizim dostumuzdur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin inancı, hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmiyoruz. Bizim iki kırmızı çizgimiz var, bayrağımız ve vatanımız. Bayrağımızı ve vatanımızı seviyorsa, herkes bizim dostumuzdur." dedi.
Kılıçdaroğlu, Harikalar Diyarı Turkuaz Gösteri Salonu'nda düzenlenen kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri buluşmasında yaptığı konuşmada, Sincan'da oylarının düşük olduğunu bildiğini ancak bir yanlış arayacaklarsa bunu kendilerinde aramaları gerektiğini söyledi.
Sincan'a daha fazla gelmenin, insanlarla daha fazla konuşmanın, evleri ziyaret etmenin, insanların derdini dinlemenin görevleri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Politikacı olarak bunu yaparsanız insanlar size saygı duyarlar. Oy verirler veya vermezler ama en azından, 'geldiler bizi dinlediler, dertlerimizi dinlediler' derler." ifadesini kullandı.
Daha önce Sincan'a gelerek muhtarlarla bir toplantı yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu buluşmanın Anayasa değişikliğinden önce olduğunu söyledi.
"Bu değişiklik çıkarsa ülke büyük sorunlarla karşılaşır" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ama olmadı. Sonunda malum bugünkü düzen kuruldu. Bu düzenden kim yararlı, kim zararlı? Topluma şöyle bir bakalım. Esnafa bakalım, esnafa bir yararı oldu mu, esnafa bir faydası oldu mu? Şoföre bakalım, ister taksi, ister kamyon şoförü, ister tır şoförü isterse otobüs şoförü. Onlara bakalım, onlara bir faydası oldu mu bu düzenin? Onlar da zarar ediyorlar, onların da sıkıntısı var. Ev kadınlarına bakalım, yani çalışmayan evinde oturan, çoluk çocuğu varsa işsiz, bir de onların durumuna bakalım. Bakıyoruz mutfaklarda yangın var."
Kılıçdaroğlu, bir evde bir işsiz varsa o evde huzurun olmadığını belirterek, "Anne bekler, baba bekler 'çocuğuma bir iş bulmak lazım.' Bakıyorsunuz bugün hangi belediye başkanın önüne giderseniz binlerce işsiz dilekçesi var. Demek ki bu düzen onlara da yaramadı. Peki bu düzen kime yaradı, kim faydalandı bundan?" diye konuştu.
Zamanında dili döndüğü kadar anlatmasına rağmen bu düzenin kime yaradığının yaşanarak öğrenildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu:
"Sarayda oturanlar, keyifleri yerinde hiçbir dertleri yok onların. Dolarla oynuyorlar, şöyle bir bakın. Türkiye'den milyon dolarları Amerika'ya gönderiyorlar, Manhattan'da gökdelen kuruyorlar. Neymiş öğrenci yurdu. Amerika'yı kaç kişi içinizden bilir ama bilmiyorum, Manhattan dünyanın en pahalı yeridir. Ofisin metrekaresi 5 bin, 6 bin dolardır. Öğrenci yurdu orada olmaz. Yoktur zaten. Arkadaş, dünyalığını niye Manhattan'da gökdelen dikerek yapıyorsun? Muhammed Ali'nin çiftliğini aldılar ya niye Amerika'da çiftlik alıyorsun? Niye senin evlatların bunları alıyor? Niye paravan vakıflarla bu milyon dolarlar gidiyor?"
"Burada zarar etme şansın sıfır"
"Sizin evlatlarınız işsizken onların evlatları 5-6 yerden maaş alıyor. Bu adalet midir? Bu düzeni kim değiştirecek?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Hazine garantili" yatırımları eleştirdi.
Bu yatırımların Türk lirası değil ABD doları garantili verildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "12 milyon dolarlık iş yapıyor, 59 milyon dolarlık garanti veriyor. Ya aklın alacağı şey değil. Yani gelir garanti veriyorsun. Burada zarar etme şansın sıfır. Kar? Olağanüstü kar, yüzde 100 değil, yüzde 200, 300, 400 üstelik dolar, üstelik avro bazında alıyor." dedi.
Kendi geleceklerini güvence altına almak için sözleşmeye bir hüküm daha ilave edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Olur ya, 'Kılıçdaroğlu gelirse bunları elimizden alırsa ne olur?', 'İhtilaf çıkarsa İngiliz mahkemeleri yetkilidir' diyorlar sözleşmede. Türk mahkemeleri de değil, İngiliz mahkemeleri yetkilidir. Ben Sincanlılara söz veriyorum ister İngiliz mahkemeleri, ister Amerikan mahkemeleri, ister Japon mahkemeleri, ister Papua Yeni Gine mahkemeleri olsun bu milletin hakkını, hukukunu onların burnundan fitil fitil getireceğim. Sanıyorlar ki biz bunu teslim edeceğiz. Yok öyle bir şey. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormazsam ben niye yapıyorum? Beni onlardan ayıran, ben kul hakkı yemem. Ben yolsuzluk yapmam, onlar yolsuzluk yaparlar. Ben adaletli davranırım, onlar adaletsiz davranırlar. Ben milletin hakkına saygı gösteririm. Onlar bu milletin hakkına ve hukukuna saygı göstermezler. Oturup düşünmemiz lazım memleket benim memleketim değil, hepimizin memleketi. Sorun varsa benim sorunum değil, hepimizin sorunu. O zaman bu sorunu demokratik yollarla çözmemiz lazım. Yarın sandık gelecek ve gideceksiniz oy kullanacaksınız sandıkta. Öyle 'Gelin bizim partiye oy verin' yok arkadaşlar. Yaptığım çağrı şudur, elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu öyle kullanın. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Olay bir Türkiye olayı, bir parti olayı olmaktan çıkmıştır artık. Yazık değil mi bu memlekete?"
Milli Kurtuluş Savaşı'nı verenlerin Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar ödediklerini, kimseye avuç açmadıklarını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi bir bakıyorsun Katar'da, bir Suudi Arabistan'da, bir bilmem nerede. Nedir? 'Bize para verin.' Türkiye bu duruma hiç düşmemişti. Yalvarıp yakarıp para dileniyorsan, onun emrine giriyorsun demektir. O sana talimat verecek, gereğini yapacaksın. O anlama gelir." diye konuştu.
"Herkesin sorumluluğu var"
Herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kendisinin sorumluluğunun daha fazla olduğunu vurguladı.
O nedenle ülkeyi karış karış gezdiğini ve vatandaşlarla bir araya geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, kendilerinin de hataları bulunduğunu söyledi.
"Hiç hata yapmadık dersek yalan olur. Ben bu millete her zaman doğruyu söyleyeceğim." diyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eksiğimiz var mıydı? Vardı. Kusurumuz var mıydı? Vardı. Yanlışımız var mıydı? Vardı. Öz eleştiri, evet öz eleştiri de yapıyoruz. Şimdi yanlış yapmamaya, milletin sesini dinlemeye, toplumun her kesimiyle kucaklaşmaya, açıkça ifade edeyim toplumun her kesimiyle helalleşmeye gidiyoruz. Helalleşmek istiyorum. Her kesimle konuşuyoruz. Hiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin inancı, hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmiyoruz. Bizim iki kırmızı çizgimiz var, bayrağımız ve vatanımız. Bayrağımızı ve vatanımızı seviyorsa, herkes bizim dostumuzdur."
Doğusu batısı, güneyi kuzeyi herkesi kucakladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "İnsanların kimlikleri farklı olabilir, inançları farklı olabilir, yaşam tarzları farklı olabilir ama aynı bayrağın altında, aynı vatanda yaşıyoruz. Komşularımızın kimliğini sorgulamaya başladık, bunlar yanlıştır, siyaset kamplaşma alanı değildir, siyaset kavga alanı değildir, siyaset vatandaşa 'nasıl hizmet ederim' bunu yapmaktır." dedi.
"Adalet istiyorsanız bize katılın"
Kılıçdaroğlu, yeni bir siyaseti, yeni bir anlayışı Türkiye'ye getirmek istedikleri ve bunu yapacaklarının altını çizerek, "Beraber yapacağız. Bize katılmanızı istedik. Adalet istiyorsanız bize katılın, hukuk istiyorsanız bize katılın. 'Bir tek çocuk bu ülkede yatağa aç girmesin' diyorsanız bize katılın. Kadın erkek eşitliği olsun diyorsanız bize katılın. Her evde tencere kaynasın, her evde huzur olsun, her evde bereket olsun diyorsanız bize katılın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını mutlaka sorun, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyun diyorsanız bize katılın." ifadelerini kullandı.
Beraber mücadele etmek zorunda olduklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Gün ayrışma değil, gün beraber olma günü, birlikte olma günü, birlikte mücadele etme günüdür. Sokağa çıkıp cam, pencere, kapı indirmek, kavga etmek değil derdimiz. Buradan kaçınıyoruz zaten, böyle bir şey yok. Sandık gelecek demokratik yollarla gideceğiz, oyumuzu kullanacağız ve Türkiye'nin kaderini değiştireceğiz." dedi.
Toplantının basına kapalı bölümünde kendisine her türlü sorunun sorulmasını isteyen Kılıçdaroğlu, açık yüreklilikle bu sorulara cevap vereceğini ve birbirlerini tanıyacaklarını söyledi.
Bu ülkede yaşayan 85 milyonun vatansever olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Hepimiz oturup konuşmak zorundayız. Beraber olmak zorundayız, birlikte olmak zorundayız, o zaman Türkiye'yi hep beraber aydınlığa çıkarırız. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunları çözülür." diye konuştu.
Erdoğan: Kılıçdaroğlu'na bir kez daha söylüyorum. Ya adaylığını ya da adayını açıkla

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, milletvekillerine, TBMM'nin komisyon ve Genel Kurul faaliyetlerinde başarılar diledi.
AK Parti'nin Adana'da gerçekleştirdiği Gençlik Şöleni'ndeki coşkunun, partisinin gençlerle arasındaki güçlü köprüyü görmelerine imkan sağladığını dile getiren Erdoğan, tüm gençlere bir müjde vermek istediğini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve kamuoyunda 'öğrenci affı' diye bilinen teklifi, önümüzdeki günlerde Meclis'imizin takdirine sunuyoruz. Bu teklif, lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerini bırakmak mecburiyetinde kalanlara, belirli şartlarda okullarına dönüş yolunu açıyor. Yüksek öğrenimlerini tamamlamak isteyen gençlerimize yeni bir fırsat tanıyacak bu teklifin şimdiden tüm öğrencilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
Erdoğan, yaklaşık iki hafta önce Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ndeki İstanbul'un Fethi törenlerinde 560 bin vatandaşla bir araya geldiklerini anlatarak, "Dünyanın göz bebeği bu şehre olan sevgimizi, fethin manasının idrakiyle bir kez daha tüm milletimizle paylaştık. İstanbul'u fethetmek kadar ona hizmet etmenin de önemli olduğunu yaptığı eserlerle ispatlamış bir kadroyuz. Bu anlayışla tüm dikkatimizi ve enerjimizi bu şehri geleceğe taşıyacak projelere veriyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.
"Figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Efes 2022 tatbikatı vesilesiyle gittiği İzmir'de hem Ege'deki gelişmelerle ilgili mesajlarını muhataplarına tüm açıklığıyla ilettiğini hem de İzmir teşkilatlarıyla bir araya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tarihte hep olduğu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. Sorun, Yunanistan'ın bu oyunun farkında olmaması veya bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunmasıdır. Biliyorsunuz film çekimleri boyunca en çok yorulan, yıpranan, hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır. Ama sahnede onların ismi ve cismi asla gözükmez. Yunanistan'ın başına geçmişte gelen budur. Şayet yanlışta ısrar ederse bundan sonra gelecek olan da budur. Biz, bölgemizde ve dünyada, küresel siyasi, ekonomik, askeri bir güç olarak varlığımızı tahkim ederek hep sürdüreceğiz. Ama onlar bu kafayla üç otuz yevmiyeye çalışan figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir. Sağ olsun İzmir teşkilatımız da İl Danışma toplantımızdaki coşkusuyla bu mesajlarımıza çok güzel destek oldu."
Öğrenci affı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisans ve yüksek lisans dahil olmak üzere öğrenci affının önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulacağını bildirdi.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için başvurusu
Erdoğan, "NATO meselesinde, İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz" dedi.
"TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın. CHP size ne diyorsa o ağızla konuşuyorsunuz."
"Milli havayolumuz uluslararası uçuşlarını Türk Havayolları ismiyle yapacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Milli havayolumuz uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil, Türk Havayolları ismiyle yapacaktır" diye konuştu.
Bakan Nebati: Mayıs'ta 144 milyar TL bütçe fazlası, 161,9 milyar TL faiz dışı fazla verildi
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati Twitter'dan yaptığı açıklamada, "2022 yılı Mayıs ayında 144 milyar TL bütçe fazlası, 161,9 milyar TL faiz dışı fazla verilmiştir." dedi.
Tweet serisinde, yılın ilk beş aylık döneminde toplam bütçe fazlasının 124,6 milyar TL’ye, faiz dışı fazlanın ise 246,5 milyar TL’ye ulaştığını ifade eden Hazine ve Maliye Bakanı, "Bütçe gelirlerindeki olumlu performansın harcamalardaki ihtiyatlı duruşla desteklenmesi sonucunda merkezi yönetim bütçesi mali disiplinin önemli bir göstergesi olan faiz dışı fazla vererek ciddi bir mali alan oluşturmuştur. Öncü göstergeler kapsamında, gerek büyümedeki gerekse de bütçe gelirlerimizdeki olumlu seyir, bütçe açığının GSYH’ye oranla sene başında öngörülen yüzde 3,5 hedefine ulaşılacağını işaret etmektedir. 2022 yılında ülkemiz, kamu maliyesinde birçok ülkeden önemli ölçüde daha iyi performans sergilemektedir" dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonunda, sosyal medya ve internet haberciliği düzenlemesi benimsendi

TBMM Dijital Mecralar Komisyonunda, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi benimsendi.
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan komisyonda "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" tali komisyon olarak görüşüldü.
Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, internet, haber ve bilgiye erişim kolaylaştıkça, hızlandıkça buna bağlı olarak sosyal medya kullanımının da arttığını belirtti.
Bu artışın yeni ve farklı sosyal medya platformlarının oluşmasına, insanların zamanının büyük bölümünü bu platformlarda geçirmesine neden olduğuna işaret eden Özdemir, dijital dünyanın insanların hayatında fazlasıyla etkili olmaya başladığını, sosyal medya platformlarının bu denli çeşitlenmesinin kişilerin sosyolojik ve hukuki problemle karşılaşmasını beraberinde getirdiğini söyledi.
Kişilik hakları ihlal edilen bireylerin Anayasal güvence altında olan haklarının korunması noktasında devletten beklenti içine girdiğine dikkati Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde dijital dünyada vatandaşların karşılaştığı sorunları gerçek dünyada olduğu gibi çözebilmek adına söz konusu diğer ülke ve uluslararası kuruluş düzenlemelerini de dikkate alarak gerekli adımlar atmayı hedefledik. Bu adımların zemininde, özellikle ifade özgürlüğüne temas eden noktalarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki hükümler yer almaktadır. Ülkemiz, Anayasası'nın ilgili hükümleriyle tanınan ve koruma altına alınan temel hak ve özgürlükleri gerçek dünyada olduğu gibi dijital dünyada da korumayı amaçlamaktadır."
- "Mevcut alanın daraltılıyor olması kabul edilemez"
Teklifin geneli üzerindeki görüşmeler üzerine söz alan HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, teklifin torba kanun niteliğinde olduğunu, muhalefet ve meslek kuruluşlarından görüş alınmadığını savundu.
Türkiye'de birçok şeyin yasak olduğunu öne süren Koç, "Konserler yasak, tiyatrolar yasak. Eskişehir'de sokakta yoga yapmak yasak. Bunlara karşı direnecek, bunlara karşı sesini çıkarabilecek olan bir halktan bahsediyoruz. Nerede bunları dile getirecekler. Dolayısıyla, mevcut olan bir alanın daraltılıyor olması gerçekten kabul edilebilecek bir durum değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de bir numaralı gündemin ekonomik kriz olduğunu öne süren Koç, eleştirilerinin dikkate alınmadığını söyledi. Görüşülen kanun teklifinin yeri ve zamanı olmadığını, gıda krizinin konuşulması gerektiğini söyleyen Koç'un görüşlerine AK Parti milletvekilleri tepki gösterdi. AK Parti ve HDP milletvekilleri arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise kanun teklifinin çağın ve geleceğin gereksinimlerini karşılamadığını savundu. CHP iktidara geldiğinde İletişim Başkanlığını kapatacaklarını söyleyen Özkan, basın kartını sendikaların vermesi gerektiğini ifade etti.
Gazetecilik mesleğinin özgürlük alanı olarak görülmesi gerektiğine dikkati çeken Tuncay, internetin suç kaynağı olarak görülmemesi, internetten yararlanmanın maksimum düzeye çıkarılması gerektiğini belirtti. Tuncay, internet sağlayıcıların ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini vurguladı.
İktidarın teklifle "Gazeteci"yi yeniden tanımladığını, sendika, cemiyet, derneği dışladığını savunan Tuncay, "Bu teklifi çağdaş, dünyayı kucaklayacak bir şekle çevirelim, altına biz de imza atalım. Gelin hep beraber bir uzlaşı yaratalım." ifadesini kullandı.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, kanun teklifinin tek yönlü bakış açısı ile hazırladığını, genel gerekçelerine bakıldığında doğru önermelerden yola çıkılarak yanlış yargılara varıldığını savundu.
Türkiye'de "kişisel veriler korunsun" denildiğini ama operatörler yoluyla bu bilgilerin kayıt altında tutulduğunu söyleyen Altıntaş, "Bu yasa teklifi belli ki seçimlerde kullanılmak üzere hazırlanmış. İktidar milletvekili arkadaşlar inanmasalar da bir virgülü bile değiştiremeyeceklerini düşünüyorum. Eğer aksi düşünülüyorsa hemen oylama yapalım ve iki konuyu konuşalım. Bir, teklifi hemen geri çekelim ve tüm paydaşlarla yeni bir teklif hazırlayalım. İki, onu yapamıyorsak ve seçime endeksli olmadığını göstermek istiyorsak hemen anlaşalım yasanın yürürlük tarihini 1 Ocak 2024 yapalım." diye konuştu.
- "Her türlü bilgi, belge yasalara ve mahkeme kararlarına göre alınıyor"
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Türkiye'de 313 internet servis sağlayıcısı olduğunu, bu servis sağlayıcılarının belirli standartlara göre bütün işlemleri yaptığını kaydetti.
İletişim tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerin değerlendirilmesi konularında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) yetkilendirildiğini aktaran Sayan, her türlü bilgi, belgenin yasalara ve mahkeme kararlarına göre alındığını belirtti.
BTK'nin kanunlar kapsamında verilen görevleri yerine getirdiğine dikkati çeken Sayan, komisyon üyelerini tüm sorularının cevabını alabilmesi için BTK'ye davet etti.
Onursal Adıgüzel'in "Türkiye'de 85 milyonun ya da A firmasından, B firmasından hizmet alacak bütün kullanıcıların kullanıcı adını, IP bilgisini, trafiğe başlama zamanını, trafik bitiş zamanını, hedef IP, indirilen veri miktarını ve yüklenen miktarını, ayrıca kimlik verilerini topla." şeklinde mahkeme kararının olup olmadığını sorması üzerine Sayan, "BTK'de veya bizde hiçbir şekilde algoritma veya profilleme olmamaktadır" dedi.
- Komisyonda, sivil toplum örgütleri de görüş ve önerilerini sundu
Sivil toplum örgütleri de komisyonda kanun teklifine ilişkin görüş ve önerilerini sundu.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Nuri Kolaylı, 5. maddede görüşülen basın kartı hakkının geri alınması konusunun fikir işçileri açısından mağduriyet doğuracağını, Basın Kartı Komisyonu üyelerinden 5'inin İletişim Başkanlığı tarafından atanacak şekilde düzenlenmesini kabul etmediklerini belirtti.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Şeyma Paşayiğit, Türkiye'de dezenformasyondan çok bilgilerin çarpıtılması veya gerçeklerin saklanması sorunu ile karşı karşıya kalındığını söyledi.
En çok endişelendikleri maddenin 29. madde olduğunu belirten Paşayiğit, "Gazetecilerin araştırdığı, verileri derlediği, taraflarla konuştuğu, alana giderek yaptığı haberler bile gerçek dışı olarak tanımlanıp dava konusu olabiliyor. O yüzden eğer konu gerçekten sosyal medya üzerindeki dezenformasyonu engellemek ise bu maddeyi geri çekmenizi ve ayrı bir şekilde konunun paydaşlarıyla değerlendirilmesini talep ediyoruz." ifadesini kullandı.
Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş ise kanun teklifinin bu şekli ile yasalaşması halinde internet ve sosyal medyanın bir kontrol ve ceza platformu haline dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu öne sürdü.
Dezenformasyonla mücadelenin siyasi güç ve mevzi kazanmak gibi bir amaca hizmet etmemesi gerektiğini söyleyen Aktaş, "Kamu barışını sağlamak adına belki de öncelikle belli siyasi ve güç odakları tarafından komuta edilen trol ordularını lağvedip, savaş baltalarını gömmek bugünü ve geleceği kurtarmak adına en doğru yol olacaktır." dedi.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Şerbetçioğlu da zor şartlarda yayınlarına devam etmeye çalışan radyo televizyon kuruluşlarının resmi ilanlara ihtiyacı olduğunu, ilgili kanun maddelerine "radyo ve televizyonlar" ibaresinin de eklenmesini istedi.
Bilgisayar Mühendisleri Odası Başkanı Cem Nuri Aldaş'ın konuşmasında kullandığı "'Camide bira içtiler, Kabataş'ta gelinimi dövdüler' gibi haberler hiçbir zaman yalan haber, dezenformasyon sınıfına girmiyor." sözleri üzerine komisyon başkanı Yayman, "Lütfen temiz bir dille konuşalım, sataşmaya mahal vermeyelim." uyarısında bulundu. AK Parti milletvekillerinin de Aldaş'ın sözlerine tepki göstermesi ve Yayman'ın süresinin dolduğu gerekçesiyle mikrofonunu kapattırması üzerine HDP ve CHP milletvekilleri, Aldaş'a "sansür uygulandığını, konuşmasının kesildiği"ni savundu. CHP ve HDP milletvekilleri ile AK Parti milletvekilleri arasındaki tartışmanın uzaması nedeniyle Yayman, görüşmelere 5 dakika ara verdi.
- Kanun teklifinin bazı maddelerinde değişiklik yapılması planlandı
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi.
Teklif sahipleri, 5. maddedeki "Basın İlan Kurumu, internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla İstanbul asliye ceza mahkemesine başvurabilir" ifadesindeki "İstanbul" ibaresinin çıkarılacağını ve 7. maddede ise "internet haber sitesinde tekziplerin ana sayfada bir hafta değil 24 saat süreyle yayınlanıp sonra arka sayfalara alınabileceği" şeklinde düzeltme yapılacağını belirtti.
Teklif sahipleri, 8. maddedeki "teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymayan haber siteleri 300 milyon lira-1 milyar lira arası cezalandırılır" hükmünün eski para birimi kullanıldığı için güncelleneceğini, 9. maddedeki internet haber sitelerinde dava açma süreleriyle ilgili belirtilen "özel zaman aşımı süreleri" kısmı yerine "genel dava zaman aşımı süreleri" ifadesinin kullanılacağını, 11. maddenin f bendinde yer alan "Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen" ifadesinin ise çıkarılacağını söyledi.
29. madde üzerine söz alan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın konuşmasındaki "gençlerin umudunu çalıyorsunuz" sözü üzerine AK Parti ile CHP milletvekilleri arasında tartışma çıktı.
Teklif sahibi AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Özdemir, 29. ve 30. madde üzerinde değişiklik yapılma konusunun görüşülebileceğini ifade etti.
Görüşmelerin ardından Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi benimsendi.
Denizli'de kayıp gençlerin cesetleri su kuyusunda bulundu
Denizli'nin Serinhisar ilçesinde, ailelerinin kayıp ihbarında bulunduğu 2 gencin cesedi 26 metre derinliğindeki su kuyusunda bulundu.
Acıpayam ilçesinde 19 yaşındaki İsmail Yalçın ve 17 yaşındaki Hasan Akköse'yle ilgili aile yakınlarının 9 Haziran akşamı kayıp ihbarı sonrası Serinhisar ilçesi Develi Kuyusu mevkisindeki su kuyusunda dün başlatılan arama çalışması tamamlandı.
İçine taş yığılarak dibi kapatıldığı belirlenen su kuyusunun yanında iş makineleriyle başlatılan çalışmalar saat 05.00 sıralarında sonlandırıldı
Bölgeye gönderilen iş makineleri iki gün boyunca 26 metre derinliğindeki su kuyusuna paralel kazı çalışması yaptı.
İtfaiye ekipleri daha sonra çalışmalara kazma ve kürekle destek verdi. Yaklaşık 5 saat süren kazı çalışmalarında kuyuya atılan taşlar tek tek çıkartıldı, toprak tahliye edildi.
İlk gencin cesedine 03.30 sıralarında, diğer gencin cesedine ise 05.30 sıralarında ulaşıldı.
Gençlerden birisinin başından diğerinin ise sırtından tüfekle vurularak öldürüldüğü öğrenildi.
Çalışmalar İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri nezaretinde yürütüldü.
Olay yerine gelen cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından gençlerin cesedi otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.
7 kişi tutuklandı
Yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 9 kişiden 7'si Emniyet'teki işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edildi.
Zanlılardan gençlerle telefonda son görüşmeyi yaptığı belirlenen M.A'nın da aralarında bulunduğu 7 kişi çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı, diğer 2 kişi adli kontrol şartıyla salıverildi.
Cinayeti itiraf etti
M.A'nın ifadesinde cinayeti işlediğini kabul ettiği ve maktullerle aralarında alacak meselesi yüzünden tartışmanın yaşandığını söylediği öğrenildi.
Öte yandan zanlının maktullerle perşembe günü akşam ormanlık alanda buluştuğu ve orada cinayeti işledikten sonra ayrıldığı, ertesi gün olay yerine gelerek başkasından aldığı otomobilin bagajına koyduğu cesetleri su kuyusuna attığı belirtildi.
Zanlının daha sonra otomobili bir akaryakıt istasyonunda temizledikten sonra sahibine teslim ettiği ifade edildi.
M.A'nın cinayeti işledikten sonra diğer 8 kişiyi bir minibüsle alıp su kuyusunun bulunduğu yere gelip kuyu içini taş ve toprakla doldurdukları ileri sürüldü.
Olay
Acıpayam'da 9 Haziran'da kayıp ihbarı yapılan 2 kişiyle ilgili arama çalışmaları, kullandıkları otomobilin Serinhisar ilçesine gittiğinin tespit edilmesinin ardından bu bölgedeki ormanlık alana yoğunlaştırılmıştı. Terkedilmiş otomobil, parçalanmış 2 cep telefonu ve kan izleri bulunmasının ardından kayıp kişilerin son telefon görüşmesini yaptıkları belirlenen M.A. ile 8 kişi gözaltına alınmıştı.
Çapraz sorguda iki kişinin cesetlerinin Develi Kuyusu mevkisindeki su kuyusuna atıldığının belirtilmesi sonrası 2 gün önce arama ve kazı çalışması başlatılmıştı. (AA)
Türkiye, Litvanya'yı 2-0 yendi


Akşener'den Erdoğan'a: Saçmalamaya devam et, Türkiye değil, Türk Hava Yolları yazarız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Bundan sonra uçaklarımızın gövdesine Turkish Airlines değil Türkiye Havayolları yazacağız' açıklamasına İYİ Parti genel Başkanı Meral Akşener'den 'saçmalamaya devam et' yanıt geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası alandaki adının 'Turkey' yerine "Türkiye" olarak değiştirilmesiyle ilgili olarak, "Ülkemizin uluslararası alanda Turkey olarak kullanılan ismini Türkiye'ye çevirerek sembolik öneme haiz bir adım daha attık. Artık Turkey yok, Türkiye var. Bundan sonra uçaklarımızın gövdesine Turkish Airlines değil Türkiye Havayolları yazacağız" dedi.
İYİ Parti Lideri Akşener ise konuyu haberleştiren Anadolu Ajansı'nın sosyal medya gönderisini alıntılayarak, "Sen böyle saçmalamaya devam et, biz geldiğimizde onu da düzeltip Türk Hava Yolları yazarız. Ne de olsa #AzKaldı..." dedi.
NATO'dan Türkiye ve Yunanistan'a çağrı: Sorunları müttefiklik ruhu içerisinde çözün
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan'a 'Ege'deki sorunları çözmeleri' çağrısında bulundu.
Türkiye ve Yunanistan arasında son dönemde karşılıklı açıklamalarla gerginlik artarken NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Yunan ANA haber ajansına konuyla ilgili açıklamalar yaptı.
Stoltenberg, "Yunanistan ve Türkiye'yi Ege Denizi'ndeki farklılıklarını müttefikler arasındaki güven ve dayanışma ruhu içinde çözmeye çağırıyoruz" dedi. NATO Genel Sekreteri, gerginliğin tırmanmasına yol açacak retorik ve eylemlerin de son bulmasını istedi.
Türkiye, Yunanistan'ı uluslararası anlaşmaları ihlal ederek Ege'de adaları silahlandırmakla suçluyor. Atina yönetimi ise Ankara'nın ihlal suçlamalarını kabul etmiyor.
Taraflar arasında hava sahası ihlalleri de yaşanırken, iki ülke arasında yapılan görüşmelere de geçtiğimiz günlerde son verilmişti.
AB'den Türkiye'deki Suriyelilere ek nakdi yardım
Avrupa Birliği (AB), Türkiye'deki Suriyelileri desteklemek için yürütülen nakdi yardım programına 50 milyon euro ilave fon sağladı.
AB Komisyonundan yapılan yazılı açıklamada, yardımın uzmanlaşmış sağlık hizmetleri, hukuki danışmanlık, psikososyal destek ve sivil belgelere erişim gibi konuların ele alınmasına yardımcı olacağı duyuruldu.
Yardımın şu anda Türkiye'de 1,5 milyondan fazla insanı, nakdi yardım yoluyla destekleyen AB Acil Sosyal Güvenlik Ağı'nın (SUY) parçası olduğunun ifade edildiği açıklamada, bu yolla kira, ulaşım, yiyecek veya ilaç gibi en çok ihtiyaç duyulan kalemlerin finansmanına yardımcı olunduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Yeni 50 milyon euroluk yardım, 2024'e kadar Türkiye'deki mültecileri desteklemek için AB Komisyonu tarafından Haziran 2021'de açıklanan 3 milyar euroluk paketin parçası. 50 milyon, ayrıca Aralık 2021'de SUY için açıklanan 325 milyon euroluk insani yardıma ek mahiyetinde ve böylece 2021'den bu yana Türkiye için toplam yardımı 3,34 milyar euroya yaklaştırıyor."
Sağlık Bakanlığı önünde ambulanslı eylem: Bakan gelmezse patlatırım
Sağlık Bakanlığı önüne gelen bir ambulans sürücüsü, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşmek istediğini söyleyerek kendisini araca kilitledi.
Sağlık Bakanlığı önünde kendini kilitleyen sürücü “Hasta haklarını savunmak adına yapıyorum. Onkoloji hastasını taşıdım, 3 saat hastane hastane dolaştım, hastayı bırakacak yer bulamadım. Sağlık bakanının gelmesini istiyorum” dedi.
Ambulans sürücüsü, "Oksijen tüplerini açtım. Fahrettin Koca buraya gelmezse ambulansı patlatırım" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık yarım saat sonra olay yerine polis ekipleri geldi. Uzun süren ikna çabaları sonrası Sağlık Bakanlığı'nın önünde kendini ambulansa kilitleyen sağlık çalışanı araçtan indirildi
Kılıçdaroğlu: Erdoğan küfürbazdır, halkımıza iftira atıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sürtük' ifadesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan küfürbazdır. Bir daha ifade edeyim Erdoğan bir küfürbazdır." dedi.
CHP lideri konuşmasının devamında ise ," Kişi kendinden bilir ya işi 'milletimizin dilinden konuşuyorum' diyor. Milletimizi de iftira atıyor. Bu millet asil bir millet. Fersetli bir milletttir, zulmün karşısında duran bir millettir. ..Kendi küfrünü millete alet edemezsin" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşün yerel seçimde başarı sağladığını ve sürdüğünü söyledi. CHP lideri şöyle konuştu:
"O yürüyüş bir başlangıçtı, adalet yürüyüşü bitmiş değil. Sürdürüyoruz onu. Hakkımızı ala ala ve milletin desteğini ala ala o yürüyüşü sürdürüyoruz. Devam da edeceğiz. O yürüyüş bizi 6 lideri buluşturdu. Bu işin felsefesinde o var. Hepimiz hukuku, adaleti, hakkı istiyoruz. O yürüyüş sonucunda büyük kentlerin şu anda Türkiye'nin nüfusunun yüzde 54'ü CHP’li belediyeler tarafından yürütülüyor. Diğer partileri de katınca yüzde 65'leri buluyor. Bu yürüyüş bitmiş değil .En son kişi adaletsizlikten şikâyet etmeyinceye kadar bu yürüyüşü sürdüreceğiz. Bunu yapmıyorsak siyasetin anlamı ne? "
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Ben size 'Bize katılın' derken bu iki kelimenin sıradan bir kelime olmadığını, bu davetin sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. Bize katılın derken adalet istiyorsanız bize katılın. Beraber, huzur içinde yaşayalım diyorsanız bize katılın. Her evde huzur, bereket olsun diyorsanız bize katılın. Biri saraylarda yaşarken, biri yatacak yer bulamadığı için otobüs terminallerinde yatıyorsa 'Galiba bir şeyler olması gerekiyor' demek için bize katılın."
"Gazetecilerden ne istiyorsunuz? Bir siyasetçinin vazgeçmeyeceği tek bir şey varsa o da medyanın özgürlüğüdür. Bir yerde haksızlık varsa önce medya söyler. Sende bakarsın yönetici olarak burada bir haksızlık var telafi edelim dersin. 20'ye yakın gazeteciyi alıyorsun Diyarbakır'da. Topluyorsun alıyorsun içeri. Hala içerideler. Neden içerideler? Evrensel Gazetesi'ne bin gündür ilan verilmiyor Basın İlan Kurumu. BİK'i Basın İnfaz Kurumu'na döndürdüler. Saraydakiler rahatsız diye mi vermiyorsun? Yeni Asya Gazetesi'ne 864 gündür ilan verilmiyor. Neden cezalandırıyorsun. Hangi gerekçe ile cezalandırıyorsun?"
"Emekliğe, memura, işçiye, dul ve yetime aylık vereceksin. Enflasyon oranında bari attır ki insanların hakkı yenmesin. TÜİK'e talimat veriyorsun enflasyonu düşük göster diye."
Bakan Bilgin'den temmuz ayında çalışan ve emekliler için zam sinyali
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Temmuz ayında, bütün çalışanların yüzünü güldürecek hiç olmazsa 'enflasyona karşı benim devletim benim yanımda' dedirttirecek bir düzenlemeyi, Türkiye gerçekleştirecek durumdadır." dedi.
Bakan Bilgin, Çalışma Ekonomisi Araştırma Topluluğu'nun (ÇEKAT) bir otelde düzenlenen 35. Yıl Programı'nda yaptığı konuşmada, bir ülkenin demokratik olup olmamasının en önemli göstergesinin seçimle gelenlerin seçimle gitmesi olduğunu söyledi.
Bilgin, temmuz döneminde çalışan ve emekli maaşlarına ilişkin yürütülen çalışmalar hakkında şunları kaydetti:
"Şunu da görmemiz ve bilincinde olmamız gerekiyor, o da şu; Türkiye ekonomik dalgalanmalara, enflasyonlara rağmen bu büyümeyi sürdürüyor. O halde enflasyonun tahribatına karşı çalışanları ve emeği korumak bizim vazifemiz. Zaten bunu kamuoyuna Cumhurbaşkanımız, defalarca tebliğ ettiler, biz emeği, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz, yani önümüzde temmuz dönemi var. Sadece kamu emeklileri ile kamu çalışanlarıyla değil özel sektör emeklileri, eski Bağ-Kur'lular, çeşitli kurumlarda bulunan emekliler de dahil hepsini kapsayan sadece enflasyon farkını değil onların sosyal konumlarını destekleyecek bir çalışmayı sürdürüyoruz. Yani temmuz ayında, bütün çalışanların yüzünü güldürecek hiç olmazsa 'enflasyona karşı benim devletim benim yanımda' dedirttirecek bir düzenlemeyi de Türkiye gerçekleştirecek durumdadır. Enflasyonist dönemlerde insanların karamsar olması, fiyatların baskısı karşısında yaşadıkları sorunlar önemlidir ama daha önemlisi şudur, bunları aşacağımıza dair inancımız, bunları aşacağımıza dair elimizdeki verilerdir. Bu veriler de Türkiye'nin üretim gücünden kaynaklanmaktadır."
İsrail'in Türkiye'ye seyahat uyarısının ardından Ankara'dan açıklama: Gerekli her türlü güvenlik tedbiri alınmaktadır
İsrail'in, İran'ın İsrail vatandaşlarına yönelik terör saldırısı tehdidi gerekçesiyle Türkiye'ye seyahat uyarısını yinelemesinin ardından Ankara'dan açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, bazı ülkelerin Türkiye'deki vatandaşlarına yönelik seyahat uyarıları yayımlamalarına ilişkin, "İlgili makamlarımızca, terörle mücadeleye ilişkin iş birliği mekanizmalarımız çerçevesinde, gerekli her türlü güvenlik tedbiri alınmaktadır." ifadesini kullandı.
Sözcü Bilgiç, konuya ilişkin soruya verdiği yazılı yanıtta, son günlerde bazı ülkelerin Türkiye’deki vatandaşlarına yönelik seyahat uyarıları yayımladıklarının görüldüğünü hatırlatarak "Söz konusu uyarıların, farklı uluslararası gelişmelerle ve saiklerle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Esasen ilgili makamlarımızca, terörle mücadeleye ilişkin iş birliği mekanizmalarımız çerçevesinde, gerekli her türlü güvenlik tedbiri alınmaktadır." ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğu ve terörle en etkili şekilde, yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarla mücadele etmeyi sürdürdüğünü vurgulayan Bilgiç, terörle mücadelede elde edilen başarılı sonuçların açıkça görüldüğünü kaydetti.
Bilgiç, şöyle devam etti:
"Bu bağlamda, ülkemiz terörle mücadelesini terör örgütleri arasında ayrım yapmadan sürdürürken, uluslararası toplumun güvenliğine de katkı sağlamaktadır. Nitekim bu husus uluslararası toplum tarafından bilinmekte ve takdir edilmektedir."
Yargıtay, Canan Kaftancıoğlu'nun siyasi parti üyeliğini düşürdü

4 yıl 11 ay hapis cezası onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun CHP üyeliği düştü. Yargıtay tarafından alınan kararın CHP Genel Merkezi’ne gönderildiği bildirildi.
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu cezaevine gönderildi. Kaftancıoğlu daha sonra denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı.
Kaftancıoğlu hakkında mahkemece verilen siyaset yasağı sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı parti üyeliğini de düşürdü.
CHP'den SADAT için suç duyurusu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan başkanlığındaki 7 kişilik CHP heyeti, SADAT Uluslar Arası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında suç duyurusu yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, SADAT hakkında, "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Anayasayı İhlal, asama Organına, Hükümete, Anayasal Düzene ve Devletin Egemenliğine Karşı Suç İşlemek Amacıyla Silahlı Örgüt Kurma ve Yönetme, Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet ve Terörle Mücadele Kanunu ihlal" iddiaları ortaya atıldı
Adliye önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "SADAT, paramiliter örgütlenmesiyle Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde suç işlemek için kurulmuş ve Saray'ın da desteğini arkasına alarak faaliyet yürüten bir suç örgütüdür" dedi.
Tezcan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"İnternet sitelerinde yaptıkları yayın, açıklama ve ilanlarda açık bir şekilde gayri nizami harp eğitimi ve terör eğitimi verdiklerini ikrar etmektedirler. Verdikleri kurs sonunda mezun olanların sabotaj, terör gibi yetenekleri kazandıklarını açıkça deklare eden suç örgütü ile karşı karşıyayız."
CHP'li Tanju Özcan kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi
CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiği bildirildi. Sevk gerekçesinin ise belediye meclisinde bir kadın üye ile yaşadığı 'el sallama' polemiği olduğu kaydedildi.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP'den aday olmak istediğini açıklayan Tanju Özcan, belediye meclisinde yapılan oylama sırasında el kaldıran kadın üyeye 'Bana neden el sallıyorsunuz hanımefendi, ayıp oluyor el sallamak falan. Ben evli barklı adamım böyle bir şey olmaz' demişti.
Başkan Özcan, bu sözleri protesto için belediye binası önünde toplanan kalabalığa da çıktığı camdan elleri ve başı ile tempo tutarak cevap verdi.
Göçmenlere yönelik sert tavrıyla da bilinen Özcan, CHP'nin dün yapılan MYK toplantısında, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmesine karar verildi.
Süreç nasıl işleyecek
Tanju Özcan ile ilgili kararın henüz Yüksek Disiplin Kuruluna ulaşmadığı belirtildi. Kararın ulaşmasının ardından toplanacak Yüksek Disiplin Kurulu, Özcan'dan konuyla ilgili savunmasını isteyecek. Özcan'ın savunmasını sunmasının ardından tekrar toplanacak Yüksek Disiplin Kurulu, kararını açıklayacak.
Kesin ihraç talebinin "tedbirli" olması nedeniyle Özcan'ın CHP adına iş ve işlemde bulunması engelleniyor
Fenerbahçe Beko, Basketbol Süper Ligi şampiyonu oldu
ING Basketbol Süper Ligi play-off finalinin dördüncü maçında Anadolu Efes'i 92-80 yenerek seriyi 3-1'e getiren Fenerbahçe Beko, 2021-2022 sezonu şampiyonu oldu.
Fenerbahçe Beko, ilk 5 dakikayı 11-7 üstün geçti. Son bölümde Guduric'in serbest atışlarıyla farkı çift hanelere (10-21) taşıyan sarı-lacivertliler, çeyreği 24-12 önde kapattı.
İkinci çeyreğe de etkili başlayan sarı-lacivertliler, 11. dakikada Şehmus Hazer'in basketiyle farkı 16 sayıya kadar çıkardı: 12-28. Savunma sertliğini artıran Anadolu Efes, 15. dakikada Larkin'in üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu basketle farkı tek hanelere çekti: 24-33. Fenerbahçe Beko, soyunma odasına 41-35 üstün gitti.
İkinci yarıya etkili başlayan Anadolu Efes, Singleton'ın 22. dakikadaki üç sayılık basketiyle farkı 1 sayıya indirdi: 42-43. Vesely ve Henry'nin basketleriyle toparlanan Fenerbahçe Beko, 25. dakikayı 55-50 önde geçti. Melih Mahmutoğlu'nun 27. dakikadaki üç sayılık atışıyla farkı yeniden çift hanelere (50-61) yükselten Fenerbahçe Beko, final periyoduna 70-61 önde girdi.
Son çeyreğe iyi başlayan Fenerbahçe Beko, 33. dakikada Booker'ın basketiyle farkı 14 sayıya çıkardı: 65-79. Üstün oyununu sürdüren ve 36. dakikada farkı 19 sayıya (68-87) kadar taşıyan sarı-lacivertliler, baştan sona üstün götürdüğü müsabakada parkeden 92-80 galip ayrıldı.
Müsabakanın ardından kupa töreni gerçekleştirildi.
Kupa töreninin ardından büyük sevinç yaşayan sarı-lacivertli oyuncular ve teknik heyet, şampiyonluğu Quenn'in "We are the champions" şarkısı eşliğinde kutladı.
Törende Anadolu Efesli teknik heyet ve oyunculara da ikincilik ödülleri verildi.
İsveç: Türkiye'nin endişelerini ciddiye alıyoruz

Andersson, başkent Stockholm'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Andersson, "Türkiye'nin endişelerini ciddiye alıyoruz ve bunları Finlandiya ile birlikte çözmeye çalışıyoruz. NATO'ya ve üye ülkelere sunacak çok şeyimiz var. İsveç ve Finlandiya, Türkiye de dahil olmak üzere NATO ülkelerine güvenlik katkısında bulunacaktır." ifadelerini kullandı.
Jens Stoltenberg ise İsveç’in Türkiye’nin endişelerini giderme konusunda hazır olmasından memnunluk duyduğunu bildirdi.
Stoltenberg, Türkiye'nin PKK ile mücadelesiyle ilgili ifade ettiği endişeler hakkında iki ülke ile de yakın diyalog içinde olduğunu vurgulayarak, İsveç'in terörle mücadele mevzuatını değiştirmeye başlamasını ve müstakbel bir NATO üyesi olarak silah ihracatı için yasal çerçeve sağlayacak olmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Bu iki gelişmenin Türkiye'nin endişelerini gidermek için kilit önemde olacağını belirten Stoltenberg, mümkün olan en kısa sürede bunların giderilip İsveç ve Finlandiya'nın üye olmasını sağlamak için çalıştıklarını ifade etti.
Liderler "Turkey" yerine "Türkiye" dedi
Stoltenberg ve Andersson'un konuşmalarında İngilizcede "Turkey" yerine "Türkiye" ismini kullanması da dikkati çekti.
Stoltenberg dün Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile de basın toplantısı düzenlemiş, iki lider yine "Türkiye" demişti.
Ay başında Türkiye'nin Birleşmiş Milletler nezdinde yabancı dillerdeki adı "Türkiye" olarak tescil edilmiş, NATO'ya da bu yönde bildirim yapılmıştı.

İsrail'den Türkiye'deki vatandaşlarına 'ülkeyi terk edin' çağrısı
İsrail, Türkiye'deki vatandaşlarına uyarıda bulunarak İran'ın misilleme riski nedeniyle ülkelerine geri dönmeleri ya da Türkiye'ye seyahat etmemeleri çağrısında bulunduHaliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 29. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Milli gelir sıralamasında Türkiye'nin yükselmesine mani olanlarla hesaplaşmamızı tamamlamadan son nefesimizi vermeyeceğiz'' dedi.
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan ifadeleri:
Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesiyle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında daha üst bir safhaya geçmiş olacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "Unutmayın hayalleri olmayanların hedefleri olmaz. Bundan 11 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilk ilan ettiğimizde birileri bize dudak bükerek bakmıştı. Milletimize taahhüdümüz olan hedeflerimizin başlıklarından biri de 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmaktı.Yaşadığımız onca hadiseye, maruz kaldığımız onca tehdide, ayağımıza takılan onca çelmelere, önümüze kurulan onca tuzaklara rağmen hedefimizin yarısını hayata geçirdik. Tabii 11 yıl önce bu hedefi belirlerken birilerinin yaptığı gibi, öyle affınıza sığınıyorum işkembe-i kübradan atmıyorduk. Ülkemize ve milletimize olan inancımız yanında elimizde sağlam araçlar, gayet sağlam imkanlar vardı."Bir başka ifadeyle 2023 hedefimize doğru giderek artan bir hızla yaklaşıyoruz. Rabb'im bu süreçte ülkemizin önüne bir kaza, bela, musibet çıkarmadığı, milletimizi siyasi, sosyal, ekonomik istikrarsızlıklarla imtihan etmediği sürece hedeflerimize ulaşmamızın önünde bir mani görmüyoruz."
Türkiye'nin risk primi 837 puana çıktı: 2003 'ten bu yana en yüksek
Türkiye'nin 5 yıllık kredi temerrüt takası (CDS) 837 puan seviyesine yükseldi. Risk pirimi günü bu seviyede kapatması durumunda 2003’ten bu yana en yüksek düzeye çıkmış olacak.
Türkiye'nin risk priminde yükseliş ivmesi devam ediyor.
Geçen haftayı 828 seviyesinde kapatan CDS, haftanın ilk gününde yükselişini sürdürerek 837 puan seviyesini gördü.
Günlük kapanışa bakıldığında ise haftanın ilk işlem gününde CDS'nin 19 yılın en yüksek kapanışa ilerlediği görüldü.
2008 Ekim ayında CDS'de günlük kapanış seviyesi 831 baz puan olarak kaydedilmişti.
Haftanın ilk işlem gününde 831 baz puanın üzerinde kapanış gerçekleşmesi durumunda risk priminde 2003'ten bu yana en yüksek kapanış kaydedilmiş olacak.
ENAGrup kurucusu Veysel Ulusoy hakkında görev yaptığı Yeditepe Üniversitesi tarafından disiplin soruşturması açıldı
Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a görev yaptığı Yeditepe Üniversitesi tarafından disiplin soruşturması açıldı.
Reuters tarafından görülen bir belgeye göre Yeditepe Üniversitesi, Prof. Dr. Veysel Ulusoy hakkında, bir haber sitesine 'izinsiz' verdiği röportaj nedeniyle soruşturma başlattı.
Prof. Dr. Ulusoy, iki gün önce "ENAG'a saldırı yine başladı. Yöntemi değiştirmişler" demişti.
Reuters'in gördüğü belgeye göre üniversite yönetimi, kurumun tesis ve kaynaklarının Prof. Dr. Ulusoy tarafından amacına aykırı kullanılmış olabileceğini inceliyor.
ENAG, son raporunda Türkiye'de yıllık enflasyonu yüzde 160 olarak ölçmüştü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ENAG’la ilgili suç duyurusunda bulunmuş, ENAG kurucusu Ulusoy hakkında da şikayetçi olmuştu.
Cari işlemler hesabı, nisanda 2 milyar 737 milyon dolar açık verdi
Türkiye'nin cari işlemler hesabı, nisanda 2 milyar 737 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari açık 25 milyar 710 milyon dolar oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler açığı, nisanda geçen yılın aynı dönemine kıyasla 1 milyar 222 milyon dolar artarak 2 milyar 737 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bunun sonucunda 12 aylık cari işlemler açığı 25 milyar 710 milyon dolara yükseldi.
Bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 2 milyar 692 milyon dolar artarak 4 milyar 433 milyon dolara yükselmesi etkili oldu.
Geçen yılın nisan ayında 1 milyar 132 milyon dolar olan altın ve enerji hariç cari işlemler fazlası, bu yılın aynı döneminde 4 milyar 22 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 1 milyar 482 milyon dolar artarak 2 milyar 699 milyon dolara yükseldi.
Hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, nisanda geçen yılın aynı dönemine göre 933 milyon dolar artışla 1 milyar 599 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde birincil gelir dengesinden kaynaklanan net çıkışlar 328 milyon dolar azalarak 970 milyon dolar oldu. Geçen yılın nisan ayında 307 milyon dolar giriş kaydeden ikincil gelir dengesi kaleminde ise 2022'nin aynı döneminde 33 milyon dolar çıkış yaşandı.
Öte yandan, mart ayına ilişkin cari işlemler açığı 5 milyar 554 milyon dolardan 5 milyar 789 milyon dolara revize edildi.
Antalya'da öğrenci intiharları: İnceleme ve soruşturma sürüyor
Antalya'da kısa süre içerisinde 3 üniversite öğrencisinin intihar ettiği yolunda ortaya atılan iddialar vavlik tarafından doğrulandı. Antalya Valililiği, 'adli kayıtlara intihar' olarak geçen olaylarla ilgili incelemenin sürdüğünü duyurdu.
Antalya'da Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda son iki ay içerisinde 3 öğrencinin intihar ettiği yolunda sosyal medyada iddialar ortaya atıldı. Bu intiharların 'soruşturulmadığı' suçlamalarının ardından Antalya Valiliği bir açıklama yayınladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"İlimizde KYGM ve Özel Olmak üzere toplam 46 Yurt ile 19950 öğrenciye hizmet verilmektedir. 157 adedi Elmalılı Hamdi Yazır Yurt Müdürlüğünde olmak üzere KYGM ait 14 adet yurdumuzda toplam 1435 adet kamera ve bunun yanı sıra fiziki unsurlarla da güvenlik tedbirleri sağlanmaktadır. 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılı içerisinde meydana gelen 3 olay, alınan tanık beyanları ve olay yeri incelemesine ek olarak kamera kayıtları tetkiki sonucu adli kayıtlarımıza intihar olarak geçmiştir. Konu ile ilgili inceleme ve soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Emniyet Müdürlüğümüzce yürütülmekte olup, ayrıca Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından idari soruşturma yürütülmektedir."
Serbest piyasada döviz açılış fiyatları
İstanbul serbest piyasada dolar 17,2560 liradan, euro 18,0940 liradan haftaya başladı.
Serbest piyasada 17,2540 liradan alınan dolar 17,2560 liradan satılıyor. 18,0920 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 18,0940 lira olarak belirlendi.
Cuma günü, doların satış fiyatı 17,0120 lira, euronun satış fiyatı ise 17,8860 lira olmuştu.
Ankara'da sel ve su baskınında 2 kişi yaşamını yitirdi
İlçede akşam saatlerinde bastıran yağış nedeniyle bazı cadde ve sokaklar sel sularıyla doldu, araçlar yolda kaldı, ev ve iş yerlerinde su baskını yaşandı.
Teberik Köyü'nde yaşayan 67 yaşındaki Mustafa Demirel, selden kaçarken düşerek yaşamını yitirdi.
Demirel'in cenazesi Akyurt Devlet Hastanesi'ne getirildi.
Mansur Yavaş'tan başsağlığı mesajı
Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Akyurt'taki selde yaşamını yitirenler için başsağlığı diledi.
Yavaş, paylaşımında, "Sel felaketinin etkisini gösterdiği Akyurt ilçemizde hayatını kaybeden hemşehrilerimiz Muhammet Şahin'e ve Mustafa Demirel'e Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun." ifadelerini kullandı.
Altındağ ilçesinde dün yaşanan selde CHP Mamak Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İlkay Yiğit, suya kapılarak yaşamını yitirmiş, bir kişi de Tatlar Deresi'nin taşması sonucu kaybolmuştu. Bugün de Akyurt'ta yaşanan sel ve su baskınında elektrik akımına kapılan Muhammet Şahin hayatını kaybetmişti.