Irak'ta güç mücadelesi: Şii gruplar neden anlaşamıyor?

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda el-Sadr'a bağlı çok sayıda kişinin İran’a yakın Şii siyasi çatı kuruluş Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı olarak ilan edilen Muhammed Şiya el-Sudani’yi protesto etmek için Meclis binasında oturma eylemi başlatması bu ülkedeki Şii gruplar arasındaki güç çatışmasının yeni bir yansıması olarak görülüyor.
Son olarak Mukteda el-Sadr'ın siyasetten çekileceğini açıklaması tartışmaları ve şiddeti daha da alevlendirdi.
Gelecek hükümeti hangi grubunun oluşturacağı konusu, ABD’nin işgali ve Sünni diktatör Saddam Hüseyin’in 2003 yılında devrilmesinden bu yana iktidarı bırakmayan ülkedeki Şii toplumu içinde görüş ayrılıklarının en üst seviyeye çıkmasına yol açtı.
Peki bu Şii gruplar birbirinden ne talep ediyor? Neden anlaşamıyor? Görüş ayrılıkları bu ülkede şiddetin artmasına yol açar mı?
Sadr yanlıları kim, rakipleri kim?
Aslında Şii lideri Mukteda el-Sadr ve liderliğini uzun süre eski başbakanlardan Nuri el Maliki’nin yaptığı diğer Şii gruplar arasında güç çekişmesi 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgalinden bu yana sürüyor.
ABD’nin Irak ordusunu dağıtmasından sonra Sünni gruplar El Kaide ile işbirliği yaparken, Şii militanların önemli bir kısmı, Mukteda el-Sadr’ın kurduğu mehdi ordusu etrafında kenetlendi.
Irak'ta iki dönem başbakanlık yapan ve mezhepçi politikalarıyla bilinen Maliki'nin başbakanlığının son aylarında İŞİD ülkenin üçte birini ele geçirmişti.
Maliki 2006 yılında ilk kez başbakan olduğunda Sünni silahlı gruplar dışında, mehdi ordusunu da 2007 ve 2008 yıllarında silahsızlandırmak istedi.
2010’daki seçimde ise görüş ayrılıklarına rağmen Mukteda Tahran’ın da teşvikiyle Maliki’yi destekledi.
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) 2014 yılında etkili olması sonrasında Mehdi ordusu bu gruba karşı silahlı faaliyetlerine yeniden başladı.
Mukteda, Irak'ta dini mabetlerin ve Şii ibadet yerlerinin korunması amacıyla "Barış Tugayları" adıyla binlerce askeri olan yeni birlik kurdu.
Irak’ta son seçimlerden birinci çıkan ancak sonrasında istediği hükümeti kuramadığı için siyasetten çekildiğini açıklayan ve ABD ile İran karşıtlığı ile bilinen Sadr Hareketi lideri Mukteda el-Sadr yanlıları devlette önemli yerlerde görev başında bulunuyor.
Sadr, geçen ay siyasetten çekilme kararı almasının ardından 73 vekili de meclisten istifa etmişti. Irak'ta Şii liderin çekilmesi sonrası hükümet kurma müzakerelerini İran destekli rakipleri Koordinasyon Çerçevesi yürüttü.
Bu çatı kuruluşta Maliki koalisyonunun yanı sıra Haşdi Şabi komutanlarından Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ile Şii milis yapılarının siyasi uzantıları bulunuyor.
Bu oluşum kısa süre önce Muhammed Şiya el-Sudani’yi başbakan adayı olarak ilan etti.
Bu İran yanlısı ve karşıtı farklı Şii yanlı grupların, en önemli özelliği karşılıklı olarak birbirlerini yolsuzlukla suçlamaları.
Gerilim neden arttı?
İki grup arasındaki gerilim özellikle son seçimde 329 sandalyeli mecliste 73 milletvekili çıkartan Sadr hareketinin en güçlü siyasi parti olarak ortaya çıkması ve İran yanlılarının sandalye sayısının 48’den, 17’ye gerilemesiyle arttı.
Seçimlere yaptığı itirazı mahkemede kabul ettiremeyen İran yanlısı Şii grubu, Sadr'ın grubunun Kürt ve Sünni Arap müttefikleri de içine alacak ancak Tahran'a sadık olarak nitelendirdiği grupları dışlayacak hükümeti kurma çabalarını engelleme girişiminde bulundu.
Mecliste sayılarının azalmasına rağmen İran yanlısı grup, hükümetin kurulması için ilk adım olarak görülen Kuzey Irak Federal Kürt Bölgesi Başkanının seçilmesini engelledi. Sadr, bunun üzerine milletvekillerinden meclisi terk etmelerini istedi.
Koordinasyon Çerçevesi ise, eski başbakanlardan Maliki’yi başbakanlık için aday göstermesi beklenirken seçimini Muhammed Şiya el-Sudani’den yana kullandı.
Son kriz Irak için ne anlama geliyor?
Irak’ta şu anda 9 aydır yeni bir hükümet kurulamadı. Bu, Saddam’ın devrilmesinden bu yana rekor bir süre.
Ülkede siyasi çekişme, kamu hizmetlerinin aksamasına yol açarken, petrol zengini bu ülkede işsizliğin artmasına, fakirlik ve yoksulluğun daha fazla derinleşmesine neden oldu.
Son dönemde petrol gelirleri rekor seviyeye ulaşmasına rağmen hükümetin 2022 yılı için bütçesi hala yok ve alt yapı projeleri ile ekonomik reformlar ertelenmek zorunda kaldı.
Bu arada Irak vatandaşları ciddi bir su ve elektrik kısıntısıyla karşı kaşıya. Dünya Gıda Programına göre, 39 milyon nüfuslu ülkede 2,4 milyon kişi akut gıda sıkıntısı yaşıyor ve geçim yardımına ihtiyacı bulunuyor.
IŞİD’ın tehditleri, kuraklık ve artan gıda fiyatları Mustafa el-Kazımi’nin geçici Başbakan olarak ülkeyi yönettiği ülkedeki en önemli sorunlar arasında gösteriliyor.
Şiddet olayları artabilir mi?
Şii siyasi çatı kuruluş Koordinasyon Çerçevesi’nin pazar günü kendi taraftarına yaptığı protesto çağrısı, ilk önce şiddet dalgasının artacağı endişesini doğurdu. Ancak sonra bu gösteriler iptal edildi.
Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) Irak'ta yükselen tansiyonu son olarak düşürme çağrısı yaptı.
UNAMI'nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Yükselen tansiyon endişe verici" ifadesine yer verildi.
Şiddetin artmasını önlemek için mantığın ve aklın sesine ihtiyaç olduğu belirtilen açıklamada, "Tüm tarafları, tüm Iraklılar için gerilimi düşürmeye çağırıyoruz" denildi.
Sadr şu anda barışçıl siyasi gösterileri destekliyor. Ancak bu grubun ordusu olarak bilinen silahlı Barış Tugayları’nın varlığı ülkede yine silahlı şiddetin çıkabileceği endişesi doğuruyor.
Irak Şiileri arasındaki çatışma, ABD'nin düşmanı Saddam'ı devirmesinden bu yana Şii müttefikleri aracılığıyla Irak'ta büyük nüfuz sahibi olan İran için olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilecek.
Son gelişmeler hakkında henüz yorum yapmayan İran’ın, daha önce Irak'taki iç karışıklıkları bastırmak için müdahale ettiği ise biliniyor.