Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Erdoğan, Ankara mitinginde konuştu: Biz Türkiye Yüzyılı'nı hayal ediyoruz

Türkiye gündem sayfası
Türkiye gündem sayfası ©  euronews
© euronews
By euronews
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.

REKLAM

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.

Canlı anlatım sona erdi

Erdoğan, Ankara mitinginde konuştu: Biz Türkiye Yüzyılı'nı hayal ediyoruz, onlar eski Türkiye hayali kuruyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, Türkiye Yüzyılını hayal ediyoruz. Onlar, siyaseti parçalı, ekonomisi kırılgan, demokrasisi zayıf, dünyada horlanan eski Türkiye hayali kuruyor." dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Ankara mitinginde konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce 6'lı masaydı, sonra 7'li oldu, şimdi 9'lu. Bay bay Kemal o da yetmeyecek size. Sen onlarla yürü bizim yanımızda millet var, bizim yanımızda cumhur var." dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:


"Ne diyor Kandil? 'Biz artık bay bay Kemal'i destekliyoruz.' Arkadaşı Kandil baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu? Bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan partinin yöneticileri il il dolaşarak bay bay Kemal için oy dileniyor." 


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Millet İttifakı) Türkiye Yüzyılının önünü kesmek isteyen küreselcisinden tefecisine herkes bunların yanında yerini aldı." ifadelerini kullandı. 


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milletin elinden TEKNOFEST'i alamazsınız, İHA'ları, SİHA'ları alamazsınız, Akıncı'ları alamazsınız, alamayacaksınız. Kızılelma'yı hiç alamazsınız. Biz, Türkiye Yüzyılını hayal ediyoruz. Onlar, siyaseti parçalı, ekonomisi kırılgan, demokrasisi zayıf, dünyada horlanan eski Türkiye hayali kuruyor." diye konuştu. 


Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Kılıçdaroğlu yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi. Yapımı ve projesi devam eden hatlar tamamlandığında Ankara tüm Türkiye'nin hızlı tren merkezi haline gelecek. Ankara, son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla savunma sanayiinin de başkenti oldu.".


Haberi paylaşın

Demirtaş'tan Ahmet Şık'a gönderme: "Selahattin'den HDP'yi çıkarsan geriye pek bir şey kalmaz"

HDP'nin yaklaşık yedi yıldır cezaevinde tutulan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından bir mesaj paylaşarak "Seçime 14 gün var. Kim ne derse desin, dikkamitizi asla dağıtmadan işimize bakalım. Halkımıza zafer sözümüz var, önce bunu yerine getirelim" dedi. 


Türkiye İşçi Partisi milletvekili Ahmet Şık'ın kendisi ve Kürtler ile ilgili sosyal medyada paylaşıldıktan sonra büyük tepki çeken sözlerine de isim kullanmadan cevap verdi. Demirtaş, "...Ve Selahattin'den HDP'yi çıkarsan geriye pek bir şey kalmaz." diyerek, mesajını Kürtçe "An serkeftin an serkeftin" sözleriyle sonlandırdı. 



Ahmet Şık ne demişti?


Sosyal medyada yayılan ve bazı haber kanallarında yayımlanan görüntülerde Ahmet Şık, "Selahattin (Demirtaş) bugün canımıza okumuş. Güya aynı ittifaktayız. Selahattin’i çıkar HDP’den ortada HDP kalmaz. Bu ülkenin Türk faşisti var. Bir de Kürt faşistiyle uğraşamam" sözlerini sarfetti.


Bu sözler tepki doğurdu. Kimi HDP'liler Ahmet Şık'ı özür dilemeye ve partisinden istifa etmeye davet etti.


Ahmet Şık, sonrasında Twitter hesabından yaptığı açıklamada özür dileyerek "Konuyu, olayı, olaydaki kişileri ve bağlamını açıklamaya çalışmadan, fikrimi, kastımı ve duygumu yansıtmayan bu sözler nedeniyle kırdığım tüm HDP’li dostlarımdan ve Kürt halkından, TİP’li yoldaşlarımdan içtenlikle özür diliyorum. Öncelikle 14 Mayıs’a dek ve sonrasındaki ortak mücadele geleceğimiz boyunca da yegane çabam, barış ve kardeşlik arzumuza zarar vermemek, ittifakımızda cisimleşen umutlara gölge düşürmemek olacak." dedi.


Haberi paylaşın

Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin davada ara karar açıklandı


Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8'i tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'nde özel oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.


Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.


Sanık savunmalarının tamamlanması ve avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından cumhuriyet savcısı, mütalaasını açıkladı.


Tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep eden cumhuriyet savcısı, müşteki avukatlarının katılma taleplerinin müşteki beyanları alındıktan sonra değerlendirilmesine, Genel Maden-İş'in katılma talebinin kabulüne, bazı barolar, meslek örgütleri ile HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü'nün müdahillik talebinin reddine karar verilmesini istedi.


Söz alan müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk halinin devamı talebinde bulundu.


Sanık avukatları da cumhuriyet savcısının müvekkillerinin tutukluluk halinin devamına yönelik görüşüne katılmadıklarını belirterek, müşteki ve mağdur vekilleri dışındaki katılma taleplerinin reddini ve müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.


Söz verilen tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural, kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman'ın tutukluluk halinin devamına, müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca'nın ise adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.


Müşteki vekillerinin katılma taleplerinin müştekilerin beyanı alındıktan sonra değerlendirilmesine, Genel Maden-İş'in katılma talebinin kabulüne, bazı barolar, meslek örgütleri ile HDP İzmir Milletvekili Pekgözegü'nün müdahillik talebinin reddine hükmeden heyet, tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol şartının devamını, TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu Ön Raporunun istenmesini, tedavi gördüğü hastanede 5 Nisan'da vefat eden işçi Ayhan Akgül için ek iddianame düzenlenmesini kararlaştırdı.


Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması için 3 Mayıs'a ertelendi.


Bu arada, tahliye kararının açıklanmasının ardından kısa süreli fenalık geçiren Atmaca'ya sağlık ekiplerince müdahale edildi.


Haberi paylaşın

Kılıçdaroğlu'na 'SADAT' cezası: 30 bin lira tazminat

Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (SADAT) ile ilgili açıklamaları nedeniyle hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 30 bin lira tazminat ödemesine karar verildi.

Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada tarafların avukatları hazır bulundu.


Duruşmada söz verilen Kılıçdaroğlu'nun avukatı Utku Eren Tosun, davanın reddine karar verilmesini talep etti.


Davanın kısmen kabulüne karar veren mahkeme, 30 bin lira manevi tazminatın ilk haksız eylem tarihi olan 13 Mayıs 2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Kılıçdaroğlu'ndan alınarak, davacı SADAT'a ödenmesine hükmetti.


SADAT'tan açıklama


Karara ilişkin SADAT Basın Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:


"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 13 Mayıs 2022'de beraberinde 70'e yakın milletvekili ve toplamda 150'ye yakın partilisiyle şirket merkezimize gelerek şirketimizin kapılarını zorlamış, sözde görüşme isteğinin karşılık bulmaması sonucunda şirketimizin saygınlığını ve itibarını hedef alan haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunmuş, bu saldırısı tüm basın-yayın organlarında yayınlanarak kamuoyunda şirketimiz hakkında olumsuz algının oluşmasına sebep olmuştu."


Kılıçdaroğlu'nun şirket aleyhinde sürekli ve sistematik şekilde gerçekleştirdiği hukuka aykırı saldırılara karşı açtıkları 1 milyon liralık davanın bugün karara bağlandığı aktarılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun manevi tazminat ödemeye mahkum edildiği anlatıldı.


Açıklamada, "Bu mahkumiyet kararı ile Kılıçdaroğlu tarafından şirketimize yöneltilen ithamların hiçbirinin gerçeklikle ilgisinin olmadığı, hiçbir delile dayanmaksızın salt duyumlarla hareket ettiği tescillenmiş bulunmaktadır. SADAT, Savunma Sanayi Hizmet Sektörü'nde faaliyet gösteren emek yoğun bir sermaye şirketidir." ifadelerine yer verildi.


Haberi paylaşın

Emek ve Özgürlük İttifakı, Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı aldı

Emek ve özgürlük ittifakı, cumhurbaşkanlığı seçiminde millet ittifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.


Açıklamada şu ifadelere yer verildi:


"Türkiye halkları bu çoklu krizin zorlukları, siyasi baskılar ve her türlü eşitsiz propaganda koşullarına rağmen geleceğini kurtarma mücadelesini 14 Mayıs sandıklarında bir kez daha başarıya ulaştırmaya odaklanmıştır. Türkiye halklarının ve ezilenlerinin geleneği bugüne kadar otoriter ve faşist anlayışlara karşı direnişi ve zaferi öğretmiş ve örgütlemiştir. Bilindiği üzere Türkiye halklarının devrimci, demokrat ve ezilenleri olarak Emek ve Demokrasi İttifakı adıyla bir araya geldik."


"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmama, parlamento seçimlerine ise ittifak çatısı altında girme kararı aldık. Türkiye siyasetinin bu kırılma aşamasında, üzerimize düşen tarihi görevi hem geleneğimize hem de gelecek kuşaklara borcumuz kapsamında yerine getirme konusunda mutabık kaldık. Bu kapsamda 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararımızı tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu tarihi seçimde; Türkiye halklarını milletvekilliği seçimlerinde Emek ve Özgürlük İttifakı’na, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye çağırıyoruz."


Emek ve Özgürlük İttifakı'nda HDP/Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) yer alıyor.


Haberi paylaşın

Türkiye'nin martta ihracatı yüzde 4,4 ithalatı yüzde 3,4 arttı

Türkiye'nin ihracatı martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,4 yükselişle 23 milyar 595 milyon dolara, ithalatı yüzde 3,4 artışla 31 milyar 936 milyon dolara ulaştı.


Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan mart ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı.


Buna göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat, martta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,4 artarak 23 milyar 595 milyon dolar, ithalat yüzde 3,4 yükselişle 31 milyar 936 milyon dolar oldu.


Dış ticaret açığı, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,9 artarak 8 milyar 341 milyon dolara çıktı.


İhracatın ithalatı karşılama oranı, Mart 2022'de yüzde 73,2 iken geçen ay yüzde 73,9'a yükseldi.


İhracat, ocak-mart döneminde ise geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 2,5 artarak 61 milyar 558 milyon dolar, ithalat yüzde 11,1 artışla 96 milyar 250 milyon dolar olarak gerçekleşti.


Dış ticaret açığı, ocak-mart döneminde yüzde 30,7 yükselerek 26 milyar 537 milyon dolara çıktı.


İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Mart 2022'de yüzde 69,4 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 64'e geriledi.


- Enerji ve altın hariç dış ticaret


Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, martta yüzde 3,7 artarak 21 milyar 201 milyon dolardan 21 milyar 977 milyon dolara yükseldi. Martta enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 14,2 yükselişle 21 milyar 427 milyon dolardan 24 milyar 462 milyon dolara çıktı.


Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı martta 2 milyar 485 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,9 artarak 46 milyar 439 milyon dolara yükseldi. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89,8 oldu.


Haberi paylaşın

Soylu: 14 Mayıs Batı'nın siyasi darbe girişimidir

Fatih'te, İstanbul İlim ve Kültür Vakfını ziyaret eden AK Parti İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Soylu, "14 Mayıs Batı'nın siyasi darbe girişimidir" dedi.


15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin, halkın sokağa dökülmesi karşısında başarısız olduğunu hatırlatan Soylu, "15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir. 14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs'ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek darbe girişimidir. Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika'nın başındaki zat yıllar önce söyledi. Yıllar önce denedikleri bütün yöntemler berhava olunca ancak böyle bir yöntemle Türkiye'yi ele geçirebileceklerini ifade ettiler." dedi.


Haberi paylaşın

İzmir'de 4 bloklu sitedeki 8 katlı binada yangın

İzmir'in Narlıdere ilçesindeki bir sitede çıkan yangına itfaiye ekiplerinin müdahalesi sürüyor.


Yenikale Mahallesi'nde bulunan 4 bloklu sitedeki 8 katlı binada yangın çıktı.


Alevler kısa sürede tüm binayı sardı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi, Orman Bölge Müdürlüğüne ait arazöz, İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı TOMA'lar ile AFAD ve UMKE ekipleri de yönlendirildi.


Yangında zaman zaman patlama sesleri duyulurken, bina sakinleri ekiplerce tahliye ediliyor.


Ekipler, yangını kontrol altına almaya çalışıyor.


Öte yandan, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya ve Ceyda Bölünmez Çankırı da olay yerine geldi.


Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, yaptığı açıklamada, yangının çıkış nedeniyle ilgili henüz bir bilginin bulunmadığını söyledi.


Engin, "Şu ana kadar can kaybı bilgisi yok, inşallah olmayacak. Bizim bulunduğumuz bölgedeki ambulanslara ulaşan bir şey yok." dedi.


Vali Köşger, yangının neden çıktığına dair netleşen bir bilgi olmadığını belirterek, "Bir patlama ve parlamadan bahsediliyor. İlerleyen zamanlarda yapılan tetkiklerle anlaşılacaktır. Ama bina çelik konstrüksiyon ve ahşap karma olduğu için çok seri şekilde yayılmış. Bir de sert bir rüzgar var, söndürmekte zorluk çekiliyor. İnşallah en kısa sürede söndürüp başka bir bloğa zarar vermeden sonlandırmaya çalışıyor arkadaşlar. Hastanelerde herhangi bir yaralı da yok şu an itibarıyla, çok şükür can kaybı olmadan atlatacağız umarım." dedi.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partilerin TRT'deki propaganda konuşma sırası belirlendi

Yüksek Seçim Kurulunca (YSK), 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde, TRT'de propaganda konuşması yapmak üzere başvuran cumhurbaşkanı adayları ile siyasi partilerin radyo ve televizyonda gerçekleştirecekleri propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için kura çekimi yapıldı.


YSK'de çekilen kurayla cumhurbaşkanı adaylarının radyo ve televizyonda propagandanın başlayacağı 7 Mayıs Pazar ve 13 Mayıs Cumartesi günü yapacakları 10'ar dakikalık propaganda konuşmalarının yayın saatleri ve sıraları belirlendi.


Buna göre, 7 Mayıs'ta sırasıyla Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan propaganda konuşması yapacak.


13 Mayıs'taki propaganda sıralaması ise İnce, Kılıçdaroğlu, Oğan ve Erdoğan şeklinde olacak.


Televizyonda yayınlanacak propaganda konuşmalarında, Türk bayrağı ve konuşmayı yapan kişi dışında hiçbir görüntüye yer verilmeyecek. Konuşmacılar, ceket giymek ve kravat takmak zorunda olacak.


Siyasi partilerin propaganda konuşmaları da belirlendi


YSK tarafından siyasi partilerin yapacakları propaganda konuşmalarının sırası da kurayla belirlendi.


Kura sonucuna göre, 7 Mayıs'ta sırasıyla Yeniden Refah Partisi, İYİ Parti, Halkın Kurtuluş Partisi, Adalet Partisi, Güç Birliği Partisi, Anavatan Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Adalet Birlik Partisi, Memleket Partisi, AK Parti, Türkiye İşçi Partisi, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Milli Yol Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, MHP, Yenilik Partisi, CHP, Zafer Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Millet Partisi, Sol Parti ve Genç Parti'nin temsilcileri konuşmalarını yapacak.


13 Mayıs'ta ise sırasıyla Yenilik Partisi, İYİ Parti, Anavatan Partisi, Adalet Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Millet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Vatan Partisi, MHP, Türkiye Komünist Hareketi, Memleket Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Yeniden Refah Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, AK Parti, CHP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Zafer Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Adalet Birlik Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi temsilcileri konuşacak.


Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan AK Parti, CHP, İYİ Parti ve MHP'ye 10'ar dakika ilave propaganda hakkı tanınacak. Ayrıca TBMM'de en fazla üyesi olan AK Parti'ye 20, TBMM'de en fazla üyeye sahip ikinci parti olan CHP'ye de 10 dakika ilave süre tanınacak.


Haberi paylaşın

Cumhur İttifakı liderlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "geçmiş olsun" ziyareti


 Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ve Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal (DSP), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne canlı bağlantı ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, liderler de eşlik etti.


Toplantının ardından liderler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelerek geçmiş olsun dileğinde bulundu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderlerle çektirdiği fotoğrafta, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin gönderdiği 41 gül de yer aldı.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan mesaisine bir gün ara verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaşadığı küçük rahatsızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileten tüm vatandaşlara teşekkür ederek, bugün doktorların tavsiyesiyle evde istirahat edeceğini bildirdi.


Erdoğan, sosyal medya hesabından sağlık durumuna ilişkin açıklamada bulundu.


Yoğun mesaisi nedeniyle dün televizyon yayını esnasında geçirdiği küçük rahatsızlıktan ötürü geçmiş olsun dileklerini ileten, dualarını eksik etmeyen milletin her bir ferdine teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:


"Bugün doktorlarımızın tavsiyesiyle evde istirahat edeceğim. Kırıkkaleli, Yozgatlı ve Sivaslı kardeşlerimle ne yazık ki bugün bir araya gelemeyeceğiz. Hepsinden haklarını helal etmelerini rica ediyorum. Bizi temsilen Kırıkkale, Yozgat ve Sivas programlarına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay iştirak edecektir. Allah'ın izniyle yarından itibaren programımıza devam edeceğiz. Aziz milletimizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştırmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarıma sağlık, huzur ve afiyet diliyorum."



Haberi paylaşın

Sudan'dan tahliye edilen vatandaşlar Türkiye'ye döndü


Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana yaşanan çatışmalar nedeniyle ülkeden tahliye edilen 189 Türk vatandaşı İstanbul Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandı.


Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’dan akşam saatlerinde havalanan içinde 189 yolcusu bulunan THY uçağı 01.10'da İstanbul Havalimanı'na indi.


Tahliye edilen vatandaşlardan Naci Akgün, Sudan'da mobilya işi yaptığını savaş çıktığında her şeyi bırakarak geri dönmek zorunda kaldığını söyledi.


Ülkeden tahliye edilmelerine yardımcı olan devlet yetkililerine teşekkür eden Akgün, "Şartlar ağırdı. Bütün ülkeler aynı anda vatandaşlarını tahliye etmek istiyorlardı. Ülkemizden Allah razı olsun elinden geleni yaptı. Türkiye'ye dönen ilk kafileyiz. Çok mutluyuz. Türkiye, Sudan, Etiyopya Türk büyükelçiliklerine çok teşekkür ediyoruz." dedi.


Tahliye sürecini anlatan Akgün, "12 saatte Etiyopya sınırına vardık. Oradaki işlemlerle birlikte 4 saat daha kaldık. Kara yolu ile 4 saat daha devam ettik. Askeri bir birlikte konakladık. Akşam 6'yı geçtiği için ileri gitmemize izin vermediler. Sabah 9'a kadar orada tuttular. Çay, kahve, su ve yiyecek ikram ettiler. Oradan en yakın havalimanına naklettiler. Buradan da uçakla Addis Ababa Havalimanı'na geldik. Buradan uçakla Türkiye'ye geldik." diye konuştu.


Haberi paylaşın

Sudan'dan 1600'ü aşkın Türk vatandaşı otobüslerle Etiyopya'ya taşındı

Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'dan bu yana yaşanan çatışmalar nedeniyle ülkedeki 1600'ü aşkın Türk vatandaşının Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğince tahsis edilen otobüslerle Etiyopya'ya taşındığı bildirildi.


Diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanlığının Sudan'daki Türk vatandaşlarının Etiyopya üzerinden Türkiye'ye tahliyesine ilişkin çalışmalarının devam ettiğini belirtti.


Bugüne kadar 1600'ü aşkın Türk vatandaşının Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğince tahsis edilen otobüslerle Etiyopya'ya taşındığını aktaran kaynaklar, şu bilgileri verdi:


"Vatandaşlarımız, öncelikle Addis Ababa Büyükelçiliğimizce temin edilen araçlarla Etiyopya sınırından yine bu ülkede bulunan Gondar şehrindeki havalimanına nakledilmektedir. Vatandaşlarımızın, Gondar'dan Addis Ababa'ya Etiyopya hava yollarından kiralanan uçaklarla taşınması, bilahare buradan da Addis Ababa-İstanbul güzergahı üzerinden ülkemize getirilmeleri öngörülmektedir."


Kaynaklar, bu çerçevede, 164 Türk vatandaşını taşıyan ilk uçağın da Gondar'dan Addis Ababa'ya hareket ettiğini aktardı.


Haberi paylaşın

Nebati: Bizi çok ötekileştirdiler

AK Parti'nin Mersin milletvekili adayı Nebati, Akdeniz ilçesi Millet Bahçesi'nde düzenlenen "Gençlik Buluşması" etkinliğine katıldı.


Mersin'de gençler için özellikle teknoloji ve bilişim alanlarında önemli çalışmalara imza atacaklarını belirten Nebati, "Cumhurbaşkanı'mız Mersin'e önem veriyor. Her dönem ekonomiyle ilintili, doğrudan ya da dolaylı mutlaka bir bakan gönderiyor. Bizi de Hazine ve Maliye Bakanı olarak buraya hizmet etmeye gönderince başladık, inşallah devam edeceğiz." diye konuştu.


Bakan Nebati, gençlik çağlarında zorlu dönemlerden geçtiklerini ifade ederek, "O dönemde bir tecrübe edindim. Bizi çok ötekileştirdiler. 'Sen dindarsın' diyerek yan gözle baktılar. 'Sen başörtülüsün' diye kızlarımızın başörtüsünü okullara giderken aldılar. 'Sen Urfalısın, dolayısıyla da Kürt'sün, onun için Kürtçe konuşamazsın' dediler. Bu şekilde ötekileştirmelere tabi tutulduk." dedi.


İktidara geldikten sonra ötekileştirmeyi ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Nebati, şöyle devam etti:


"İzmir'deki de bizim kardeşimiz, Kars'taki de bizim yoldaşımız, Isparta'daki de bizim canımız. Bizim 21 yıllık iktidarımız döneminde hiç kimseyi ötekileştirmeme noktasındaki asıl kaynak da budur. Bakacaksın ki kardeşliğin, birliğin, beraberliğin ne olduğunu hissettireceksin. Onun için bize yaptıklarını biz yapmadık, yapmayacağız. Asla izin vermeyeceğiz çünkü üniversitedeki samimi arkadaşlardan birisinin, ben 2010'lu yıllarda Alevi olduğunu öğrendiğimde kahroldum. Niye söylemedin? 'Söyleyemezdim' diyor. Söyleyemiyordu. Onun için biz, Sayın Cumhurbaşkanı'mız önderliğinde 21 yıldır kültürel anlamda çok değişikliklere imza attık."


Haberi paylaşın

Malatya'da deprem

Malatya'nın Pütürge ilçesinde saat 21.48'de 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, sarsıntı 11,34 kilometre derinlikte gerçekleşti.



Haberi paylaşın

AYM Başkanı Arslan: Demokratik Cumhuriyetin geleceği kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve yargı bağımsızlığının hayata geçirilmesine bağlı

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, demokratik Cumhuriyetin geleceğinin kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında yargı bağımsızlığına bağlı olduğunu bildirdi.


AYM Yüce Divan Solonu'nda düzenlenen Anayasa Mahkemesinin 61. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'ne, Arslan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Mahkemenin üyeleri ve personeli ile hukukçular katıldı.


Arslan, buradaki konuşmasında, bu yıl Cumhuriyetin yüzüncü yılının kutlandığını, bu nedenle düzenlenen etkinlikler kapsamında "Yüzüncü Yılında Cumhuriyet ve Anayasa Yargısı" ismiyle de bir sempozyum düzenleneceğini ifade etti.


Anayasanın zaman ve mekan içinde oluşan, gelişen ve yaşayan bir kimliği olduğuna işaret eden Arslan, anayasal kimliklerin başta anayasayı yorumlama ve uygulamakla görevli anayasa mahkemeleri olmak üzere hukuksal ve siyasal aktörlerin kararlarıyla şekillendiğini dile getirdi.


"Türk anayasa kimliğinin en belirleyici niteliği hukuk devletidir." ifadelerini kullanan Arslan, şöyle devam etti:


"Türkiye Cumhuriyeti, milli egemenliğe, kuvvetler ayrılığına, adalete ve insan haklarına dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Esasen Anayasa'nın kalan kısmı bir anlamda bu cümlenin hatta hukuk devleti ilkesinin açıklaması mahiyetindedir. Anayasa'nın 2'nci maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri olarak belirtilen vasıfların tamamı aynı zamanda hukuk devletinin nitelikleridir. Anayasa Mahkemesi de hukuk devletini Anayasa'nın ana ilkesi olarak yorumlamaktadır ve uygulamaktadır."


Haberi paylaşın

Ata İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Oğan, RTÜK ve medya kurumlarını ziyaret ederek 'görev' çağrısı yaptı 


Ata İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TRT'yi ziyaret ederek seçim kampanyasına yeterli yer verilmediğini belirterek bu kurumlara 'görevlerini yerine getirmeleri' çağrısında bulundu. 

Ata İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, TRT önünde basın açıklaması yaptıktan sonra RTÜK'ü ziyaret etti. 


RTÜK binası önüne açıklama yapan Oğan, "Soruyorum RTÜK Başkanı’na. Sayın Başkan, 111 bin 506 vatandaşın oyunu, imzasını siz imzadan saymıyor musunuz? YSK’nın cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği Sinan Oğan’ı siz, cumhurbaşkanı adayından saymıyor musunuz? Sizin Sinan Oğan’a karşı bir gareziniz mi var? Televizyonlara yetkinizi kullanarak neden Sinan Oğan’a yer verilmediğini söylemiyorsunuz? Allah’tan korkun be, Allah’tan korkun” dedi. . Oğan ayrıca, “Eğer bu adaletsiz tutumunuza devam ederseniz, hukuk içinde bütün taraftarlarımı buraya yığacağım. Megafonla her gün size hatırlatacağım. Her gün, ama her gün” dedi.


Cumhurbaşkanı adayı Oğan, açıklamalarının ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile bir araya geldi.


Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama yapan Oğan, "Kendisine teşekkür ederim. Karşılıklı anlayış çerçevesinde bir görüşme oldu. İnşallah daha adil bir yaklaşım sergilenecek. Bunun sözünü aldık." dedi.


Haberi paylaşın

Sudan'dan 1600'ü aşkın Türk vatandaşı otobüslerle Etiyopya'ya taşındı


Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'dan bu yana yaşanan çatışmalar nedeniyle ülkedeki 1600'ü aşkın Türk vatandaşının Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğince tahsis edilen otobüslerle Etiyopya'ya taşındığı bildirildi.

Diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanlığının Sudan'daki Türk vatandaşlarının Etiyopya üzerinden Türkiye'ye tahliyesine ilişkin çalışmalarının devam ettiğini belirtti.


Bugüne kadar 1600'ü aşkın Türk vatandaşının Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğince tahsis edilen otobüslerle Etiyopya'ya taşındığını aktaran kaynaklar, şu bilgileri verdi:


"Vatandaşlarımız, öncelikle Addis Ababa Büyükelçiliğimizce temin edilen araçlarla Etiyopya sınırından yine bu ülkede bulunan Gondar şehrindeki havalimanına nakledilmektedir. Vatandaşlarımızın, Gondar'dan Addis Ababa'ya Etiyopya hava yollarından kiralanan uçaklarla taşınması, bilahare buradan da Addis Ababa-İstanbul güzergahı üzerinden ülkemize getirilmeleri öngörülmektedir."


Kaynaklar, bu çerçevede, 164 Türk vatandaşını taşıyan ilk uçağın da Gondar'dan Addis Ababa'ya hareket ettiğini aktardı.


Haberi paylaşın

Adalet Bakanı Bozdağ kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlayan düzenlemenin uzatılacağını söyledi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kira artışlarına yüzde 25 sınırı getiren düzenlemenin süresinin uzatılacağını, fahiş kira artışlarına yönelik de yaptırım getirilmesi için çalışma yapıldığını bildirdi.


Şanlıurfa'dan AK Parti milletvekili adayı olan Bozdağ, Göbeklitepe'den yapılan NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.


Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde seçimlerin nasıl yapılacağının ve "kaydını aldırmayan seçmenlerin yerine mükerrer oy kullandırılacağı" iddiasının sorulması üzerine Bozdağ, bazı vatandaşların kaydını başka illere aldırdığını hatırlattı.


Deprem bölgesindeki vatandaşların seçime katılımlarının ve oy kullanmalarıyla ilgili Seçim Kanunu'nun gerekli düzenlemeyi taşıdığını aktaran Bozdağ, herkesin oy kullanmasına imkan veren yasal altyapının var olduğuna işaret etti.


Kira artışlarına yüzde 25 sınırı getiren düzenlemenin uzatılıp uzatılmayacağı ve fahiş kira artışları konusunda çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Bakan Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un bu konuda açıklama yaptığını hatırlattı.


Adalet Bakanlığı olarak bu konuda hazırlık yaptıklarını bildiren Bozdağ, şunları kaydetti:


"Bu süre bir defa uzatılacak. Bir yaptırım getirme durumu söz konusu. Şimdi burada bir yandan sürenin uzatılması, bir yandan da fahiş kira artışlarına yani haklı bir neden olmadan, piyasa koşullarına aykırı bir biçimde sırf haksız kazanç elde etmek maksadıyla buna girişiyorsa bunu kanun bir yaptırıma bağlayabilir. Bu yasal düzenleme. Fiyatları etkileme maddesi var, Türk Ceza Kanunu'nun 237'nci maddesi. Biz orada 237/A diye bir yeni madde ihdas ederek, burada bu gibi konular, sadece kirada değil bunun içinde başka özellikle tüketim maddeleriyle ilgili de bazı değerlendirmelerimiz var. Dünya örneklerini de biz inceleyerek, Türkiye'ye de bakarak, piyasada, girdilerde hiçbir artış olmadığı halde, maliyette hiçbir artış olmadığı halde yani makul olanın, piyasanın o günkü cereyan eden cari şartlarının dışında ve üstünde fahiş bir artış yaptığı takdirde sadece yasak değil, aynı zamanda bunun bir yaptırıma bağlanması son derece önemli. Biz üç alternatif hazırladık. Hapis cezası olabilir, adli para cezası olabilir, idari para cezası öngörülebilir. İdari para cezası olursa kabahat olur, o ayrı bir kanunda düzenlenmesi gerekir ama diğerleri Türk Ceza Kanunu'nda. Şimdi bizim öngörümüz Türk Ceza Kanunu'nda bu alanda bir değişikliğin yapılması yönündedir."


Haberi paylaşın

Avrupa Kalkınma Bankası'ndan Türk sağlık sektörünün desteklenmesi için 250 milyon euro kredi


Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (CEB), Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sağlık sektörünün desteklenmesi için Türkiye'ye 250 milyon euro kredi verilmesini onayladı. Kredinin depremler nedeniyle düzenlenen bağışçılar konferansında yapılan taahhüdün bir parçası olduğu kaydedildi. 

Türkiye'de 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeniden imar çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda Avrupa'dan yardım ve krediler sağlanıyor. 


Son olarak dün yapılan olağanüstü CEB İdari Konsey toplantısında Türkiye'nin sağlık sektörünün iyileştirilmesi için 250 milyon euro kredi verilmesi onaylandı. 


Onaylanan kredinin Türkiye ve Suriye'deki depremler için düzenlenen bağışçılar konferansından verilen taahhüdün bir bölümü olduğu hatırlatıldı. 


İdari Konsey ayrıca yeni bir Afet Önleme ve Kurtarma Fonu kurulmasını da onayladı.


CEB Covid-19 salgını nedeniyle Türk sağlık sektörünün desteklenmesi için 200 milyon euro krediyi de onaylamıştı. 


Haberi paylaşın

Amasra'da 43 işçinin öldüğü maden ocağındaki patlamaya ilişkin davanın görülmesine başlandı


Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında geçen yıl 14 Ekim'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8'i tutuklu 23 sanığın yargılanmasına başlandı.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'nde özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.


Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.


Duruşmada, kimlik tespitinin yapılmasının ardından iddianamenin özetinin okunması bekleniyor.


Öte yandan bazı müştekiler ile patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları sanıklara duruşma salonuna getirildikleri esnada tepki gösterdi.


Maden ocağında patlama 


Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18:15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de patlamadan 173 gün sonra yaşamını yitirmişti.


Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.


İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.


Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar mahkumiyeti talebinde bulunulan iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.


Haberi paylaşın

Diyarbakır merkezli soruşturmada 21 ilde 'PKK/KCK operasyonu': 110 şüpheli gözaltında 


Diyarbakır merkezli soruşturma kapsamında 21 ilde PKK/KCK'ya yönelik yapılan operasyonda 110 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınanlar arasında gazeteci, siyasetçi, hukukçu, sanatçı ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer aldığı belirtildi. 

Anadolu Ajansı, Diyarbakır merkezli soruşturma kapsamında başlatılan operasyonların 'terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik' olduğunu duyurdu. Haberde "PKK/KCK'nın yeni alan ve hamle yapılanmasının deşifre edildiği" belirtilirken 21 ilde belirlenen adreslere düzenlenen baskınlarda 110 şüphelinin yakalandığı kaydedildi. 


Gözaltına alınanlar arasında, 2017'den bu yana gerçekleştirilen 60'a yakın sokak eyleminin planlayıcıları, örgüte finans sağlayanlar, örgütün medya yapılanmasında yer alan kişiler, örgüte müzahir medya aracılığıyla propaganda yapanlar, bazı avukatlar ve dernek yöneticileri ile dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinden 4'ünün evladını dağa götürdüğü tespit edilenlerin de bulunduğu belirtildi. 


 Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, farklı meslek gruplarına yönelik bir operasyon yapıldığını ve henüz bir gerekçe sunulmadığını savundu. Operasyon sonrası Diyarbakır Barosu bir açıklama yaparak gözaltı işlemlerini kınadı. 


Temel hak ve özgürlüklere "keyfî bir biçimde müdahale edildiğini" savunan baro, avukatlar, hak savunucuları ve bağlı olunan meslek örgütleri ile sivil toplum örgütlerinin yargı eliyle hedef alındığını ceza tehditlerine maruz bırakılan bir süreç yaşandığını vurguladı. Şüpheli avukatlarının soruşturma dosyasına erişiminin engellendiği kaydedilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:


"Yargılananların haklarındaki suçlamaların niteliği ve sebeplerinden en kısa sürede haberdar edilmesi adil bir yargılamanın gereğidir. Meslektaşımıza ilişkin soruşturma dosyası hakkında kısıtlama kararı ve avukat görüş yasağı bulunmakta olup, avukatlarının soruşturma dosyasına erişimi ve bilgi sahibi olması engellenmektedir. Meslektaşlarımıza, gazetecilere ve hak savunucularına yönelik hukuka aykırı, özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal edici uygulamaya son verilmeli, derhal serbest bırakılmalıdır.''



Haberi paylaşın

Milli Savunma Bakanı Akar ve MİT Başkanı Fidan Moskova’da

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Türkiye-Rusya-Suriye-İran savunma bakanları ile istihbarat başkanları arasında gerçekleştirilecek dörtlü toplantıya katılmak üzere Moskova'ya geldi.


Akar ve Fidan'ı taşıyan uçağı Vnukova Havalimanı'nda Rus yetkililerin yanı sıra Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ve diğer yetkililer karşıladı.


Bakan Akar ve MİT Başkanı Fidan, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye Savunma Bakanı Korgeneral Ali Mahmud Abbas ile İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Muhammed Rıza Aştiyani'nin yanı sıra bu ülkelerin istihbarat başkanlarının yer alacağı dörtlü toplantıya katılacak.


Haberi paylaşın

Bakan Nebati: Cumhurbaşkanımız olmasa Afrika ve Avrupa'da birçok insan ekmek bulamayacaktı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Enflasyonla elbette mücadele edeceğiz ama üretimden, büyümeden asla taviz vermeyeceğiz." dedi.


Mersin AK Parti milletvekili adayı Nebati, Akdeniz İlçesinde faaliyet gösteren makarna ve yağ fabrikalarını ziyaret etti, burada yetkililerle ve işçilerle görüştü.


Daha sonra bir bakliyat fabrikası ziyaretinde işçilere hitap eden Nebati, Mersin'deki firmaların ülke ihracatına önemli katkı sağladığını söyledi.


Bakan Nebati, salgın, savaş ve deprem sürecinde çalışanlar başta olmak üzere kimseyi mağdur etmemek için gerekli adımları attıklarını, üretmeye devam edeceklerini dile getirerek şöyle devam etti:


"Elbette daha gideceğimiz çok yol var. Sizlere daha fazla hizmet edeceğiz. Onun için sürekli bir güncelleme yapıyoruz. Hanım kardeşlerimize birinci çocukta özel imkanlar. İkinci çocukta yarı zamanlı çalışma imkanı. İki ve sonrası çocukta ise neredeyse yılın 6 ayını karşılayacak şekilde yarım mesaili çalışma imkanını vermiş oluyoruz. Bunların üzerine sürekli ekleye ekleye yolumuza devam ediyoruz. Daha ihtiyaç var mı? Elbette var. Biz ürettikçe, büyüdükçe ve bu büyümenin katkısı sağlandıkça, Allah'ın izniyle refah seviyemiz hem yükselecek hem de konforlu alanlarda yolumuza devam edeceğiz."


Salgın, savaş ve depremin bir ülke için yıkıcı etkileri olduğuna değinen Nebati, "Dünyaya rağmen biz büyüyoruz. Salgın küresel ekonomiyi daraltı. Savaş, neredeyse ekmek bulamayacak noktaya getirdi. Cumhurbaşkanı'mız, Türkiye olmasa tahıl koridoru çözülmemiş olsa bugün dünyada başta Afrika ve Avrupa'da birçok insan ekmek bulamayacaktı. Bunu da çözdük." değerlendirmesini yaptı.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim bu ülke için yapacaklarımız asıl şimdi başlıyor"

Bursa'nın Gemlik ilçesindeki Togg Teknoloji Kampüsü'ndeki SIRO Batarya Geliştirme ve Üretim Kampüsü Temel Atma Töreni'nde konuşan Erdoğan,  "Bizim bu ülke ve gelecek nesiller için yapacaklarımız asıl şimdi başlıyor" dedi.


Erdoğan, "Yeni Altay tankımızı testleri yapılmak üzere Silahlı Kuvvetlerimize teslim ettik. Yeni Altay, inşallah ordumuz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacaktır. Geçen ay gerçeğe dönüştürdüğümüz en büyük hayallerimizden biri hiç şüphesiz Türkiye'nin otomobili Togg'dur. Togg, hikayesi ve özellikleriyle asla sıradan bir araç değildir. Milli gururumuz Togg, Türkiye'nin teknolojik gelişiminin, ekonomik kalkınmasının ve küresel saygınlığının da sembollerinden biridir." ifadelerini kullandı.


Togg'un satışa sunulmasıyla Türkiye'nin giderek gelişen elektrikli araç sektöründe "artık ben de varım" dediğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:


"Yerli ve milli otomobilimizin yollara çıkmasıyla ülkemiz dünyanın en iyileriyle rekabet edebilecek bir otomobile ve markaya sahip oldu. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser gibi maalesef Togg'un üretim sürecinde de çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Koronavirüs salgınının küresel ekonomideki olumsuz yansımaları ile emtia fiyatlarındaki fahiş fiyatlar veya fahiş fiyat artışları bizi de etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşı ile Türk ekonomisini mahvetmeye yönelik tehditleri de bunlara eklememiz gerekiyor. Bu süreçte Togg ilk günden itibaren haksız eleştirilerin, iftira derecesine varan bühtanların, yıpratma kampanyalarının muhatabı oldu. Mühendislerimizin ilk yerli araç teşebbüsü Devrim otomobilini 60 sene önce garaja hapsetmek için neler yapıldıysa çok daha fazlası Togg için de uygulandı. Binlerce mühendisimiz, teknisyenimiz, emekçimiz bu proje için gece gündüz çalışırken, vatandaşlarımız bu projeyi yürekten desteklerken birileri hep aynı yalana sarıldılar, hep aynı hezeyanları tekrarladılar. Önce çıktılar, 'Togg'un fabrikası nerede?', 'Bu inşaatı bitiremezsiniz' dediler. Sonra, 'Buralarda üretim bandı yok, siz bu araçları üretemezsiniz' dediler. Bu iddiaları da boşa çıkınca bu defa, 'Bu araç satılmaz, vatandaş bunu alamaz' dediler. Togg, aldığı ön siparişleriyle talep rekoru kırarak bu bühtanlara en güzel cevabı verdi."




Haberi paylaşın

Kılıçdaroğlu Kars'ta konuştu: Kayyum uygulamasına son vereceğiz

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gençleri zehirleyen uyuşturucu baronlarıyla mücadele edeceğini ve sınır ticaretini geliştireceklerini belirtti.


Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Kars'ta Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, beraber, birlikte yaşamayı ve ayrımcılık yapmamayı temel ilke olarak kabul ettiğini söyledi.


Kayyum uygulamasına son vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:


"Emekli kardeşlerim, ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramları'nda en az asgari ücret kadar birer aylığın ikramiye olarak ödenmesini istedim ve savundum. Vermediler, düşük verdiler, şimdi asgari ücretin biraz altında verdiler, emekliye zam yaptık diyorlar. Kişinin emekli olması ne demek arkadaşlar? Kişinin emekli olması, 'ben çalıştım, ürettim, alın teri döktüm, sigorta primimi ödedim şimdi bana insanca yaşayacağım bir aylık verin' demektir, emeklilik budur. Şimdi emekliye bu aylığı vermiyorsun, hak ettiği aylığı vermiyorsun, büyük sıkıntıları var. 'Ya bari Ramazan, Kurban Bayramı'nda çocukları, torunları gelecek, ellerini öpecek, e bari dolayısıyla birer asgari ücret tutarında ikramiye verin' dedim, vermediler. Şimdi de vermediler, 14'ünde sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız, demokrasiyi getireceksiniz, 'Bay Kemal'i Cumhurbaşkanı seçeceksiniz, Kurban Bayramı'nda gideceksiniz bankaya, 15 bin lira ikramiyeyi göreceksiniz, ananınızın ak sütü kadar helal paranızı çekeceksiniz ve onu bayramda harcayacaksınız."


Kılıçdaroğlu, herkes için adaleti getireceklerini vurgulayarak, atama bekleyen öğretmenlerin olduğuna işaret etti.


Cumhuriyet'in 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacaklarını ve bütün köy okullarını açacaklarını vadeden Kılıçdaroğlu, "Köylerde öğretmen, veteriner, ziraat teknikeri, ziraat mühendisi ve doğal olarak imam olacak. Dolayısıyla köyün rengini, havasını değiştireceğiz. Köyde veteriner eğer hayvancılık yapılıyorsa, çalışana, üretene hizmet edecek. Hayvanların aşılarını yapacak. Tarımla uğraşılıyorsa, toprak analizlerini yapacak. Hangi ürünlerin ekilmesi gerekir, hangisinden ne kadar kar, gelir elde edilecek, bütün bunların hesabı yapılacak." dedi.


Haberi paylaşın

Bakan Nebati'den ÖTV açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı düzenleme kapsamında ticari taksilerden ÖTV oranı yüzde 45 ila 80 aralığında olan ve motor silindir hacmi 1600 santimetreküpü geçmeyen binek otomobillerin ÖTV muafiyeti kapsamına alınacağını, söz konusu destekten yararlanacak diğer araçlara ilişkin detayların da hazırlanan mevzuat düzenlemesiyle belli olacağını bildirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'nın Gemlik ilçesinde halka hitaben yaptığı konuşmada, taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari taşımacılık yapan esnaftan aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV alınmayacağını açıkladı.


AA'ya konuşan Bakan Nebati, kurumlar vergisi, ÖTV ve KDV muafiyetleri ve indirimleriyle iş dünyasının faaliyetlerine ve yeni yatırımlarına destek verdiklerini söyledi.


Nebati, yeni bir düzenleme hazırlığında olduklarını ifade ederek, "Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesini verdiği düzenlememiz kapsamında taksi, dolmuş, servis, minibüs, midibüs ve otobüs taşımacılığı ile ticari yük taşımacılığında yetkilendirilmek suretiyle faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler, sahip oldukları ve faaliyetlerinde kullandıkları taşıtları aynı cins taşıtlar ile yeniledikleri takdirde bu taşıtların alımı sırasında ÖTV ödemeyecek." dedi.


Söz konusu destek için yasal düzenleme hazırlığı yaptıklarını vurgulayan Nebati, "Ticari taksilerden ÖTV oranı yüzde 45 ila 80 aralığında olan ve motor silindir hacmi 1600 santimetreküpü geçmeyen binek otomobiller kapsama alınacak, söz konusu desteğimizden yararlanacak diğer araçların detayları, hazırlıklarını yaptığımız yasal düzenlemeyle netleşecek." diye konuştu.


Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) nedir, hangi araçlara ne kadar uygulanıyor?


Haberi paylaşın

DASK'ın hasar ödemesi 21 milyar TL'yi aştı


Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bugüne kadar 21 milyar 111 milyon 86 bin 703 TL hasar ödemesi gerçekleştirdi.

DASK'tan yapılan açıklamada, kurumun, sigortalıların yaralarını sarma süreçlerine destek olmak için tüm gücüyle çalışmaya ve ödemelerini hızla gerçekleştirmeye devam ettiği bildirildi.


Açıklamada, bugün itibarıyla ulaşan hasar ihbar sayısının 483 bin 516 olduğu, ödenen tazminat tutarının da 21 milyar 111 milyon 86 bin 703 TL'ye ulaştığı kaydedildi.


Toplamda hasar dosyaları içinde 36 bin 356 adet işleme alınacak dosya kaldığı bildirilen açıklamada, eksik evraklı hasar dosyalarında, vatandaşların eksik evrakları tamamlamasının ardından bu dosyaların da işleme alınarak tazminat ödemelerinin gerçekleştirileceği belirtildi.


Haberi paylaşın

Türkiye-Rusya-Suriye ile İran savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılacağı toplantı yarın


Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye-Rusya-Suriye ve İran arasındaki dörtlü toplantının yarın Moskova'da gerçekleştirilmesinin planlandığını açıkladı.

Akar, Türkiye-Suriye ilişkilerine yönelik soruyu yanıtladı.


Moskova'da 28 Aralık'ta Türkiye-Rusya ve Suriye Savunma Bakanları ve İstihbarat Başkanlarının katılımıyla üçlü toplantı yapıldığını hatırlatan Akar, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan toplantıda, bunların sürdürülmesine yönelik mutabakata varıldığını dile getirdi.


Bakan Akar, şunları söyledi:


"Daha sonra gerçekleştirilen çalışmalarda bu toplantılara İran’ın da katılması konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. İlgili makamlar tarafından bu uygun görüldü. Bu toplantının devamı niteliğinde, bu sefer dörtlü olarak, savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılacağı bir toplantı konusunda hazırlıklarımız devam ediyor. 25 Nisan'da bu toplantının Moskova'da icra edilmesi planlanıyor. Amacımız buradaki sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesi ve bir an önce bölgeye barış ve huzurun hakim olması."


İlişkilerin, temasların karşılıklı saygı çerçevesinde devam ettiğini belirten Akar, "Toplantının yapılmasına müteakip bazı olumlu gelişmelerin gerçekleşmesini de bekliyoruz. Bölge barışına katkı sağlamak için Türkiye, Bakanlık olarak elimizden gelen ne varsa gerekli gayreti gösteriyoruz." diye konuştu.


"Suriyeli kardeşlerimizi zora sokacak durumda bulunmayız"


Türkiye'nin terörle mücadelede kararlı olduğunu, ilave göçü arzu etmediğini, Türkiye'deki Suriyelilerin gerekli şartlar oluştuktan sonra topraklarına, evlerine gönüllü, güvenli ve saygın şekilde dönmelerini sağlamayı amaçladıklarını anlatan Akar, şöyle devam etti:


"Bunların yanı sıra ister Türkiye'de ister Suriye'de olsun bizim birlikte olduğumuz Suriyeli kardeşlerimiz var. Onları zora sokacak herhangi bir durum veya böyle bir karar almamız asla söz konusu değil. Rahat, müsterih olsunlar. Bu tutumumuz herkes tarafından bilinmeli ve buna göre davranılmalı. Bu konuda son derece net bir politika izliyoruz."


Haberi paylaşın

Kılıçdaroğlu, seçimi kazanırsa İmamoğlu ve Yavaş'ın üstlenecekleri görevleri açıkladı


Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükeşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile beraber sosyal medyadan halka seslendi. 

'Yiğitlerim' başlıklı videoda, 14 Mayıs seçimlerinin kazanılması durumunda iki belediye başkanının alacağı görevler de paylaşıldı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun görevinin, "Türkiye'yi afetlere hazırlayarak kentlerin dirençliliğini artırmak"; Yavaş'ın görevinin ise "Sosyal politikalarla hane ekonomisini hızla güçlendirerek ve aile destekleri sigortasından kadın istihdamına kadar yoksullukla mücadele ederek, Türkiye'yi geliştirecek ve güçlendirecek teknolojik atılımlarla tarımsal kalkınmayı hayata geçirmek" olacağını söyledi.


Kılıçdaroğlu şunları söyledi:


"Sevgili milletim bugün size cumhurbaşkanı yardımcılarım ile sesleniyorum. Ekrem Başkanım solumda, Mansur Başkanım da sağımda. Son günlerde olan olayları lütfen artık boş verelim. Biz işimize bakıyoruz, siz bakmayın onlara. Bu ülkenin gündemi provokasyonlar olamaz. Halkımızın gündeminde ne var biliyor musunuz? Ekonomik sıkıntılar, mutfaklarda yangın var. Kira derdi var. Dahası depremler, seller var. Ülkemizde olan ve olması muhtemel afetler var... Bu yüzden doğru şehirleşmeye doğru konut politikalarıyla kentlerimizi güçlendirmeye güçlü yapılara ihtiyacımız var. Türkiye'yi afetlere hazırlamak ve kentlerimizin dirençliliğini artırmak istiyorum. Bu görevi en iyi kim yapar? Tabii Ekrem Başkan yapar. İstanbul'da ve dünya tarihinde 10 metroyu aynı anda yapan bir kişi var, bu görevi ona vereceğiz. Bu berbat şehirleşmeyi bitirecek olan yiğit odur. 


Gündemimizdeki diğer konu ne? Sosyal politikalar. Hane ekonomisini hızla güçlendirmemiz gerekiyor. Aile destekleri sigortasından kadın istihdamına kadar yoksullukla mücadelede yapacak çok işimiz var. Bunun yanında Türkiye'yi geliştirecek ve güçlendirecek teknolojik atılımları tarımsal kalkınmayı hayata geçirmemiz lazım. Bu görevi hangi yiğit yapar? Doğal olarak onu da Mansur Başkanımız yapar. Bu konuda Ankara'da devraldığı kötü yönetimi halkçı politikalarla hızla bambaşka bir yere taşıyan peşi sıra etkili projelere imza atan Mansur Başkanıma güvenirim. Ülkenin teknolojileri konusunda da ona güveneceğim."


Kılıçdaroğlu'nun ardından iki belediye başkanı da söz aldı. Ekrem İmamoğlu şöyle konuştu: 


"Bu güzel ülke son 20 yıl içinde en büyük yıkımı ne yazık ki kentlerde yaşadı. Çoklu kanun, kurum ve yönetmelikle, partizanlık ve ayrımcılıkla kentlerimiz ne yazık ki çağdaş dünyanın çok gerisinde kaldı. Belediyecilik ve dünyanın en büyük kenti İstanbul'da elde ettiğim deneyimle ikinci yüzyılda kentleri en çağdaş seviyeye taşıma ve özellikle plansız otobanlarla değil birbirine bağlı raylı sistemlerden hava yolu kara yolu entegre bir ağ olarak Türkiye'yi dünyanın en önemli lojistik merkezlerinden birine dönüştürmeyi bütün kentlerimizi bütün yerleşim yerlerimizi depreme dayanıklı ve uygar bir sürece kavuşturmayı ülkenin mutluluğu için hazırız."


Mansur Yavaş da şu ifadeleri kullandı: 


"Sosyal devlet anlayışını yeniden yapılandırarak hiç kimsenin yatağa aç girmediği açıkta kalmadığı eğitimden ve protein hakkından mahrum kalmadığı bir yapıyı yeniden inşallah inşa edeceğiz. Çiftçinin sırtından döviz yükünü kaldırmak suretiyle kırsal kalkınma desteklerimizle çalışan üreten kendi ülkesine yeten bir modeli mutlaka kavuşturacağız. Karada havada mavi vatanda ve siber uzayda yedi bölgede 81 ilde önemli stratejik ve milli teknolojik çalışmalarına liyakatlı kadrolar ve ülkemizin pırıl pırıl gençleriyle mutlaka başarılara imza atacağız" 


Haberi paylaşın

İstanbul'da kafasına binadan kopan beton parçaları isabet eden kadın öldü

Avcılar’da binadan kopan beton parçalarının başına isabet ettiği kadın, yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Alınan bilgiye göre, Merkez Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi’ndeki 4 katlı apartmanın en üst katındaki beton parçaları henüz belirlenemeyen sebeple koparak düştü.


Kopan parçalar, bu sırada kaldırımda yürüyen Mahbup Uzunay'ın (38) başına isabet etti.


Çevredekilerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralanan kadın hastaneye götürüldü.
Uzunay, buradaki müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.


Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.


Haberi paylaşın
Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Altay': Motor ve transmisyonu Güney Kore ile ortak üretilen yerli tank

Çin'in Paris Büyükelçisi'nin eski SSCB ülkelerine dair sözleri tepki çekti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: 'Kayyum atansa bile en fazla 6 gün sürer'