Katar'ın kadim gelenekleri: Sadu dokumacılığı, kılıç yapımı ve şahincilik

Katar'ın kadim gelenekleri: Sadu dokumacılığı, kılıç yapımı ve şahincilik
© euronews
By euronews
Haberi paylaşın
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Katar, Sadu dokumacılığı, kılıç yapımı ve şahincilik gibi geleneklerini yaşatmaya devam ediyor. Bu bölümde, Katar'ın modern hayatın arka planında yaşatılmaya devam eden yüzlerce yıllık el sanatlarına ve geleneklerine yakından bakıyoruz.

REKLAM

Bedevi kabileleri yüzyıllar boyunca çöldeki soğuk gecelerde Sadu kumaşları sıcak tuttu. Yatay dokuma sanatı olarak bilinen Sadu dokumacılığı, nesiller boyunca her Bedevi kadının yaşamının bir parçası oldu.

Ancak bu nadir el sanatı 2020’de acilen korunması gereken sanat formu olarak UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girdi.

Böylece Sadu dokumacılarını destekleme ve güçlendirme çabaları, bu sanat biçimini sonsuza kadar yok olmaktan kurtarmak için hız kazandı.

Arap yarımadasındaki bir grup Sadu dokuma ustası bugün bu eşsiz el sanatını korumak için mücadele ediyor. 

Yüzlerce yıllık kadım bir tarih ve nesiller boyu aktarılan uzmanlık Maytha Saed Abusalaa’nın ellerinde yeniden hayat buluyor. Maytha , Arap yarımadasında Sadu dokumacılığı yapan az sayıdaki ustadan biri. Sadece Katar’da Sadu dokuyan kişi sayısı 40’dan az. 

Maytha 30 yılı aşkın süredir dokumacılık yaptığını söylüyor: "Bu deneyim evde başladı. Sadu dokumayı annemi, büyük annemi ve mahallemdeki kadınları izleyerek öğrendim. Ve bu mirası onlardan devraldım."

Sadu ustaları yaparken kolay görünüyor. Ancak bu dokuma tarzında iplik seçiminden geometrik desen tasarımına ve renklere kadar her şey büyük bir emek gerektiriyor. Bir parçanın yapımı boyutuna ve tasarımın karmaşıklığına bağlı olarak bir gün de sürebilir, 50 gün de bir yıl da.

Toplumsal, kültürel ve ekolojik dönüşüm amaçlayan sivil toplum kuruluşu Karavan Toprak Vakfı (Caravane Earth Foundation) zamana karşı yarışıyor. Vakıf, Sadu dokumacılarını desteklemek ve güçlendirmek için bir girişime öncülük etti. 

Caravane Earth, Doha'nın kuzeybatısında çevre bilinçli geleneklere adanmış çok disiplinli bir projeye imza atarak Katar'ın Heenat Salma Çiftliği'yle birlikte bir yaratıcı misafir sanatçı programı başlattı. Güçlerini birleştirmeleri, mümkün olduğunca çok Sadu dokumacısı bulmak için aramaları genişletmeye yardımcı oldu.

Caravane Earth Foundation'da Yaratıcı Misafir Sanatçı Programı Başkanı Farah El Yasin, "Bizi kendi evlerinde ağırladılar. Çocuklarıyla, aileleriyle birlikte oturduk ve gerçekten tüm hayat tecrübelerini ve nesiller boyunca bahşedilen ruhani bilgeliklerini bizimle paylaştılar." şeklinde konuşuyor.

El Yasin, "Sadu yeniden hayat verilebilecek ve günlük hayatımızda kullanabileceğimiz güzel bir dokuma türü. Bu nedenle ürün geliştirme üzerine çalışan bir ekibimiz var. Dokumacılara sunabileceğimiz yeni doğal iplikler de buluyorlar. Ayrıca onlara uygulayabilecekleri farklı tasarım çeşitleri de sunabiliyorlar. Tabii bunu her zaman bu tekstilin ilke ve değerlerine, ne anlama geldiğine ve neyi sembolize ettiğine bağlı kalarak yapıyorlar." diyor. 

Bu eski ve yeni fikirleri bir araya getiren Caravane Earth Foundation, Sadu sanatının zamana meydan okuyarak kalıcı olmasını umuyor.

Sadu dokumacılığı ustası Maytha ise, "En önemlisi de zanaatkâr kadınları destekleyen bir oluşum içinde yer almak. Bu bizim becerilerimizi geliştiriyor. Eğer destek olunmazsa Sadu ölür." ifadelerini kullanıyor. 

Katar kültürünce kılıç yapımının önemi

Arap kılıçları İslam medeniyetinin altın çağında savaş alanının en korkutucu silahlarından biri olarak kabul ediliyordu. 

Kılıç yapımı Arap tarih ve geleneğinin öylesine önemli bir parçası ki Katar’ın en yeni otellerinden Katara Towers, kavisli tek ağızlı bıçağıyla tanınan Scimitar kılıcına benzer şekilde tasarlandı. 

Katar'ın önde gelen kılıç mağazalarından Ghaith Essence of Swords'un satış müdürü Mohamed Mohamed Mourad, bugün el yapımı bir Katar kılıçının birine verilebilecek en iyi ve en güzel hediye olarak kabul edildiğini söylüyor: "Modern teknoloji ve devasa makinalar çok sayıda binlerce kılıç yapabilir ancak kalitesi el yapımı kılıçlar kadar iyi olmayacaktır. El yapımı kılıçlar yeniden üretilemez. Bu nedenle çok nadirdir ve sahibinin iyi bir şekilde muhafaza etmesi gerekir."

Mourad, "Geçmişte kılıçlar harplerde savaşmak için kullanılıyordu. Bugünse Katar Devleti’nin geleneksel dansı Arda için, diplomatik hediye olarak, bakanlara hediye olarak ya da konsolosluklarda dekorasyon olarak kullanılıyorlar." diyor. 

Kılıç yapım sanatı şekil ve tasarımdan çok daha fazlasına sahip. Her parçanın kendine has bir yazısı var. Bazıları altın, gümüş ve bakırla kaplanırken, bazıları değerli taşlarla süslenir.

REKLAM
euronews
Modern Katar'ın kurucusunun oğlu Şeyh Abdullah bin Cassim’e ait kılıcın bir kopyasıeuronews

Mourad, "Katar Devleti’nin en ünlü kılıcıyla başlayacağım. Adı Kurucunun Kılıcı. Majesteleri Şeyh Cassim bin Mohammed Al Thani'ye (Modern Katar'ın kurucusu) ait." diyor. 

Bir başka süslü kılıcı gösteren Mourad, "Bu kılıç, kurucunun oğlu Şeyh Abdullah bin Cassim'e ait olan kılıcın bir kopyası. Gümüş kaplama altın, zümrüt ve yakutlarla süslenmiş. İsteğe bağlı olarak fildişi olabilen altın kaplama bir kubbesi var. " şeklinde konuşuyor. 

Şahinciliğin değer ve kurallarında ustalaşmak

14. Uluslararası Şahin ve Avcılık Festivali bu yılın başlarında düzenlendi. Yerel olarak 'Marmi' olarak bilinen festival, ödüllü kuşlarını avcılık yarışmasında yarıştıran bölge şahincilerini bir araya getiriyor.

Katar çölünün derinliklerinde düzenlenen bu turnuvanın Katar kültürüyle derin bağları var. 

Şahinci Hamad Saeed Al-Marri, "Marmi festivaline 2011 yılından beri katılıyoruz. Ekip olarak değil bireysel olarak başladık, 4-5 kişi. Her birimiz kendi şahinini ya da iki şahini hazırlıyor ve Marmi’ye getiriyordu. Marmi'nin başlangıcından itibaren avlanıyoruz." diyor. 

REKLAM

Festival UNESCO tarafından da tanınan bir miras olan şahincilik sporunu ön plana çıkarmayı amaçlıyor. Yaşayan insan mirası olarak tanımlanan şahinciliğin tarihi 4 bin yıl eskiye dayanıyor. 

Eski bir gelenek yıllık bir gelenek haline geldi. Al Marri 14 yıllık tarihi olan festivali hiç kaçırmadı. Şahinlerinin rotada kalmasını sağlamanın yanı sıra oğullarını da nesillerdir süregelen bir aile geleneğini devam ettirmeleri için eğitiyor.

Al Marri, "Sevdikleri bir hobiyle uğraşıyorlar. Şahini taşımak, serbest bırakmak, eğitmek… Bizi şahincilik yaparken izleyerek büyüdüler, bu yüzden bizim ayak izlerimizi takip ediyorlar. Sonuç olarak, oğlunuzu sevmeye zorlayamayacağınız bir hobi, o bunu doğal olarak benimseyecektir. Şimdi onlara sorsanız, şehre dönmektense çölde kalmayı tercih ederler. Şahinleriyle ilgilenmeyi seçerler."  şeklinde konuşuyor. 

Akranlarıyla aynı teknolojik cihazlara sahipler ancak Al Marri, ailesindeki gençleri mümkün olduğunca çevrim dışı kalmaya teşvik ediyor. Ve işe yarıyor gibi görünüyor. 15 yaşındaki yeğeni Saeed, on yılını bu işin inceliklerini öğrenerek geçirmiş.

Saeed, "5 yaşımdan beri şahin tutkunuyum. Bana onları babam ve amcam öğretti. Onları nasıl yetiştireceğimi ve güvercin yakalamak için nasıl eğiteceğimi öğrendim. Bunun için minnettarım." diyor. 

REKLAM

Marmi Festivali Ekipman ve Etkinlikler Müdürü Mohammed Al Kubaisi, İran, Moğolistan, Pakistan, Mısır ve Suriye'den gelen şahinlerin de yer aldığını söylüyor.

Al Kubaisi, her şeyin plana uygun gittiğinden emin olmak için bir buçuk ayını sahada geçiriyor. Bu spora olan sevgisi de büyüklerinden kendisine aktarılan bir gelenek.

Sadu dokumacılığı, kılıç yapımı ve şahincilik gibi asırlık gelenekleri canlı tutan günümüz Katar'ı, kültürel mirasına gururla sahip çıkıyor.

Haberi paylaşın

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Katar sağlık sektöründe yenilikçi yaklaşımıyla açıkları kapatmaya çalışıyor