Türkiye gündemine dair güncel gelişmeleri aktardığımız canlı anlatım sayfası.
Türkiye gündemine dair güncel gelişmeleri aktardığımız canlı anlatım sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Sonuç 60'a 40 olsaydı yenilgiydi, 25 milyonun oyu yenilgi olarak tanımlanamaz
CHP lideri, "11 seçim kaybettiğiniz eleştirileri var. Partide genel başkanın değişmesi için neye ihtiyaç var" sorusunu şöyle yanıtladı, "Gayet basit, kurultay yapıyorsunuz. Geçmişte nasıl genel başkanlar değişitiyse, yine aynı tabloda değişir. Ben hiçbir delegeye telefon açıp bana oy ver demem, gidip milletvekiline gel bana oy ver demem. Bunlar demokrasinin gereğidir" diye cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, yerel seçimde başarı elde ettiklerini, 11 büyükşehir belediyesini kazandıklarını söyleyerek bütün seçimlerde başarısız olmadıklarını savundu.
Yerel seçimden önce kurultayın yapılmasını istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, liderin delegeleri seçtiği, delegelerin de lideri seçeceği yolunda yapılan eleştirilerin haksız olduğunu ifade etti.
Seçim sonuçlarını yenilgi olarak görmediğini ancak kazanamadıklarını söyleyen CHP lideri, sonuçları sağduyuyla irdelemek gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "seçim sonuçlarının birden fazla nedeni var. İki sandık konulan yerlerde oyumuz düşük oralara yeterince gitmemişiz. Büyük kentlerin büyük kısmında zaten birinci pozisyondayız. Biz sıradan bir seçim yapmadık, makul demokratik standartlarda seçim olmadı. Bakanlar devletin bütün imkanlarını kullandı" dedi.
CHP lideri, "Biz devletin kullandığı bütün imkanlara, yapılan sahtekârlıklara rağmen 25 milyon insanın oyunu aldık. 25 milyon insanın kullandığı oyu yenilgi olarak tanımlayamazsınız. 25 milyon insan insan haklarından, demokrasiden yana oyunu kullanıyorsa demek ki orada bir umut vardır. Tabii ki başarı iktidar olmaktır. Demokratik olmayan ortam içinde seçim yapıldı, insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldı. Devletin imkanları, parası ve bürokrasisi kullanıldı. Devletin 25 milyon insanı demokrasiden yana oy kullandı. Yüzde 48 demokrasiden yana oy kullanırsa yenilgi olarak kabul edebilir misiniz? Vicdan bunu kabul eder mi? Siz kalkıp da CHP gibi partiyi, kurtuluş savaşı veren partiyi nasıl terörle bir araya getirirsiniz. Bunun ahlakla bir ilgisi var mı?"
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yönettiği ve CHP'nin önde gelen isimlerinin katıldığı online toplantı ile ilgili soruya ise Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
"Sabahleyin cep telefonuma gelen bir mesajla gördüm. Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim, hala da seyretmedim. Gerek duymadım. Sadece beni değil, partiyi ilgilendiren bir konu. Sonuçta, partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı diye düşünebiliriz. Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Etik olarak. Normal bulmuyorum, hayır. Disipline sevk etme konularında yorum yapmam. Disiplin diye bir şey yok."
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında 50,7 milyar dolarlık anlaşma
Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün gerçekleştirdiği Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti vesilesiyle Türkiye ile BAE arasında muhtelif alanlarda 13 belge imzalandı ve kabul edildi.
Bu çerçevede iki taraf, Türkiye Cumhurbaşkanı ve BAE Devlet Başkanı’nın başkanlık edecekleri bir "Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey" kurma konusunda mutabakata vardı. Söz konusu Ortak Mutabakat’la Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkilerimiz stratejik ortaklık seviyesine çıkarıldı.
Enerji, ulaştırma, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, emlak, inşaat, savunma sanayii, yapay zeka ve ileri teknolojiler gibi alanlarda mevcut iş birliğinin derinleştirilmesi kararlaştırıldı.
Söz konusu alanlarda imzalanan anlaşmaların toplam tutarı 50,7 milyar dolar.
İYİ Parti Sözcüsü Zorlu: Yerel seçimde hedefimiz kendi kadrolarımızla milletimizin karşısına çıkmak
Kürşad Zorlu, bugün İYİ Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, kurultay sonrası Genel İdare Kurulu toplantılarının ikincisini yaptıklarını belirterek, “İki önemli başlığımız vardı. Birisi, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine yönelik muhasebemizi sürdürüyoruz. İkincisi, 31 Mart’ta gerçekleşecek olan mahalli idare seçimlerinde nasıl bir stratejiyle ilerleyebileceğimize yönelik bir değerlendirmede bulunduk” diye konuştu.
Zorlu, İYİ Parti’nin yerel seçimlere CHP ile ittifak halinde girip girmeyeceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Sayın Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkan’ımızı ziyaret etti. Bu ziyaretin amacı ve içeriği, tamamen Genel Başkan’ımızın yeniden seçilmesiyle alakalı bir tebrik ve nezaket ziyaretiydi. Görüşmede herhangi bir şekilde ne yaklaşan yerel seçimler ne de bahsettiğiniz yöndeki iddialara ilişkin bir değerlendirme olmamıştır. Sayın Davutoğlu da genel merkezimi ziyaret etti. Bunun da içeriği bundan ibarettir.
İYİ Parti’nin Türk siyaseti için ne kadar önemli olduğunu zaman her geçen gün daha fazla gösteriyor. Bizim milletimiz adına ortaya koyduğumuz taahhütler, kırmız çizgilerimiz, uyarılarımız, tespitlerimiz, bugün milletimizin eğer bu ülkede bir nefes alabildiği bir alan söz konusu ise demokrasi, özgülükler, siyasetin yenilenmesi adına böyle bir imkan sağlanmış ise bu imkanı İYİ Parti ve Sayın Genel Başkan’ımız Meral Akşener’in açtığı bu yolda, yolculukta bizim bütün mensuplarımızın koyduğu bu enerjiyle sağlanmıştır. Bir seçim iş birliği gerçekleşti. Bu iş birliği, seçim iş birliği olarak sona erdi. Şimdi biz, önümüzdeki süreçte yetkili kurullarımızla yaklaşan mahalli idareler seçimlerinde nasıl bir strateji izleyeceğimizi değerlendiriyoruz. Genel Başkan’ımız, odak grup çalışmaları yapıyor. Yani milletvekillerimizden, teşkilat mensuplarımızdan, il başkanlarımızdan zaman zaman onların görüşlerine başvurmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bölgelere de gitmeye başlayacak Sayın Genel Başkan’ımız.
Bizim için esas olan, İYİ Parti’yi birinci parti yapmaktır. Hedefimiz, kendi kadrolarımızla milletimizin karşına çıkıp bu rekabette yer alabilmektir. Seçim iş birliği, farklı bir tartışma, farklı bir boyut. Bu da yeri geldiğinde, böyle bir gerekçe oluştuğunda yetkili kurullarımızca irdelenir, olup olmayacağına karar verilir.”
Zorlu, İYİ Parti’nin yerel seçimlere tek başına katılıp katılmayacağına ilişkin soru üzerine de “Müstakil bir şekilde seçimlere girmek bizim için hak ve sorumluluk. Seçim iş birliği, biraz önce bahsettiğim stratejik hedefimizin yanından taktiksel bir alana oturuyor. Onu önümüzdeki günlerde göreceğiz. İttifak ve seçim iş birliği olunca İYİ Parti’ye yönelen bu sorular Cumhur İttifakı üyelerine neden yönlendirilmiyor” dedi.
Ankara'da makine ve kimya fabrikasında patlama
Ankara'nın Mamak ilçesindeki Kayaş Makine ve Kimya Endüstrisi kapsül fabrikasının mühimmat deposunda bilinmeyen bir nedenle patlama meydana geldi.
Patlama bugün saat 11:00 sıralarında meydana geldi. Olay yerine çok sayıda ambulans ve ilk yardım ekibi yönlendirildi.
Patlamada yaralananların olduğu ve hastanelere kaldırıldığı kaydedildi.
Patlamanın ardından bölgede çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale ediyor.
Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Habertürk’e yaptığı açıklamada, “Bütün işçiler tahliye edildi. Şu an yangın kontrol altına alınmaya çalışılıyor” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Mamak Kayaş Caddesi'nde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kapsül Fabrikası'nda çıkan yangına ekiplerimiz anlık olarak müdahalede bulundu. Ormanlık alana da sirayet eden yangını kontrol altına almak için MKE ekipleriyle birlikte söndürme çalışmalarımız devam ediyor. Yangında yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum." dedi.
Belen orman yangını kontrol altına alındı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hatay'ın Belen ilçesindeki orman yangınının söndürüldüğünü duyurdu.
Yumaklı sosyal medya hesabından yangına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Hatay, #Belen’deki orman yangını KONTROL ALTINA ALINDI. Soğutma çalışmalarımız devam ediyor. Yangından etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Orman teşkilatımız başta olmak üzere alevlere göğüs geren tüm kurumlarımızın çalışanlarına teşekkürler. Yeşil vatan size minnettar."
Türk Lirası'nın değer kaybı sürüyor: Euro 30'u geçti, Dolar 27 sınırında
Piyasalar Merkez Bankası'nın açıklayacağı faiz kararını beklerken döviz kurları yüzde 2 yükseldi. Türk Lirası'nın değer kaybı haftanın ikinci gününde de devam etti.
Haftanın ilk gününü 29,58 lira seviyesinde tamamlayan Euro kuru, gün başlangıcından yüzde 2'den fazla yükseldi. Böylece Euro/TL, tarihi zirvesini 30,29 seviyesini çıkardı. Euro yılbaşından bu yana TL karşısında yüzde 51'den fazla yükselmiş oldu.
Dolar da TL karşısında yüzde 2 yükselerek rekor tazeledi. Dolar 27 sınırına dayanırken, Sterlin 35 lirayı aştı.
Geçen ay faizi yükseltme kararı alan Merkez Bankası, perşembe günü yeni faiz kararını açıklayacak. Piyasa beklentileri yüzde 15 seviyesinde olan politika faizinin yüzde 20'ye çıkarılması yönünde.
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yatırım, savunma, enerji ve iletişim alanında anlaşmalar imzalandı
Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında, doğrudan yatırım, savunma sanayii, enerji, savunma ve iletişim alanlarında anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman başkanlığındaki heyetler arası görüşmelerin ardından anlaşmalara imza atıldı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında imzalanan anlaşmalar şöyle:
- Doğrudan Yatırımın Teşvik Edilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı,
- İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı,
- Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Savunma Bakanlığı Arasında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı,
- Enerji Alanında Mutabakat Zaptı,
- Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Baykar Arasında İşbirliği Sözleşmesi
Erdoğan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman'a Togg hediye etti
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'a Türkiye'nin ilk yerli otomobili Togg'u hediye etti.
Heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Veliaht Prens Selman'a Pamukkale beyazı renkteki Togg'u hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Veliaht Prens Selman, Al Salam Sarayı'nın avlusunda bir süre Togg'u inceledi.
Erdoğan, oteline Veliaht Prens Selman'ın kullandığı Togg ile geldi.
TELE1'e ekran karartma cezasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı
Ankara 4. İdare Mahkemesi, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) TELE1’e verdiği 7 günlük ekran karartma cezasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldı.
RTÜK, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın programında PKK lideri Abdullah Öcalan hakkındaki beyanları nedeniyle TELE1'e karartma cezası vermişti. İdare Mahkemesi, temyize taşınan yaptırımın infazını engelleyerek yürütmeyi durdurma kararı verdi.
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da 20 Haziran tarihli 4 Soru 4 Yanıt programında, iktidarın Abdullah Öcalan ile yeni bir açılım süreci başlatabileceğine dair sözleri üzerine tutuklanmıştı.
İlk kez 4 Ekim'de hakim karşısına çıkacak olan Yanardağ hakkında 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, G20 toplantılarında ABD'li mevkidaşı Yellen ile görüştü
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, G20 toplantılarına katılmak üzere gittiği Hindistan'da ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile bir araya geldi.
Hindistan'da düzenlenen G20 toplantılarında Türkiye'yi temsil eden Şimşek, buradaki temasları kapsamında ABD Hazine Bakanı Yellen ile heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.
Görüşme 45 dakika sürdü. Toplantıda Şimşek'e Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan da eşlik etti.
Erdoğan: Esed, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor, böyle bir şey olamaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketi öncesinde Atatürk Havalimanında basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam dünyasında yaşanan krizler, Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve işbirliğini gerekli kılıyor." dedi. Erdoğan, "Körfez ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz, son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca "Şu anda Suriye'de Esed, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Biz orada terörle mücadele ediyoruz." ifadelerini kullandı.
A Milli Kadın Voleybol Takımı, Milletler Ligi'nde şampiyon oldu
FIVB Milletler Ligi'nin finalinde Çin'i 3-1 yenen A Milli Kadın Voleybol Takımı, şampiyon oldu.
Filenin Sultanları, ABD'nin Teksas eyaleti Arlington kentindeki organizasyonun finalinde Çin'le karşılaştı.
Rakibini 25-22, 22-25, 25-19, 25-16'lık setlerle 3-1 yenen A Milli Kadın Voleybol Takımı, organizasyon tarihinde ilk kez şampiyon oldu.
Maçın bitmesinin ardından büyük sevinç yaşayan başantrenör Daniele Santarelli ve milliler şampiyonluğu salonda dans ederek kutladı.
Müsabakanın ardından düzenlenen törende millilere altın madalyaları Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ verdi.
Kaptan Eda Erdem Dündar'ın şampiyonluk kupasını kaldırmasının ardından milli oyuncular, salonda büyük sevinç yaşadı.
Milliler, şampiyonluğu kutladığı Türk seyircilerle fotoğraf da çektirdi.
Melisa Vargas "en değerli oyuncu" seçildi
Yapılan oylamalarla "Milletler Ligi'nin en değerli oyuncusu" Melisa Vargas seçildi.
Ligin rüya takımında ise "en iyi orta oyuncu" Zehra Güneş, "en iyi libero" Gizem Örge, "en iyi pasör çaprazı" Melisa Vargas yer aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Yeni Gümrük Birliği daha kapsamlı bir ekonomik iş birliğini gündeme getirmiş olacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Yeni Gümrük Birliği, sanayinin yanı sıra hizmetler sektörü, kamu alımları gibi geniş bir yelpazeye sahip olacak ve çok daha etkili, kapsamlı bir ekonomik işbirliğini gündeme getirmiş olacak." dedi.
Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Yılmaz, Avrupa Birliği ile ilişkilerde, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve Vize serbestisi konularında daha yoğun bir çalışmanın sergileneceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Şu anki Gümrük Birliği sadece sanayi alanını kapsıyor. Yeni Gümrük Birliği, sanayinin yanı sıra hizmetler sektörü, kamu alımları gibi geniş bir yelpazeye sahip olacak ve çok daha etkili, kapsamlı bir ekonomik işbirliğini gündeme getirmiş olacak. Bu her iki tarafın da lehine. Avrupa'daki durgunluğu aşacak olan da aslında bu tür inisiyatifler. Avrupa iş dünyası bunun farkında, ben onların da destek olacağına inanıyorum bu süreçlere. Diğer taraftan vize meselesi... Üyelik müzakereleri yapmayan bazı ülkelere dahi bu alanda Avrupa Birliği birtakım muafiyetler getirdi. Bizim Gümrük Birliği'nden de kaynaklanan birtakım haklarımız var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu konuda da belli çalışmaları mutlaka yapacağız."
Türkiye'nin her zaman için yatırımcı dostu bir ülke olduğunun altını çizen Yılmaz, Türkiye'ye gelen yatırımcıların hiçbir zaman kaybetmediğini ve Türkiye'nin her zaman taahhütlerine bağlı, iyi yatırım ortamı sağlamaya çalışan bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye'ye bir yatırımcı yatırım yapıyorsa, istihdam sağlıyorsa, ihracat sağlıyorsa, teknoloji transferi sağlıyorsa bu bizim firmamızdır diye baktık. Yeter ki Türkiye'nin hukukuna uysun, bizim hukukumuz çerçevesinde hareket etsin ve ülkemize fayda üretsin. Bunu yaptığı sürece, bütün şirketlerin, bizim için kendi şirketimiz gibi hiçbir ayrımcılığa uğramayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.
"Ekonominin düşmanı belirsizliktir"
Yılmaz, Eylül ayında açıklanması beklenen Orta Vadeli Program'da (OVP), Türkiye'nin ve dünyanın gerçekliğine göre makroekonomik hedeflerini güncelleyeceklerini bildirerek, ayrıca gelecek 3 yıla ilişkin yeni hedeflere de yer vereceklerini dile getirdi.
Bu hedeflerle öngörülebilirliğin artacağını belirten Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ekonominin düşmanı belirsizliktir, belirsizliğin olduğu yerde yatırım olmaz, belirsizliğin olduğu yerde ticaret yeterince olmaz. Orta vadeli programdan en büyük beklentimiz belirsizlikleri azaltması, yatırımcı ve bütün aktörler için öngörülebilir bir çerçeve ortaya koymasıdır. Bunun da üç sütunu olduğunu söyleyebilirim. Birincisi mali perspektif; yani önümüzdeki 3 yıl maliye politikalarımız ne olacak, bütçe büyüklüklerimiz ne olacak, bütçe açıklarımız, kamu borç stoğundaki gelişimler ne olacak? Bunları OVP'de göreceksiniz. Diğer taraftan para politikamızın yine ana çerçevesi bu OVP'de yer alacak ama en az bu ikisi kadar önemli olan yapısal reformlar... Yapısal reformları da ana başlıklar itibarıyla yine OVP'ye koyacağız."
Yılmaz, OVP'nin ardından Ekim ayında TBMM'de bütçenin, daha sonra ise 12. Kalkınma Planı'nın görüşüleceğini aktararak, bu planın Türkiye Yüzyılının ilk kalkınma planı olacağını vurguladı.
6 Şubat'taki depremlerin ardında yürütülen çalışmalara ilişkin Yılmaz, kalıcı konutların inşası, altyapının tamiri ve ekonominin ayağa kaldırılmasına yönelik faaliyetleri sürdürdüklerini, deprem harcamalarına, ek bütçeyle birlikte merkezi yönetim bütçesinde 762 milyar lira ayırdıklarını kaydetti.
Cevdet Yılmaz, deprem bölgesindeki çalışmalar bittiğinde, Türkiye'nin en güvenli bölgeleri haline geleceğini ve 85 milyonun hep birlikte bu felaketin yaralarını saracağını bildirdi.
İstanbul'da, kentsel dönüşüme hız vermenin yanı sıra, her birinde 500 bin nüfusu barındıracak iki yeni yerleşim merkezi planladıklarını belirten Yılmaz, nüfusu mevcut alanlarda seyreltecek, daha sağlıklı, daha az katlı yapılardan oluşan bir yapılaşmayı sağlayacak daha büyük inisiyatiflerin de gündeme geleceğini açıkladı.
Bakan Şimşek'ten kamu kurumlarına 'tasarruf' genelgesi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in imzasıyla kamu kurumlarına gönderilen genelgede, deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtilerek, tasarruf takibinin tavizsiz sağlanacağı bildirildi.
Şimşek'in, G20 dolayısıyla Hindistan'a gitmeden önce cuma günü imzaladığı ve bugün tüm kamu kurumlarına gönderilen genelgede, 30 Haziran 2021 tarihli kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin "Tasarruf Tedbirleri" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandığı hatırlatıldı.
Söz konusu genelge kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kendi bütçeleri veya tasarruflarındaki diğer kaynaklardan yapacakları yurt içi ve dışı harcamaları ile taşınır ve taşınmazların kullanılmasında genelgeyle belirlenen tedbirlere uymakla talimatlandırıldığı ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nde, genel ilke olarak kamu hizmetlerinin bütçe sınırları içinde kalınarak ayrılan kaynakların üzerinde harcama yapılmasına yol açılmadan azami tasarruf anlayışı içinde yerine getirilmesi gerektiği belirtilmişti.
Bütçelerde ilave yük oluşturacak şekilde faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmemesi istenen genelgede, ilgili mevzuatta belirtilen faaliyet alanlarıyla doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama veya taahhütte bulunulmaması, ihale şartname ve sözleşmelerine alım konusuyla ilgisi olmayan unsurların dahil edilmemesi ve yapılacak alımlarda ölçek ekonomisinden yararlanarak ihtiyaçların daha düşük maliyetlerle karşılanması amacıyla ortak alım yoluyla tedarikin yaygınlaştırılması için azami gayret gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Kamuda ek tasarruf tedbirleri
Bugün yayınlanan Bakan Şimşek imzalı genelgede, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ilgili maddeleri uyarınca, "Maliye ve ekonomi politikalarının hazırlanmasına yardımcı olmak ve bu politikaları uygulamak", "Kamu harcamalarında etkinlik, etkililik, ekonomiklik ve verimlilik sağlamak amacıyla gerekli standartları tespit etmek ve sınırlamalar koymak, bu hususlarda tüm kamu kurum ve kuruluşları için uyulması zorunlu düzenlemeleri yapmak ve tedbirleri almak" görev ve yetkilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verildiği hatırlatıldı.
Deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların gözden geçirilmesi, tedbirlerin ivedilikle uygulanabilmesine yönelik gerekli adımların atılması ve tasarruf takibinin tavizsiz sağlanması amacıyla yayımlanan genelgeye göre, bahse konu genel ilkelerin yanında, kamu kurum ve kuruluşları, taşınmaz edinimi ve kiralanması, resmi taşıt edinimi ve kullanımı, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları gibi giderlerini tasarruf kurallarına uygun gerçekleştirecek.
Bunun yanı sıra kamu kurumları, temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler ve diğer hususlarda genelgede belirlenen kurallara uymakla yükümlü olacak.
İdareler, genelgenin düzenlediği konularda bünyelerinde gerçekleştirdikleri iş ve işlemlerle bu kapsamda elde ettikleri tasarrufları, izleyen dönemde tasarruf imkanı olan alanları bakanlıklar ve diğer idareler aracılığıyla 28 Temmuz'a kadar Hazine ve Maliye Bakanlığına resmi yazıyla bildirecek.
Türkiye'de orman yangınları: Gün içinde çıkan 19 orman yangınından 16'sı kontrol altına alındı
Yumaklı, beraberindeki İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Hatay'ın Belen ilçesindeki orman yangını bölgesinde incelemede bulundu, yetkililerden bilgi aldı.
İlçedeki geçici Hatay Orman Bölge Müdürlüğü hizmet binasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Yumaklı, Hatay'ın Belen ilçesinden dün saat 13.57 itibarıyla gelen yangın ihbarına, 8 dakika içerisinde müdahale edildiğini söyledi.
Bölgede nemin, rüzgarın ve hava sıcaklığının etkili olduğuna dikkati çeken Yumaklı, şöyle devam etti:
"Burada da yaklaşık yüzde 21 nem ve saatte 21 kilometre hızla esen bir rüzgar söz konusu idi. Arkadaşlarımız her zaman olduğu gibi hemen hava ve kara araçlarını bölgeye sevk ettiler. 17 hava aracıyla başladı, daha sonra yaklaşık 80'e yakın kara aracı ve yaklaşık 450'ye yakın Orman Genel Müdürlüğü'nün personeli müdahil oldu. Sayın Valimiz, diğer kamu kurumlarının, AFAD'ın Başkanı da dahil olmak üzere vekillerimiz, bütün kurumlar, kuruluşlar omuz omuza vererek, jandarmamızdan da diğer askeri birliklerimizden de kamu kurumlarımızdan da araç gereç ve personel takviyesiyle çok şükür akşam 19.00 sularında söylemiştim 'enerjisi düşmeye başladı' diye. Şu an itibarıyla çok lokal bazı yerlerde devam ediyor olmakla birlikte çok şükür büyük bir risk olmadığını söyleyebilirim. Ancak bu her şeyin bittiği ya da yangının tamamen kontrol altına alındığı anlamına gelmez. Hem gecenin ilerleyen saatlerinde oluşabilecek hava şartları hem de nemle alakalı sıkıntılı bir durum, belki yine riskli bir durum oluşturabilir ama şu an itibarıyla yaklaşık etkilenen alanın 230 hektara çıktığıyla ilgili bizim, arkadaşlarımın bir ölçümü vardı. Şu an itibarıyla bu yaklaşık 100 hektarlık bir alana doğru inmiş vaziyette, 120 hektar civarında diyelim buna. An itibarıyla büyük bir risk olduğunu söylememekle beraber arkadaşlarımızın tamamıyla kontrol altına almakla ilgili çabaları devam etmekte."
"Şu anda sorunumuz 3 yangın"
Yumaklı, saat 16.27 civarında Çanakkale'de çok geniş bir alanda hızlı bir rüzgarla birlikte başlayan başka bir yangının meydana geldiğini ve bu yangında da yaklaşık 500 hektarlık alanın etkilendiğini aktardı.
Bölgenin aslında tarım arazilerinin bulunduğu bir bölge olduğunu ancak yangının yer yer de ormanlık alanlara sıçrayarak geniş bir alana yayıldığını ifade eden Yumaklı, şöyle konuştu:
"Yine burada da hava araçları ve kara araçlarıyla müdahale edildi. Halihazırda Çanakkale'de şu anda 2 gece görüş hava aracıyla birlikte arkadaşlarımız müdahaleye devam ediyor. Bundan yaklaşık bir yarım saat sonra 17.00 gibi Mersin Gülnar'da başladı. Yine buraya da yaklaşık 12 hava aracı yönlendirildi. Halihazırda şu anda orada da 3 gece görüş hava aracı ve diğer kara araçlarıyla müdahaleler sürüyor. Sabah 06.55'ten bu ana kadar yaklaşık 19 yangın, orta ve üstü çıktı. Bunların 16'sına müdahale edildi ve an itibarıyla kontrol altına alındı. Şu anda sorunumuz bu 3 yangın, bunlara konsantre olmuş vaziyetteyiz. Hem İçişleri Bakanı'mız hem diğer kamu kurum kuruluşları, bölgelerin, illerin valileri çok yoğun bir şekilde yangının kontrol altına alınması için el ele, kol kola omuz omuza vermiş bir şekilde mücadele etmeye devam ediyorlar"