Portekizliler, yeni kurulacak hükümetten siyasetteki yolsuzluğun yanı sıra konut sorunu, sağlık sektöründeki aksamalar, düşük maaşlar, eğitim ve düzensiz göçmen konularında adım atmasını bekliyor.
Portekiz'de yaklaşık 10,8 milyon seçmen Meclisteki 230 milletvekilini seçmek için sandık başına gidiyor.
19 siyasi partinin katıldığı genel seçimlerde anketler, ana muhalefetteki sağ görüşlü Sosyal Demokrat Partinin (PSD), Hristiyan Demokratlar (CSD) ile kurduğu Demokratik İttifakın (AD) seçimleri kazanacağını gösteriyor.
Luis Montenegro'nun lideri olduğu ittifakın oyların yüzde 28-32'unu, eski Altyapı ve Konut Bakanı Pedro Nuno Santos ile seçim yarışında bulunan Sosyalist Parti'nin (PS) yüzde 24-29'unu alacağı tahmin ediliyor.
Sandıktan çıkacak sonuçta iki partinin de 116 olan Meclis çoğunluğunu elde edemeyeceği ve koalisyon hükümetinin zorunlu olacağı görüşü ağırlık basıyor.
Aşırı sağ kilit rol oynar mı?
Ülke siyasetinde sadece 5 yıllık bir geçmişi bulunan fakat hızlı bir yükseliş sergileyen aşırı sağcı Chega Partisi'nin alacağı oy oranı büyük merak konusu.
Eski futbol yorumcusu Andre Ventura'nın liderliğini yaptığı Chega'nın, 2019'da sadece bir olan milletvekili sayısını 2022'deki seçimlerde 12'ye çıkardıktan sonra bugünkü seçimlerde 35'e kadar yükselteceği öngörülüyor. Bu da hükümet kurulması aşamasında aşırı sağın kilit rol oynayabileceği ve bakanlık pazarlığı yapabileceği anlamına geliyor.
Seçmen sandıktan ne bekliyor?
Son 5 yılda üçüncü kez sandığa giden Portekizliler, yeni kurulacak hükümetten siyasetteki yolsuzluğun yanı sıra konut sorunu, sağlık sektöründeki aksamalar, düşük maaşlar, eğitim ve düzensiz göç konularında adım atmasını bekliyor.
Son 9 yıldır iktidarda olan Başbakan Antonio Costa, yakın çevresindeki yolsuzluk iddialarından dolayı Kasım 2023'te istifa etmişti ve ardından erken seçim kararı alınmıştı.
En son 30 Ocak 2022'de yapılan seçime katılım, 2019'daki seçimlere oranla artışa rağmen yüzde 52 düzeyinde kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, sık sık yaptığı halka sandığa gitmesi çağrısını dün akşam da yineleyerek, "Halkın iradesinin yerini hiçbir şey alamaz." ifadesini kullanmıştı.