Euronews Türkçe'ye karasal yayın lisansının iptaline kadar gelen süreci anlatan Madra, 24 Nisan 2024 tarihli yayında geçen 'Ermeni soykırımı' ibaresinin bağlamından koparıldığını söyledi.
Yayın hayatının 30. yılına girmesine bir ay kala Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından karasal yayın lisansı iptal edilen Açık Radyo, 16 Ekim Çarşamba günü saat 13:00'de kurucusu Ömer Madra'nın "Açık Radyo kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık kalacaktır" sözleriyle karasal yayınlarını durdurdu.
Radyo, 24 Nisan tarihli yayınında 'soykırım anmaları' ile ilgili olarak kullandığı 'Ermeni soykırımı' ifadesi nedeniyle idari para cezası ve beş gün yayın durdurma cezası aldı.
Sürecin devamında, yazılımsal ve teknik sorunlar nedeniyle yayın durdurma cezasının tarihlerine dair elektronik tebligata ulaşamayan Açık Radyo, 5 gün boyunca yayını durdurmaları gereken kesin tarihlere ulaşamadılar ve yayınlarına devam ettiler.
Ancak RTÜK, Açık Radyo'nun geçirdiği bu süreci ve sürece dair dilekçesini görmezden gelerek, Açık Radyo'nun karasal yayın lisansını iptal etti.
Yayın lisansı iptal edilen Açık Radyo'nun kurucusu ve programcısı 79 yaşındaki Ömer Madra 1995 yılında yayına "Merhaba kainat" sözleri ile başlayan frekansın son anlarını şu sözlerle anlatıyor:
Lisans iptalinin ve son yayının yapıldığı günün ardından 17 Ekim Perşembe günü Açık Radyo'da her gün olduğu gibi yayın yapılacakmışçasına hazırlık yapılmıştı. Çalışanlar, her gün yaptıkları gibi bilgisayarlarını açmış, yayın araçlarını çalıştırmıştı fakat yayın yapılamıyordu.
24 Nisan yayını ve 'Ermeni soykırımı' ibaresi
Euronews Türkçe'ye karasal yayın lisansının iptaline kadar gelen süreci anlatan kurucu ve radyo programcısı Ömer Madra, 24 Nisan 2024 tarihli yayında geçen "Ermeni soykırımı" ibaresinin bağlamından koparıldığını söyledi.
"O gün 24 Nisan 2024 yayınında bizim ana haber yayınımız olan Açık Gazete'de Cengiz Akdar'ın katıldığı bölümde ['Ermeni soykırımı'] anmalarının tarihine dair ve geldiği noktaya dair bir değerlendirme yapılıyor. Aynen şu söyleniyor. 'Burada aslında kolluk koruması altında anma yapılırken bugün Paşinyan bile soykırım demedi' deniyor. İşte farklı siyasi aktörlerin konuya ilişkin güncel tutumlarından bahsediyor falan ve ibare olarak da şu sözler dile getiriliyor: 'Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması'.
Bu ibarelerin kullanımının ardından RTÜK, 6112 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca “toplumu kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya toplumda nefret duyguları oluşturmak” gerekçesiyle kanala idari para cezası (280.000 TL civarı) ve beş günlük yayın durdurma cezası verdi.
Verilen cezaya itiraz etmelerinin yanı sıra verilen para cezasının da ilk taksidini ödediklerini belirten Ömer Madra, "İlk taksit makbuzumuz duruyor. Ancak yayın durdurmanın hangi tarihlerde gerçekleşeceğine dair elektronik tebligat bize ulaşmadığı için yayınlarımıza olduğu gibi devam ettik," dedi.
RTÜK'ün kendilerine verdiği cezaya aldırış etmiyorlarmış gibi bir sürecin ilerletildiğini söyleyen Madra, tebligat sorunundan kaynaklı olarak ulaşamadıkları yayın durdurma tarihlerine ilişkin olarak "'Bize yeni tarih verin' diyerek bir dilekçe gönderdik," dedi.
"Elektronik olarak gönderilen tebligatta üst kurul karar metni açılmasına rağmen elektronik tebligat sisteminin yazılımsal bir hatasından dolayı kapatma günlerinin belirtildiği yazı açılamamıştı. Dolayısıyla [yayın durdurma tarihlerinden] haberdar olmamamız sebebiyle de karar uygulanamadı. Buna karşılık para cezası kararda yer aldığında RTÜK'e ödeme için müracaat edildi ve ilk taksidi ödendi. Bunu kabul ettiler. Makbuzu da geldi."
Ömer Madra, ayrıca ilk verilen yayın yasağı kararının da Açık Radyo'nun bütün programlarına değil sadece cezaya sebep olan "soykırım" ibaresinin geçtiği programın ve oradaki kişilerin özelinde verildiğini söyledi.
"Lisans iptali 'Ermeni soykırımı' ibaresinden değil, prosedürden kaynaklı"
Yayın yasağını uygulamak için "yeni tarih talep ettikleri" dilekçeye RTÜK'ün cevap vermediğini de belirten Madra, lisans iptali kararının "Ermeni soykırımı" ibaresinden kaynaklı olarak alınmadığını belirtti.
"Bizim lisansımız, bize verilen yayın durdurma cezasına uymadığımız iddia edilerek iptal edildi. Lisans iptali, programda söylenilen 'Ermeni soykırımı' ibaresinden kaynaklı değil."
RTÜK'ün verdiği lisans iptali kararı hakkında Temmuz ayında alınan yürütmeyi durdurma kararını hatırlatan Ömer Madra, "Bizim ceza kararına karşı açtığımız davada, 21. İdare Mahkemesi, idarenin savunması verilene kadar cezaya ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi. RTÜK de yürütmenin durdurulması kararına karşı bir üst mahkemeye itiraz etti ancak bu da üst mahkeme tarafından reddedildi. Haliyle RTÜK de lisans iptal kararını tebliğ etmedi," diye anlattı.
8 Ekim 2024 tarihine gelindiğinde 21. İdare Mahkemesi'nin dosyayı yeniden değerlendirerek "yürütmeyi durdurma kararını" iptal ettiğini aktaran Madra, "Biz buna itiraz edemeden RTÜK daha önce almış olduğu karasal yayın lisansı iptal kararını bize hemen tebliğ etti ve lisansımız iptal oldu," diye belirtti.
Açık Radyo'nun geleceği
Haklarında verilen karasal yayın lisansı iptalinin "en azından geçici olarak durdurulacağı" konusunda ümitli olduklarını belirten Ömer Madra, "Yüzde 100 diyemeyiz fakat hukuki olarak bu büyük bir olasılık. Edinilmiş hakkımızı geri alabiliriz. Ancak aksi bir durumda aynı karasal yayın lisansına başvuramıyoruz. İstanbul'daki FM (frekans modülasyonu) bandı çok yoğun olduğu için yeni lisans başvurusu yapılmıyor. Pek çok şirket var hali hazırda frekans tahsis edilmemiş ve sıra bekleyen. Öyle bir durumda zaten en son sırada yer alırız," dedi.
'1 hafta - 10 gün içerisinde tekrar yayında olmayı umuyoruz'
Hukuki süreçlere bağlı olarak şekillenmiş bir takvimin olmadığını belirten Madra, "1 hafta ila 10 gün içerisinde yeniden yayında olmayı umuyoruz. Yüzde 100 kimse konuşamıyor. Karasal yayına geri dönemesek de en kötü ihtimalle yine aynı süre zarfında dijital yayınla devam edebiliriz hatta birkaç gün ile de sınırlı olabilir dijital yayına geçiş izinlerini almamız. Tabi ki bütün hazırlıkları Haziran ayından itibaren planlamıştık. Bu konuda epeyce bir hazırlık yaptık," diye belirtti.