Çin, Tayvan'ın kendi toprağı olduğunu iddia ediyor ve adayı ülkesini kontrolü altına almak için güç kullanmaktan çekinmiyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 15 Kasım 2023'te yapılan özel görüşmeyi bilen iki ABD'li yetkiliye göre Şi, Biden'dan ABD'nin Tayvan'ın bağımsızlığı konusundaki tutumunu tartışırken kullandığı dili değiştirmesini istedi.
Reuters'a konuşan ve katıldıkları ya da bilgilendirildikleri özel diplomatik görüşmeler hakkında konuşmak için isimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, Çin'in ABD'nin Tayvan'ın bağımsızlığını “desteklemediği” şeklindeki mevcut versiyon yerine “Tayvan'ın bağımsızlığına karşıyız” demesini istediğini söyledi.
İki ABD'li yetkiliye ve görüşmelere aşina olan bir başka kişiye göre Şi’nin yardımcıları o tarihten bu yana geçen aylar içinde de defalarca bu talepte bulundu.
ABD ise bu değişikliği yapmayı reddetti.
Beyaz Saray yorum talebine Washington'un Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemediği yönündeki görüşünü tekrarlayan bir açıklama ile yanıt verdi.
Açıklamada “Biden-Harris yönetimi uzun süredir devam eden tek Çin politikamız konusunda tutarlı olmuştur” denildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise “Bu soruyu ABD hükümetine sormalısınız. Çin'in Tayvan meselesine ilişkin tutumu açık ve tutarlıdır” diye belirtti.
Tayvan'ın Dışişleri Bakanlığı ise yorum yapmayı reddetti.
Yenilen Çin Cumhuriyeti hükümeti, Mao Zedong'un komünistleriyle girdiği iç savaşı kaybettikten sonra 1949 yılında Tayvan'a kaçmıştı.
“Çin Cumhuriyeti” Tayvan'ın hala resmi adı konumunda ve hükümet, zaten egemen, bağımsız bir devlet oldukları ve Pekin'in Tayvan'ı kendisininmiş gibi göstermeye hakkı olmadığı için bunu değiştirmeyi planlamadığını söylüyor.
Hassas Tayvan meselesi
Çinli diplomatlar birkaç yıldır ABD'yi, ABD-Çin ilişkilerinde en hassas alan olmaya devam eden Tayvan'ın statüsüne atıfta bulunma yönünde değişiklik yapmaya zorluyor.
Liderler düzeyinde alışılmadık derecede doğrudan uygulanan ve tekrar edilen bu baskı daha önce bildirilmemişti.
ABD 1979 yılında Tayvan'ın başkenti Taipei'deki hükümetle resmi ilişkilerini kesmiş olsa da, demokratik olarak yönetilen Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yükümlü.
Çin, Tayvan'ın kendi toprağı olduğunu iddia ediyor ve adayı kontrolü altına almak için güç kullanmaktan çekinmiyor.
Şi'nin konuyu neden Biden'la görüşmeyi tercih ettiği net olmasa da Şi, Tayvan'ın bağımsızlığına karşı çıkmayı göreve geldiğinden beri odak noktası haline getirdi ve Çin ordusu son yıllarda ada çevresindeki faaliyetlerini önemli ölçüde arttırdı.
Biden yönetimi önerilen dil değişikliğini bir başlangıç olarak görmüyor.
Kaynaklardan biri, Tayvan'a Washington tarafından üst düzeyde gerçekleştirilen son girişimler hakkında bilgi verildiğini söyledi.
Pekin'deki liderler “Joe Biden'ın Tayvan hakkında söylediklerinden çok farklı şeyler söylemesini isterlerdi, buna şüphe yok” diyen üst düzey bir Biden yönetimi yetkilisi, Biden'ın Tayvan'ın bağımsızlığı hakkında konuşurken standart ABD formülüne bağlı kalacağını da sözlerine ekledi.
Biden, görevde olduğu süre boyunca, ABD'nin uzun zamandır sürdürdüğü “stratejik belirsizlik” pozisyonundan saparak, ABD'nin saldırıya uğraması halinde adayı savunacağını ima eden yorumlarıyla zaman zaman Çin hükümetini öfkelendiriyor.
Ses getirecek bir değişiklik
ABD'nin Tayvan'ın bağımsızlığına karşı olduğunu belirten bir tavır değişikliği, ticaret zengini Asya Pasifik'te ve ABD'nin ortakları, rakipleri ile düşmanları arasında ses getirebilir.
Bölgedeki iki hükümetten de yetkililer Reuters'e yaptıkları açıklamada, bu tür bir ifade değişikliğini, Pekin'in askeri baskıyı arttırdığı bir dönemde Taipei'nin savunma ve diplomatik hedeflerine daha az destek verilmesi yönünde ABD politikasında bir değişiklik olarak yorumlayacaklarını söyledi.
Çin geçtiğimiz beş yıl boyunca Tayvan çevresinde neredeyse her gün askeri faaliyetler düzenledi. Bu ayın başlarında Pekin, limanları abluka altına alma ve deniz ile kara hedeflerine saldırma simülasyonu tatbikatlarının bir parçası olarak Tayvan'ın 153 askeri uçak kullandığı senaryosuyla düzenlenen ve bir gün süren savaş oyunları gerçekleştirdi.
Tayvan'a dair ABD'nin dilindeki herhangi bir değişiklik, ABD politikasında Tayvan'ın geleceğinin barışçıl görüşmeler yoluyla çözülmesini desteklemekten, ABD'nin mevcut koşullar ne olursa olsun Tayvan'ın isteklerine karşı durduğunu ima eden bir değişime işaret ediyor olarak da görülebilir.
Tayvan'da yapılan kamuoyu yoklamaları, halkın çoğunluğunun statükonun korunmasından yana olduğunu, ne Çin ile birleşmeyi ne de yeni bir devlet kurmayı istediğini gösteriyor.
2022 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Tayvan'la ilgili web sitesini değiştirerek hem Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemediğini hem de Pekin'in Tayvan'ın Çin'in bir parçası olduğu yönündeki tutumunu kabul ettiğine dair ifadeleri kaldırdı ve bu durum Çinlileri kızdırdı. Daha sonra adanın bağımsızlığını desteklemediği yönündeki söylemini ise geri getirdi.
Biden'ın görev süresi Ocak ayında sona ermeden önce iki liderin tekrar konuşması bekleniyor; bu görüşmeler telefonla ya da önümüzdeki ay Brezilya'da yapılacak G20 zirvesi veya Peru'da yapılacak Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi sırasında gerçekleşebilir.
APEC, hem Tayvan hem de Çin'in katıldığı az sayıdaki uluslararası forumdan biri.
Demokrat Başkan Biden, 5 Kasım seçimlerinin ardından gergin Tayvan meselesini halefi Demokrat Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e ya da Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump'a devredecek.