ABD, Gazze'nin kuzeyindeki bir yerleşim birimine düzenlenen ve iki düzine çocuğun hayatını kaybettiği bildirilen 'dehşet verici' hava saldırısının ardından İsrail'den açıklama beklediklerini bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail'in Salı günü Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahya kasabasında bir konuta düzenlediği saldırının ardından meydana gelen ölümcül olayla ilgili endişelerini dile getirdi.
Hava saldırısının ardından şu ana kadar en az 93 Filistinlinin hayatını kaybettiği ya da kaybolduğu tahmin edilirken, Gazze'deki sağlık bakanlığı çoğu çocuk onlarca kişinin de yaralandığını aktardı.
Kesin ölü sayısı henüz belli değil ancak Miller saldırıyı "korkunç bir sonucu olan dehşet verici bir olay" olarak nitelendirdi.
Miller, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD'nin) İsrailli yetkililerle temasa geçerek saldırı hakkında daha fazla bilgi talep ettiğini ve düzinelerce çocuğun nasıl hayatını kaybettiğine dair bir açıklama talep ettiğini belirtti.
Bu açıklama, Biden yönetiminin daha önce yaptığı, insani durumun düzelmemesi halinde 30 gün içinde İsrail'den askeri desteği çekme tehdidinin ardından geldi.
İsrail'in stratejik çıkarları için ateşkese ihtiyaç olduğunu yineleyen Miller şunları söyledi: "İsrail'in daha büyük bir stratejik başarı elde etme konusunda dikkatli olması ve bu süreci rehineleri eve getirecek, onların güvenliğini sağlayacak bir şekilde sona erdirmenin bir yolunu bulması ve sadece sonsuz, sürekli bir çatışmaya devam etmemesi kritik önem taşıyor."
UNRWA'ya ne olacak?
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın günlük basın brifinginde konuşan Miller, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nun (UNRWA) faaliyetlerine yasak getiren yasanın pazartesi günü kabul edilmesinden duydukları "derin rahatsızlığı" da dile getirdi.
İki yeni yasa ezici bir çoğunlukla kabul edildi ve sonuçları belirsiz olsa da bölgedeki en büyük yardım sağlayıcı kuruluşun faaliyetlerini ciddi şekilde engelleyeceği düşünülüyor.
Miller, kararın "temel hizmetler için UNRWA'ya bel bağlayan milyonlarca Filistinli için risk oluşturduğunu" söyledi.
"Önümüzdeki günlerde İsrail hükümetiyle bu kararı nasıl uygulamayı planladıkları konusunda temaslarda bulunacağız," diye ekledi.
Avrupa Komisyonu, bloğun dış politika şefi Josep Borrell'in yasaların kabul edilmesi halinde kararın bölgedeki mülteciler için "feci sonuçlar" doğurabileceğini söylemesinin ardından İsrail'den kararını iptal etmesini istemişti.
Karara itiraz etme ya da UNRWA için geçici çözümler bulma çabalarının ne kadar başarılı olacağı belli değil çünkü İsrail yardım gerektiren her iki ihtilaflı bölgeye de erişimi kontrol ediyor.
UNICEF'ten bir sözcü, kuruluşun yasaklanmasının "Gazze'deki insani yardım sisteminin çökmesine yol açacağını" söyledi.
Kuruluşun sağladığı destek göz önüne alındığında, Gazze'de faaliyet gösteren diğer mekanizmalar, "hayat kurtaran malzemeleri dağıtamaz hale gelecek."
UNRWA savaş boyunca uluslararası yardım çabalarının ön saflarında yer aldı, ancak İsrail şimdi yardım ajansını, Hamas üyelerini korumak ve onları bünyesinde barındırmakla suçluyor, onlar ise bu iddiayı reddediyor.
Kurum şu anda İsrail toprakları üzerinden gıda, battaniye ve diğer temel yardımları taşıyan ikmal hatlarını işletiyor. Ayrıca Gazze'de okul gibi önemli altyapıları da organize ediyor.
Tüm sevkiyatların İsrail ordusu tarafından denetlenmesi gerektiğinden ve çatışmalar kötüleştikçe mücadele eden vatandaşlar arasında gerilim arttığından yardım grupları halihazırda gecikmelerle karşılaşıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin "İsrail'in güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde Gazze'deki sivillere insani yardımı kolaylaştırmaya devam etmesini sağlamak için uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazır olduklarını" söyledi.
Ancak yetkililer bu sözlerin İsrail'in eylemleriyle henüz örtüşmediğini savunuyor.
Uluslararası Göç Örgütü Başkanı Amy Pope, UNRWA tarafından sağlanan yardımı "kesinlikle elzem" olarak nitelendirerek, yasaklanması halinde, Filistinli sivillere destek konusunda geride büyük bir boşluk kalacağını vurguladı.