Vladimir Putin'in açıklamaları, Moskova'nın ABD ile ilişkilerin Kamala Harris ya da Donald Trump'ın başkanlığında düzelmeyeceği yönündeki görüşünü yansıtıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül ayında Vladivostok'ta düzenlenen bir ekonomik forumda kendisine ABD başkanlık seçimleri hakkında yöneltilen soruya alaycı bir gülümsemeyle yanıt verdi.
Rusya'nın doğusundaki kentte düzenlenen etkinlikte konuşan Putin, "favorisinin" ABD Başkanı Joe Biden olduğunu, ancak Biden'ın artık yarışta yer almaması nedeniyle Kamala Harris'in desteklenmesini alaycı bir şekilde önerdi.
Önümüzdeki salı günü ABD vatandaşları, Demokrat aday Harris ile Cumhuriyetçi mevkidaşı Donald Trump arasında bıçak sırtı gibi görünen bir seçimde bir sonraki başkanlarını seçmek üzere sandık başına gidecek.
Analistler, ne Harris'in ne de eski Başkan Trump'ın gerilen ABD-Rusya ilişkilerini onarabileceğini düşünmediklerini belirtirken, seçimin galibinin Rusya için önemli sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor.
Harris Moskova'ya karşı güçlü bir duruş sergilerken, Trump -Putin'e duyduğu hayranlığa rağmen- başkanlığı döneminde Rusya'ya büyük yaptırımlar uyguladı.
Putin Vladivostok'taki etkinlikte Trump'a atıfta bulunarak, "Rusya'ya karşı kendisinden önce hiçbir başkanın getirmediği kadar kısıtlama ve yaptırım" olduğunu söyledi.
Harvard Uluslararası ve Alan Araştırmaları Akademisi Başkanı Timothy Colton, "Rusya'nın bakış açısından seçimden iyi bir şey çıkmayacak," dedi.
Harris ve Trump Rusya konusunda ne düşünüyor?
Harris, Ukrayna'ya destek sözü verdi ve Biden yönetiminin ülkeye yönelik askeri ve ekonomik yardımını sürdürme olasılığı yüksek görülürken, Trump, potansiyel olarak Rusya'ya yönelik yaptırımları kaldırarak çatışmaya bir son vermek için müzakere etme arzusunu ima etti.
Rusya'nın 2022 başlarında Ukrayna'yı tamamen işgal etmesinden bu yana ABD, Kiev'e 59,5 milyar doların üzerinde silah ve yardım sağladı.
Trump'ın başkan yardımcısı adayı Ohio Senatörü JD Vance, Ukrayna'nın Rus işgali altındaki bölgeleri askerden arındırmasını ve tarafsızlığını ilan etmesini önermiştir ki, bunlar Kiev tarafından reddedilen ancak Moskova tarafından desteklenen pozisyonlar.
Ayrıca Harris, özellikle Rus muhalefet lideri Alexei Navalny'nin hapishanede ölümü söz konusu olduğunda, insan hakları konularında Rusya'yı açıkça eleştirdi. Navalny'nin ölümünü "Putin'in gaddarlığının bir başka işareti" olarak kınadı.
Bu arada Trump, Navalny'nin durumunu kendi yasal sorunlarıyla karşılaştırdı. Trump ayrıca cinsiyet kimliği ve transseksüellerin kadın sporlarına katılımı konusunda Rusya'nın LGBTQ+ haklarını geriletmesi ve Putin döneminde muhafazakâr "geleneksel değerlerin" savunulmasıyla paralel görüşler paylaştı.
Trump'ın dönemi, ABD'nin savunma harcamaları hedeflerini tutturamayan müttefiklerinin savunma yükümlülüğünü sorgulaması ve ittifakın "toplu savunma" maddesine meydan okuması nedeniyle NATO ile sürtüşmelere neden oldu.
Trump, seçilmesi halinde liderleri bu harcama hedeflerini tutturamayan ülkeleri savunmayacağı konusunda uyardı ve Rusya'nın bu ülkelere "ne isterlerse yapabileceğini" ekledi.
Harris, ABD'nin NATO'ya bağlılığının "demir gibi sağlam" olduğunu söyleyerek, Trump'ın uyumsuz üyelerin Rus saldırganlığıyla karşı karşıya kalabileceği yönündeki iddialarına karşı çıktı.
ABD ile Rusya arasında kalan son nükleer silah anlaşması olan New START nükleer anlaşmasının 2026'da sona erecek olması nedeniyle nükleer anlaşmalar da bir başka ilgi alanı.
Harris'in Biden'ın politikaları doğrultusunda anlaşmanın yenilenmesini desteklemesi bekleniyor.
Ancak Trump daha önce Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmiş ve hem Rusya hem de Çin'i içeren yeni bir anlaşma yapılması çağrısında bulunmuştu.
Nihayetinde Kremlin'in ABD başkanlık seçimlerine ilişkin tutumu, kazananın Ukrayna, NATO ya da nükleer silah anlaşmaları konusunda bir politika değişikliğine işaret edip etmeyeceğine bağlı olacaktır.