Milyonlarca Amerikalı ülke dışında yaşıyor ve oyları, kararsız eyaletlerde muhtemel marjları büyük ölçüde etkileyebilir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Adayları Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki yarışa yönelik anket sonuçları hata payı içinde kalırken, bazı Amerikalı seçmenlerin potansiyel etkisi de belirsizliğini koruyor.
ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre, ordu mensupları hariç yaklaşık 2,8 milyon Amerikalı denizaşırı ülkelerden oy kullanabiliyor. Bu seçmenler, geldikleri eyaletlere göre seçim sonuçlarını etkileyebilir.
Bazı kaynaklar yurtdışındaki ABD'li seçmen sayısının daha yüksek olduğunu belirtiyor.
ABD Savunma Bakanlığı'nın Euronews'e verdiği bilgiye göre, 2020'de yurt dışından 224 binden fazla oy kullanıldı. Bu, yüzde 7,8’lik bir katılım oranına işaret ediyor, genel nüfusta ise bu oran yüzde 66 idi.
Yurtdışındaki ABD seçmenleri arasında 'motivasyon'
Purdue Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü James McCann, Kanada ve Meksika’daki Amerikalı seçmenleri inceledi ve bu kişilerin oy kullanmak için motive olduklarını, Amerikan siyasetine ilgi duyduklarını belirtti. Euronews’e konuşan McCann, “10, 20, 30 yıldır ABD dışında yaşıyor olsanız bile önemli bir motivasyon ve ilgi rezervuarı mevcut,” dedi.
McCann'e göre, yurtdışındaki Amerikalılar genel olarak oy kullanabilecek kaynaklara sahip ancak siyasi partiler, yurtdışındaki seçmene yönelik daha az yatırım yapıyor. Sadece Demokrat Parti'nin yurtdışında bir kolu bulunuyor. McCann, “Yurtdışında örgütlenmek çok daha fazla bağlılık gerektiriyor,” dedi.
Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşayan 30 yaşındaki proje yöneticisi Sophia ise Florida’da oy kullanmanın etkili olabileceğini düşündüğünü belirtti.
"Kamala Harris için çok heyecanlı değilim ama Trump’tan daha iyi olacağını düşünüyorum. 70'lerinde olmayan birkaç adaydan biri olması da önemli," diyen Sophia, kürtaja erişimin korunmasına dair endişesini de dile getirdi.
Florida'da hükümetin kürtaja erişimi kısıtlamasını yasaklamak için vatandaşların öncülük ettiği bir girişim var, bu yüzden Sophia da oylamaya katılmak için oraya kaydolduğundan emin oldu.
Kürtaj meselesinin bir "ölüm kalım meselesi" olduğunu belirten Sophia, "Sanırım bunu ve nasıl oy kullanacağımı düşündüğümde, daha çok kendi eyaletimde sağlık hizmeti almak için çok uzaklara gitmek zorunda kalan tüm insanlar için endişeleniyorum," dedi.
ABD'nin denizaşırı seçmenlerinin 'ana listesi yok'
Merkezi İngiltere'de bulunan Democrats Abroad'un küresel basın sekreteri Sharon Manitta, "ABD dışında kimlerin yaşadığına dair bir ana liste olmadığı için" denizaşırı ülkelerdeki seçmenlere ulaşmanın zor olduğunu söyledi.
"Amerikalıları bulmak için her zaman elimizden gelen her şeyi yapıyoruz," diye ekledi. Buna sosyal medya, basın toplantılarına ve hatta çiftçi pazarlarına gitmek de dahil.
"En büyük engellerden" birinin insanların bazen oy kullanma hakkına sahip olduklarını ya da nasıl kayıt yaptıracaklarını bilmemeleri olduğunu, bu nedenle her eyaletin kendi kuralları olsa da bunun nasıl yapılacağına ilişkin bilgileri daha erişilebilir hale getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Adaylar ayrıca, yurtdışındaki ABD'li seçmenleri de ikna etmeye çalışıyor. Demokrat aday Harris geçen ay yazdığı bir mektupta, konsolosluk ve mali hizmetlere erişim de dahil olmak üzere denizaşırı ülkelerdeki Amerikalıların "benzersiz zorluklarının" farkında olduğunu ifade etti.
Cumhuriyetçi aday Trump da geçen ay yurtdışındaki seçmenlere yönelik bir video mesajında, yurtdışındaki ABD seçmenlerine yönelik çifte vergilendirmeyi sona erdireceğini söyledi.
Yurtdışı oyları yurtdışındaki seçimleri nasıl etkileyebilir?
Harris ve Trump'ın salıncak eyaletlerde birbirine çok yakın oy almaları nedeniyle aralarındaki farkın çok az olması bekleniyor.
McCann, "Yurtdışından katılım biraz düşük olsa bile, bilirsiniz, belki yüzde 10, 12 veya 15, eğer gerçekten önceki kalıpları aşarsa, bu oyların [nereye] uygulandığına bağlı olarak ABD anakarasına kıyasla oldukça düşük olsa da, birkaç bin kişi bile gerçekten büyük bir fark yaratabilir," dedi.
"Seçmenlerin diğer pek çok küçük kesimi gibi bu grubun da bir fark yaratabileceği düşünülebilir," diye ekledi.