Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, 'İyi bir Türkçe kursu almasını tavsiye ederim' dedi.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Çarşamba günü gerçekleşen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantısına katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gündemdeki 'kreş' tartışmalarına ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yanıt verdi ve İmamoğlu'nun "okuduğunu anlama konusunda özürlü olduğunu" söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada Tekin, "Sayın İmamoğlu'nun Türkçe okuduğunu anlayabilme yetisi olsaydı iyi bir üniversite kazanırdı, hiç böyle katakulliye gerek kalmadan doğru dürüst bir üniversite bitirirdi. Demek ki okuduğunu anlama problemi var. Bu net," dedi.
"Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü bir arkadaş. Ona iyi bir Türkçe kursu almasını tavsiye ederim. Birlikte hareket ettiği terör gruplarının dilinden esinlenmiş olacak ki hukuk devletinin kurallarına meydan okuyor," diye devam etti.
Bakan Tekin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın belediyelere gönderdiği 'kreş' kararına ilişkin, "Biz hukuk devletinin prensiplerine göre yaşıyoruz. Hukuk devletinin gerektirdiği şeyleri de yapıyoruz" cevabını verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 2007 yılında almış olduğu bir kararı uyguladıklarını belirten Yusuf Tekin, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Kreşlerle ilgili gönderdiğimiz yazı çok açık ve net. Belediye Kanunu'nda belediyelerin kreş açma hakkı olduğunu ama kreş ismi altında anaokulu ve anasınıfı açmalarına yetkileri olmadığını söylüyoruz o yazıda. Dolayısıyla yazımız kreşlerle ilgili değil. CHP'nin açtığı dava neticesinde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın bizim tarafımızdan uygulandığını ve kendilerine hatırlatıldığını söylüyoruz. Tartışma bundan ibaret."
Ne olmuştu?
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü personelinin sahadaki incelemeleri sonucunda, belediyelere bağlı kreşlerde, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapıldığı tespit edildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gönderilen talepte, Anayasa Mahkemesi'nin 24 Ocak 2007 tarihli "Belediyeler okul öncesi eğitim kurumları açabilir" bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal ettiğine ilişkin kararı hatırlatıldı.
Bu bildirimden sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çatısı altındaki Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün, 'İzinsiz Eğitim Faaliyetleri Hakkında' konu başlığı ile hazırladığı metinde şu ifadelere yer verildi:
"5580 sayılı Kanuna aykırı faaliyetlerin engellenmesi için belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ile mevcut yerler hakkında mezkûr hükümlere göre hareket edilmesi hususunda; bilgilerini ve gereğini önemle arz ederim."
İmamoğlu ise gün içinde yaptığı açıklamada iktidara hitaben, "Bu millet sandıkta 'git kardeşim' diyecek. Böyle bir işin siyaseti olmaz. 20.000 annenin faydalandığı kreşleri niye kapatıyorsun?" ifadelerini kullandı.
Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, 24 Kasım Pazar günü X'te yayınladığı bir gönderide karara karşı çıkarak Milli Eğitim Bakan'ı Yusuf Tekin'e seslendi.
"Milli güvenlik sorunu olan Yusuf Tekin Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin açtığı kreşleri kapatmak ve yenilerinin açılmasına da mani olmak istiyor."
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Kendileri kreş açmazlar, belediyelerin açtıkları kreşleri kapatma peşine düşerler. Halka hizmette yarışın, hizmeti engellemekte değil!" dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı İbrahim Özkan, kreşlerde 10.000 civarında çocuğun okul öncesi eğitim aldığını belirtti.
İBB'ye bağlı Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün 22 Eylül 2023 tarihli bir duyurusunda, 'Yuvamız İstanbul' projesi kapsamında il genelindeki kreşlerin sayısının 65'e yükseldiği, toplam 6042 öğrenci kapasitesine ulaşıldığı aktarıldı.
Yeni dönemde katma değer vergisi (KDV) dahil bir öğrenciden aylık 1.200 Türk Lirası ücret alınıyordu.