Özel'in gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Ankara'daki görüşmesi vardı.
Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Salı günü Suriye gündemine dönük gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısında, aynı gün düzenlenen Erdoğan - Leyen görüşmesine atıfta bulundu.
Özel, Avrupa Birliği (AB) kurumuna ve Ursula von der Leyen'in şahsına "saygı duyduğunu" belirtip, "AB'nin yeni pratiğini reddettiklerini" vurguladı.
Bu pratiğin "Merkel patentli" olduğunun altını çizen CHP Genel Başkanı, "Gidiyor Erdoğan’la oturuyor, konuşuyor, bir anlaşma yapıyor, el sıkışıyor, işini görüyor. Burası bir demokrasi, bütün eksiklerine rağmen bir demokrasi," dedi.
"Bu parlamentoda temsil edilen AKP ve MHP dışında 11 tane daha siyasi parti var. Bu ülkenin kuralları var, kurumları var. Bu ülkeyi bir Orta Doğu coğrafyasının tek adam rejimi gibi göremezsiniz. Onunla gidip anlaşıp, işinizi göremezsiniz," diye devam etti.
CHP Genel Başkanı'nın konuşmasında atıfta bulunduğu eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, 26 Kasım Salı günü yayınlanan anı kitabında, mülteci kriziyle ilgili Recep Tayyip Erdoğan'la müzakerelerde bulunduğunu yazmıştı.
Özel'den AB'ye uyarı
Konuşmasının devamında "buzdağı" metaforu kullanan Özel, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: "Avrupa Birliği’ni buradan bir kez daha uyarıyoruz ki, Merkel’in bir geliştirdiği ve Orta Doğu‘daki güçlü tek adamlarla en sıkış, anlaş, anlaşma gizli kalsın, görünür meseleleri söyleyin ama buzdağının alt tarafında dünya kadar haksızlık, dünya kadar hak ihlali."
CHP Genel Başkanı'na göre, buzdağının altında "Aylan bebek, Akdeniz'de ve Ege Denizi'nde boğulan mülteciler" var.
Aylan bebek ya da Alan Kurdi, 2 Eylül 2015'te, ailesiyle beraber Muğla'nın Bodrum ilçesinden Yunanistan'ın Kos adasına giderken, şişme botun kötü hava koşulları nedeniyle batması sonucu annesi ve kardeşiyle beraber can vermiş, cesedi Bodrum kıyısında bulunmuştu.
"O Afrika’da başında akbabanın durduğu aç çocuk fotoğrafı, belki fotoğrafı çeken akbabayı kovmuştur diye bir ümitle bakıyorsun fotoğrafa. Aylan bebekte o umut da yok," diyor Özel.
"O yüzden gidip de bir tek adamla el sıkış, anlaş, parayı teklif et, görünen madde bu olsun, görünmeyen madde yumuşak yazılacak, eleştiriler olsun. AİHM kararlarına uyulmamasına, görüntüde tepki vermekler olsun. Böyle insanlık dışı anlaşmaları asla kabul etmiyoruz."
Son olarak, "Bu ülke, ...ilk seçimlerde de kuvvetler ayrılığına dayalı, hukuk devletini geri getirecek olan bir iktidar namzeti Cumhuriyet Halk Partisi'nin bulunduğu bir ülkedir. Bu ülkede tek adamla el sıkışıp işinizi göremezsiniz" dedi.
Leyen Ankara'da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salı günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile başkent Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki "ortak çıkarların" önemine değinerek, "her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç" olduğunu vurguladı.
Suriye başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisinde hemfikir olduğumuzu gördük," dedi. İkili ilişkilerdeki ortak çıkarların "bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğine" dikkat çekti.
19-20 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek AB zirvesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gümrük Birliği'nin güncellenmesine cevap verecek, vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum," ifadelerine yer verdi.
Von der Leyen: 'Türkiye'nin Suriye'deki rolü çok önemli'
Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen ortak basın toplantısında, Türkiye ve AB arasındaki ilişkinin "ileri gittiğini" belirterek, Ankara'nın Orta Doğu'daki "güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi gerektiğini" vurguladı.
Türkiye'nin Suriye'de ve bölgede istikrarın sağlanması için "çok önemli bir rol" oynadığına dikkat çeken von der Leyen, "Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle doğu Suriye'de IŞİD'in tekrar canlanması riskine izin veremeyiz," dedi.
"Biz hep Suriye'de mevcudiyetimizi koruduk ve ihtiyacı olanlara destek verdik. Bu adımları arttırmalıyız, HTŞ ve diğer temsilcilerle angajmanımızı sürdürmeliyiz," dedi.
Von der Leyen, AB'nin üst düzey diplomatik temsilcisinin Şam'a geri döneceğini belirtti.
Ne olmuştu?
Suriye'de 13 yıldır devam eden iç savaş, HTŞ ve diğer muhalif grupların son 12 günlük operasyonunun ardından Esad ailesinin 54, Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarının bitişiyle sonuçlandı.
Ülkenin kuzeybatısında, İdlib'de konumlanmış ve yaklaşık 4 milyonluk bir nüfusu idare ettiği belirtilen HTŞ tarafı, 27 Kasım Çarşamba günü sabahı Türkiye'nin de desteklediği Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) yardımıyla, Şam'daki Suriye hükümetine ve ordusuna karşı "Saldırganlığı Caydırma - Rad'ul Udvan" operasyonunu başlattı.
Hızla ilerleyen muhalifler 28 Kasım'da Halep'i Şam'a bağlayan otoyolu kesti, aynı gün 46. Alay Üssü’nü ve en az 8 köyü ele geçirdi.
29-30 Kasım tarihlerinde ülkenin en büyük ikinci kenti Halep, muhaliflerin elindeydi. Bu gelişme sonrası Rus ve Suriyeli savaş uçakları, 2016'dan bu yana ilk kez, 2024'te muhaliflerin ele geçirdiği düşünülen mevzileri bombaladı.
HTŞ'nin kontrolündeki muhalif gruplar 4 Aralık'ta Hama, 7 Aralık'ta Humus ve 8 Aralık'ta Esad'ın ülkeyi yönettiği Şam'ı ele geçirdi.
Bu gelişmelerden sonra Esad, Rusya'nın "insani gerekçelerle" tanıdığı sığınma hakkı kapsamında ailesiyle beraber Moskova'ya uçtu.
HTŞ lideri Colani veya gerçek adıyla Ahmed Hüseyin eş-Şara ise aynı gün Suriye devlet televizyonunda Esad'ı devirdiklerini açıkladı.