Metin Göktepe son haberlerinde Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen mahkumlarla ilgili olarak polis şefinin rolüne işaret etmişti.
Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe bundan 29 yıl önce polis tarafından gözaltına alınıp dövülerek öldürüldü.
Göktepe öldürüldüğü gün (8 Ocak 1996) İstanbul’da Ümraniye Cezaevi’nde hayatını kaybeden iki tutuklunun cenaze törenini takip ediyordu. Polis ise cenaze töreni için sıkı önlemler almıştı ve gazetecilerin töreni izlemesini istemiyordu.
Çalışma arkadaşları Metin Göktepe'nin o gün ''Mutlaka ben izlemeliyim'' diyerek habere gittiğini söylüyor.
Göktepe cenaze törenine katılmaya çalışan yüzlerce kişiyle birlikte gözaltına alındı. Eyüp'teki spor salonuna götürüldü ve burada ağır işkencelere maruz kaldı. Birçok tanığın ifadesine göre polisler tarafından yere yatırılarak saatlerce dövüldü. Göktepe burada polislerin cop darbeleri sonucu 28 yaşında hayatını kaybetti.
Hükümet yetkilileri ilk önce Metin Göktepe'nin gözaltına alınmadığını iddia etti. Ancak açıklamalar çelişkiliydi. Çünkü ilk önce dönemin başbakanı Tansu Çiller ve il emniyet müdürü Orhan Taşanlar Göktepe'nin gözaltına alınmadığını söyledi. Göktepe daha birkaç gün önce Taşanlar ile ilgili bir haber yapmıştı.
Eyüp savcısı ise Göktepe'nin gözaltına alındığını ancak çay bahçesinde otururken fenalaşarak 'düştüğünü' öne sürdü.
Yine dönemin İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan ise Metin Göktepe'nin spor salonunun duvarından düşerek öldüğünü belirtti. 'Düşerek ölmeler' ise 12 Eylül Darbesi sonrası askeri yetkililerin gözaltına ölümlere getirdiği açıklamalar nedeniyle zihinlerdeydi.
Metin Göktepe ile gözaltına alınıp daha sonra bırakılanların hepsi ise onun saatlerce dövüldüğünü ve bu yüzden öldüğünü söylüyordu.
Ailenin başlattığı hukuki mücadeleye sokaklardaki eylemler de eklenmişti. Bunun sonucunda o dönemki 'insan haklarından sorumlu devlet bakanlığı' resmi bir rapor hazırladı "Metin Göktepe gözaltına alınmış, gözaltında polis tarafından öldürülmüştür" dendi.
Göktepe'nin katili beş polise çeşitli hapis cezaları verildi. Ancak 2000 yılında gelen infaz yasasıyla cezalarını tamamlamalarını engelledi.
Polis şefi Taşanlar ile ilgili haber yapmıştı
Arkadaşları Metin Göktepe'nin bilerek hedef alındığını belirtiyor. Çünkü Metin Göktepe, Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen mahkumlarla ilgili gelişmeleri takip ediyordu. Göktepe haberlerinde cezaevinde öldürülen mahkumlarla ilgili polis şefi Taşanlar'ın rolüne işaret ediyordu. Evren Gazetesi için yazdığı 5 Ocak 1996 tarihli haberin başlığı "Taşanlar hedef gösterdi, asker öldürdü" şeklindeydi. Göktepe sonraki günlerde tutuklu yakınlarının suç duyurusunu da takip etti. Polisler Sultanahmet Adliyesi'ne giden gruba da müdahale etmişti. Bir sonraki gün Evrensel Gazetesi'nde polis şiddetine dair çıkan fotoğraflar Göktepe'ye aitti.
1990'lı yıllar Türkiye'de faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir dönemdi. Bu dönemde gazeteciler de hedef alınıyordu.
Bu yıl da mezarı başında anıldı
Göktepe’nin öldürülüşünün üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen onun gazetecilik anlayışı hala pek çok meslektaşı için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Dün de basın meslek örgütleri ve siyasi partiler Metin Göktepe'nin mezarı başındaydı.
Burada yapılan konuşmalarda Göktepe’nin 'gerçeğin peşinde bir gazeteci' olduğu vurgulandı.
Diğer yandan Metin Göktepe'yi anmak için 1998'den bu yana doğum günü olan 10 Nisan'da onun adına gazetecilik ve basın özgürlüğü ödülleri veriyor.
Annesi ve ailesinin mücadelesi
Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, oğlunun öldürülmesinden sonra adalet arayışının simge isimlerinden biri haline geldi. Cumartesi Anneleri’nin kayıplar için düzenlediği oturma eylemlerine düzenli olarak katılan Fadime Göktepe oğlu gibi birçok kayıp insanın hak mücadelesine destek verdi. ''Metin’in katillerinden hesap sormadan durmayacağım'' diyerek yıllarca süren hukuki mücadelenin sembolü oldu.