Eğer 11 Eylül terör saldırılarının planlayıcısı olduğu iddia edilen Muhammed Cuma günü suçunu kabul etseydi, idam cezasından kurtulabilirdi.
Bir ABD mahkemesi, Biden yönetiminin son dakika müdahalesinin ardından, 11 Eylül'ün beyni olduğundan şüphelenilen Halid Şeyh Muhammed'in suçunu itiraf etmesiyle idam cezasından kurtulmasını sağlayacak olan anlaşmayı geçici olarak engelledi.
El Kaide'nin 11 Eylül 2001 tarihinde yaklaşık 3,000 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarını planlamakla suçlanan Muhammed'in Cuma günü Küba'daki ABD deniz üssü Guantanamo'daki askeri mahkemede savunmasını yapması bekleniyordu.
Ancak Columbia Bölgesi federal temyiz mahkemesi, Perşembe günü bunun gerçekleşemeyeceğine karar verdi. Mahkeme heyeti kararının geçici olduğunu ve nihai kararın argümanlar tam olarak değerlendirildikten sonra verileceğini belirtti.
Karar, Biden yönetiminin savunma anlaşmasını engellemek için aylar önce yaptığı sonuçsuz girişimlerin ardından geldi.
Başlangıçta mevcut ABD hükümeti, Muhammed ve diğer iki sanık Walid bin Attash ve Mustafa al-Hawsawi için iki yıldan fazla süren ve başarılı bir şekilde müzakere edilen savunma anlaşmasını desteklemişti.
Anlaşmanın şartlarına göre, üç adam ömür boyu hapis cezası karşılığında 2976 cinayet suçlamasını kabul etti. Ayrıca kurbanların aile üyelerinin hâlâ akıllarındaki sorularını yanıtlama sözü verdiler.
Muhammed'in anlaşmasındaki bir madde, suçunu kabul ettikten sonra, anlaşma daha sonra iptal edilse bile, savcıların idam cezası istemesini de engelliyor.
Ağustos ayında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, bakanlığı tarafından onaylanan savunma anlaşmasından vazgeçti. Austin, 11 Eylül'de işlenen suçların ölüm cezasını engellemeyecek kadar ağır olduğunu savunuyor.
Guantanamo'daki bir yargıç ve bir askeri inceleme heyetinin Austin'in müdahalesini reddetmesinin ardından ABD hükümeti Salı günü davayı temyiz mahkemesine taşıdı.
Askeri savcılar, 11 Eylül kurbanlarının ailelerine savunma anlaşmasının "nihai karar ve adalete giden en iyi yol" olduğunu söyledi. Guantanamo'da tutuklulara yapılan işkenceler, Muhammed ve diğer sanıkların bazı ifadelerinin mahkemede kullanılamayabileceği anlamına geliyor.
ABD tarihinin en ölümcül günlerinden birinin üzerinden 23 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, kurbanların aileleri nasıl bir yol izleneceği konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Sağlık görevlisi olan ve oğlu Keith Fairben'i saldırılarda kaybeden Ken Fairben, savunma anlaşmasının devam etmesini istiyordu.
"Dürüst olmak gerekirse, biraz daha ileriye doğru hareket edeceğimizi, kesin bir şeyler olacağını düşünmüştüm,"
Sadece kendi adına konuştuğunu belirten Ken Fairben, "Bu çok sinir bozucu. Kesinlikle yürek parçalayıcı," diye ekledi.
Ancak kızı Andrea Dünya Ticaret Merkezi'nde öldürülen Gordon Haberman sanıkların yargılanmasını istiyor.
"Eğer bu olay bu adamların yargılanmasına yol açacaksa, ben de bundan yanayım" dedi.
Columbia Bölgesi federal temyiz mahkemesi bir sonraki adımları 22 Ocak'a erteledi. Bu da sürecin, 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Donald Trump yönetiminde de devam edeceği anlamına geliyor.