Özgür Özel, bu birimde görevlendirilecek kişinin 'siyasi olmaması' gerektiğinin altını çizdi.
Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Çarşamba günü Adıyaman'dan yaptığı açıklamada hükümet kabinesine 'Deprem ve Afetlere Hazırlık Bakanlığı' adında yeni bir birimin eklenmesi gerektiğini belirtti.
Sözcü TV'den gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu 'Arena' programına katılan Özel, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş depremleri sonrasında "gecikmelere" dikkat çekip, depremin hemen akabinde yapılacak müdahalenin "kritik" olduğunu vurguladı.
"Depremin ardından ilk 24 saat, ilk 5-7 gün çok önemlidir. Ancak, en kritik olan şey, deprem olmadan önce ne yaptığınızdır."
Bir önceki yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinde bu konuya değindiğini belirten CHP Genel Başkanı, "Bugün Sayın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’a düşen görev, liyakatinden, becerisinden ve deneyiminden şüphe edilmeyecek, herhangi bir siyasi partiye bağlı olmayan, yetkin, tam yetkili ve donanımlı bir kişiyi, 'Deprem ve Afetlere Hazırlık Bakanı' olarak atamaktır. Bu kişi siyasi olmamalıdır," dedi.
'Siyaseti kenara bırakıp bu işleri yürütmeliyiz'
Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan AK Parti, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol grubundan yetkililerin, Deprem ve Afetlere Hazırlık Bakanlığı birimine birer yardımcı ataması gerektiğini söyledi.
"Dünyadaki tüm siyasi akrabalarımızı devreye sokarak, bütün ilişkilerimizi kullanarak, ne tedbir alınacaksa, kim ikna edilecekse, kentsel dönüşümde ne olacaksa, siyaseti kenara bırakıp bu işleri yürütmeliyiz."
Konuşmasının devamında son dönemde Ege Bölgesi'ndeki hareketliliğe değinen CHP lideri, bölgeye "ilgili genel başkan yardımcısını" gönderdiğini, bütün "büyükşehir belediye başkanlarının" ve onların "üst düzey yetkililerinin" akademisyenlerle beraber olağanüstü durum toplantısı yaptığını aktardı.
"Depremin de bir siyaseti vardır elbette, ancak dirençli bir kent yapmak, millete taahhüt etmek, seçim meydanlarının işidir. Ama bizim seçim bekleyecek zamanımız yok. Belki de İstanbul depremi, seçimden çok önce olabilir."
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremler yaşandı. İlk deprem 100 saniye, ikincisi ise 45 saniye sürdü.
Depremlerde en az 62.000 insan hayatını kaybederken, 138.476 kişi yaralandı. 297 kişiden de hala haber alınamadı.
Dünya Bankası, Türkiye ve Suriye'de hissedilen depremlerde, Türkiye'de 143,8 milyar dolar (yaklaşık 5,1 trilyon Türk Lirası), Suriye'de 5,1 milyar dolarlık (yaklaşık 183 milyar Türk Lirası) zarar oluştuğunu açıkladı.
Türkiye'de nüfusun Marmara Bölgesi'nde, özellikle İstanbul'da yerleşik halde olduğu, yaklaşık 16 milyon insanın sadece İstanbul'da yaşadığı düşünüldüğünde olası ve yeni bir Marmara Depremi'nde neler olacağı, hangi çözümlere başvurulacağı uzunca bir süredir akademisyenlerin ve yetkililerin gündeminde.
Türkiye'nin eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Aralık 2023'te yaptığı bir konuşmada, İstanbul'da 600.000 riskli konut olduğunu açıklamıştı.
Riskli binaların yüzde 40'ının Esenyurt, Küçükçekmece, Büyükçekmece ilçelerinde olduğu, bu üç ilçede 2 milyondan fazla insanın yaşadığı belirtiliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Haziran 2024'te düzenlediği bir hızlı tarama testinde, kent genelinde 1.556 binanın "çökme riski" taşıdığı görüldü.
'En güçlü adayımızla çıkarız'
Özgür Özel'in gündeminde, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhinde hazırlanan iddianame ve içeriğindeki yedi yıl dört aya kadar hapis cezası ile siyasi yasak talebi de vardı.
Erken seçim istediklerini ve "adaylarını erkenden belirleyebileceklerini" söyleyen Özel, İmamoğlu için istenen yedi yıl dört aya kadar hapis cezasıyla ilgili, "Şimdi, bu davanın istinafı, Yargıtay'ı var. Bütün dünyanın gözünün önünde Cumhurbaşkanı adayını, rakibini siyasetten men etmeye çalışan birisi olarak Recep Tayyip Erdoğan o riski alır mı, almaz mı, bunu göreceğiz. Eğer bu riski alırsa, Ekrem İmamoğlu siyasi yasaklı olur. Ama yapılacak seçimde yine en güçlü adayımızla çıkarız," dedi.
Özel, 'ön seçim' konusunda CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile görüştüğünü, Yavaş'ın "ön seçime girmeye hazır olduğunu" belirtti.
Mahkeme tarafından henüz kabul edilmeyen iddianamede, başsavcı Akın Gürlek 'mağdur' sıfatıyla yer aldı. 31 Ocak'ta ifade veren İmamoğlu hakkında günler sonra hazırlanan iddianamede 'kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'tehdit' ve 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlarından iki yıl sekiz aydan yedi yıl dört aya kadar hapis cezası istendi.
Gürlek'in geçmişte de 'terör suçlarına' bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu hatırlatılan iddianamede başsavcının 'terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği' sözleri yer aldı. İmamoğlu'nun da söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef göstererek, 'terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme' suçunu işlediği iddia edildi.
İddianamede, İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu öne sürüldü. Bu yüzden 'eylemin' ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
İmamoğlu'nun konuşmasında 'Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı' yazılan iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır," değerlendirmesi yer aldı. Bilirkişi soruşturmasının ise sürdüğü söylendi.
Özel, başsavcı Akın Gürlek'ten, "Burada, benim ailemi tehdit ettiği yalanıyla çemberi hızla genişletmeye çalışıyorlar. Ve tek bir amacı var: Recep Tayyip Erdoğan bükemediği bileği, yargı eliyle kırmak istiyor," şeklinde bahsetti.