Minguzzi ailesinin avukatı Epözdemir, ailenin tehdit edildiği gerekçesiyle daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Türkiye'yi derinden sarsan Mattia Ahmet Minguzzi cinayetine ilişkin iki sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün yapılacak.
Kamuoyunun yakından takip ettiği duruşma öncesinde Ahmet Mattia'nın mezarının tahrip edildiği bildirildi.
Minguzzi ailesinin avukatı Rezan Epözdemir sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Müvekkillerimizin biricik evladı Ahmet Minguzzi'nin mezarına bu sabah saldırı olmuş. Emniyet mensupları ile görüştüm. Kendileri mezarlıkta gerekli incelemeleri yapıyor. Yaklaşık iki aydır aile ölüm tehditleri alıyor. Biz şu an duruşmaya gidiyoruz,” dedi.
NTV'nin aktarımına göre, Mattia Ahmet'in Bahçelievler'deki mezarı dün gece saatlerinde tahrip edildi. Polisin mezarda inceleme yaptığı da aktarıldı.
Epözdemir, ailenin tehdit edildiği gerekçesiyle daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Neredeyse iki aydır tehdit mesajları aldıkları belirtilen ailenin, saldırganın arkadaşları olduğunu iddia eden bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından ölüm tehditleri, tehdit ve hakaret içerikli mesajlarla tehdit edildikleri de ortaya çıkmıştı.
15 yaşındaki Mattia Ahmet, Kadıköy'de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayet, gençlik şiddeti üzerine yoğun tartışmalara neden olurken, katilin 18 yaşından küçük olmasının cezai sorumluluklarını etkileme potansiyeli de gündeme geldi.
Olayın ardından başlatılan soruşturma tamamlandı ve Minguzzi'yi beş kez bıçaklayan 15 yaşındaki B.B. ile bıçaklandıktan sonra yere düşen Minguzzi'yi tekmeleyen 16 yaşındaki U.B. hakkında "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Minguzzi ailesi ve kamuoyu, sanıkların en ağır cezayı almasını talep ederken, bu davanın benzer olaylara caydırıcı bir emsal oluşturması gerektiğini savunuyor. Hukukçular ise mevcut yasalar kapsamında çocuk indirimi uygulanmasının zorunlu olduğunu belirtiyor. Bu da zanlıların koşullu salıverilme kapsamında yaklaşık 10 yıl içinde infaz kurumundan çıkabilecekleri anlamına geliyor.
Zira Türkiye’de mahkemeler, mevcut kanunlar çerçevesinde çocuk sanıklar için yaş indirimi uygulamama yönünde bir emsal karar veremez çünkü TCK 31. madde bağlayıcıdır ve mahkemeler yasaya aykırı karar veremez. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi veya Meclis yasayı değiştirmedikçe, çocukların yetişkin gibi yargılanması mümkün değil.
Eğer toplumda büyük bir tepki oluşur ve bu konuda bir yasa değişikliği teklifi verilirse, Meclis, Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yaparak "Trial as an Adult" benzeri bir uygulama getirebilir. Ancak şu anki yasalar böyle bir uygulamaya izin vermiyor.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda aileyi kabul etmişti. Görüşmeye Mattia Ahmet'in annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi ve babası Andrea Minguzzi'nin yanı sıra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Esra Albayrak ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut da katıldı.
Durgut görüşmenin ardından konunun meclis gündemine taşınacağı ve yeni bir düzenlemeye gidileceğini duyurmuştu. 18 yaş altı çocuk suçlular için "suça sürüklenen çocuklar" tabirinin kullanıldığını vurgulayan Durgut, "Onlarla ilgili infaz sistemi biraz daha farklı işliyor. Fakat bu şekilde kamu vicdanını çok yaralayan ve hunharca işlenmiş cinayetler için bazen infaz sisteminin bu hadisede olduğu gibi tıkandığını yaşamış olduk," ifadelerini kullanmıştı.
Durgut, Erdoğan'ın suça sürüklenme noktasında farklı bakanlıklarla koordinasyon içinde önleyici tedbirler alınması ve infaz sisteminde tıkanan noktaları yasal bir revizyonla düzenleme talimatı verdiğini de bildirmişti.
Türkiye'de suç oranlarında 18 yaş altı çocukların payı büyüyor mu?
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, Türkiye'de suç oranlarının her geçen gün arttığı ve bu oranlarda 18 yaş altı suçluların payının büyüdüğü öne sürülüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) "Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri" raporlarına göre, 2019 yılında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısı 511.247 olarak kaydedildi. Bu sayı, 2020 yılında 450.803'e düşerken, 2021 yılında ise 499.319 olarak rapor edildi. Güvenlik birimlerine gelen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında 2021'e göre yüzde 20,5 artarak 601.754 oldu, 2023 yılında ise 2022'ye kıyasla yüzde 10,7 azalarak 537.583 oldu.
Bu veriler, 2019 ve 2021 yılları arasında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısında dalgalanmalar olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bu sayılar sadece suça sürüklenen çocukları değil, aynı zamanda suç mağduru, kayıp veya buluntu olarak güvenlik birimlerine gelen çocukları da içeriyor. Dolayısıyla suça sürüklenen çocukların sayısını net olarak belirlemek için daha spesifik verilere ihtiyaç var.
Ayrıca, suça sürüklenen çocukların ceza infaz kurumlarına giriş oranları da önemli bir gösterge. 2011-2020 yılları arasında ceza infaz kurumuna giren 12-18 yaş arası çocukların sayısında artış eğilimi olduğu tespit edildi. Verilere göre, bu dönemde toplam 86.211 çocuk ceza infaz kurumuna girdi.
Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri, 2020 raporunda ise, 12-18 yaş arası 3.937 çocuğun ceza infaz kurumlarında bulunduğu belirtiliyor. Bu durum, adli mercilere intikal eden çocuk sayısı ile ceza infaz kurumlarında bulunan çocuk sayısı arasındaki farkı gösteriyor.
Rapora göre, ceza infaz kurumları nüfusu 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla, 2019 yılının aynı tarihine göre yüzde 8,5 azalışla 266.831 oldu.
Sonuç olarak, mevcut veriler, Türkiye'de 18 yaş altı çocukların herhangi bir şekilde suça karışma oranlarında belirli bir artış eğilimine işaret etse de bu artışın kesin boyutlarını ve nedenlerini anlamak için daha detaylı ve güncel verilere ihtiyaç duyuluyor.