Kırım Tatar Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Euronews’e verdiği demeçte, ABD Başkanı Donald Trump'ın, 'tek kurşun atılmadan Kırım'ın Rusya'ya teslim edilmesiyle' ilgili açıklamalarına dair 'gerçeğe aykırı' yorumunda bulundu.
Çubarov’a göre, 2014’te Rus askerleri Kırım’a girdiğinde, Ukrayna’nın yabancı ortakları Kırım’daki yetkililere Rusya’yı provoke etmemeleri yönünde çağrıda bulundu. Bu açıklama, Trump’ın 'tek kurşun atılmadığına' ilişkin iddialarının reddi niteliğinde.
“O dönemde tüm ortaklarımız ve müttefiklerimiz bize Rusya’yı provoke etmememiz gerektiğini, Ukrayna devletiyle birlikte bu krizi çözmenin yollarını mutlaka bulacaklarını söylüyordu. Bu sözleri, işgal altındaki Kırım’dayken bana söylediler,” diyen Çubarov, çok sayıda ülkenin büyükelçileriyle neredeyse her gün görüştüğünü belirtti.
O büyükelçilerin çoğu ona, “Rus ordusunu provoke etmemenizi umuyoruz çünkü bu durumda pogromlar olur, çok trajik olaylar yaşanır ve biz sivillere yardımcı olamayız,” dediğini hatırlatıyor.
Mart 2014’teki ilhakın ardından Moskova, Kırım Tatar halkının tek yasal temsil organı olan Meclis’i 'aşırılıkçı örgüt' ilan etti ve faaliyetlerini Rusya ile Rus işgali altındaki Kırım’da yasakladı. Çubarov kısa süre sonra Karadeniz yarımadasından ayrılmak zorunda kaldı.
2021’de Moskova tarafından atanan bir mahkeme, Çubarov’u 2014’te “kitlesel isyanları örgütlemek” ve “Rusya’nın toprak bütünlüğünü ihlal etmeye çağrı yapmak” gibi suçlamalarla altı yıl hapis cezasına çarptırdı. Kremlin, bu ifadeleri Kırım Tatarlarının ilhaka karşı çıkmasını tanımlamak için kullanıyor.
“Direnmediğimiz için bizi eleştirenler, Ukrayna’nın güvenliğine garanti veren Budapeşte Memorandumu’na imza atan kendi ülkelerinin korkak tutumunu hatırlasınlar,” diyor Çubarov, ABD’yi de imzacı ülkeler arasında anarken.
Ukrayna, Budapeşte Memorandumu ile nükleer silahlarından vazgeçmişti ve karşılığında imzacı ülkelerden korunma sözü almıştı.
“Ancak korktular. Şimdi kalkmış, nükleer bir güce, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesine karşı duramadığımız için bizi suçluyorlar,” diye ekliyor.
“O zamanlar sadece Ukrayna devleti değil, dünya da başarısız oldu. Nükleer bir devletin saldırısını durduramadı.”
“Hayatını kaybedenlere büyük saygısızlık”
Trump’ın, Kırım’ın “bir kurşun bile sıkılmadan teslim edildiği” yönündeki bir diğer iddiası ise Ukraynalılar ve Kırım Tatarlarını hem öfkelendirdi hem de şoke etti.
Çubarov, bu söylemi “işgalin ilk günlerinde hayatını kaybeden Ukraynalı askerlere büyük bir saygısızlık” olarak nitelendirdi.
“İşgalden sonraki aylarda, Mayıs ve Haziran’da gençlerimiz zorla kaçırıldı. Bazılarının cesetlerini bulduk, bazılarıysa hâlâ kayıp. Nerede olduklarını bilmiyoruz,” dedi.
“Kırım’ın bir kurşun sıkılmadan alındığını söylemek, o günleri gören insanlara saygısızlık anlamına gelir.”
Öte yandan Çubarov’a göre, Rusya’nın tüm Ukrayna’yı işgal planı hâlâ değişmedi. Ancak üç yılı aşkın sürede Moskova bunu başaramadığı için, Putin’in iç kamuoyunu sakinleştirmek adına Kırım’a daha da sıkı sarılacağına inanıyor.
“Eğer ABD Başkanı resmi bir şekilde Kırım’ı Rus toprağı olarak tanırsa, bu Putin için içinden çıkamadığı durumdan kurtulmak adına büyük bir bahane olur. Bunu Rus halkına büyük bir zafer olarak sunar,” dedi.
Çubarov, ”Bu, sadece Moskova’daki rejimi güçlendirir ve barış getirmez” diyerek sözlerini noktaladı.