CHP lideri Erdoğan'a da çağrı yaparak ''Gel deprem işini siyasi olmaktan çıkaralım. Hep birlikte çalışalım,'' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreninde kendisine saldıran Selçuk Tengioğlu’nun dört ay önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) giderek ''Koğuşta birlikte yattığım arkadaşlara talimat verildi. (İBB Başkanı Ekrem) İmamoğlu’na suikast yapılacak,'' dediğini aktardı.
Salı günü partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Özel şunları söyledi: ''Bu yılın Ocak ayında, dünkü evlat katili saldırgan İBB’ye gelir. Benim koğuşta birlikte yattığım arkadaşlar şimdi tutuklamaya sevk etmişler, ışık hızıyla da tutuklamışlar. Bu soru sorulmadıysa bir geri çağırsınlar. İBB’ye gelmiş, 'Koğuşta birlikte yattığım arkadaşlara talimat verildi, İmamoğlu’na suikast yapılacak, ihbar etmeye geldim' demiş.''
''Bakın nasıl bir koğuşta yatmış, bu irtibatta olduğu arkadaşları kimmiş?'' diye soran Özel, İBB yetkililerinin 'alın dinleyin' diyerek polisi çağırdığını aktardı.
İmamoğlu savcılara şöyle seslendi: ''O koğuş arkadaşları nerede? Bizim konumuz ne? Bizim konumuz, 'İmamoğlu’na suikast yapılacak' diyen adam, dün herkesin gözünün önünde ana muhalefet liderine saldırıyor. Bu adamı birileri böyle kullanıyor.''
Böylesine bir ortamda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik 'sen niye jammer açtın?' sorularına tepki gösteren Özel şöyle devam etti: ''Vallahi biz bu ülkede yarattığınız korku imparatorluğu yüzünden, bütün telefonlar dinleniyor diye bu durumdayız. Gazeteciler ile Ekrem Bey’in yaptığı normal görüşmeleri alıp otelden sevk eden siz değil misiniz basına? Sen her türlü bürokratla, bilim insanıyla, iş insanıyla görüşeceksin; rekabet ettiğin kişi görüşünce onların hepsine çökeceksin. Ondan sonra 'Sen niye bantladın bunu?' Vallahi bantlamayı biz kimseden öğrenmedik. O görüntülerin servis edildiğini gördük, bildik. Size karşı alınacak tedbir o olduğu için bantladık, çok da iyi yaptık.''
'Jammer' konusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı’na bağlı İSKİ’ye yönelik operasyon dosyasına girmişti. İBB’nin tutuklu Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki bir otelde gerçekleştirdiği görüşme sırasında elektronik sinyal kesici cihaz (jammer) kullanılması ve kameraların polis korumalarca kapatılması iktidar ile muhalefet arasında polemik yaratmıştı.
Özgür Özel, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen cenaze töreni çıkışında uğradığı fiziksel saldırıda koruma zafiyeti olmadığını da belirterek, "Oraya gittiğimizde ekibin en öne koyduğu kişiyi cenazedeyiz milleti itip kakmasınlar, yarmasınlar diye çeken benim. Korumayı yönlendirme zafiyeti, korunma zafiyeti varsa bana aittir," dedi.
Erdoğan'a çağrı
Özel diğer yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a 'deprem' çağrısı yaptı. CHP lideri ''Gel deprem işini siyasi olmaktan çıkaralım. Hep birlikte çalışalım. Bu milletin evlatlarını; İstanbul depremine, diğer şehirlerin depremine kaybedip de mezarları başında ağlamayalım, aklımızı başımıza toplayalım,'' dedi.
Cemil Önal'ın öldürülmesi
2022 yılında öldürülen Kuzey Kıbrıslı iş insanı Halil Falyalı'nın bir dönem finans işlerini yürüttüğü öne sürülen Cemil Önal, 2 Mayıs'ta Hollanda'da öldürüldü. Nisan ayında Bugün Kıbrıs gazetesinde kapsamlı bir söyleşisi yayımlanan Önal, adadaki yasadışı ilişkilerle ilgili Türkiye'deki bazı yetkililer ve yakınlarını da içine alan çeşitli iddialarda bulunmuştu. Ancak Ankara ise iddiaları kesin bir dille reddetmişti.
''Kıbrıs ve Filistin meselesi CHP'nin kırmızı çizgisidir,'' diyen Özel, iktidara Önal üzerinden yüklendi: ''Bu konuda iktidarı bir kez daha en net şekilde uyarıyoruz ve Kıbrıs'ta meslekten gelmeyen birisinin kendi geçmişte gizli kasasının sonra devletin örtülü ödeneğinin emanet olduğu kişinin oğlunu, meslekten gelmeden Dışişleri Bakanlığı'nı alan, bakan yardımcısı yapan, Kuzey Kıbrıs'a büyükelçi atayan, altı ay sonra da apar topar alan Erdoğan'a sorular sordum, susuyor. Yasin Ekrem Serim'in öldürülen Halil Falyalı'yla ortak olduğu ortada. Halil Falyalı'nın şantaj kaseti olduğu iddiaları ortada. Bu iddiaların peşine Süleyman Soylu'nun nerelere gittiğinin, Dubai'lere gittiğinin, neler yaptığının kanıtları devletin elinde, senin bilginde. Ondan sonraki İçişleri Bakanı zaten biliyor kendinden önce olanı ama oraya büyükelçi yaptığını aniden çektin. 45 kasedin 40'ı elde edilmiş beşi kayıpmış. Bununla ilgili Cemil Önal diye birisi başladı anlatmaya, Kıbrıs basını yazabildi, bizim basın yazamadı. Bütün dünya bildi. Hatta birisi sonradan çarpıtıyor 'Seni aradığımı ispat et.' Beni aradın demedim ki. Haber yolluyorsun, aradan gazeteciyle, onunla bununla. O kasetlerde bir ben mi varım? O kasetlere bir dönün bakın. O kasetlerde Binali Bey'in oğlu yok mu? Hakan Fidan'ın ailesi yok mu? 'Erdoğan'ın ailesine bakın' diyen sensin. Şimdi ben o gün de dedim 'Aileyle uğraşmayız, emin olmadığımız şeyi varmış gibi söylemeyiz. Ama bu işe bir baksın bu devlet' dedik. Bunlar bu işe bakacakken Cemil Önal'ı otelinde vurdular. Susturdular. Şimdi Erdoğan, bunları söyleyen kişi öldürüldü. Muhasebecisiydi, ortağıydı Halil Falyalı'nın. Halil Falyalı öldürüldü. Kasetler ondaydı. Adamın ortağını Kıbrıs'a büyükelçi yaptın. Yaptınsa neden yaptın? Aldınsa neden aldın? Bunu bir bize anlatman lazım. Ama ağızlarını bıçak açmıyor. Hepsi birbirini biliyor. Hepsi, kimin bu işin en orta noktasında olduğunu ve çok kişiye karıştırırsan Binali Bey'i de söylesin, Hakan Fidan'ı da söylesin, Erdoğan'ın çocukları var söylesin. Yolla kasetin bir nüshasını var mı görelim. Madem ki o kadar eminsin bir de sonra dönüp 'Efendim ben Özgür Özel'i aradıysam ispatlasın.' Bugün de gitmiş. Bir yerde kariyer planlama günleri yapıyormuş. Çocuklar da onu dinliyormuş. Kariyerini ona uyup da planlayan evladımın vay haline."
Ne olmuştu?
Özel, Taksim meydanındaki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) pazar günü düzenlenen törene katılmıştı. Özel, tören sonrası AKM çıkışında Tengioğlu’nun yumruklu saldırısına uğramış, güvenlik görevlileri hızla müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirmişti. Saldırının yaşandığı sırada kaydedilen görüntülerde CHP liderinin başını tuttuğu ve korumaların araya girdiği görülüyor.
Gözaltına alınan saldırgan daha sonra Salı günü tutuklandı.
Saldırganın ifadesi: 'Yemek kartı istedim, verilmedi'
Kimliği S.T. olarak açıklanan ve 66 yaşında olduğu öğrenilen saldırganın 2004'te iki çocuğunu öldürdüğü ve 17 yıl hapis yattığı ifade edildi.
S.T.'nin 17 yaşındaki kızı Mutlu ve 19 yaşındaki oğlu Barış'ı ateşli silahla vurarak öldürdüğü belirtildi.
O dönemdeki haber küpürlerinde, olaydan 11 gün önce S.T.'nin eşinin evi terk ettiği, saldırganın bunun ardından cinnet geçirdiği öne sürülüyor.
Saldırganın ilk ifadesine ulaşan CNN TÜRK'ün aktarımına göre, S.T. 2020'de şartlı tahliye edildikten sonra bulaşıkçı olarak çalıştı.
İfadesinde S.T., CHP'ye giderek yemek kartı istediğini ve verilmediğini; Özel'in gençleri sokağa çağırmasını sinirlendiğini söyledi. Saldırgan ayrıca, Özel'in törene katılacağını duyduğunu ve görünce sinirlenerek kendisine hakim olmadığını savundu.
"Ben daha önceden yemek kartı için CHP'ye başvurdum. Ancak partili olmadığım için yemek vermediler. Bundan dolayı da uzun zamandır sinirliydim. CHP'nin sokağa gençleri çağırmasıyla ilgili daha önceden biriktirdiğim sinirimi içimde muhafaza ediyordum. Taksim'de kaldığım apart otelden çıktım, oraya gittiğimde saldırı niyetim yoktu. Gördüğüm anda sinirlerime hakim olamadım."