Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İran dini lideri Hamaney, ABD’nin nükleer anlaşma teklifini reddetti

Güneydeki Buşehr kentinin hemen dışında bulunan Buşehr nükleer santralinin reaktör binası önünde bisiklet süren bir işçi, 26 Ekim 2010
Güneydeki Buşehr kentinin hemen dışında bulunan Buşehr nükleer santralinin reaktör binası önünde bisiklet süren bir işçi, 26 Ekim 2010 ©  AP Photo
© AP Photo
By Gavin Blackburn & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Dünya güçleriyle 2015 yılında imzalanan tarihi nükleer anlaşma, Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinirken, Tahran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 3,67 ile ve uranyum stokunu 300 kilogramla sınırlamıştı.

REKLAM

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Tahran’ın ilerleyen nükleer programı konusunda ABD’den gelen ilk teklifi ağır bir şekilde eleştirdi ancak Washington ile yapılacak müzakereleri tamamen reddetmedi.

Hamaney’in açıklamaları, İran’ın son günlerde sıklıkla dile getirdiği kırmızı çizgiyi yineledi: İran, herhangi bir anlaşmada uranyum zenginleştirmeyi bırakmayı kabul etmeyecek.

Bu talep, ABD Başkanı Donald Trump da dahil olmak üzere Amerikan yetkililerince defalarca dile getirilmişti. Ancak, ABD’nin Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff’un İran’a sunduğu ilk teklifte bu konuya ne kadar vurgu yaptığı net değil.

Ancak Hamaney’in ilkesel olarak görüşmeleri reddetmemesi dikkat çekici. İran, bu görüşmeleri, ağır ekonomik yaptırımların kaldırılması açısından hayati görüyor.

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bir oturum sırasında konuşurken, 4 Haziran 2025
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bir oturum sırasında konuşurken, 4 Haziran 2025 AP Photo

Hamaney ayrıca belirli bir uranyum zenginleştirme seviyesi de dayatmadı. İran şu anda uranyumu yüzde 60’a kadar zenginleştiriyor ki bu, teknik olarak silah üretimi seviyesine çok yakın bir aşama.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Witkoff ile görüşmelere öncülük eden isim olarak, Tahran’ın kısa süre içinde ABD’ye yanıt vereceğini söyledi.

Hamaney’in çarşamba günü Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin türbesinde yaptığı konuşma, bu yanıtın ilk izlenimi olabilir.

“100 nükleer santralimiz olsa bile zenginleştirme yoksa, bunlar bizim için kullanılamaz,” dedi Hamaney.

“Eğer uranyumu zenginleştiremeyeceksek, o zaman elimizi ABD’ye (yalvarmak için) uzatmamız gerekir.”

ABD'den gelen teklifin detayları belirsizliğini koruyor

Tahran ile Washington arasında beş tur görüşme gerçekleşmesine rağmen ABD’nin teklifine dair detaylar hâlâ net değil.

ABD menşeli Axios haber sitesi tarafından yayımlanan ve bir ABD yetkilisinin de doğruladığı bir rapora göre, teklifte İran ve çevre ülkeler için uranyumu zenginleştirecek olası bir nükleer konsorsiyum önerisi yer alıyor.

Ancak İran’ın zenginleştirme programını tamamen bırakmasının gerekip gerekmediği hâlâ belirsizliğini koruyor.

Bir anlaşmanın sağlanamaması durumunda, Gazze’de süren İsrail-Hamas savaşı nedeniyle zaten gergin olan Ortadoğu’da tansiyon daha da yükselebilir.

İran’ın uzun süredir zorluk çeken ekonomisi serbest düşüşe geçebilir ve bu da içerideki huzursuzlukları daha da körükleyebilir.

Ayrıca, İsrail ya da ABD, İran’ın nükleer tesislerini hedef alan uzun süredir tehdit edilen hava saldırılarını gerçekleştirebilir.

Ve Tahran, BM’nin nükleer denetleme kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile işbirliğini tamamen sona erdirip nükleer bomba yapımına hız verebilir.

Tutumda değişim sinyalleri

İran’da devletle ilgili tüm kararlarda son söz sahibi olan 86 yaşındaki Hamaney, konuşmalarında ülke içindeki reformistlerin müzakere talepleri ile, devrim muhafızları gibi rejimin sertlik yanlısı unsurlarının baskıları arasında denge kurmaya çalışıyor.

Hamaney, ağustos ayında yaptığı bir konuşmada ABD ile olası görüşmelere kapı aralamış ve “Düşmanla konuşmakta bir sakınca yok,” demişti.

Ancak daha sonra bu açıklamasını yumuşatarak, ABD ile müzakerelerin “akıllıca, bilgece ya da onurlu” olmadığını ifade etmişti.

Hamaney’in çarşamba günkü konuşması, Witkoff’un teklifini değerlendirmek için bir fırsat sundu.

Bu teklifi, İran hükümetinin “yapabiliriz” sloganına doğrudan karşı çıkan “Yüzde 100 zıt bir yaklaşım” olarak tanımladı.

ABD’yi, İran’ın tüm nükleer sanayi altyapısını yok etme çabası içinde olmakla suçladı.

“Kaba ve küstah Amerikan liderleri bu talebi farklı kelimelerle tekrar tekrar dile getiriyor,” dedi Hamaney.

2015 yılında dünya güçleriyle imzalanan tarihi nükleer anlaşma, Tahran’ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 3,67 ile sınırlarken, uranyum stokunu 300 kilograma düşürmüştü.

Bu seviye, nükleer enerji santralleri için yeterli ancak silah üretimi için gerekli olan yüzde 90’ın çok altında.

Ancak 2018’de ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan tek taraflı çekilmesiyle birlikte İran, anlaşmadaki tüm kısıtlamaları kaldırdı ve uranyumu yüzde 60 saflaşma oranına kadar zenginleştirmeye başladı. Bu da teknik olarak silah kalitesine sadece küçük bir adım uzaklıkta.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

BM: Libya'da milislerin kontrolündeki bölgede onlarca ceset bulundu

IAEA: İran, İsrail'in saldırılarından önce uranyum stokunu artırdı

İran yaptırımları için son tarih yaklaşırken IAEA Başkanı polis koruması altına alındı